TÜRKİYE CUMHURİYETİ
ANAYASA MAHKEMESİ
İKİNCİ BÖLÜM
KARAR
TURHAN SESLİ BAŞVURUSU
(Başvuru Numarası: 2014/508)
Karar Tarihi: 27/10/2016
Başkan
:
Engin YILDIRIM
Üyeler
Serdar ÖZGÜLDÜR
Osman Alifeyyaz PAKSÜT
Recep KÖMÜRCÜ
M. Emin KUZ
Raportör
Akif YILDIRIM
Başvurucu
Turhan SESLİ
Vekili
Av. Barış YÜCE
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, katılan sıfatıyla yer alınan davada lehe vekâlet ücretine hükmedilmemesi nedeniyle adil yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 10/1/2014 tarihinde İstanbul Anadolu 22. Asliye Ceza Mahkemesi vasıtasıyla yapılmıştır. Başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesi neticesinde başvurunun Komisyona sunulmasına engel teşkil edecek bir eksikliğinin bulunmadığı tespit edilmiştir.
3. İkinci Bölüm Birinci Komisyonunca 15/7/2015 tarihinde, başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
4. Bölüm Başkanı tarafından 28/12/2015 tarihinde, başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.
5. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına (Bakanlık) gönderilmiştir. Bakanlığın 21/1/2016 tarihli yazısında, Anayasa Mahkemesinin önceki kararlarına ve bu kapsamda sunulan görüşlerine atfen başvuru hakkında görüş sunulmayacağı bildirilmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
6. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili olaylar özetle şöyledir:
7. Başvurucunun katılan sıfatıyla yer aldığı karşılıksız çek keşide etme sebebiyle açılan davada İstanbul Anadolu 22. Asliye Ceza Mahkemesi (Mahkeme), 16/3/2011 tarihli ve E.2009/1819, K.2011/180 sayılı kararıyla sanık hakkında adli para cezası ile çek hesabı açtırmasının yasaklanmasına ve başvurucu lehine de vekâlet ücretine hükmetmiştir.
8. Anılan karar sonrası yapılan yasal değişiklik üzerine Mahkeme, 25/10/2013 tarihli ve E.2009/1819, K.2011/180 sayılı ek kararıyla 16/3/2011 tarihli kararını iptal etmiş; sanığın çek düzenlemekten ve çek hesabı açtırmaktan yasaklanmasına karar vermiş ancak başvurucu lehine vekâlet ücretine hükmetmemiştir.
9. Başvurucunun anılan karara itirazı, İstanbul Anadolu 9. Ağır Ceza Mahkemesinin 18/12/2013 tarihli ve 2013/1803 Değişik İş sayılı kararı ile kesin olarak reddedilmiştir.
10. Nihai karar, başvurucuya 31/12/2013 tarihinde tebliğ edilmiştir.
11. Başvurucu 10/1/2014 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
12. Mahkemenin 27/10/2016 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Başvurucunun İddiaları
13. Başvurucu, sanığın çek düzenlemekten ve çek hesabı açmaktan yasaklanmasına rağmen lehine vekâlet ücretine hükmedilmediğini, söz konusu ücrete hükmedilmemesi nedeniyle yaptığı itirazın gerekçe gösterilmeden reddedildiğini belirterek Anayasa’nın 35., 48., 49. ve 55. maddelerinde güvence altına alınan haklarının ihlal edildiğini ileri sürmüş; yargılamanın yenilenmesi ve tazminata hükmedilmesi taleplerinde bulunmuştur.
B. Değerlendirme
14. Anayasa Mahkemesi, olayların başvurucu tarafından yapılan hukuki nitelendirmesi ile bağlı olmayıp olay ve olguların hukuki tavsifini kendisi takdir eder (Tahir Canan, B. No: 2012/969, 18/9/2013, § 16). Başvurucunun iddialarının adil yargılanma hakkı kapsamında incelenmesi gerektiği değerlendirilmiştir.
15. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 45. maddesinin (1) numaralı fıkrasına göre bireysel başvurunun incelenebilmesi için kamu gücü tarafından ihlal edildiği iddia edilen hakkın Anayasa’da güvence altına alınmış olmasının yanı sıra Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (Sözleşme) ve Türkiye’nin taraf olduğu Sözleşme'ye ek protokoller kapsamına da girmesi gerekir. Anayasa ve Sözleşme’nin ortak koruma alanı dışında kalanhak ihlali iddiasını içeren başvurular bireysel başvurunun kapsamında değildir (Onurhan Solmaz, B. No: 2012/1049, 26/3/2013, § 18).
16. Sözleşme’nin 6. maddesinde adil yargılanmaya ilişkin güvencelerin medeni hak ve yükümlülükler ile ilgili uyuşmazlıkların ve bir suç isnadının esasının karara bağlanması esnasında geçerli olduğu belirtilerek hakkın kapsamı bu konularla sınırlandırılmıştır. Dolayısıyla bahsedilen hâller dışında kalan adil yargılanma hakkının ihlali iddiasına dayanan başvurular, Anayasa ve Sözleşme kapsamı dışında kalacağından bireysel başvuruya konu olamaz. Bir ceza davasında üçüncü kişilerin cezalandırılmasını talep eden mağdur, suçtan zarar gören, şikâyetçi veya katılan sıfatını haiz kişiler Sözleşme’nin 6. maddesinin koruma alanı dışında kalmaktadır (Onurhan Solmaz, §§ 23, 24).
17. Bu kuralın istisnaları, ceza davasında medeni hak talebine imkân veren bir sistemin benimsenmiş olması veya ceza davası sonucunda verilen kararın hukuk davası açısından etkili ya da bağlayıcı olması hâlleridir (Perez/Fransa, B. No: 47287/99,12/2/2004, § 70). Dolayısıyla bir ceza davasında mağdur, suçtan zarar gören, şikâyetçi veya katılan sıfatını haiz kişilerin yargılama masraflarına ilişkin ihlal iddialarının adil yargılanma hakkı kapsamında olmadığı sonucuna varılmıştır.
18. Somut olayda idari yaptırıma ilişkin bir uyuşmazlıkta başvurucunun "katılan" sıfatıyla taraf olması nedeniyle başvurunun adil yargılanma hakkı kapsamına girmediği anlaşılmaktadır.
19. Açıklanan nedenlerle başvurunun diğer kabul edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin konu bakımından yetkisizlik nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Başvurunun konu bakımından yetkisizlik nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA 27/10/2016 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.