TÜRKİYE CUMHURİYETİ
ANAYASA MAHKEMESİ
İKİNCİ BÖLÜM
KARAR
BRITISH AMERICAN TOBACCO TÜTÜN MAMÜLLERİ SAN. VE TİC. A.Ş. BAŞVURUSU
(Başvuru Numarası: 2014/13386)
Karar Tarihi: 20/7/2017
Başkan
:
Engin YILDIRIM
Üyeler
Osman Alifeyyaz PAKSÜT
Recep KÖMÜRCÜ
Celal Mümtaz AKINCI
Recai AKYEL
Raportör
Özgür DUMAN
Başvurucu
British American Tobacco Tütün Mamülleri San. ve Tic. A.Ş.
Vekili
Av. Ahmet Eren ALTAY
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, dayanağı olan Bakanlar Kurulu kararının iptal edilmesine rağmen özel tüketim vergisi tahakkuk ettirilmesi nedeniyle mülkiyet hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvurular 15/8/2014 tarihinde yapılmışlardır.
3. Başvurular, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4 Komisyonca başvuruların kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
5. 2014/13386 numaralı bireysel başvuru ile aynı tarihte yapılan 2014/13388, 2014/13389, 2014/13391, 2014/13393 ve 2014/13394 numaralı bireysel başvuruların konu yönünden hukuki irtibatlarının bulunması nedeniyle 2014/13386 numaralı bireysel başvuru dosyası ile birleştirilmesine, incelemenin bu dosya üzerinden yürütülmesine karar verilmiştir.
6. Bölüm Başkanı tarafından başvuruların kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.
7. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına (Bakanlık) gönderilmiştir. Bakanlık, görüş sunmamıştır.
III. OLAY VE OLGULAR
8. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili olaylar özetle şöyledir:
A. Uyuşmazlığın Arka Planı
9. Başvurucu; sigara, tütün ve sair tütün ürünlerinin üretimi, işlenmesi, pazarlanması, dağıtımı, satımı, ticareti, ithalatı ve ihracatı ile iştigal eden bir şirkettir. Başvurucu yapmış olduğu sigara satışları karşılığında tahsil ettiği mal bedeli üzerinden özel tüketim vergisi (ÖTV) ve katma değer vergisi (KDV) tutarlarını vergi mükellefi sıfatıyla Vergi Dairesine ödemektedir.
10. 6/6/2002 tarihli ve 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu'na ekli (III) sayılı listenin (B) cetvelinde tütün ve mamullerine yer verilmiş olup bunlar yönünden 16/7/2004 tarihli ve 5228 sayılı Kanun'un 26. maddesi ile maktu vergi tutarları belirlenmiştir. Buna göre, tütün içeren sigaraların bir adedi için 0,11 TL maktu vergi alınması öngörülmüştür.
11. Öte yandan4760 sayılı Kanun'un 12. maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendinde, Bakanlar Kurulunun Kanun'a ekli (III) sayılı listedeki mallar için belirlenen oranları her bir mal itibarıyla yarısına kadar indirmeye, (A) cetvelindeki mallar için dört katına, (B) cetvelindeki mallar için bir katına kadar artırmaya yetkili kılındığı belirtilmiştir. Ayrıca bu sınırlar içinde malların cinsleri, özellikleri, fiyat grupları, alkol dereceleri ve içerdiği alkol miktarına göre farklı vergi oranları ve maktu vergi tutarı belirleme yetkisi de Bakanlar Kuruluna verilmiştir.
12. Bu yetki doğrultusunda 1/2/2005 tarihli ve 25714 sayılı mükerrer Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 2005/8410 sayılı Bakanlar Kurulu kararının eki kararın 7. maddesinde,tütün ve mamulleri için belirlenen maktu vergi tutarları yeniden belirlenmiştir. Bu kapsamda tütün içeren sigaralar yönünden maktu vergi tutarları, şark tipi tütün kullanım oranına göre farklılaştırılmıştır. Bu doğrultuda maktu vergi tutarları; içerdiği şark tipi tütün oranı %0 ila %33 oranında (%33 dâhil) olanların adedi için 0,0675 TL, %34 ila 66 (%66 dâhil) arasında olanların adedi için ise 0,0400 TL olarak, diğer tütün içeren sigaraların adedi yönünden ise 0,188 TL olarakbelirlenmiştir.
B. Düzenleyici İşlemin İptali İstemiyle Açılan Dava
13. Başvurucu, Bakanlar Kurulu kararına karşı Başbakanlık aleyhine Danıştay 7. Dairesinde (Daire) iptal davası açmıştır. Dava dilekçesinde, tütün içeren sigaralar yönünden tek kalem hâlinde maktu vergi belirlenmiş iken Bakanlar Kurulunca şark tipi tütün içeren sigaralar lehine getirilen düzenlemenin verginin kanuniliği ilkesine aykırı olduğu belirtilmiştir. Başvurucu, davaya konu Bakanlar Kurulu kararının 7. maddesindeki 2402.20 Gümrük Tarife ve İstatistik Pozisyonunda (GTİP) yer alan metnin "tütün içeren sigaralar 0,188-YTL/adet" bölümü dışında kalan kısmının iptalini talep etmiştir.
14. Daire 9/2/2009 tarihinde davanın kabulüne ve talep doğrultusunda belirtilen düzenlemenin iptaline karar vermiştir. Kararın gerekçesinde, yetki kuralıyla verginin temel unsurlarının belirlenmesinin Bakanlar Kuruluna bırakılmış olmasının yasama yetkisinin tamamen devrine yol açması ve Bakanlar Kuruluna keyfî düzenleme yapma yetkisi vermesi nedeniyle hukuk güvenliği ilkesiyle bağdaşmadığı açıklanmıştır. Daire, ilgili yetki kuralı yönünden Anayasa Mahkemesine yapılan itiraz başvurusundan sonra yasama organınca 30/3/2006 tarihli ve 5479 sayılı Kanun'un 10. maddesinin (b) bendi ile değişikliğe gidildiğine dikkat çekmiştir.
15. Davalı Başbakanlık tarafından temyiz edilen karar, Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunun (Kurul) 22/1/2010 tarihli ilamıyla onanmıştır. Kurul, 5479 sayılı Kanun ile değişik kuralın, bu kurala dayanılarak yürürlüğe konulan Bakanlar Kurulu kararlarının yargısal denetiminde esas alınabileceğini belirtmiştir. Dava konusu kararın ise aynı kuralın, daha önce 5228 sayılı Kanun ile değiştirilmiş metnine göre yapıldığı için 5479 sayılı Kanun ile değişik kurala göre yargısal denetime tabi tutulamayacağı kabul edilmiştir. Kurula göre şark tipi tütünü içeren sigaraların 0,0675 YTL/adet ve 0,0400 YTL/adet maktu vergiye bağlı tutulmasını gerektiren 4760 sayılı Kanun'un 12'nci maddesinin 2'nci fıkrasının (b) bendine uygun düşen bir sebep ise gösterilememiştir.
C. Bireysel İşlemlerin İptali İstemiyle Açılan Davalar
16. Başvurucu teslimatını yaptığı sigaralardan dolayı 2005 yılı Şubat ayı dönemi için ihtirazi kayıtla verdiği beyanname üzerinden yapılan tahakkuk çerçevesinde 11.010.870,60 TL tutarında ÖTV ödemesi yapmıştır. Başvurucudan aynı şekilde yine bu yılın mart ayı dönemi için 1.587.130,92 TL, nisan ayı için 1.190.783,68 TL, mayıs ayı için 937.011,34 TL, haziran ayı için 716.570 TL ve temmuz ayı için 734.388,30 TL tutarlarında ÖTV tahsil edilmiştir.
17. Başvurucu belirtilen dönemlere ait yapılan tahakkuk işlemlerinin terkini ve yaptığı söz konusu ödemelerin yasal faiziyle birlikte iadesi istemleriyle farklı vergi mahkemelerinde çeşitli davalar açmıştır. Başvurucu dava dilekçelerinde, düzenleyici işleme karşı da dava açtığını belirterek verginin kanuniliği ilkesine aykırı olarak düzenlenen Bakanlar Kurulu kararına göre yapılan tahakkuk işlemlerinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürmüştür.
18. i. 2014/13393 numaralı bireysel başvurunun konusunu oluşturan Şubat/2005 döneminde ödenen ÖTV tutarları yönünden İstanbul 1. Vergi Mahkemesinde açılan dava, Mahkemece 22/2/2006 tarihinde reddedilmiştir.
ii. 2014/13394 numaralı bireysel başvurunun konusunu oluşturan Mart/2005 döneminde ödenen ÖTV tutarları yönünden İstanbul 8. Vergi Mahkemesinde açılan dava, Mahkemece 9/5/2007 tarihinde reddedilmiştir.
iii. 2014/13388 numaralı bireysel başvurunun konusunu oluşturan Nisan/2005 döneminde ödenen ÖTV tutarları yönünden İstanbul 3. Vergi Mahkemesinde açılan dava, Mahkemece 23/11/2006 tarihinde reddedilmiştir.
iv. 2014/13391 numaralı bireysel başvurunun konusunu oluşturan Mayıs/2005 döneminde ödenen ÖTV tutarları yönünden İstanbul 5. Vergi Mahkemesinde açılan dava, Mahkemece 22/3/2006 tarihinde reddedilmiştir.
v. 2014/13386 numaralı bireysel başvurunun konusunu oluşturan Haziran/2005 döneminde ödenen ÖTV tutarları yönünden İstanbul 1. Vergi Mahkemesinde açılan dava, Mahkemece 26/4/2006 tarihinde reddedilmiştir.
vi. 2014/13389 numaralı bireysel başvurunun konusunu oluşturan Temmuz/2005 döneminde ödenen ÖTV tutarları yönünden İstanbul 7. Vergi Mahkemesinde açılan dava, Mahkemece 23/2/2006 tarihinde reddedilmiştir.
19. Mahkeme kararlarının gerekçesinde özetle uyuşmazlığa konu iadesi istenen ÖTV'nin yapılan sigara satışları karşılığında mal bedeliyle birlikte tahsil edilerek yansıtıldığı, dolayısıyla başvurucu Şirketin herhangi bir mali yükünün bulunmadığı belirtilmiştir. Kararlarda, mal bedeliyle birlikte tahsil edilerek kanuna uygun şekilde beyan ve ödeme yükümlülüğü yerine getirilen ÖTV tahakkukunda hukuki bir isabetsizliğin bulunmadığı açıklanmıştır.
20. Kararlar, başvurucu tarafından temyiz edilmiştir. Temyiz dilekçelerinde, vergi artışı nedeniyle fiyat artışına yol açıldığından İlk Derece Mahkemesinin kararlarında belirtildiğinin aksine mali yüke katlanılmasının söz konusu olduğu ifade edilmiştir. Ayrıca dava konusu vergilendirme işleminin dayanağı olan Bakanlar Kurulu kararının iptal edilmesiyle bu işlemin hukuki bir dayanağının kalmadığı belirtilmiştir. Başvurucuya göre İlk Derece Mahkemesinin bu yorumu, idarenin işlemine karşı dava açılmasını Anayasa'ya aykırı olarak sınırlandırmaktadır. Başvurucu son olarak hukuka aykırı vergilendirme sonucu idarenin sebepsiz zenginleştiğini de ileri sürmüştür. Ancak Danıştay Yedinci Dairesinin 22/6/2012 tarihli ilamlarıyla temyiz istemleri reddedilerek hükümler onanmıştır. Onama ilamlarında, kararların gerekçesinin Daire tarafından da uygun bulunduğu ve temyiz sebeplerinin kararın bozulmasını sağlayacak nitelikte olmadığı belirtilmiştir.
21. Başvurucu onama ilamlarına karşı karar düzeltme taleplerinde bulunmuştur. Karar düzeltme taleplerini inceleyen Danıştay Üçüncü Dairesi ise 26/5/2014 tarihinde bu talepleri reddetmiştir.
22. Nihai kararlar başvurucu vekiline 21/7/2014 tarihinde tebliğ edilmişlerdir.
23. Başvurucu 15/8/2014 tarihinde bireysel başvurularda bulunmuştur.
IV. İLGİLİ HUKUK
24. 4760 sayılı Kanun’un 1. maddesinin birinci fıkrası şöyledir:
"1. Bu Kanuna ekli;
a) (I) sayılı listedeki malların ithalatçıları veya rafineriler dahil imal edenler tarafından teslimi,
b) (II) sayılı listedeki mallardan kayıt ve tescile tâbi olanların ilk iktisabı,
c) (II) sayılı listedeki mallardan kayıt ve tescile tâbi olmayanlar ile (III) ve (IV) sayılı listelerdeki malların ithalatı veya imal ya da inşa edenler tarafından teslimi,
d) (I), (III) ve (IV) sayılı listelerdeki mallar ile (II) sayılı listedeki mallardan kayıt ve tescile tâbi olmayanların özel tüketim vergisi uygulanmadan önce müzayede yoluyla satışı,
Bir defaya mahsus olmak üzere özel tüketim vergisine tâbidir."
25. 4760 sayılı Kanun'un 4. maddesinin (1) numaralı fıkrası şöyledir:
"1. Özel tüketim vergisinin mükellefi, bu Kanuna ekli;
a) (I), (III) ve (IV) sayılı listelerdeki mallar ile (II) sayılı listedeki mallardan kayıt ve tescile tâbi olmayanları imal, inşa veya ithal edenler ile bu malların müzayede yoluyla satışını gerçekleştirenler,
b) (II) sayılı listedeki mallardan kayıt ve tescile tâbi olanlar için; motorlu araç ticareti yapanlar, kullanmak üzere ithal edenler veya müzayede yoluyla satışını gerçekleştirenlerdir."
26. 4760 sayılı Kanun'un 12. maddesinin (1) numaralı fıkrasının ilgili kısmı şöyledir:
"1. Özel tüketim vergisi, bu Kanuna ekli listelerde yazılı malların karşılarında gösterilen tutar ve/veya oranlarda alınır.
..."
27. 4760 sayılı Kanun'un 12. maddesinin (2) numaralı fıkrasının 30/3/2006 tarihli ve 5479 sayılı Kanun ile değiştirilmeden önceki hâlinin ilgili kısmı şöyledir:
"Bakanlar Kurulu, topluca veya ayrı ayrı olmak üzere;
...
(III) sayılı listedeki mallar için belirlenen oranları her bir mal itibariyle sıfıra kadar indirmeye, (A) cetvelindeki mallar için dört katına (B) cetvelindeki mallar için yarısına kadar artırmaya, maktu vergiyi her bir mal itibariyle sıfıra kadar indirmeye, (A) cetvelindeki mallar için iki katına (B) cetvelindeki mallar için bir katına kadar artırmaya, bu sınırlar içinde malların cinsleri, özellikleri, fiyat grupları, alkol dereceleri ve içerdiği alkol miktarına göre farklı vergi oranı ve maktu vergi tutarı belirlemeye, listedeki her bir mal itibariyle nispî ve maktu verginin yalnızca birisini uygulatmaya, yalnızca nispî vergi uygulanması halinde hesaplanan özel tüketim vergisinin maktu vergi tutarından az olmaması şartını koymaya,
Yetkilidir."
28. 4760 sayılı Kanun'un 12. maddesinin (2) numaralı fıkrasının yürürlükteki hâlinin ilgili kısmı şöyledir:
b) (Değişik: 30/3/2006-5479/10 md.) (III) sayılı listedeki mallar için belirlenen oranları her bir mal itibarıyla sıfıra kadar indirmeye, (A) cetvelindeki mallar için dört katına (B) cetvelindeki mallar için yarısına kadar artırmaya, asgari maktu vergiyi her bir mal itibarıyla sıfıra kadar indirmeye, (A) cetvelindeki mallar için iki katına (B) cetvelindeki mallar için bir katına kadar artırmaya, bu sınırlar içinde malların cinsleri, özellikleri, fiyat grupları, alkol dereceleri ve içerdiği alkol miktarına göre farklı vergi oranı ve asgari maktu vergi tutarı belirlemeye, (B) cetvelindeki mallar için listede yer alan asgari maktu vergi tutarlarının, perakende satışa sunulan ürünlerin birim ambalajı içinde yer alan her bir sigara adedi, diğer tütün mamullerinin birim ambalajı içindeki mamulün her bir gramı ile çarpımı sonucu bulunacak tutarın %20’sine tekabül eden tutarı aşmamak üzere; birim ambalaj itibarıyla maktu vergi tutarı belirlemeye, bu tutarı malların cinsleri, özellikleri, ambalajları (paketleri) ve bunların fiyatları ve fiyat grupları itibarıyla farklılaştırmaya,
29. 4760 sayılı Kanun'a ekli (III) sayılı cetvelin 2402.20 GTİP'te yer alan tütün içeren sigaralar bölümünde maktu vergi tutarı, 5228 sayılı Kanun'un 26. maddesi ile adedi için 0,11 TL olarak tespit edilmiş iken güncel hâliyle 0,3246 TL olarak belirlenmiştir.
30. 2005/8410 sayılı Bakanlar Kurulu kararına ekli kararın 7. maddesinin ilgili kısmı şöyledir:
"4760 sayılı Kanuna ekli (III) sayılı listenin (B) Cetvelinde yer alan malların maktu vergi tutarları aşağıdaki şekilde yeniden belirlenmiştir.
Maktu Vergi Tutarı
G.T.İ.P. NO Mal İsmi Tutarı
2402. 20 Tütün içeren sigaralar
İçerdiği tütünün içindeki şark tipi tütün [Güneşte kurutulmuş şark tipi tütün, döküntüleri ve damarları ile bunlardan elde edilen homojenize, yeniden tertip edilmiş, şişirilmiş (patlatılmış) tütünler veya şişirilmiş (patlatılmış) damar] oranı:
- % 0 ila % 33 arasında olanlar 0,0675 YTL/Adet
(% 33 dahil)
- % 34 ila % 66 arasında olanlar 0,0400 YTL/Adet
(% 66 dahil)
- % 67 ila % 100 arasında olanlar 0,0188 YTL/Adet
(% 100 dahil)
V. İNCELEME VE GEREKÇE
31. Mahkemenin 20/7/2017 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Başvurucunun İddiaları
32. Başvurucu, ihtirazi kayıtla ödediği ÖTV tahakkukunun dayanağı olan Bakanlar Kurulu kararının iptal edildiğini ancak buna rağmen bireysel işlemin iptali istemiyle açtığı davanın hukuka aykırı olarak reddedildiğinden yakınmaktadır. Başvurucu, Danıştayın başka Dairelerince verginin yansıtılıp yansıtılmadığına bakılmaksızın vergi mükellefinin dava açabileceği yönünde emsal içtihatlar bulunduğunu belirtmiştir. Başvurucuya göre somut olayda verginin yansıtılıp yansıtılmadığı kendisine sorulmamış, bu konuda bir araştırma yapılmadan karar verilmiştir. Başvurucu ayrıca yansıma yoluyla vergi yüküne katlanmak zorunda kalan tüketicilerin tarhiyata hiçbir zaman muhatap olamayacaklarını, dolayısıyla söz konusu bireysel işleme karşı ne tüketicilerin ne de vergi mükellefi olarak kendisinin dava açabileceğine dikkat çekmiştir. Başvurucu böyle bir durumun, somut olaydaki bireysel işlemin Anayasa'ya aykırı olarak hiçbir hukuki denetime tabi olmaması sonucuna yol açacağını ifade etmiştir. Başvurucu, bu sebeplerle adil yargılanma hakkı kapsamında silahların eşitliği ve çelişmeli yargılama ile mahkemeye erişim haklarının, ayrıca hukuk devleti ilkesinin ihlal edildiğini iddia etmiştir. Başvurucu, bunun yanında hukuki dayanaktan yoksun bireysel işlem ile vergi tarh edilmiş olması nedeniyle mülkiyet hakkının da ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
B. Değerlendirme
33. Anayasa’nın 35. maddesi şöyledir:
“Herkes, mülkiyet ve miras haklarına sahiptir.
Bu haklar, ancak kamu yararı amacıyla, kanunla sınırlanabilir.
Mülkiyet hakkının kullanılması toplum yararına aykırı olamaz.”
34. Anayasa Mahkemesi, olayların başvurucu tarafından yapılan hukuki nitelendirmesi ile bağlı olmayıp olay ve olguların hukuki tavsifini kendisi takdir eder (Tahir Canan, B. No: 2012/969, 18/9/2013, § 16). Başvurucu, mülkiyet hakkının ihlali iddiası yanında adil yargılanma hakkının da ihlal edildiğini ileri sürmektedir. Anayasa’nın 35. maddesi mülkiyet hakkının sınırlandırılmasına ilişkin özel ilkeleri tespit ederken vergi ödevine ilişkin 73. maddesi de vergi yoluyla mülkiyet hakkına yapılacak müdahalelerin anayasal sınırlarına ilişkin özel hükümler içermektedir (Türkiye İş Bankası A.Ş. [GK], B. No: 2014/6192, 12/11/2014, § 40). Anayasa Mahkemesinin kararlarında vergi ve benzeri yükümlülükler ile sosyal güvenlik prim ve katkılarını belirlemeye, değiştirmeye ve ödenmesini güvence altına almaya yönelik müdahalelerin -taşıdıkları amaçlar dikkate alındığında- devletin mülkiyetin kamu yararına kullanımını kontrol veya düzenlenmesi yetkisi kapsamında incelenmesi gerektiği kabul edilmiştir (Arif Sarıgül, B. No: 2013/8324, 23/2/2016,§ 50; Narsan Plastik San. ve Tic. Ltd. Şti., B. No: 2013/6842, 20/4/2016, § 71). Somut olayda da ihtirazi kayıtla verdiği beyanname üzerine tahakkuk ettirilen ÖTV başvurucudan tahsil edilmiştir. Başvurucunun temel şikâyeti ise açtığı davanın, bu verginin yansıtılıp yansıtılmadığı araştırılmadan ve verginin dayanağı Bakanlar Kurulu kararının iptal edilmesine rağmen reddedilmesine ilişkindir. Bu durumda belirtilen şikâyetler dikkate alındığında başvurucudan vergi mükellefi sıfatıyla ÖTV tahakkuk ettirilerek tahsil edilmiş olması nedeniyle başvurucunun ihlal iddialarının mülkiyet hakkı kapsamında incelenmesi uygun görülmüştür.
35. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 47. maddesinin (3) numaralı, 48. maddesinin (1) ve (2) numaralı fıkraları ile Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü'nün (İçtüzük) 59. maddesinin ilgili fıkraları uyarınca başvurucunun başvuru konusu olaylara ilişkin iddialarını açıklama, dayanılan Anayasa hükmünün ihlal edildiğine dair hukuki iddialarını kanıtlama, bireysel başvuru kapsamındaki haklardan hangisinin hangi nedenle ihlal edildiği ve buna ilişkin gerekçeleri ve delilleri sunma yükümlülüğü bulunmaktadır (S.S.A., B. No: 2013/2355, 7/11/2013, § 38; Veli Özdemir, B. No: 2013/276, 9/1/2014, §§ 19, 20).
36. Belirtilen koşullar yerine getirilmediği takdirde başvurunun açıkça dayanaktan yoksun olduğu gerekçesiyle Anayasa Mahkemesince kabul edilemez olduğuna karar verilebilir.
37. Somut olayda sigara tütün ve sair tütün ürünlerinin üretimi, işlenmesi, pazarlanması, dağıtımı, satımı, ticareti, ithalatı ve ihracatı ile iştigal eden başvurucu, teslimatını yaptığı sigaralardan dolayı ÖTV mükellefidir. Başvurucu, Bakanlar Kurulu kararıyla tütün içeren sigaralarda şark tipi tütün oranına göre farklılaştırılan ÖTV oranları üzerinden ihtirazi kayıtla beyanname vermiş ve tahakkuk ettirilen ÖTV tutarlarını buna göre ödedikten sonra tahakkuk işlemlerinin terkini ve ödediği ÖTV tutarlarının iadesi istemiyle bireysel işlemlere karşı vergi mahkemelerinde ayrı ayrı davalar açmıştır. Başvurucu bunun yanında söz konusu bireysel başvuru işleminin dayanağı olan Bakanlar Kurulu kararına karşı ise Danıştay nezdinde ayrı bir dava daha açmıştır. Düzenleyici işlem, bu dava neticesinde Danıştay tarafından iptal edilmiş; başvurucunun bireysel işlemlere karşı açtığı davalar ise vergi mahkemelerince reddedilmiştir.
38. ÖTV harcamalardan alınan tek aşamalı, dolaylı bir vergi olup Türk gümrük tarife cetvelinde tanımı verilmiş mallar üzerinden bir defaya mahsus olarak alınmaktadır. ÖTV kapsamına giren mallar, Kanun'a ekli (I), (II), (III) ve (IV) sayılı listelerde Türk gümrük tarife cetvelinde yer alan GTİP numaraları itibarıyla tespit edilmiştir. Listelerde yer alan her mal için ayrı GTİP numarası belirlenmiş, yanına malın ismi ve vergi oranı yazılmıştır. Başvurucunun uyuşmazlığa konu ÖTV yönünden vergi mükellefi sıfatının bulunduğu kuşkusuzdur. Vergi mahkemeleri ise davaların reddine ilişkin gerekçelerini, başvurucunun iadesini talep ettiği ÖTV'yi yapılan sigara satışları sonucu mal bedeliyle birlikte tahsil ederek yansıtmakla herhangi bir mali yükümlülüğünün bulunmamasına dayandırmışlardır. Temyiz edilen kararlar da Danıştay Yedinci Dairesince gerekçeler yerinde bulunarak onanmıştır.
39. Başvurucu; esas itibarıyla derece mahkemelerince verginin yansıtılıp yansıtılmadığına ilişkin farazi bir karine oluşturularak, bu konuda bir araştırma yapılmadan davanın reddine karar verildiğinden yakınmaktadır. Ancak bireysel başvurunun ikincil doğası gereği Anayasa Mahkemesinin delillerin değerlendirilmesi ve hukuk kurallarının yorumlanması bakımından yetkisi sınırlıdır. Ayrıca somut olay bağlamında da Anayasa Mahkemesinin vergi hukukuna ilişkin olgu ve karineleri değerlendirme gibi bir görevi de bulunmamaktadır.
40. Yukarıda da değinildiği üzere başvurucunun bireysel başvuru kapsamında bir temel hak ve hürriyetinin ihlal edildiğine ilişkin iddia ve şikâyetlerini somut bilgi, belge ve delillerle temellendirmesi gerekmektedir (bkz. § 35). Anayasa Mahkemesinin başvurucunun yerine geçerek sunulmayan olgu ve vakıalardan hareketle birtakım çıkarımlar yapması veya kendiliğinden bilgi, belge ve delil toplaması mümkün değildir. Usul kuralları gereği derece mahkemelerinin resen araştırma yükümlülüğünün mevcut olup olmaması da bireysel başvuru anlamında başvurucunun iddia ve şikâyetlerini temellendirme yükümlülüğünü ortadan kaldırmamaktadır.
41. 4760 sayılı Kanun'a göre verginin mükellefi olan başvurucu, verginin beyan edilerek ödenmesi noktasında tarhiyat ve tahakkukun muhatabı olarak kabul edilmektedir. Somut olaydaki tütün mamulleri satışında vergi yüküne katlanan ise sigarayı alarak mal bedelini başvurucuya ödeyen nihai tüketicilerdir. Vergi hukukunda daha çok dolaylı vergilerde karşılaşılan ve verginin nihai tüketicilerden vergi mükellefleri aracılığıyla toplanmasını öngören bu durum verginin yansıtılması olarak adlandırılmaktadır. Başvuru konusu olayda, başvurucunun ÖTV tahakkuk ve tahsiline karşı açtığı dava, derece mahkemelerince bu verginin mal bedeliyle birlikte yansıtılarak başvurucunun herhangi bir mali yükümlülüğünün kalmadığı gerekçesiyle reddedilmiş; bireysel başvuru dosyasında bu kabulün aksini gösterir soyut birtakım iddialardan öte somut bir bulguya rastlanmamıştır. Başvurucu; ihlal iddialarını ÖTV'nin yansıtılıp yansıtılmadığının araştırılmadığına dayandırmakta ise de ne derece mahkemeleri önünde ne de bireysel başvuruda söz konusu verginin yansıtılmayıp vergi tutarındaki artış nedeniyle oluşan ek mali yükümlülüğe kendisinin katlandığına ilişkin herhangi bir bilgi veya belge ortaya koymamıştır. Buna göre başvurucunun mülkiyet hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddiasını destekleyen somut bilgi, belge ve delilleri ortaya koymadığı ve ihlal iddiasını temellendirmediği sonucuna varılmıştır.
42. Açıklanan gerekçelerle temellendirilmemiş şikâyet kapsamındaki başvurunun diğer kabul edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
VI. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Başvurunun açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA 20/7/2017 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.