TÜRKİYE CUMHURİYETİ
|
ANAYASA MAHKEMESİ
|
|
|
BİRİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
NAKİ ILGAZ BAŞVURUSU
|
(Başvuru Numarası: 2014/16313)
|
|
Karar Tarihi: 20/7/2017
|
|
BİRİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
Başkan
|
:
|
Burhan ÜSTÜN
|
Üyeler
|
:
|
Serruh KALELİ
|
|
|
Nuri
NECİPOĞLU
|
|
|
Kadir ÖZKAYA
|
|
|
Rıdvan GÜLEÇ
|
Raportör Yrd.
|
:
|
Leyla Nur
ODUNCU
|
Başvurucu
|
:
|
Naki ILGAZ
|
Vekili
|
:
|
Av. İsmail
Aziz Ergin CİNMEN
|
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği
iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 30/9/2014 tarihinde yapılmıştır.
3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön
incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm
tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
5. Bölüm Başkanı tarafından başvurunun kabul edilebilirlik ve
esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.
6. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına
(Bakanlık) gönderilmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
7. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle olaylar
özetle şöyledir:
8. Başvurucu, İstanbul ilinde hurdacılık yapmakta iken radyasyon
kaynağı bir ürünü idarenin ithalat izni verdiği bir firmanın deposundan 1998
yılında hurda olarak satın aldığını ve ailesi ile birlikte anılan hurdayı
parçalarken radyasyona maruz kalarak vücut sağlığının etkilendiğini; bu durumun
Adli Tıp uzmanınca düzenlenen 12/4/2009 tarihli raporla sabit olduğunu iddia
etmiştir.
9. Başvurucu tarafından, belirtilen olay üzerine maddi ve manevi
tazminat istemli tam yargı davası açılmıştır.
10. İstanbul 2. İdare Mahkemesinin 31/10/2001 tarihli ve
E.2000/476, K.2001/1394 sayılı kararı ile noksan bulunan harç ve posta
ücretinin tamamlanması hususunda yazılan tezkerelere rağmen süresi içinde
anılan noksanlıkların tamamlanmadığı gerekçesiyle davanın açılmamış sayılmasına
karar verilmiştir.
11. Başvurucu daha sonra, maruz kaldığı radyasyon nedeniyle
uğradığı etkilerin tespiti amacıyla İstanbul Üniversitesi İç Hastalıkları
Hematoloji Bölümüne başvurmuş ve bu bölümce düzenlenen 9/7/2009 tarihli sağlık
raporuna istinaden idare aleyhine 26/10/2009 tarihinde maddi ve manevi tazminat
istemli tam yargı davası açmıştır.
12. İstanbul 1. İdare Mahkemesinin 30/11/2010 tarihli ve
E.2009/1768, K.2010/1842 sayılı kararı ile davanın reddine hükmedilmiştir.
13. Başvurucunun temyizi üzerine Danıştay Onuncu Dairesinin
25/5/2015 tarihli ve E.2011/2782, K.2015/2529 sayılı ilamıyla İlk Derece
Mahkemesi hükmünün bozulmasına karar verilmiştir.
14. Bozma kararına uyularak yapılan yeniden incelemede İstanbul
1. İdare Mahkemesinin 14/7/2006 tarihli ve E.2015/2383, K.2016/1606 sayılı
kararı ile davanın kısmen kabulüne kısmen reddine hükmedilmiştir.
15. Başvurucunun temyiz istemi, Danıştay Onuncu Dairesinin
E.2016/13652 sayılı dosyasında derdesttir.
16. Başvurucu 30/9/2014 tarihinde bireysel başvuruda
bulunmuştur.
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
17. Mahkemenin 20/7/2017 tarihinde yapmış olduğu toplantıda
başvuru incelenip gereği düşünüldü:
18. Başvurucu, İstanbul 1. İdare Mahkemesinin 30/11/2010 tarihli
kararına ilişkin yargılama sürecinde makul sürede yargılanma hakkının ihlal
edildiğini ileri sürmüştür.
A. Kabul Edilebilirlik
Yönünden
19. Açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine
karar verilmesini gerektirecek başka bir neden de bulunmadığı anlaşılan makul
sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilir
olduğuna karar verilmesi gerekir.
B. Esas Yönünden
20. Medeni hak ve yükümlülüklerle ilgili uyuşmazlıklara ilişkin
idari yargılamanın süresi tespit edilirken sürenin başlangıç tarihi olarak
davanın ikame edildiği tarih; sürenin sona erdiği tarih olarak -çoğu zaman icra
aşamasını da kapsayacak şekilde- yargılamanın sona erdiği, yargılaması devam
eden davalar yönünden ise Anayasa Mahkemesinin makul sürede yargılanma hakkının
ihlal edildiğine ilişkin şikâyetle ilgili kararını verdiği tarih esas alınır (Selahattin Akyıl, B. No: 2012/1198,
7/11/2013, §§ 45, 47).
21. Medeni hak ve yükümlülüklerle ilgili uyuşmazlıklara ilişkin
idari yargılama süresinin makul olup olmadığı değerlendirilirken yargılamanın
karmaşıklığı ve kaç dereceli olduğu, tarafların ve ilgili makamların yargılama
sürecindeki tutumu ve başvurucunun yargılamanın süratle sonuçlandırılmasındaki
menfaatinin niteliği gibi hususlar dikkate alınır (Selahattin Akyıl, § 41).
22. Anılan ilkeler ve Anayasa Mahkemesinin benzer başvurularda
verdiği kararlar dikkate alındığında somut olayda yaklaşık 7 yıl 8 ay sürdüğü
ve hâlen devam ettiği anlaşılan yargılamanın süresinin makul olmadığı sonucuna
varmak gerekir.
23. Açıklanan gerekçelerle Anayasa’nın 36. maddesinde güvence
altına alınan makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi
gerekir.
C. 6216 Sayılı Kanun'un
50. Maddesi Yönünden
24. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin
Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 50. maddesinin (1) numaralı
fıkrası şöyledir:
“Esas inceleme sonunda, başvurucunun hakkının
ihlal edildiğine ya da edilmediğine karar verilir. İhlal kararı verilmesi
hâlinde ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için yapılması gerekenlere
hükmedilir…”
25. Başvurucu, manevi tazminat talebinde bulunmuştur.
26. Somut olayda makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği
sonucuna varılmıştır.
27. İhlal tespitiyle giderilemeyecek olan manevi zararları
karşılığında başvurucuya net 8.400 TL manevi tazminat ödenmesine karar
verilmesi gerekir.
28. Dosyadaki belgelerden tespit edilen 206,10 TL harç ve 1.800
TL vekâlet ücretinden oluşan toplam 2.006,10 TL yargılama giderinin başvurucuya
ödenmesine karar verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin
iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,
B. Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan makul sürede
yargılanma hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE,
C. Başvurucuya net 8.400 TL manevi tazminat ÖDENMESİNE,
tazminata ilişkin diğer taleplerin REDDİNE,
D. 206,10 TL harç ve 1.800 TL vekâlet ücretinden oluşan toplam
2.006,10 TL yargılama giderinin BAŞVURUCUYA ÖDENMESİNE,
E. Ödemenin, kararın tebliğini takiben başvurucunun Maliye
Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına, ödemede
gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar
geçen süre için yasal FAİZ UYGULANMASINA,
F. Kararın bir örneğinin Danıştay Onuncu Dairesine
(E.2016/13652) GÖNDERİLMESİNE,
G. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE
20/7/2017 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.