TÜRKİYE CUMHURİYETİ
ANAYASA MAHKEMESİ
BİRİNCİ BÖLÜM
KARAR
HALLO ÖZYILDIZ BAŞVURUSU
(Başvuru Numarası: 2014/17235)
Karar Tarihi: 20/7/2017
Başkan
:
Burhan ÜSTÜN
Üyeler
Serruh KALELİ
Nuri NECİPOĞLU
Kadir ÖZKAYA
Rıdvan GÜLEÇ
Raportör Yrd.
Derya ATAKUL
Başvurucu
Hallo ÖZYILDIZ
Vekili
Av. Hakan GELERİ
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 3/11/2014 tarihinde yapılmıştır.
3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
5. Bölüm Başkanı tarafından başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.
6. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına gönderilmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
7. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili olaylar özetle şöyledir:
8. Başvurucu 24/8/2004 tarihinde tapusuz taşınmazın tescili talebiyle dava açmıştır. Derik Kadastro Mahkemesi 28/1/2005 tarihinde dava dilekçesinin görev yönünden reddine, talep edildiği takdirde dava dosyasının görevli ve yetkili Derik Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar vermiştir. Derik Sulh Hukuk Mahkemesinin E.2005/64 sayılı dosyasına kaydedilen davada Mahkemece 29/2/2008 tarihinde Mahkemenin görevsizliğine, talep edildiği takdirde dava dosyasının görevli ve yetkili Derik Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Derik Asliye Hukuk Mahkemesi 12/5/2015 tarihli duruşmada taraflarca takip edilmeyen dosyanın yenileninceye kadar işlemden kaldırılmasına karar vermiştir. Mahkemece dosyanın üç aylık yasal süre içinde yenilenmediği anlaşıldığından davanın 16/9/2015 tarihi itibarıyla açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) üzerinden yapılan araştırmada anılan kararın taraflara tebliğ edilmediği anlaşılmıştır.
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
9. Mahkemenin 20/7/2017 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:
10. Başvurucu, makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
A. Kabul Edilebilirlik Yönünden
11. Açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine karar verilmesini gerektirecek başka bir neden de bulunmadığı anlaşılan makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir.
B. Esas Yönünden
12. Medeni hak ve yükümlülüklerle ilgili uyuşmazlıklara ilişkin yargılamanın süresi tespit edilirken sürenin başlangıç tarihi olarak davanın ikame edildiği tarih; sürenin sona erdiği tarih olarak -çoğu zaman icra aşamasını da kapsayacak şekilde- yargılamanın sona erdiği, yargılaması devam eden davalar yönünden ise Anayasa Mahkemesinin makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin şikâyetle ilgili kararını verdiği tarih esas alınır (Güher Ergun ve diğerleri, B. No: 2012/13, 2/7/2013, §§ 50, 52).
13. Medeni hak ve yükümlülüklerle ilgili uyuşmazlıklara ilişkin yargılama süresinin makul olup olmadığı değerlendirilirken yargılamanın karmaşıklığı ve kaç dereceli olduğu, tarafların ve ilgili makamların yargılama sürecindeki tutumu ve başvurucunun yargılamanın süratle sonuçlandırılmasındaki menfaatinin niteliği gibi hususlar dikkate alınır (Güher Ergun ve diğerleri, §§ 41-45).
14. Somut olayda 24/8/2004 tarihinde açılan davada Derik Asliye Hukuk Mahkemesince 12/5/2015 tarihli duruşmada taraflarca takip edilmeyen dosyanın yenileninceye kadar işlemden kaldırılmasına karar verilmiştir. Mahkemece 16/9/2015 tarihli karar ile gerekçeli kararın tebliğinden itibaren on beş gün içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere davanın 16/9/2015 tarihi itibarıyla açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. UYAP üzerinden yapılan araştırmada anılan kararın taraflara tebliğ edilmediği anlaşılmıştır.
15. Yukarıda belirtilen ilkeler doğrultusunda Anayasa Mahkemesinin benzer başvurularda verdiği kararlar dikkate alındığında somut olayda 12 yıl 5 aydır devam eden yargılamanın süresinin makul olmadığı sonucuna varmak gerekir.
16. Bununla birlikte Derik Asliye Hukuk Mahkemesince 12/5/2015 tarihli duruşmada taraflarca takip edilmeyen dosyanın yenileninceye kadar işlemden kaldırılmasına karar verildiği, dosyanın başvurucu tarafından yasal süresi içinde yenilenmediği ve Mahkemece davanın 16/9/2015 tarihi itibarıyla açılmamış sayılmamasına karar verildiği tespit edilmiştir. Başvurucunun 12/5/2015 tarihinden itibaren davasını takip etmek için gerekli özeni göstermediği anlaşılmaktadır. Dolayısıyla bu tarihten itibaren geçen sürede kamu gücünden kaynaklanan bir gecikme olmadığı kabul edilerek bu süre tazminat miktarının hesaplanmasında gözönünde bulundurulmuştur.
17. Açıklanan gerekçelerle Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.
C. 6216 Sayılı Kanun'un 50. Maddesi Yönünden
18. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 50. maddesinin (1) numaralı fıkrası şöyledir:
“Esas inceleme sonunda, başvurucunun hakkının ihlal edildiğine ya da edilmediğine karar verilir. İhlal kararı verilmesi hâlinde ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için yapılması gerekenlere hükmedilir…”
19. Başvurucu, maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuştur.
20. Somut olayda makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği sonucuna varılmıştır.
21. İhlal tespitiyle giderilemeyecek olan manevi zararları karşılığında başvurucuya net 15.100 TL manevi tazminat ödenmesine karar verilmesi gerekir.
22. Dosyadaki belgelerden tespit edilen 206,10 TL harç ve 1.800 TL vekâlet ücretinden oluşan toplam 2.006,10 TL yargılama giderinin başvurucuya ödenmesine karar verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,
B. Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan makul sürede yargılanma hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE,
C. Başvurucuya net 15.100 TL manevi tazminat ÖDENMESİNE, tazminata ilişkin diğer taleplerin REDDİNE,
D. 206,10 TL harç ve 1.800 TL vekâlet ücretinden oluşan toplam 2.006,10 TL yargılama giderinin BAŞVURUCUYA ÖDENMESİNE,
E. Ödemelerin, kararın tebliğini takiben başvurucunun Maliye Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına, ödemede gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar geçen süre için yasal FAİZ UYGULANMASINA,
F. Kararın bir örneğinin Derik Asliye Hukuk Mahkemesine (E.2008/175, K.2015/283) GÖNDERİLMESİNE,
G. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE 20/7/2017 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.