TÜRKİYE CUMHURİYETİ
|
ANAYASA MAHKEMESİ
|
|
|
İKİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
SADUN BAŞBOĞA VE DİĞERLERİ BAŞVURUSU
|
(Başvuru Numarası: 2014/2609)
|
|
Karar Tarihi: 23/3/2017
|
|
İKİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
Başkan
|
:
|
Engin
YILDIRIM
|
Üyeler
|
:
|
Serdar
ÖZGÜLDÜR
|
|
|
Celal Mümtaz
AKINCI
|
|
|
Muammer
TOPAL
|
|
|
M. Emin KUZ
|
Raportör Yrd.
|
:
|
Ceren Sedef
EREN
|
Başvurucular
|
:
|
1. Sadun
BAŞBOĞA
|
|
|
2. Fato BAŞBOĞA
|
|
|
3. Mehmet
Ali BAŞBOĞA
|
|
|
4. Mehmet
Nuri BAŞBOĞA
|
|
|
5. Ömer
BAŞBOĞA
|
|
|
6. Adduli ÖRNEK
|
|
|
7. Muhbeti BAŞBOĞA
|
Vekili
|
:
|
Av. Yılmaz
FİDAN
|
|
|
8. Davut
KANDEMİR
|
|
|
9.
Abdulkadir DAMAR
|
|
|
10. Hasan
BAŞBOĞA
|
|
|
11. Ramazan
KANDEMİR
|
|
|
12. Mehmet
Nezir DAMAR
|
|
|
13. Nüsret KANDEMİR
|
|
|
14.
Abdulkadir KANDEMİR
|
Vekili
|
:
|
Av. Özlem
DÜNDAR
|
|
|
|
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği
iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvurular 28/2/2014 ve 21/11/2014 tarihlerinde yapılmıştır.
3. Başvurular, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan
ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyonca başvuruların kabul edilebilirlik incelemesinin
Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
5. 2014/18331 sayılı bireysel başvuru dosyası konu yönünden
hukuki irtibat nedeniyle 2014/2609 sayılı dosya ile birleştirilmiştir.
6. Bölüm Başkanı tarafından başvurunun kabul edilebilirlik ve
esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.
7. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına
gönderilmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
8. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle olaylar
özetle şöyledir:
9. Başvurucular Sadun Başboğa, Fato
Başboğa, Mehmet Ali Başboğa, Mehmet Nuri Başboğa, Ömer Başboğa, Adduli Örnek ve Muhbeti
Başboğa'nın babaları olan murisleri Abdo Başboğa'nın
1970 yılında Kızıltepe Kadastro Mahkemesinde açtığı kadastro tespitine itiraz
davasına; başvurucu Davut Kandemir 6/8/1980 tarihinde, başvurucu Hasan Başboğa
22/12/1985 tarihinde, başvurucu Mehmet Nezir Damar 11/5/1983 tarihinde,
başvurucu Abdulkadir Damar'ın babası olan murisi Mahmut Damar 11/5/1983
tarihinde, başvurucular Ramazan Kandemir, Nüsret
Kandemir ve Abdulkadir Kandemir'in babaları olan Hasan Kandemir, Halef Kandemir
ve Ali Kandemir ise 8/7/1981 tarihinde müdahil olmuşlar, söz konusu davada
yerel Mahkemece verilen kararlar müteaddit kereler Yargıtayca
bozulmuş ve Kızıltepe Kadastro Mahkemesinin kapatılması üzerine Mardin Kadastro
Mahkemesine gönderilen dava yerel Mahkeme aşamasında derdest durumdadır.
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
10. Mahkemenin 23/3/2017 tarihinde yapmış olduğu toplantıda
başvuru incelenip gereği düşünüldü:
11. Başvurucular makul sürede yargılanma haklarının, bir kısım
başvurucular ise ayrıca mülkiyet haklarınınihlal
edildiğini ileri sürmüşlerdir.
A. Kabul Edilebilirlik
Yönünden
1. Başvurucular Ramazan
Kandemir, Nüsret Kandemir ve Abdulkadir Kandemir
Yönünden
12. 30/3/2011 tarihli ve 6216
sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un
47. maddesinin (3),48. maddesinin (1) ve (2) numaralı fıkraları uyarınca
bireysel başvuruda,kamu
gücünün neden olduğu iddia edilen ihlale dair olayların tarih sırasına göre
özeti yapılmalı, bireysel başvuru kapsamındaki hakların ne şekilde ihlal
edildiği; bunun gerekçeleri ve delilleri açıklanmalıdır (Veli Özdemir, B. No: 2013/276, 9/1/2014,
§§ 19, 20).
13. Somut olayda başvurucular Ramazan Kandemir, Nüsret Kandemir ve Abdulkadir Kandemir'in babaları Hasan
Kandemir, Halef Kandemir ve Ali Kandemir'in 8/7/1981 tarihinde şikâyet konusu
davaya müdahale talebinde bulundukları ve taleplerinin Mahkemece kabul edildiği
anlaşılmasına rağmen anılan şahısların hâlen hayatta olduğu, dolayısıyla
başvurucular Ramazan Kandemir, Nüsret Kandemir ve
Abdulkadir Kandemir'in söz konusu şahısların mirasçısı sıfatıyla şikâyet konusu
davaya taraf olamayacakları; ayrıca, başvuruya dayanak olarak sunulan
belgelerden de anılan başvurucuların şikâyet konusu davaya herhangi bir şekilde
taraf olup olmadıklarının teyit edilemediği görüldüğünden, ihlal iddiasına
ilişkin delillerini sunma, temel hak ve özgürlüğünün ihlal edildiğine ilişkin açıklamalarda
bulunma yönündeki yükümlülüklerini yerine getirmeyen başvurucular tarafından
ileri sürülen iddiaların kanıtlanamadığı sonucuna ulaşılmıştır.
14. Açıklanan nedenlerle başvurunun, başvurucular Ramazan
Kandemir, Nüsret Kandemir ve Abdulkadir Kandemir
yönünden diğer kabul edilebilirlik koşulları bakımından incelenmeksizin açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle
kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
.
2. Diğer Başvurucular
Yönünden
15. Diğer başvurucular yönünden açıkça dayanaktan yoksun
olmadığı ve kabul edilemezliğine karar verilmesini gerektirecek başka bir
nedeni de bulunmadığı anlaşılan makul sürede yargılanma hakkının ihlal
edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir.
B. Esas Yönünden
16. Medeni hak ve yükümlülüklerle ilgili uyuşmazlıklara ilişkin
yargılamanın süresi tespit edilirken sürenin başlangıç tarihi olarak davanın
ikame edildiği tarih; sürenin sona erdiği tarih olarak -çoğu zaman icra
aşamasını da kapsayacak şekilde- yargılamanın sona erdiği, yargılaması devam
eden davalar yönünden ise Anayasa Mahkemesinin makul sürede yargılanma hakkının
ihlal edildiğine ilişkin şikâyetle ilgili kararını verdiği tarih esas alınır (Güher Ergun ve diğerleri, B. No: 2012/13,
2/7/2013, §§ 50, 52).
17. Başvuru konusu davanın açılış tarihi farklı olmakla beraber
bir kısım başvurucuların ya da murislerinin; 6/8/1980, 11/5/1983 ve 22/12/1985
tarihlerinde verdikleri müdahale talepli dilekçeleri sonrasında dâhili davacı
sıfatıyla yargılamada yer almaya başladıkları anlaşılmaktadır. Bu nedenle söz
konusu başvurucular açısından makul süre değerlendirmesinde dikkate alınacak
sürenin başlangıç anı, davanın açıldığı tarih değil usulüne uygun olarak
müdahale talebinde bulunulan tarihlerdir (İsmail
Özkan, B. No: 2012/367, 17/9/2013, § 25).
18. Başvuruya konu dava, bir kısım başvurucuların murislerinden
intikalle takip etmekte oldukları bir uyuşmazlık olup bu yönüyle makul süre
değerlendirmesi bakımından dikkate alınacak sürenin başlangıç anı, mirasçının
yargılamaya katıldığı an değil somut olayda muris açısından değerlendirmeye
esas alınan sürenin başlangıç anıdır (Gülseren
Gürdal ve diğerleri, B. No: 2013/1115, 5/12/2013, § 51).
19. Medeni hak ve yükümlülüklerle ilgili uyuşmazlıklara ilişkin
yargılama süresinin makul olup olmadığı değerlendirilirken yargılamanın
karmaşıklığı ve kaç dereceli olduğu, tarafların ve ilgili makamların yargılama
sürecindeki tutumu ve başvurucunun yargılamanın süratle sonuçlandırılmasındaki
menfaatinin niteliği gibi hususlar dikkate alınır (Güher Ergun ve diğerleri, §§ 41-45).
20. Anılan ilkeler ve Anayasa Mahkemesinin benzer başvurularda
verdiği kararlar dikkate alındığında somut olayda başvurucular Sadun Başboğa, Fato Başboğa, Mehmet Ali Başboğa, Mehmet Nuri Başboğa, Ömer
Başboğa, Adduli Örnek ve Muhbeti
Başboğa yönünden yaklaşık 47 yıl; başvurucu Davut Kandemir yönünden yaklaşık 37
yıl; başvurucu Hasan Başboğa yönünden yaklaşık 32 yıl ve başvurucular
Abdulkadir Damar ile Mehmet Nezir Damar yönünden yaklaşık 34 yıllık yargılama
süresinin makul olmadığı sonucuna varmak gerekir.
21. Açıklanan gerekçelerle Anayasa’nın 36. maddesinde güvence
altına alınan makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi
gerekir.
22. Bir kısım başvurucular uzun süren yargılama nedeniyle
taşınmazlarını kullanamadıklarınıbelirterek
Anayasa’nın 35. maddesinde tanımlanan mülkiyet haklarının da ihlal edildiğini
iddia etmişlerse de başvurucuların makul sürede yargılanma haklarının ihlal
edildiği yönünde yukarıda yer verilen tespitler ışığında, mülkiyet haklarının
ihlal edildiği yönündeki iddialarının ayrıca değerlendirilmesine gerek
görülmemiştir.
C. 6216 Sayılı Kanun'un
50. Maddesi Yönünden
23. 6216 sayılı Kanun’un 50. maddesinin (1) numaralı fıkrası
şöyledir:
“Esas inceleme sonunda, başvurucunun hakkının
ihlal edildiğine ya da edilmediğine karar verilir. İhlal kararı verilmesi
hâlinde ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için yapılması gerekenlere
hükmedilir…”
24. Başvurucular, manevi tazminat talebinde bulunmuşlardır.
25. Somut olayda makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği
sonucuna varılmıştır.
26. İhlal tespitiyle giderilemeyecek olan manevi zararları
karşılığında şikâyet konusu davadaki taraf sayısı ve bir kısım başvurucuların
murislerinin tüm mirasçılarının sayısı ile söz konusu davada taraf olan murisin
doğrudan mirasçısı ya da mirasçısının mirasçısı olma durumları da dikkate
alınarak başvurucular Sadun Başboğa, Fato Başboğa,
Mehmet Ali Başboğa, Mehmet Nuri Başboğa, Ömer Başboğa, Adduli
Örnek ve Muhbeti Başboğa'ya ayrı ayrı net 1.560 TL;
başvurucu Abdulkadir Damar'a net 1.750 TL; başvurucular Davut Kandemir, Hasan
Başboğa ve Mehmet Nezir Damar'a ise ayrı ayrı net 15.000 TL manevi tazminat
ödenmesine karar verilmesi gerekir.
27. Dosyadaki belgelerden tespit edilen 206,10 TL harç ve 1.800
TL vekâlet ücretinden oluşan toplam 2.006,10 TL yargılama giderinin
başvurucular Sadun Başboğa, Fato Başboğa, Mehmet Ali
Başboğa, Mehmet Nuri Başboğa, Ömer Başboğa, Adduli
Örnek ve Muhbeti Başboğa'ya müştereken; 206,10 TL
harç ve 1.800 TL vekâlet ücretinden oluşan toplam 2.006,10 TL yargılamagiderinin de başvurucular Davut Kandemir,
Abdulkadir Damar, Hasan Başboğa ve Mehmet Nezir Damar'a müştereken ödenmesine
karar verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. 1. Başvurucular Ramazan Kandemir, Nüsret
Kandemir ve Abdulkadir Kandemir yönünden başvurunun açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ
OLDUĞUNA,
2. Diğer başvurucular yönünden makul sürede yargılanma hakkının
ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,
B. Diğer başvurucular yönünden Anayasa’nın 36. maddesinde
güvence altına alınan makul sürede yargılanma hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE,
C. Başvurucular Sadun Başboğa, Fato
Başboğa, Mehmet Ali Başboğa, Mehmet Nuri Başboğa, Ömer Başboğa, Adduli Örnek ve Muhbeti
Başboğa'ya ayrı ayrı net 1.560 TL; başvurucu Abdulkadir Damar'a net 1.750 TL;
başvurucular Davut Kandemir, Hasan Başboğa ve Mehmet Nezir Damar'a ise ayrı
ayrı net 15.000 TL manevi tazminat ÖDENMESİNE, tazminata ilişkin diğer
taleplerin REDDİNE,
D. 206,10 TL harç ve 1.800 TL vekâlet ücretinden oluşan toplam
2.006,10 TL yargılama giderinin başvurucular Sadun Başboğa, Fato
Başboğa, Mehmet Ali Başboğa, Mehmet Nuri Başboğa, Ömer Başboğa, Adduli Örnek ve Muhbeti
Başboğa'ya MÜŞTEREKEN ÖDENMESİNE; 206,10 TL harç ve 1.800 TL vekâlet ücretinden
oluşan toplam 2.006,10 TL yargılamagiderinin de
başvurucular Davut Kandemir, Abdulkadir Damar, Hasan Başboğa ve Mehmet Nezir
Damar'a MÜŞTEREKEN ÖDENMESİNE,
E. Ödemenin, kararın tebliğini takiben başvurucunun Maliye
Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına, ödemede
gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar
geçen süre için yasal FAİZ UYGULANMASINA,
F. Kararın bir örneğinin Mardin Kadastro Mahkemesine (E.2013/96)
GÖNDERİLMESİNE,
G. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE
23/3/2017 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.