logo
Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(Zeynep Keser ve diğerleri [2. B.], B. No: 2014/13248, 11/12/2018, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

ZEYNEP KESER VE DİĞERLERİ BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2014/13248)

 

Karar Tarihi: 11/12/2018

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

Başkan

:

Engin YILDIRIM

Üyeler

:

Celal Mümtaz AKINCI

 

 

Muammer TOPAL

 

 

M. Emin KUZ

 

 

Rıdvan GÜLEÇ

Raportör Yrd.

:

Zehra GAYRETLİ

Başvurucular

:

1. Zeynep KESER

 

 

2. Ece Bade KESER

 

 

3. Ege Suat KESER

 

I. BAŞVURUNUN KONUSU

1. Başvuru, mahkûmiyetin usulüne göre alınmış adli bir arama kararı olmadan yapılan aramada ele geçirilen delile dayandırılması vemakul sürede yargılama yapılmaması nedenleriyle adil yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

II. BAŞVURU SÜRECİ

2. Başvuru 8/8/2014 tarihinde yapılmıştır.

3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.

4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.

5. Bölüm Başkanı tarafından başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.

6. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına (Bakanlık) gönderilmiştir. Bakanlık görüş bildirmemiştir.

7. Başvurucu Suat Keser (S.K.) 18/2/2016 tarihinde vefat etmiştir.

8. Başvurucunun eşi Zeynep Keser, kendisi ve velayeten çocukları Ece Bade Keser ve Ege Suat Keser adına 28/12/2016 tarihinde kayda giren dilekçeyle başvuruya devam etmek istediğini bildirmiştir.

III. OLAY VE OLGULAR

9. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili olaylar özetle şöyledir:

10. İstanbul Bayrampaşa İlçe Emniyet Müdürlüğüne yapılan bir ihbar üzerine Eyüp 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 18/8/2005 tarihli kararına dayalı olarak müteveffa S.K.nın işyerinde arama yapılmıştır.

11. Arama ve teslim tutanağına göre bandrolsüz olduğu tespit edilen 45 adet VCD film ve 2300 adet CD Eyüp Cumhuriyet Başsavcılığınca emanete alınmıştır.

12. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 26/10/2005 tarihli iddianamesi ile S.K. hakkında 5/12/1951 tarihli ve 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na aykırılık (bandrolsüz kopya eser satışı yapma) suçundan cezalandırılması talebiyle kamu davası açılmıştır.

13. İstanbul 1. Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesinin (Mahkeme) 29/11/2006 tarihli kararı ile S.K.nın müsnet suçtan adli para cezasıyla cezalandırılmasına karar verilmiştir.

14. Yargıtay 7. Ceza Dairesinin 2/12/2009 tarihli kararı ile hüküm bozulmuştur.

15. Bozma kararına uyularak devam edilen yargılamada Mahkemenin 19/9/2011 tarihli kararıyla S.K.nın müsnet suçtan 6.000 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

16. Dava dosyası temyiz aşamasında incelenmekte iken S.K. tarafından 8/8/2014 tarihinde bireysel başvuruda bulunulmuştur.

17. S.K.nın 18/2/2016 tarihinde vefat etmesi üzerine Mahkeme 4/4/2016 tarihli kararı ile davanın düşürülmesine karar vermiştir.

18. S.K.nın eşi Zeynep Keser, kendisi ve çocukları Ece Bade Keser ve Ege Suat Keser adına bireysel başvuruya devam etmek istediğini bildirmiştir.

IV. İLGİLİ HUKUK

A. Ulusal Hukuk

19. 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun "Sanığın veya hükümlünün ölümü" kenar başlıklı 64. maddesinin (1) numaralı fıkrası şöyledir:

"Sanığın ölümü halinde kamu davasının düşürülmesine karar verilir. Ancak, niteliği itibarıyla müsadereye tabi eşya ve maddi menfaatler hakkında davaya devam olunarak bunların müsaderesine hükmolunabilir."

20. 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun "Duruşmanın sona ermesi ve hüküm" kenar başlıklı 223. maddesinin (8) numaralı fıkrasının ilgili kısmı şöyledir:

"Türk Ceza Kanununda öngörülen düşme sebeplerinin varlığı ya da soruşturma veya kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması hallerinde, davanın düşmesine karar verilir..."

B. Uluslararası Hukuk

1. İlgili Sözleşme

21. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin (Sözleşme) “Adil yargılanma hakkı” kenar başlıklı 6. maddesinin (1) numaralı fıkrasının ilgili kısmı şöyledir:

''Herkes davasının, … cezai alanda kendisine yöneltilen suçlamaların esası konusunda karar verecek olan, yasayla kurulmuş, bağımsız ve tarafsız bir mahkeme tarafından, adil ve kamuya açık olarak, ...makul bir süre içindegörülmesini isteme hakkına sahiptir.

2. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi İçtihatları

22. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Ergezen/Türkiye (B. No: 73359/10, 8/4/2014, §§ 27, 28) başvurusunda, başvurucunun AİHM nezdinde başvuruda bulunduktan sonra ölmesi üzerine yakınlarının başvuruya devam etmeyi istemeleri durumu ile başvurudan önce ölen kişi adına doğrudan ölenin yakınları tarafından AİHM'e başvuruda bulunma durumunun ayrı değerlendirilmesi gerektiğini ifade etmiştir (benzer yöndeki karar için bkz. Valentin Câmpeanu Adına Hukuki Kaynaklar Merkezi/Romanya [BD], B. No: 47848/08, 17/7/2014, § 97).

23. AİHM ilke olarak asıl başvurucu tarafından ölmeden önce yapılan bir başvurunun ölenin yakınları tarafından takip edilebilmesi için bunların başvurunun devamında yeterli menfaatlerinin olması gerektiğini belirtmektedir (Hristozov ve diğerleri/Bulgaristan, B. No: 47039/11 ve 358/12, 13/11/2012, § 71; Valentin Câmpeanu Adına Hukuki Kaynaklar Merkezi/Romanya, § 97). Çünkü bu durumda asıl başvurucu kişisel tercihini kullanarak Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nden (Sözleşme) doğan haklarının ihlal edildiği yönünde ölmeden önce bizzat başvuruda bulunmuştur (Ergezen/Türkiye, § 29).

24. AİHM'e göre asıl başvurucu tarafından ölmeden önce yapılan bir başvuruda belirleyici husus başvuruya konu hakkın mirasçılara devredilip edilemeyeceği değil başvuruya devam etmek isteyen yakınların bu konuda meşru menfaatlerinin bulunup bulunmadığıdır (Ergezen/Türkiye,§ 29).

25. Ancak AİHM'e göre başvuru karara bağlanmadan önce ölen kişinin başvuruya devam etmek isteyen yakınlarının bulunmaması veya bu türden bir istekte bulunan kişilerin başvurucunun mirasçısı ya da yeterince yakın akrabası olmaması yahut ölenin yakınlarının başvurunun devamında meşru bir menfaatlerinin bulunduğunu ortaya koyamaması hâlinde düşme kararı verilebilir (benzer yönde bir karar için bkz. Leger/Fransa [BD], B. No: 19324/02, 30/3/2009, § 50). AncakSözleşme'nin uygulanması ve yorumlanması veya temel hakların kapsamının ve sınırlarının belirlenmesi ya da insan haklarına saygının gerekli kıldığı hâllerde incelemeye devam edebilir (benzer yönde bir karar için bkz. Karner/Avusturya, B. No: 40016/98, 24/7/2003 §§ 25-28).

26. AİHM Ergezen/Türkiye başvurusunda, başvuruda bulunduktan sonra vefat eden başvurucunun yakınlarının başvuruya devam etme isteklerini, ellerindeki belgelere göre yeterli menfaatleri bulunduğu gerekçesiyle kabul etmiş ve yargılamanın makul süreyi aştığı sonucuna ulaşarak Sözleşme'nin 6. maddesinin 1. fıkrasının ihlal edildiğine karar vermiştir.

V. İNCELEME VE GEREKÇE

27. Mahkemenin 11/12/2018 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:

A. Makul Sürede Yargılanma Hakkının İhlal Edildiğine İlişkin İddia

28. Başvurucular, S.K.nın yargılanmasına ilişkin olarak makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüşlerdir.

29.S.K.nın eşi ve çocukları olan başvurucuların makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği yönündeki iddiaları açısından S.K.nın tazminat talebiyle yaptığı başvuruyu takip etme istekleri bulunmaktadır. Bu nedenle başvuruya devam etmede yeterli menfaatleri bulunduğu değerlendirilen başvurucular yönünden başvuru ehliyeti açısından bir eksiklik bulunmamaktadır.

30. Bununla birlikte başvurunun diğer kabul edilebilirlik kriterleri yönünden de incelenmesi gerekir.

31. Ferat Yüksel (B. No: 2014/13828, 12/9/2018) kararında Anayasa Mahkemesi; yargılamaların makul sürede sonuçlandırılmadığı ya da yargı kararlarının geç veya eksik icra edildiği yahut icra edilmediği iddiasıyla 31/7/2018 tarihinden önce gerçekleştirilen bireysel başvurulara ilişkin olarak Adalet Bakanlığı İnsan Hakları Tazminat Komisyonu Başkanlığına (Tazminat Komisyonu) başvuru imkânının getirilmesine ilişkin yolu ulaşılabilir olma, başarı şansı sunma ve yeterli giderim sağlama kapasitesinin bulunup bulunmadığı yönlerinden inceleyerek bu yolun etkililiğini tartışmıştır (Ferat Yüksel, §§ 27-36).

32. Ferat Yüksel kararında özetle anılan başvuru yolunun kişileri mali külfet altına sokmaması ve başvuruda kolaylık sağlaması nedenleriyle ulaşılabilir olduğu, düzenleniş şekli itibarıyla ihlal iddialarına makul bir başarı şansı sunma kapasitesinden mahrum olmadığı vetazminat ödenmesine imkân tanıması ve/veya bu mümkün olmadığında başka türlü telafi olanakları sunması nedenleriyle potansiyel olarak yeterli giderim sağlama imkânına sahip olduğu hususunda değerlendirmelerde bulunulmuştur (Ferat Yüksel, §§ 27-34). Bu gerekçeler doğrultusunda Anayasa Mahkemesi, ilk bakışta ulaşılabilir olan ve ihlal iddialarıyla ilgilibaşarı şansı sunma ve yeterli giderim sağlama kapasitesi olduğu görülen Tazminat Komisyonuna başvuru yolu tüketilmeden yapılan başvurunun incelenmesinin bireysel başvurunun ikincil niteliği ile bağdaşmayacağı sonucuna vararak başvuru yollarının tüketilmemiş olması nedeniyle kabul edilemezlik kararı vermiştir (Ferat Yüksel, §§ 35, 36).

33. Mevcut başvuruda, söz konusu karardan ayrılmayı gerektiren bir durum bulunmamaktadır.

34. Açıklanan gerekçelerle başvurunun bu kısmının, diğer kabul edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

B. Diğer İhlal İddiaları

35. Başvurucular; S.K.nın yargılanması sırasında usulüne göre alınmış adli bir aramakararı olmadan yapılan aramada ele geçirilen delile dayalı olarak ceza verildiğini, yine usulüne uygun el koyma kararı olmadanS.K.nın işyerinde bulunan eşyalara el konulduğunu belirterek adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüşlerdir.

36. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un "Bireysel başvuru hakkına sahip olanlar" kenar başlıklı 46. maddesinde kimlerin bireysel başvuru yapabileceği sayılmış olup anılan maddenin (1) numaralı fıkrasına göre bir kişinin Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunabilmesi için üç temel ön koşulun birlikte bulunması gerekmektedir. Bu ön koşullar; başvuruya konu edilen ve ihlale yol açtığı ileri sürülen kamu gücü eylem veya işleminden ya da ihmalinden dolayı başvurucunun güncel bir hakkının ihlal edilmesi, bu ihlalden dolayı kişinin kişisel olarak ve doğrudan etkilenmiş olması ve bunların sonucunda başvurucunun kendisinin mağdur olduğunu ileri sürmesidir (Onur Doğanay, B. No: 2013/1977, 9/1/2014, §§ 42-45).

37. Bireysel başvuruda mağdur kavramı, davada menfaat veya dava ehliyeti kurallarından bağımsız bir şekilde yorumlanır. Ayrıca mağdur kavramının yorumu, günümüzde toplumun koşulları ışığında değişime tabi olup bu kavram aşırı biçimcilikten uzak bir şekilde uygulanmalıdır (Fetih Ahmet Özer, B. No: 2013/6179, 20/3/2014, § 26).

38. Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü’nün (İçtüzük) “Düşme kararı” kenar başlıklı 80. maddesi şöyledir:

 “(1) Bölümler ya da Komisyonlarca yargılamanın her aşamasında aşağıdaki hâllerde düşme kararı verilebilir:

ç) Bölümler ya da Komisyonlarca saptanan herhangi bir başka gerekçeden ötürü, başvurunun incelenmesinin sürdürülmesini haklı kılan bir neden görülmemesi.

 (2) Bölümler ya da Komisyonlar; yukarıdaki fıkrada belirtilen nitelikteki bir başvuruyu, Anayasanın uygulanması ve yorumlanması veya temel hakların kapsamının ve sınırlarının belirlenmesi ya da insan haklarına saygının gerekli kıldığı hâllerde incelemeye devam edebilir.”

39. Somut olayda S.K.nın vefat etmesi üzerine Mahkemece S.K. hakkında açılan kamu davasının düşürülmesine karar verildiği (bkz. § 17) gözetildiğinde başvurucuların ihlale neden olduğunu ileri sürdükleri kamusal işlem veya eylemden kişisel olarak etkilenmedikleri anlaşılmaktadır. Bu nedenle başvurunun bu kısmının incelenmesinin sürdürülmesini haklı kılan bir neden kalmadığı tespit edilmiştir.

40. Öte yandan İçtüzük'ün 80. maddesinin (2) numaralı fıkrasında öngörülen başvurunun incelenmesinin devamında Anayasa'nın uygulanması veya temel hakların kapsamının ve sınırlarının belirlenmesi ya da insan haklarına saygının gerekli kıldığı herhangi bir durumun da söz konusu olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.

41. Açıklanan gerekçelerle başvurunun bu kısmının incelenmesinin sürdürülmesini haklı kılan bir nedenin kalmadığı anlaşıldığından İçtüzük’ün 80. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (ç) bendi gereğince başvurunun bu kısmının düşmesine karar verilmesi gerekir.

VI. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. 1. Makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

2. Diğer ihlal iddialarının incelenmesinin sürdürülmesini haklı kılan bir neden kalmaması nedeniyle DÜŞMESİNE,

B. Yargılama giderlerinin başvurucular üzerinde BIRAKILMASINA 11/12/2018 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Kararı Veren Birim İkinci Bölüm
Karar Türü (Başvuru Sonucu) Kabul Edilemezlik vd.
Künye
(Zeynep Keser ve diğerleri [2. B.], B. No: 2014/13248, 11/12/2018, § …)
   
Başvuru Adı ZEYNEP KESER VE DİĞERLERİ
Başvuru No 2014/13248
Başvuru Tarihi 8/8/2014
Karar Tarihi 11/12/2018

II. BAŞVURU KONUSU


Başvuru, mahkûmiyetin usulüne göre alınmış adli bir arama kararı olmadan yapılan aramada ele geçirilen delile dayandırılması ve makul sürede yargılama yapılmaması nedenleriyle adil yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

III. İNCELEME SONUÇLARI


Hak Müdahale İddiası Sonuç Giderim
Adil yargılanma hakkı (Suç İsnadı) Makul sürede yargılanma hakkı (ceza) Başvuru Yollarının Tüketilmemesi
Hakkaniyete uygun yargılanma hakkı (hukuka aykırı deliller, bariz takdir hatası vs.) Düşme
Mülkiyet hakkı Geçici hukuki koruma (İhtiyati tedbir, haciz, ihtiyati haciz) Düşme

IV. İLGİLİ HUKUK



Mevzuat Türü Mevzuat Tarihi/Numarası - İsmi Madde Numarası
Kanun 5237 Türk Ceza Kanunu 64
5271 Ceza Muhakemesi Kanunu 223
  • pdf
  • udf
  • word
  • whatsapp
  • yazdir
T.C. Anayasa Mahkemesi