TÜRKİYE CUMHURİYETİ
ANAYASA MAHKEMESİ
BİRİNCİ BÖLÜM
KARAR
I.I. BAŞVURUSU
(Başvuru Numarası: 2014/15876)
Karar Tarihi: 21/9/2016
GİZLİLİK TALEBİ KABUL
Başkan
:
Burhan ÜSTÜN
Üyeler
Hicabi DURSUN
Hasan Tahsin GÖKCAN
Kadir ÖZKAYA
Rıdvan GÜLEÇ
Raportör
Hüseyin MECEK
Başvurucu
I. I.
Vekili
Av. Mehmet Ali BAŞARAN
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru; Geri Gönderme Merkezi (GGM) ve Kabul Barınma Merkezinde (KBM) tutma koşullarının gayriinsani ve onur kırıcı olması nedeniyle Anayasa'nın 17. maddesinin üçüncü fıkrasında güvence altına alınan işkence, eziyet ve insan haysiyeti ile bağdaşmayan muamele yasağının ihlal edildiği, özgürlükten mahrum bırakılmanın yasal dayanaktan yoksun olması, yargısal denetiminin bulunmaması ve bu çerçevede iç hukukta tazminat sağlama imkânı tanınmaması nedeniyle Anayasa'nın 19. maddesinde güvence altına alınan kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiği, tutma koşullarına ve idari gözetim sürecine karşı etkili bir iç hukuk yolu bulunmaması nedeniyle Anayasa'nın 17. ve 19. maddesindeki güvencelerle bağlantılı olarak 40. maddesinin ihlal edildiği iddialarına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 10/10/2014 tarihinde Bakırköy 16. Ağır Ceza Mahkemesi vasıtasıyla yapılmıştır. Başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesi neticesinde başvurunun Komisyona sunulmasına engel teşkil edecek bir eksikliğinin bulunmadığı tespit edilmiştir.
3. Birinci Bölüm Birinci Komisyonunca 24/12/2015 tarihinde, başvurucunun adli yardım talebinin kabulüne ve başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
4. Bölüm Başkanı tarafından 25/2/2016 tarihinde, başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.
5. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına (Bakanlık) gönderilmiştir. Bakanlığın 11/3/2016 tarihli yazısında, Anayasa Mahkemesinin önceki kararlarına ve bu kapsamda sunulan görüşlerine atfen başvuru hakkında görüş sunulmayacağı bildirilmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
A. Olaylar
6. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ve İçişleri Bakanlığı tarafından sunulan bilgi ve belgeler çerçevesinde ilgili olaylar özetle şöyledir:
7. Rusya Federasyonu vatandaşı olan başvurucu kendi beyanına göre ülkesini "etnik, dinî ve siyasi düşünceleri nedeniyle, zulüm ve baskı göreceği korkusuyla" terk etmiştir.
8. Başvurucu 10/10/2013 tarihinde Atatürk Havalimanı'ndan Türkiye'ye giriş yapmış ve ailesi ile birlikte Kemer'de (Antalya) yaşamaya başlamıştır.
9. Başvurucu 6/5/2014 tarihinde Reyhanlı'da (Hatay) bir taksi ile seyahat hâlindeyken gözaltına alınmış ve Hatay GGM'ye sevk edilmiştir.
10. Başvurucu 9/5/2014 tarihinde uluslararası koruma talebinde bulunmuştur.
11. Göç İdaresi Genel Müdürlüğünün 22/5/2014 tarihli işlemi ile başvurucunun anılan talebinin reddine karar verilmiştir.
12. Anılan karar başvurucuya 26/5/2014 tarihinde tebliğ edilmiş olup başvurucu aynı tarihte Adana KBM'ye sevk edilmiştir.
13. Başvurucu, uluslararası koruma talebinin reddine dair karara karşı 6/6/2014 tarihinde Ankara 1. İdare Mahkemesinde iptal davası açmış ise de sonradan feragat ettiğinden anılan Mahkemenin 8/9/2014 tarihli ve E.2014/1169, K.2014/1390 sayılı kararı ile "konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına" karar verilmiştir.
14. Başvurucu 14/8/2014 tarihinde Adana Sulh Ceza Hâkimliğine başvurarak serbest bırakılmayı talep etmiştir.
15. 6/9/2014 tarihinde memur refakatinde İstanbul iline götürülen başvurucunun, kendi isteğiyle Gürcistan'a çıkışı sağlanmıştır.
16. Adana 4. Sulh Ceza Hâkimliğinin 8/9/2014 tarihli ve 2014/472 Değişik İş sayılı kararı ile başvurucunun talebinin kabulüne ve "idari gözetim kararının kaldırılmasına" karar verilmiştir.
17. Başvurucu 10/10/2014 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
B. İlgili Hukuk
1. Ulusal Hukuk
18. 4/4/2013 tarihli ve 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu'nun 3. maddesinin (d) ve (r) bentleri, 4. maddesi, 53. maddesinin (3) numaralı fıkrası, 54. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (d) bendi ve (2) numaralı fıkrası ile 55. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (a) bendi, 57. maddesi; anılan Kanun’un 125. maddesi uyarınca 11/4/2014 tarihinde yürürlüğe giren aynı Kanun’un 58. maddesinin birinci fıkrası; anılan Kanun’un 124. maddesinin (1) numaralı fıkrası ile yürürlükten kaldırılan 15/7/1950 tarihli ve 5683 sayılı Yabancıların Türkiye’de İkamet ve Seyahatleri Hakkında Kanun’un 17. ve 23. maddeleri; 22/10/2014 tarihli ve 29153 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Geçici Koruma Yönetmeliği’nin 6. maddesi (K.A. [GK], B. No:2014/13044, 11/11/2015, §§ 30-35).
2. Uluslararası Hukuk
19. Avrupa İşkencenin ve İnsanlık Dışı Ceza veya Muamelenin Önlenmesi Komitesinin (CPT) tarafından kabul edilen "Yabancı Uyruklu Kişilerin Tutulma Koşullarına İlişkin Standartlar [CPT/Inf/E (2002) 1- Rev. 2013]; Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun 9 Aralık 1988 tarihli ve 43/173 sayılı kararıyla kabul edilen Herhangi Bir Biçimde Tutulan veya Hapsedilen Kişilerin Korunması İçin Prensipler’in 1. ve 4. maddeleri; Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği Yürütme Komitesinin (UNCHR EXCOM) “Mültecilerin ve Sığınmacıların Alıkonulması” konulu 44 No.lu kararının dördüncü fıkrasının (f) bendi (F.A. ve M.A., B. No: 2013/655, 20/1/2016, §§ 34-37).
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
20. Mahkemenin 21/9/2016 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Başvurucunun İddiaları
21. Başvurucu, Hatay GGM ve Adana KBM'de tutulma koşullarının "gayriinsani" ve "onur kırıcı" olduğunu, bu nedenle Anayasa'nın 17. maddesinde düzenlenen işkence, eziyet ve insan haysiyeti ile bağdaşmayan muamele yasağının ihlal edildiğini, tutma işleminin yasal dayanaktan yoksun ve keyfî olduğunu, herhangi bir yargı kararına dayanmadığını, tutmanın yargısal denetimi olmadığını ve tutma sonrası tazminat ödenmesine dair bir başvuru yolu bulunmadığını, tutma nedenleri hakkında kendisine bilgi verilmediğini, bu nedenlerle Anayasa'nın 19. maddesinde güvence altına alınan kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğini, ayrıca GGM'deki tutma koşullarına ve tutma işlemine karşı başvurabileceği etkili bir iç hukuk mekanizması bulunmadığını, bu nedenle Anayasa'nın 17. ve 19. maddeleri ile bağlantılı olarak 40. maddesinin ihlal edildiğini ileri sürmüş; kamuya açık belgelerde kimliğinin gizli tutulması ile maddi ve manevi tazminat taleplerinde bulunmuştur.
B. Değerlendirme
1. Kabul Edilebilirlik Yönünden
22. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 47. maddesinin (5) numaralı fıkrası ile Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü'nün 64. maddesinin (1) numaralı fıkrası gereği bireysel başvurunun, başvuru yollarının tüketildiği, başvuru yolu öngörülmemiş ise ihlalin öğrenildiği tarihten itibaren otuz gün içinde yapılması gerekir.
23. Anılan kuralın, başvurucunun işkence, eziyet ve insan haysiyeti ile bağdaşmayan muamele yasağının ve bununla bağlantılı olarak etkili başvuru hakkının ihlal edildiği iddiaları ile kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı ile bu hakla bağlantılı olarak etkili başvuru hakkının ihlal edildiği iddiaları bakımından ayrı ayrı değerlendirilmesi gerekir.
24. Anayasa Mahkemesince karara bağlanan birçok bireysel başvuruda 6458 sayılı Kanun'un yürürlüğe girdiği 11/4/2014 tarihinden önce veya sonra idari nedenlerle özgürlüğünden yoksun bırakılan yabancıların tutma koşulları açısından Anayasa’nın 17. maddesinin üçüncü fıkrası ile güvence altına alınan hukuksal değerlerin korunması noktasında, teori ve pratikte çözüm üretme kabiliyetini haiz ve makul bir başarı şansı sunan etkili idari ve yargısal bir başvuru yolunun bulunmadığı kanaatine varılmıştır (birçok karar arasında bkz. K.A., §§ 66-82; F.A. ve M.A., §§ 51-68). Bu çerçevede anılan kategoriye dahil kişilerin, tutma koşulları nedeniyle Anayasa'nın 17. maddesinin üçüncü fıkrasında güvence altına alınan işkence, eziyet ve insan haysiyeti ile bağdaşmayan muamele yasağının ihlal edildiğine ilişkin bireysel başvurularını en geç, ihlalin öğrenildiğinin kabul edilebileceği son tarih olan serbest bırakılma tarihinden itibaren otuz gün içinde yapmış olmaları gerekir.
25. Diğer taraftan, suç isnadına bağlı özgürlükten yoksun bırakılma hâllerinde, derece mahkemesince hüküm verilmeden önce tutukluluk hâli sona eren bir kişinin, en geç tahliye edildiği tarihten itibaren otuz günlük yasal süresi içinde Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunarak tutuklulukla ilgili şikâyetlerini ileri sürmesi gerekmektedir (Cüneyt Kartal, B. No: 2013/6572, 20/3/2014, § 22). Bu doğrultuda, idari nedenlerle özgürlüğünden yoksun bırakılan yabancıların da Anayasa'nın 19. maddesinde güvence altına alınan kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğine ilişkin bireysel başvurularını en geç, serbest bırakıldıkları tarihten itibaren otuz gün içinde yapmış olmaları gerekir.
26. Görüldüğü üzere başvurucunun tüm ihlal iddiaları bakımından bireysel başvuru süresi en geç, başvurucunun serbest kaldığı tarih itibarıyla başlamaktadır.
27. Somut olayda başvurucunun, yurt dışına çıkış yaptığı 6/9/2014 tarihi itibarıyla serbest kaldığı anlaşılmakta olup bu tarihten itibaren otuz gün içinde yapılması gereken başvurunun 10/10/2014 tarihinde yapıldığı anlaşılmıştır.
28. Açıklanan nedenlerle başvurunun, diğer kabul edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin süre aşımı nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Kamuya açık belgelerde başvurucunun kimliğinin gizli tutulması talebinin KABULÜNE,
B. Başvurunun süre aşımı nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
C. 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 339. maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca tahsil edilmesi mağduriyetine neden olacağından başvurucunun yargılama giderlerini ödemekten TAMAMEN MUAF TUTULMASINA 21/9/2016 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.