TÜRKİYE CUMHURİYETİ
ANAYASA MAHKEMESİ
İKİNCİ BÖLÜM
KARAR
ATİYE ALTUN VE DİĞERLERİ BAŞVURUSU
(Başvuru Numarası: 2014/19453)
Karar Tarihi: 19/1/20171
Başkan
:
Engin YILDIRIM
Üyeler
Recep KÖMÜRCÜ
Celal Mümtaz AKINCI
Muammer TOPAL
Recai AKYEL
Raportör Yrd.
Ceren Sedef EREN
Başvurucular
1. Ayşe Cavide ÖCAL
2. Cahide BALCI
3. Mehmet Cahit KAVAK
4. Mehmet Cavit KAVAK
Vekili
Av. Bülent TAN
5. Atiye ALTUN
6. Ayşe KAVAK AYDIN
7. Esin KAVAK
8. Nasrullah KAVAK
Av. Yazgı ÇİMEN FİDAN
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru muhtelif tarihlerde yapılmıştır.
3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
5. 2015/3897 ve 2015/4996 sayılı bireysel başvuru dosyaları konu yönünden hukuki irtibat nedeniyle 2014/19453 sayılı dosya üzerinde birleştirilmiştir.
6. Bölüm Başkanı tarafından başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.
7. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına gönderilmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
8. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili olaylar özetle şöyledir:
9. Başvurucu Atiye Altun aleyhine doğrudan, başvurucular Ayşe Kavak Aydın, Esin Kavak ve Nasrullah Kavak ile Ayşe Cavide Öcal, Cahide Balcı, Mehmet Cahit Kavak ve Mehmet Cavit Kavak'ın murisleri aleyhine 13/10/1989 tarihinde Savur Kadastro Mahkemesinde açılan kadastro tespitine itiraz davası sonucunda verilen kararın Yargıtayca bozulması üzerine yerel Mahkemece tekrar verilen karar temyiz edilmiştir. Dava temyiz aşamasında derdest durumdadır.
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
10. Mahkemenin 19/1/2017 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:
11. Başvurucular, makul sürede yargılanma ve mülkiyet haklarının ihlal edildiğini ileri sürmüşlerdir.
A. Kabul Edilebilirlik Yönünden
12. Açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine karar verilmesini gerektirecek başka bir neden de bulunmadığı anlaşılan makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir.
B. Esas Yönünden
13. Medeni hak ve yükümlülüklerle ilgili uyuşmazlıklara ilişkin yargılamanın süresi tespit edilirken sürenin başlangıç tarihi olarak davanın ikame edildiği tarih; sürenin sona erdiği tarih olarak -çoğu zaman icra aşamasını da kapsayacak şekilde- yargılamanın sona erdiği, yargılaması devam eden davalar yönünden ise Anayasa Mahkemesinin makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin şikâyetle ilgili kararını verdiği tarih esas alınır (Güher Ergun ve diğerleri, B. No: 2012/13, 2/7/2013, §§ 50, 52).
14. Başvuruya konu dava, bir kısım başvurucuların murislerinden intikalle takip etmekte oldukları bir uyuşmazlık olup bu yönüyle makul süre değerlendirmesi bakımından dikkate alınacak sürenin başlangıç anı, mirasçının yargılamaya katıldığı an değil somut olayda muris açısından değerlendirmeye esas alınan sürenin başlangıç anıdır (Gülseren Gürdal ve diğerleri, B. No: 2013/1115, 5/12/2013, § 51).
15. Medeni hak ve yükümlülüklerle ilgili uyuşmazlıklara ilişkin yargılama süresinin makul olup olmadığı değerlendirilirken yargılamanın karmaşıklığı ve kaç dereceli olduğu, tarafların ve ilgili makamların yargılama sürecindeki tutumu ve başvurucunun yargılamanın süratle sonuçlandırılmasındaki menfaatinin niteliği gibi hususlar dikkate alınır (Güher Ergun ve diğerleri, §§ 41-45).
16. Anılan ilkeler ve Anayasa Mahkemesinin benzer başvurularda verdiği kararlar dikkate alındığında somut olayda yaklaşık 27 yıl 3 aylık yargılama süresinin makul olmadığı sonucuna varmak gerekir.
17. Açıklanan gerekçelerle Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.
18. Başvurucular, uzun süren yargılama nedeniyle taşınmazlarını kullanamadıklarını belirterek Anayasa’nın 35. maddesinde tanımlanan mülkiyet haklarının da ihlal edildiğini iddia etmişlerse de başvurucuların makul sürede yargılanma haklarının ihlal edildiği yönünde yukarıda yer verilen tespitler ışığında, mülkiyet haklarının ihlal edildiği yönündeki iddialarının ayrıca değerlendirilmesine gerek görülmemiştir.
C. 6216 Sayılı Kanun'un 50. Maddesi Yönünden
19. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 50. maddesinin (1) numaralı fıkrası şöyledir:
“Esas inceleme sonunda, başvurucunun hakkının ihlal edildiğine ya da edilmediğine karar verilir. İhlal kararı verilmesi hâlinde ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için yapılması gerekenlere hükmedilir…”
20. Başvurucular, manevi tazminat talebinde bulunmuşlardır.
21. Somut olayda makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği sonucuna varılmıştır.
22. İhlal tespitiyle giderilemeyecek olan manevi zararları karşılığında başvurucu Atiye Altun'a 23.400 TL; başvurucular Ayşe Kavak Aydın, Esin Kavak ve Nasrullah Kavak'a ayrı ayrı net 7.800 TL; başvurucular Ayşe Cavide Öcal, Cahide Balcı, Mehmet Cahit Kavak ve Mehmet Cavit Kavak'a iseayrı ayrı net 5.850 TL manevi tazminat ödenmesine karar verilmesi gerekir.
23. Dosyadaki belgelerden tespit edilen 206,10 TL harç bedelinin Ayşe Cavide Öcal, Cahide Balcı, Mehmet Cahit Kavak ve Mehmet Cavit Kavak'a müştereken; 226,90 TL harç bedelinin ise başvurucular Ayşe Kavak Aydın, Esin Kavak ve Nasrullah Kavak'a müştereken; başvurucu Atiye Altun'a ise münferiden ödenmesine karar verilmesi gerekir.
24. 1.800 TL vekâlet ücretinden oluşan yargılama giderinin ise başvurucular Atiye Altun, Ayşe Kavak Aydın, Esin Kavak ve Nasrullah Kavak'a müştereken; yine başvurucular Ayşe Cavide Öcal, Cahide Balcı, Mehmet Cahit Kavak ve Mehmet Cavit Kavak'a da müştereken ödenmesine karar verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,
B. Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan makul sürede yargılanma hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE,
C. Başvurucu Atiye Altun'a 23.400 TL; başvurucular Ayşe Kavak Aydın, Esin Kavak ve Nasrullah Kavak'a ayrı ayrı net 7.800 TL; başvurucular Ayşe Cavide Öcal, Cahide Balcı, Mehmet Cahit Kavak ve Mehmet Cavit Kavak'a ise ayrı ayrı net 5.850 TL manevi tazminat ÖDENMESİNE, tazminata ilişkin diğer taleplerin REDDİNE,
D. Dosyadaki belgelerden tespit edilen 206,10 TL harç bedelinin Ayşe Cavide Öcal, Cahide Balcı, Mehmet Cahit Kavak ve Mehmet Cavit Kavak'a MÜŞTEREKEN ÖDENMESİNE; 226,90 TL harç bedelinin ise başvurucular Ayşe Kavak Aydın, Esin Kavak ve Nasrullah Kavak'a MÜŞTEREKEN ÖDENMESİNE; başvurucu Atiye Altun'a ise MÜNFERİDEN ÖDENMESİNE,
E. 1.800 TL vekâlet ücretinden oluşan yargılama giderinin başvurucular Atiye Altun, Ayşe Kavak Aydın, Esin Kavak ve Nasrullah Kavak'a MÜŞTEREKEN ÖDENMESİNE; yine başvurucular Ayşe Cavide Öcal, Cahide Balcı, Mehmet Cahit Kavak ve Mehmet Cavit Kavak'a MÜŞTEREKEN ÖDENMESİNE,
F. Ödemenin, kararın tebliğini takiben başvurucunun Maliye Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına, ödemede gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar geçen süre için yasal FAİZ UYGULANMASINA,
G. Kararın bir örneğinin Yargıtay 16. Hukuk Dairesi (E.2015/20900) GÖNDERİLMESİNE,
H. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE 19/1/2017 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.