TÜRKİYE CUMHURİYETİ
|
ANAYASA MAHKEMESİ
|
|
|
BİRİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
YUSUF KORALTAN ÇINAR BAŞVURUSU
|
(Başvuru Numarası: 2014/17303)
|
|
Karar Tarihi: 2/2/2017
|
|
BİRİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
Başkan
|
:
|
Burhan ÜSTÜN
|
Üyeler
|
:
|
Serruh KALELİ
|
|
|
Hicabi DURSUN
|
|
|
Hasan Tahsin
GÖKCAN
|
|
|
Kadir ÖZKAYA
|
Raportör
|
:
|
Mehmet Sadık
YAMLI
|
Başvurucu
|
:
|
Yusuf Koraltan ÇINAR
|
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, ek tazminat ödenmesi istemiyle yapılan başvurunun
reddi üzerine ret işleminin iptali istemiyle açılan davanın, bazı illerde aynı
birim ve aynı görevlendirme belgeleriyle görev yapan personele ek tazminat
ödendiği hâlde reddedilmesi nedeniyle eşitlik ve ücrette adaletin sağlanması
ilkeleri ile adil yargılanma hakkının ihlal edildiği iddialarına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 3/11/2014 tarihinde Mersin 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
vasıtasıyla yapılmıştır. Başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön
incelemesi neticesinde başvurunun Komisyona sunulmasına engel teşkil edecek bir
eksikliğinin bulunmadığı tespit edilmiştir.
3. Birinci Bölüm İkinci Komisyonunca 27/10/2015 tarihinde,
başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar
verilmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
A. Olaylar
4. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili
olaylar özetle şöyledir:
5. Başvurucu, jandarma astsubay statüsünde 15/7/2012 tarihinden
itibaren Şırnak İl Jandarma Komutanlığı Kaçakçılık ve Organize Suçlarla
Mücadele Şube Müdürlüğü emrinde kısım amiri olarak görev ifa etmeye
başlamıştır.
6. Başvurucu, Şırnak İl Jandarma Komutanlığının emriyle Ağustos
2012 ile Haziran 2014 tarihleri arasında belirli zamanlarda Şırnak İl Jandarma
sorumluluk bölgelerindeterör, kaçakçılık ve organize
suçlarla mücadele kapsamında koordinede bulunmak, faaliyet icra etmek, yol
kontrol ve aramalarına destek vermek maksadıyla görevlendirilmiştir.
7. Başvurucu, özel harekât ve operasyon tazminatı ödenmesini
düzenleyen ''Başbakanlık oluru''na ekli (3) sayılı cetvele göre ilave ek tazminat ödenmesi
için 4/1/2013 tarihli dilekçesiyle müracaatta bulunmuştur. Şırnak İl Jandarma
Komutanlığının 28/1/2013 tarihli işlemiyle, Kaçakçılık ve Organize Suçlarla
Mücadele Şube Müdürlüğünün kuruluş gayesi ve yaptığı faaliyetler direkt olarak
terörle mücadele kapsamında değerlendirilmemesi gerekçesiyle başvuru
reddedilmiştir.
8. Bunun üzerine başvurucu, söz konusu işlemin iptali istemiyle
dava açmıştır. Askeri Yüksek İdare Mahkemesi (AYİM) Üçüncü Dairesi 6/3/2014
tarihli ve E.2014/301, K.2014/328 sayılı kararıyla davayı reddetmiştir. Kararın
ilgili kısımları şöyledir:
"Özel Harekat ve Operasyon Tazminatının
ödenmesine ilişkin usul ve esasları belirleyen 375 sayılı KHK.nın
28/A maddesi "sıkıyönetim veya olağanüstü hal ilan edilen bölgeler veya
Millî Savunma ve İçişleri Bakanlıklarınca müştereken belirlenecek kritik
yörelerde özel harekat ve operasyon timi olarak görev yapan; Emniyet Genel
Müdürlüğü emniyet hizmetleri sınıfı kadrolarında bulunanlar ile sözleşmeli uçuş
personeline, subay, astsubay, uzman jandarma ve uzman erbaşlara ve
operasyonları fiilen sevk ve idare eden karargah ve bürolardan bu fıkra
uyarınca alınacak Başbakan onayında belirtilenlerden görevlendirilen personele fiilen
görev yapıldığı sürece ve bu sure ile orantılı olarak ek tazminat, B fıkrasında
yer alan tazminata ilave olarak ayrıca ödenir." düzenlemesini içermektedir
375 sayılı KHKnın
28/A maddesi 2'nci paragrafında da tazminat ödenecek yerleşim birimleri,
tazminat miktarı ve tazminatın ödenmesine ilişkin usul ve esasların İçişleri ve
Milli Savunma Bakanlığının teklifi ve Maliye Bakanlığının görüşü üzerine
Başbakan onayı ile tespit edileceği belirtilmiştir.
02. 11 2011 tarih ve 28103 sayılı Resme
Gazetede yayımlanan 666 sayılı KHK'nın 5'inci maddesinin (r) bendi ile 375
sayılı KHK' nın 28’inci maddesinin (A) fıkrasının
4'üncü paragrafından sonra gelmek üzere eklenen 5'inci paragrafta “Emniyet
Genel Müdürlüğü ... yapanlar ile, terörle yaygın ve yoğun bir şekilde
mücadeleye yönelik olarak Genelkurmay Başkanlığınca belirlenen birliklerde
fiilen görev yapan subay, astsubay, uzman jandarma, uzman erbaş ve sözleşmeli
erbaş ve erlere, (10.750) gösterge rakamının memur aylıklarına uygulanan
katsayı i1e çarpımı sonucu bulunacak aylık miktarı geçmemek üzere fiilen görev
yapıldığı sürece ve bu süre ile orantılı olarak bu fıkra uyarınca ödenen
tazminata ilave ek tazminat ödenebilir. Yerleşim birimi, fiilen yapılan görevin
riski, zorluğu, önemi gibi kriterler birlikte ve ayrı ayrı dikkate alınmak
suretiyle günlük veya aylık olarak hesaplanmak üzere ödenecek ilave ek
tazminatın miktarı, ödenme usul ve esasları ile hangi hallerde kesileceği Millî
Savunma ve İçişleri Bakanlığının müşterek teklifi ve Malîye Bakanlığının görüşü
üzerine Başbakan onayı ile tespit edilir." düzenlemesine yer verilmiştir.
375 sayılı KHK'nın 28/A maddesinin 5'inci
paragrafı uyarınca ödenecek ilave özel harekat ve operasyon tazminatını
düzenleyen Başbakanlık oluru 01.12.2011-31.12.2014 tarihleri arasında
uygulanmak üzere 16.03.2012 tarihinde yürürlüğe konulmuştur.
...
Söz konusu Başbakanlık oluruna ekli (3) sayılı
cetvelinde de fiilen görev süresi ile orantılı olarak gün başına ödeme
yapılacak personel;
a) Terörle yaygın ve yoğun bir şekilde
mücadeleye yönelik olarak fiilen görev yapan ve (2) sayılı cetvel dışında kalan
birliklerden;
1. Kışlasından çıkarak iç
güvendik operasyonu, yol emniyeti görevi, arama görevi, pusu görevi, keşif,
gözetleme veya emniyet görevi, patlayıcı madde imhası ve mayın temizleme
görevi, arama/kurtarma görevine ilişkin operasyonel faaliyetlere
fiilen iştirak eden birlik personeli (bu faaliyetleri destekleme maksadıyla
kışlasından araziye çıkan Muh. Des.
ve Muh. His. Des. birimleri
dahil).
2. Muharebe görev uçuşuna
fiilen katılan personel ve operasyonu desteklemek maksadıyla hava aracında
fiilen görev yapan personel ile ambulans helikopterleri sağlık personeli.
3. İstihbarat ve terörle
mücadele birimlerinin kadrolarında görevli olup fiilen haber kaynağında bulunan
personele yapılan görev süresi ile orantılı olarak gün başına ödeme yapılacağı
gösterilmiştir.
Özel harekât ve operasyon tazminatının
ödenmesini düzenleyen esasların 4/ç maddesinde ekli (3) sayılı cetvele göre
yapılacak ödemelerde harekât ve operasyonun terörle mücadele dışındaki genel
kolluk ve güvenlik hizmetleri çerçevesinde yürütülen mutat ve asli işlem
niteliğindeki görevleri kapsayacak ve tüm personele teşmil edilecek şekilde
kullanılamayacağı, bulundukları birlik ve birimlerin dışına çıkarak fiilen
operasyona iştirak etmeyen personele ekli (3) sayılı cetvele göre ek tazminat
ödenmeyeceği belirtilmiştir.
666 sayılı KHK’nın 5'inci maddesinin (r) bendi
ile 375 sayılı KHK’nın 28/A maddesine eklenen ilave ek tazminat ödenmesine
ilişkin düzenleme, terörle yaygın ve yoğun bir şekilde mücadeleye yönelik
olarak keşif, gözetleme, mayın temizleme, patlayıcı madde imhası,
arama/kurtarma ve özel harekât ve operasyon görevi ile görevlendirilen birlik
ve personele terörle mücadele görevinin etkinliğini artırma amacına yönelik olarak
ilave ödeme yapılmasını öngören dar kapsamlı bir düzenlemedir. Söz konusu
tazminatın aynı fıkra kapsamındaki mevcut ek tazminattan ayrı olarak
düzenlenmesinin sebebi de budur.
Her ne kadar davacı (3) sayılı cetvelin 1'inci
maddesine göre kendisine ilave ek tazminat ödenmesinin gerektiğini ileri sürmüş
ise de; (3) sayılı cetvelin 1'inci maddesinde belirtilen faaliyetler 3713
sayılı Terörle Mücadele Kanunun 1'inci maddesinde belirtildiği gibi cebir,
şiddet, baskı, korkutma, yıldırma, sindirme ve tehdit yöntemleri kullanılarak
Devletin güvenliğini tehlikeye atan bölücü terör örgütü eylemlerine karşı
doğrudan mücadeleye yönelik faaliyetler kapsamında görev alan birlik
personeline yöneliktir. (3) sayılı cetvelde kaçakçılık ve organize suçlarla
mücadele görevine ilave ek tazminat ödenecek faaliyetler kapsamında
sayılmamıştır. Genel kolluk ve güvenlik hizmetleri çerçevesinde yürütülen mutat
faaliyetlerin terörle mücadele kapsamında kabul edilerek ilave ek tazminat
ödenecek birlik ve personelin kapsamının genişletilmesi mümkün değildir.
Davacının mutat görevi olan kaçakçılık ve
organize suçlarla mücadele görevini icra ettiği, terör örgütünün devletin
güvenliğini tehlikeye düşüren eylemleri ile mücadeleye yönelik (3) sayılı
cetvelin 1'inci maddesi kapsamında doğrudan bir görev icra etmesinin söz konusu
olmadığı, davacıya (3) sayılı cetvele ilave ek tazminat ödenmemesine ilişkin
işlemde hukuka aykırılı bulunmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır."
9. Başvurucunun karar düzeltme istemi de aynı Dairenin 18/9/2014
tarihli ve E.2014/1225, K.2014/1119 sayılı kararıyla reddedilmiştir.
10. Karar, başvurucuya 22/10/2014 tarihinde tebliğ edilmiştir
11. Başvurucu 3/11/2014 tarihinde bireysel başvuruda
bulunmuştur.
B. İlgili Hukuk
12. İlgili hukuk için bakınız Adem
Seven, B. No: 2014/6973, 17/11/2016, §§ 15-18.
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
13. Mahkemenin 2/2/2017 tarihinde yapmış olduğu toplantıda
başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Başvurucunun İddiaları
14. Başvurucu; açık düzenlemeye rağmen (3) sayılı cetvele göre
ilave ek tazminat ödenmediğini, diğer bazı illerde kendisiyle aynı birimde aynı
görevlendirme belgeleriyle görev yapan personelin ilave ek tazminatı almakta
olduğunu, AYİM'in Başbakanlık olurunu göz ardı ederek
karar verdiğini, kaldı ki sonradan söz konusu ödemenin de yapılmaya
başlandığını belirterek Anayasa'nın 10. maddesinde düzenlenen eşitlik
ilkesinin, 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkının ve
ücrette adaletin sağlanmasını düzenleyen 55. maddesinin ihlal edildiğini ileri
sürmüştür.
B. Değerlendirme
15. Anayasa Mahkemesi, olayların başvurucu tarafından yapılan
hukuki nitelendirmesi ile bağlı olmayıp olay ve olguların hukuki tavsifini
kendisi takdir eder (Tahir Canan,
B. No: 2012/969, 18/9/2013, § 16). Başvurucunun iddiaları, ilave ek tazminat
ödemesi yapılmamasına ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davada verilen
kararın sonucuna ilişkin olup incelemenin bu kapsamda yapılması gerektiği
değerlendirilmiştir.
16. Anayasa’nın 148. maddesinin dördüncü fıkrası şöyledir:
“Bireysel başvuruda, kanun yolunda gözetilmesi
gereken hususlarda inceleme yapılamaz.”
17. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin
Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 48. maddesinin (2) numaralı
fıkrasının ilgili kısmı şöyledir:
“Mahkeme, … açıkça dayanaktan yoksun
başvuruların kabul edilemezliğine karar verebilir.”
18. İlke olarak derece mahkemeleri önünde dava konusu yapılmış
maddi olay ve olguların kanıtlanması, delillerin değerlendirilmesi, hukuk
kurallarının yorumlanması ve uygulanması ile derece mahkemelerince uyuşmazlıkla
ilgili varılan sonucun esas yönünden adil olup olmaması bireysel başvuru
incelemesine konu olamaz. Bunun tek istisnası, derece mahkemelerinin tespit ve
sonuçlarının adaleti ve sağduyuyu hiçe sayan tarzda bariz takdir hatası veya
açık bir keyfîlik içermesi ve bu durumun
kendiliğinden bireysel başvuru kapsamındaki hak ve özgürlükleri ihlal etmiş
olmasıdır. Bu çerçevede kanun yolu şikâyeti niteliğindeki başvurular, derece
mahkemesi kararları bariz takdir hatası veya açık bir keyfîlik
içermedikçe Anayasa Mahkemesince incelenemez (Necati
Gündüz ve Recep Gündüz, B. No: 2012/1027, 12/2/2013, § 26).
19. Başvuru konusu olayda başvurucu, jandarma astsubay statüsünde
görev yaptığı Şırnak İl Jandarma Komutanlığının emriyle Ağustos 2012 ile
Haziran 2014 tarihleri arasında belirli zamanlarda Şırnak İl Jandarma
sorumluluk bölgelerinde terör, kaçakçılık ve organize suçlarla mücadele
kapsamında koordinede bulunmak, faaliyet icra etmek, yol kontrol ve aramalarına
destek vermek maksadıyla görevlendirildiğini belirterek bu görevlendirmeler
nedeniyle ilave özel harekât ve operasyon tazminatı ödenmesini düzenleyen ''Başbakanlık oluru''na
ekli (3) sayılı cetvele göre ilave ek tazminat ödenmesi için idari müracaatta
bulunmuş; başvurusu Şırnak İl Jandarma Komutanlığı tarafından reddedilmiştir.
20. Başvurucu tarafından anılan işlemin iptali istemiyle açılan
davada AYİM Üçüncü Dairesi özetle ilave ek tazminat ödenmesine ilişkin düzenlemenin
terörle yaygın ve yoğun bir şekilde mücadeleye yönelik olarak keşif, gözetleme,
mayın temizleme, patlayıcı madde imhası, arama/kurtarma ve özel harekât ve
operasyon görevi ile görevlendirilen birlik ve personele terörle mücadele
görevinin etkinliğini artırma amacına yönelik olarak ilave ödeme yapılmasını
öngördüğüne, aynı fıkra kapsamındaki mevcut ek tazminattan ayrı olarak
düzenlenmesi sebebiyle dar kapsamlı bir düzenleme olup kaçakçılık ve organize
suçlarla mücadele görevinin ilave ek tazminat ödenecek faaliyetler kapsamında
sayılmadığına, genel kolluk ve güvenlik hizmetleri çerçevesinde yürütülen mutad faaliyetlerin terörle mücadele kapsamında kabul
edilerek kapsamın genişletilmesinin mümkün olmadığına, başvurucunun mutad görevi olan kaçakçılık ve organize suçlarla mücadele
görevini icra ettiğine, terör örgütünün devletin güvenliğini tehlikeye düşüren
eylemleri ile mücadeleye yönelik (3) sayılı cetvelin 1. maddesi kapsamında
doğrudan bir görev icra etmesinin söz konusu olmadığına ilişkin gerekçelerle davanın
reddine karar vermiştir.
21. Başvurucunun iddiaları incelendiğinde iddiaların özünün
Derece Mahkemesi tarafından delillerin ve mevzuatın değerlendirilmesinde ve
yorumlanmasında isabet olmadığına, esas itibarıyla yargılamanın sonucunun
hukuka aykırılık teşkil ettiğine ilişkin bulunduğu görülmektedir.
22. Adil yargılanma hakkı bireylere, dava sonucunda verilen
kararın değil yargılama sürecinin ve usulünün adil olup olmadığını denetletme
imkânı verir. Bu nedenle bireysel başvuruda adil yargılanmaya ilişkin
şikâyetlerin incelenebilmesi için başvurucunun yargılama sürecinde haklarına
saygı gösterilmediği, bu çerçevede yargılama sürecinde karşı tarafın sunduğu
deliller ve görüşlerden bilgi sahibi olamadığı veya bunlara etkili bir şekilde
itiraz etme fırsatı bulamadığı, kendi delillerini ve iddialarını sunamadığı ya
da uyuşmazlığın çözüme kavuşturulmasıyla ilgili iddialarının derece mahkemesi
tarafından dinlenmediği veya kararın gerekçesiz olduğu gibi mahkeme kararının
oluşumuna sebep olan unsurların değerlendirilmesinde eksiklik, ihmal ya da açık
bir keyfîliğe ilişkin bir bilgi ya da belge sunmuş
olması gerekir (Naci Karakoç, B.
No: 2013/2767, 2/10/2013, § 22).
23. Başvurucu, yargılama sürecinin hakkaniyete aykırı olduğuna
dair bir bilgi ya da belge sunmamış olup başvurucunun Mahkemece delillerin
değerlendirilmesinin ve verilen kararın içeriğinin adil olmadığı şikâyetini
dile getirdiği anlaşılmaktadır.
24. Açıklanan nedenlerle başvurucu tarafından ileri sürülen
iddiaların kanun yolu şikâyeti niteliğinde olduğu anlaşıldığından başvurunun
diğer kabul edilebilirlik şartları yönünden incelenmeksizin açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle
kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Başvurunun açıkça
dayanaktan yoksun olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA
2/2/2017 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.