TÜRKİYE CUMHURİYETİ
ANAYASA MAHKEMESİ
BİRİNCİ BÖLÜM
KARAR
HÜSEYİN ÖZÇIRPAN BAŞVURUSU
(Başvuru Numarası: 2014/13318)
Karar Tarihi: 5/1/2017
Başkan
:
Burhan ÜSTÜN
Üyeler
Serruh KALELİ
Nuri NECİPOĞLU
Hasan Tahsin GÖKCAN
Rıdvan GÜLEÇ
Raportör Yrd.
Derya ATAKUL
Başvurucu
Hüseyin ÖZÇIRPAN
Vekili
Av. Ömer ÖNEREN
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 15/8/2014 tarihinde yapılmıştır.
3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Başvurucu tarafından yapılan 2014/13318 ve 2014/13418 numaralı başvurular, aralarında kişi yönünden irtibat bulunduğu anlaşıldığından birleştirilmiş; incelemeye 2014/13318 numaralı bireysel başvuru dosyası üzerinden devam edilmiştir.
5. Komisyonca başvurunun kabul edilebilir olduğuna ve esas incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına, dosyanın Bölüme gönderilmesine karar verilmiştir.
6. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına gönderilmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
7. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili olaylar özetle şöyledir:
8. Başvurucu 13/8/2004 tarihinde tapu iptali ve tescil talebiyle dava açmıştır. Gölbaşı Asliye Hukuk Mahkemesi 5/6/2006 tarihli kararı ile Mahkemenin yetkisizliğine, dava dosyasının yetkili ve görevli Ankara Tüketici Mahkemesine gönderilmesine karar vermiştir. Ankara 1. Tüketici Mahkemesi 17/6/2013 tarihli kararı ile davanın reddine karar vermiştir. Karar, Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 31/3/2014 tarihli ilamı ile bozulmuştur. Bozma üzerine Mahkemece 16/10/2015 tarihli karar ile Mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir. Görevsizlik kararının kesinleşmesinin ardından Gölbaşı 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin E.2016/53 sayılı dosyasına kaydedilen davada Mahkeme 25/5/2016 tarihinde davanın kabulüne karar vermiştir. Davalıların temyiz talebi üzerine dava dosyası Yargıtaya gönderilmiş olup temyiz incelemesi devam etmektedir.
9. Başvurucu aleyhine 15/5/2007 tarihinde ortaklığın giderilmesi talebiyle dava açılmıştır. Gölbaşı Sulh Hukuk Mahkemesi 20/6/2014 tarihli kararı ile davanın açılmamış sayılmasına karar vermiştir. Karar, taraflara tebliğ edilmiş olup temyiz talebinde bulunulmamıştır.
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
10. Mahkemenin 5/1/2017 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:
11. Başvurucu 13/8/2004 tarihinde açtığı tapu iptali ve tescil davası ile 15/5/2007 tarihinde aleyhine açılan ortaklığın giderilmesi davasında yargılamaların uzun sürdüğünü belirterek makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
A. Esas Yönünden
12. Medeni hak ve yükümlülüklerle ilgili uyuşmazlıklara ilişkin yargılamanın süresi tespit edilirken sürenin başlangıç tarihi olarak davanın ikame edildiği tarih; sürenin sona erdiği tarih olarak -çoğu zaman icra aşamasını da kapsayacak şekilde- yargılamanın sona erdiği, yargılaması devam eden davalar yönünden ise Anayasa Mahkemesinin makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin şikâyetle ilgili kararını verdiği tarih esas alınır (Güher Ergun ve diğerleri, B. No: 2012/13, 2/7/2013, §§ 50, 52).
13. Medeni hak ve yükümlülüklerle ilgili uyuşmazlıklara ilişkin yargılama süresinin makul olup olmadığı değerlendirilirken yargılamanın karmaşıklığı ve kaç dereceli olduğu, tarafların ve ilgili makamların yargılama sürecindeki tutumu ve başvurucunun yargılamanın süratle sonuçlandırılmasındaki menfaatinin niteliği gibi hususlar dikkate alınır (Güher Ergun ve diğerleri, §§ 41-45).
14. Anılan ilkeler doğrultusunda Anayasa Mahkemesinin benzer başvurularda verdiği kararlar dikkate alındığında somut olayda başvurucunun 13/8/2004 tarihinde açtığı tapu iptali ve tescil davasında 12 yıl 4 aydır devam eden, 15/5/2007 tarihinde başvurucu aleyhine açılan ortaklığın giderilmesi davasında 7 yıl 1 ay süren yargılama sürelerinin makul olmadığı sonucuna varmak gerekir.
15. Açıklanan gerekçelerle Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.
B. 6216 Sayılı Kanun'un 50. Maddesi Yönünden
16. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 50. maddesinin (1) numaralı fıkrası şöyledir:
“Esas inceleme sonunda, başvurucunun hakkının ihlal edildiğine ya da edilmediğine karar verilir. İhlal kararı verilmesi hâlinde ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için yapılması gerekenlere hükmedilir…”
17. Başvurucu, manevi tazminat talebinde bulunmuştur.
18. Somut olayda makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği sonucuna varılmıştır.
19. İhlal tespitiyle giderilemeyecek olan manevi zararları karşılığında başvurucuya net 22.000 TL manevi tazminat ödenmesine karar verilmesi gerekir.
20. Dosyadaki belgelerden tespit edilen 412,20 TL harç ve 1.800 TL vekâlet ücretinden oluşan toplam 2.212,20 TL yargılama giderinin başvurucuya ödenmesine karar verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,
B. Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan makul sürede yargılanma hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE,
C. Başvurucuya net 22.000 TL manevi tazminat ÖDENMESİNE, tazminata ilişkin diğer taleplerin REDDİNE,
D. 412,20 TL harç ve 1.800 TL vekâlet ücretinden oluşan toplam 2.212,20 TL yargılama giderinin BAŞVURUCUYA ÖDENMESİNE,
E. Ödemelerin, kararın tebliğini takiben başvurucunun Maliye Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına, ödemede gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar geçen süre için yasal FAİZ UYGULANMASINA,
F. Kararın birer örneğinin Gölbaşı (Ankara) 2. Asliye Hukuk Mahkemesine (E.2016/53, K.2016/262) ve Gölbaşı (Ankara) Sulh Hukuk Mahkemesine (E.2007/238, K.2014/355) GÖNDERİLMESİNE,
G. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE 5/1/2017 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.