TÜRKİYE CUMHURİYETİ
|
ANAYASA MAHKEMESİ
|
|
|
BİRİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
ABDULKADİR ASLAN VE DİĞERLERİ BAŞVURUSU
|
(Başvuru Numarası: 2014/2985)
|
|
Karar Tarihi: 11/1/2017
|
|
BİRİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
Başkan
|
:
|
Burhan ÜSTÜN
|
Üyeler
|
:
|
Serruh KALELİ
|
|
|
Nuri
NECİPOĞLU
|
|
|
Hasan Tahsin
GÖKCAN
|
|
|
Rıdvan GÜLEÇ
|
Raportör Yrd.
|
:
|
Derya ATAKUL
|
Başvurucular
|
:
|
1.
Abdulkadir ASLAN
|
|
|
2. Süleyman
ASLAN
|
|
|
3. Sabri
ASLAN
|
|
|
4. Fevzi
ASLAN
|
|
|
5. İbrahim
ASLAN
|
|
|
6. Haci BİÇAKÇİ
|
Vekili
|
:
|
Av. Murat
DURGAN
|
|
|
|
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği
iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 7/3/2014 tarihinde yapılmıştır.
3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön
incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm
tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
5. Bölüm Başkanı tarafından başvurunun kabul edilebilirlik ve
esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.
6. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına
(Bakanlık) gönderilmiştir. Bakanlık, Anayasa Mahkemesinin önceki kararlarına ve
bu kapsamda sunulan görüşlerine atfen başvuru hakkında görüş sunulmayacağını
bildirmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
7. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili
olaylar özetle şöyledir:
8. Başvurucular 5/5/2004 tarihinde kamulaştırmasız el atma
nedeniyle tazminat davası açmışlardır. Kızıltepe Asliye Hukuk Mahkemesi
31/3/2009 tarihli kararı ile davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. Karar,
Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 18/10/2010 tarihli ilamı ile bozulmuştur.
Kızıltepe 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin kurulmasının ardından 1. Asliye Hukuk
Mahkemesinin E.2011/591 sayılı dosyasına kaydedilen davada yargılama devam
etmektedir.
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
9. Mahkemenin 11/1/2017 tarihinde yapmış olduğu toplantıda
başvuru incelenip gereği düşünüldü:
10. Başvurucular, makul sürede yargılanma haklarının ihlal
edildiğini ileri sürmüşlerdir.
A. Kabul Edilebilirlik
Yönünden
1. Başvurucu İbrahim
Aslan Yönünden
11. Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü'nün 83. maddesi ile 30/3/2011
tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri
Hakkında Kanun'un 51. maddesi gereği başvurucunun istismar edici, yanıltıcı ve
benzeri nitelikteki davranışlarıyla bireysel başvuru hakkını açıkça kötüye
kullandığının tespit edilmesi hâlinde başvuru reddedilir ve yargılama giderleri
dışında ilgilinin 2.000 Türk lirasından fazla olmamak üzere disiplin para
cezasıyla cezalandırılmasına karar verilir.
12. İlgili düzenlemeler vasıtasıyla genel hukuk teorisinde bir
kamu düzeni kuralı olarak ele alınan ve genel olarak bir hakkın açıkça
öngörüldüğü amaç dışında ve başkalarını zarara sokacak şekilde kullanılmasının
hukuk düzenince himaye edilmeyeceğini ifade eden hakkın kötüye kullanılmasının
bireysel başvuru alanında özel olarak ele alındığı görülmektedir. Bu bağlamda
bireysel başvuru usulünün amacına açıkça aykırı olan ve mahkemenin başvuruyu
gereği gibi değerlendirmesini engelleyen davranışların, başvuru hakkının kötüye
kullanılması olarak değerlendirilmesi mümkündür (S.Ö., B. No: 2013/7087, 18/9/2014, § 28).
13. Bu kapsamda özellikle mahkemeyi yanıltmak amacıyla gerçek
olmayan maddi vakıalara dayanılması veya bu nitelikte bilgi ve belge sunulması,
başvurunun değerlendirilmesi noktasında esaslı olan bir unsur hakkında bilgi
verilmemesi, başvurunun değerlendirilmesi sürecinde vuku bulan ve söz konusu
değerlendirmeyi etkileyecek nitelikte yeni ve önemli gelişmeler hakkında
mahkemenin bilgilendirilmemesi suretiyle başvuru hakkında doğru bir kanaat
oluşturulmasının engellenmesi, medeni ve meşru eleştiri sınırları saklı kalmak
kaydıyla bireysel başvuru amacıyla bağdaşmayacak surette hakaret, tehdit veya
tahrik edici bir üslup kullanılması ile söz konusu başvuru yolu kapsamında
ihlalin tespiti ile ihlal ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasına ilişkin amaçla
bağdaşmayacak surette içeriksiz bir başvuruda bulunulması durumunda başvuru
hakkının kötüye kullanıldığı kabul edilebilecektir (S.Ö., § 29, benzer yöndeki kararlar için bkz. Mehmet Güven Ulusoy [GK], B. No:
2013/1013, 2/7/2015; Osman Sandıkçı,
B. No: 2013/6297, 10/3/2016; Selman Kapan ve
diğerleri, B. No: 2013/7302, 20/4/2016).
14. Başvuru konusu olayda başvurucu İbrahim Aslan, Kızıltepe 2.
Noterliğinde 5/5/2004 tarihinde Avukat Aydın Aslan'a vekâlet vermiştir. Vekâlet
sözleşmesine istinaden başvurucuyu, Kızıltepe 1. Asliye Hukuk Mahkemesindeki
alacak davasında vekili olarak Avukat Aydın Aslan temsil etmiştir. Mahkeme
önündeki yargılama devam ederken başvurucu nüfus kayıtlarına göre 1/3/2012
tarihinde vefat etmiştir. Avukat Aydın Aslan, 2014 yılında düzenlediği yetki
belgesi ile Kızıltepe 2. Noterliğince düzenlenen vekâletnamedeki tüm yetkileri
haiz olmak üzere Avukat Murat Durgan'ı
yetkilendirmiştir. Avukat Murat Durgan tarafından
7/3/2014 tarihinde başvurucunun makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği
iddiasıyla bireysel başvuru yapılmış, başvuru formunda başvurucunun öldüğü
konusunda bir bilgiye yer verilmemiştir.
15. Kamu gücü tarafından hakkı ihlal edilen kişinin bireysel
başvuru yapmadan önce ölmesi durumunda ölen kişi adına bir başkası tarafından
bireysel başvuru yapma imkânı bulunmamaktadır (Abdurrehman Uray,B. No: 2013/6140, 5/11/2014, § 30).
16. Açıklanan nedenlerle başvuru tarihinden önce vefat etmiş
başvurucu adına vekâlet ilişkisi sona ermiş olan avukat tarafından yapılan
bireysel başvurunun başvuru hakkının kötüye
kullanılması nedeniyle reddine karar verilmesi gerekir.
17. Bu durumda Avukat Murat Durgan
aleyhine, Anayasa Mahkemesini yanıltıcı nitelikte başvuru yapması nedeniyle
6216 sayılı Kanun'un 51. maddesi ve İçtüzük’ün 83.
maddesi uyarınca takdiren 2.000 TL disiplin para
cezasına hükmedilmesi gerekir.
2. Diğer Başvurucular
Yönünden
18. Açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine
karar verilmesini gerektirecek başka bir neden de bulunmadığı anlaşılan makul
sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın bu kısmının kabul
edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir.
B. Esas Yönünden
19. Medeni hak ve yükümlülüklerle ilgili uyuşmazlıklara ilişkin
yargılamanın süresi tespit edilirken sürenin başlangıç tarihi olarak davanın
ikame edildiği tarih; sürenin sona erdiği tarih olarak -çoğu zaman icra
aşamasını da kapsayacak şekilde- yargılamanın sona erdiği, yargılaması devam
eden davalar yönünden ise Anayasa Mahkemesinin makul sürede yargılanma hakkının
ihlal edildiğine ilişkin şikâyetle ilgili kararını verdiği tarih esas alınır (Güher Ergun ve diğerleri, B. No: 2012/13,
2/7/2013, §§ 50, 52).
20. Medeni hak ve yükümlülüklerle ilgili uyuşmazlıklara ilişkin
yargılama süresinin makul olup olmadığı değerlendirilirken yargılamanın
karmaşıklığı ve kaç dereceli olduğu, tarafların ve ilgili makamların yargılama
sürecindeki tutumu ve başvurucunun yargılamanın süratle sonuçlandırılmasındaki
menfaatinin niteliği gibi hususlar dikkate alınır (Güher Ergun ve diğerleri, §§ 41-45).
21. Anılan ilkeler doğrultusunda Anayasa Mahkemesinin benzer
başvurularda verdiği kararlar dikkate alındığında somut olayda 12 yıl 8 aydır
devam eden yargılamanın süresinin makul olmadığı sonucuna varmak gerekir.
22. Açıklanan gerekçelerle Anayasa’nın 36. maddesinde güvence
altına alınan makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi
gerekir.
C. 6216 Sayılı Kanun'un
50. Maddesi Yönünden
23. 6216 sayılı Kanun’un 50. maddesinin (1) numaralı fıkrası
şöyledir:
“Esas inceleme sonunda, başvurucunun hakkının
ihlal edildiğine ya da edilmediğine karar verilir. İhlal kararı verilmesi
hâlinde ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için yapılması gerekenlere
hükmedilir…”
24. Başvurucular, ayrı ayrı 10.000 TL manevi tazminat talebinde
bulunmuşlardır.
25. Somut olayda başvurucu İbrahim Aslan dışında diğer
başvurucular yönünden makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği sonucuna
varılmıştır.
26. İhlal tespitiyle giderilemeyecek olan manevi zararları
karşılığında, dava dosyasındaki taraf sayısı ve talep edilen tazminat miktarı
da dikkate alınarak başvurucu İbrahim Aslan dışında diğer başvuruculara ayrı
ayrı net 10.000 TL manevi tazminat ödenmesine karar verilmesi gerekir.
27. Başvurucu İbrahim Aslan dışında diğer başvurucular
tarafından yapılan ve dosyadaki belgelerden tespit edilen 206,10 TL harç ve
1.800 TL vekâlet ücretinden oluşan toplam 2.006,10 TL yargılama giderinin
başvuruculara müşterek olarak ödenmesine karar verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Başvurucu İbrahim Aslan yönünden yapılan başvurunun başvuru hakkının kötüye kullanılması
nedeniyle REDDİNE,
B. 6216 sayılı Kanun'un 51. maddesi ve Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü'nün
83. maddesi uyarınca Avukat Murat DURGAN'ın 2.000 TL
disiplin para cezası ile CEZALANDIRILMASINA,
C. Diğer başvurucular yönünden makul sürede yargılanma hakkının
ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,
D. Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan makul sürede
yargılanma hakkının başvurucu İbrahim Aslan dışında diğer başvurucular yönünden
İHLAL EDİLDİĞİNE,
E. Başvurucular Abdulkadir Aslan, Süleyman Aslan, Sabri Aslan,
Fevzi Aslan ve Haci Biçakçi'ye
ayrı ayrı net 10.000 TL manevi tazminat ÖDENMESİNE, tazminata ilişkin diğer
taleplerin REDDİNE,
F. Başvurucu İbrahim Aslan tarafından yapılan yargılama
giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA,206,10 TL harç ve 1.800 TL vekâlet
ücretinden oluşan toplam 2.006,10 TL yargılama giderinin başvurucu İbrahim
Aslan dışındaki BAŞVURUCULARA MÜŞTEREKEN ÖDENMESİNE,
G. Ödemelerin, kararın tebliğini takiben başvurucuların Maliye
Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına, ödemede
gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar
geçen süre için yasal FAİZ UYGULANMASINA,
H. Kararın bir örneğinin Kızıltepe 1. Asliye Hukuk Mahkemesine
(E.2011/591) GÖNDERİLMESİNE,
İ. Kararın bir örneğinin Türkiye Barolar Birliğine
GÖNDERİLMESİNE,
J. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE
11/1/2017 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.