logo
Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(İsmet Yavuz ve diğerleri [1.B.], B. No: 2014/6327, 16/2/2017, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

İSMET YAVUZ VE DİĞERLERİ BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2014/6327)

 

Karar Tarihi: 16/2/2017

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

Başkan

:

Burhan ÜSTÜN

Üyeler

:

Serruh KALELİ

 

 

Hicabi DURSUN

 

 

Hasan Tahsin GÖKCAN

 

 

Kadir ÖZKAYA

Raportör

:

Ayhan KILIÇ

Başvurucu

:

1. İsmet YAVUZ

 

 

2. Nimet YAVUZ

 

 

3. Kıymet YAVUZ

 

 

4. Bülent YAVUZ

 

 

5. Ayişe YAVUZ

Vekili

:

Av. Enver ALCAN

 

 

 

I. BAŞVURUNUN KONUSU

1. Başvuru, Boğaziçi Öngörünüm Bölgesi Uygulama İmar Planında "yeşil alan" statüsünde kalan taşınmaz üzerinde tasarruf yetkisinin sınırlanmış olması nedeniyle mülkiyet hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

II. BAŞVURU SÜRECİ

2. Başvuru 9/5/2014 tarihinde yapılmıştır.

3. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.

4. Bölüm Başkanı tarafından, başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.

5. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına (Bakanlık) gönderilmiştir. Bakanlık, görüşünü Anayasa Mahkemesine sunmuştur.

6. Bakanlık görüşü, başvurucuya tebliğ edilmiştir. Başvurucu, Bakanlık görüşüne karşı beyanda bulunmamıştır.

III. OLAY VE OLGULAR

7. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili olaylar özetle şöyledir:

8. Başvurucular İsmet Yavuz ve Nimet Yavuz 1960 doğumlu olup İstanbul ili Beşiktaş ilçesinde; Kıymet Yavuz, Bülent Yavuz ve Ayişe Yavuz ise sırasıyla 1964, 1966 ve 1938 doğumlu olup Berlin'de (Almanya) ikamet etmektedirler.

9. Başvuruculara ait İstanbul Boğaziçi alanında kain taşınmaz 22/7/1983 tasdik tarihli öngörünüm bölgesi 1/1000 ölçekli imar uygulama planında kısmen konut alanında kısmen de yolda kalmaktadır. Ayrıca anılan taşınmaz üzerinde ikinci grup tescilli korunması gereken kültür varlığı mevcuttur.

10. Başvurucular 30/7/2011 tarihinde İstanbul 18. Asliye Hukuk Mahkemesinde kamulaştırmasız el atmadan dolayı 30.000 TL'nin yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle tazminat davası açmışlardır. Söz konusu davada başvurucular, taşınmazın üzerindeki kültür varlığının yıkılmış olması nedeniyle 18/11/1983 tarihli ve 2960 sayılı Boğaziçi Kanunu'nun geçici 4. maddesi uyarınca hukuken "yeşil alan" statüsünde bulunduğunu ileri sürmüşlerdir.

11. İlk Derece Mahkemesi 7/2/2013 tarihli kararla davayı reddetmiştir. Kararın gerekçesinde, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 15/12/2000 tarihli kararına atıfla imar planlarında park ve yeşil alan olarak ayrılan yerlere el atılmamış olsa bile bedelinin ödenmesi gerektiği ifade edilmiştir. Gerekçenin devamında, somut olayda sahil şeridi ve öngörünüm bölgesinde bulunan taşınmazın konut alanı olarak ayrıldığı tespiti yapıldıktan sonra 2960 sayılı Kanun'un, 22/7/1983 tasdik tarihli öngörünüm bölgesi 1/1000 ölçekli imar uygulama planında konut alanı olarak ayrılan taşınmazlarda henüz yapı yapılmamış olması durumunda "yeşil alan" statüsünün uygulanacağını öngören geçici 4. maddesi ile yeşil alan sayılan yerlerde mahalli mahsullerin yetiştirilmeye devam edilebileceğini düzenleyen 5. maddesi hatırlatılmış ve sonuç itibarıyla taşınmaza fiilen el atılmadığı belirtilerek tazminat isteminin reddedildiği ifade edilmiştir. Mahkeme kararında, taşınmazın üzerinde ikinci grup tescilli korunması gereken kültür varlığının bulunmasının taşınmazın niteliğini etkileyip etkilemeyeceği hususunda herhangi bir tartışmaya yer verilmemiştir.

12. İlk Derece Mahkemesi kararı, Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 24/2/2014 tarihli kararıyla onanmıştır.

13. Anılan karar, 9/4/2104 tarihinde başvuruculara tebliğ edilmiştir.

14. Başvurucu 9/5/2014 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.

IV. İLGİLİ HUKUK

A. İlgili Mevzuat

15. 2960 sayılı Kanun'un 2. maddesi şöyledir:

 Tanımlar :

Madde 2 – Bu Kanunda kullanılan bazı terimlerin tanımları aşağıda gösterilmiştir.

a) Boğaziçi Alanı; Boğaziçi kıyı ve sahil şeridinden, öngörünüm bölgesinden, geri görünüm bölgesinden ve etkilenme bölgelerinden oluşan ve sınırları ve koordinatları bu Kanuna ekli krokide işaretli ve 22/7/1983 onay tarihli nazım planda gösterilen alandır.

b) Boğaziçi sahil şeridi; Boğaziçi kıyı kenar çizgisi ile 22/7/1983 tarihli 1/5000 ölçekli nazım planında gösterilen hat arasında kalan bölgedir.

c) Öngörünüm bölgesi; Boğaziçi sahil şeridine bitişik olan ve 22/7/1983 tarihli 1/1000 ölçekli imar uygulama planında gösterilen bölgedir.

d) Geri görünüm bölgesi; öngörünüm bölgesine bitişik olan ve 22/7/1983 tarihli 1/5000 ölçekli nazım planında gösterilen coğrafi bölgedir.

e) Etkilenme bölgesi; öngörünüm ve geri görünüm bölgeleri dışında 22/7/1983 tarihli ve 1/5000 ölçekli nazım planında gösterilen ve Boğaziçi sahil şeridi, öngörünüm ve geri görünüm bölgelerinden etkilenen bölgedir.”

16. 2960 sayılı Kanunu’nun 5. maddesinin üçüncü fıkrası şöyledir:

 “Yeşil alan sayılan yerlerde mahalli mahsullerin yetiştirilmesine devam edilir.”

17. 2960 sayılı Kanunu’nun geçici 4. maddesi şöyledir:

 “Boğaziçi kıyı, sahil şeridi ve öngörünüm bölgelerinde 22/7/1983 tasdik tarihli 1/5000 ölçekli nazım ve 1/1000 ölçekli imar uygulama planları ile konut kullanımına ayrılmış, ancak yapı yapılmamış olan yerlerde yeşil alan statüsü uygulanır.”

18. 21/7/1983 tarihli ve 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu'nun 6. maddesinin ilgili bölümü şöyledir:

 “Korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıkları şunlardır:

 a) Korunması gerekli tabiat varlıkları ile 19 uncu yüzyıl sonuna kadar yapılmış taşınmazlar,

 b) Belirlenen tarihten sonra yapılmış olup önem ve özellikleri bakımından Kültür ve Turizm Bakanlığınca korunmalarında gerek görülen taşınmazlar,

 c) Sit alanı içinde bulunan taşınmaz kültür varlıkları,

 ...”

19. 2863 sayılı Kanun'un 7. maddesinin ilgili bölümü şöyledir:

 “(Değişik birinci fıkra : 26/5/2004-5177/26 md.) Korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarının ve doğal sit alanlarının tespiti, Kültür ve Turizm Bakanlığının koordinatörlüğünde ilgili ve faaliyetleri etkilenen kurum ve kuruluşların görüşü alınarak yapılır.

 Yapılacak tespitlerde, kültür ve tabiat varlıklarının tarih, sanat, bölge ve diğer özellikleri dikkate alınır. Devletin imkanları gözönünde tutularak, örnek durumda olan ve ait olduğu devrin özelliklerini yansıtan yeteri kadar eser, korunması gerekli kültür varlığı olarak belirlenir.

 Korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıkları ile ilgili yapılan tespitler koruma bölge kurulu kararı ile tescil olunur.”

20. Koruma Yüksek Kurulunun 5/11/1999 tarihli ve 660 sayılı "Taşınmaz Kültür Varlıklarının Gruplandırılması, Bakım ve Onarımları" konulu İlke Kararı'nın ilgili bölümü şöyledir:

"3) Yeniden Yapma (Rekonstrüksiyon)

Korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı olarak tescil edilen ve tescil edilmesine ilişkin gerekli özellikleri taşımasına rağmen elde olmayan sebeplerle tescili yapılmamış ve/veya herhangi bir nedenle yitirilmiş olan yapının, gerek kültür varlığı niteliği, gerekse kültürel çevreye olan tarihsel katkıları açısından, eldeki mevcut belgelerden (yapı kalıntısı, rölöve, fotoğraf, her türlü özgün yazılı-sözlü, görsel arşiv belgesi vb.) yararlanmak suretiyle kendi parsellerinde daha önce bulunduğu yapı oturum alanında, eski cephe özelliğinde, aynı kitle ve gabaride, özgün plan şeması, malzeme ve yapım tekniği kullanılarak, kapsamlı restitüsyon etüdüne dayalı rekonstrüksiyon uygulamasının koşulsuz sağlanmasına,

Ancak uygulama gerçekleşinceye kadar parsellerde her türlü inşai ve fiziki müdahalenin yasaklanmasına, (otopark, fuar, sergileme vb.) yeni bir işlev ile kullanma ve aynı parselde tescilli yapı yerinde veya diğer boş alanlarda başka bir yeni yapılaşmaya izin verilemeyeceğine,

Tüm bu uygulamalar için koruma kurulu kararının alınması gerektiğine,

...

IV. YOK OLAN TESCİLLİ YAPILARA İLİŞKİN İŞLEMLER

Korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı olarak tescil edilen yapıların herhangi bir şekilde (yıkılmaları, yanmaları, koruma kurulundan izin alınmadan yıktırılmaları vb.) yok olmalarına sebep olanlar hakkında ceza mahkemelerinde yasal soruşturma açılmasına,

Bu soruşturma sonucu, yargı organlarınca verilen kararlar, kişisel yükümlülüklerle ilgili olduğundan, taşınmaz kültür varlığının korunmasına yönelik işlemlerin devamlılığını etkilemeyeceğine, bu nedenle soruşturma nedeni olan eyleme konu taşınmaz kültür varlığıyla ilgili alınmış koruma kurulu kararlarının geçerli olduğuna, ayrıca ilgili Yasaların hükümlerine göre işlem yapılmasına,

Korunması gerekli kültür varlığı olarak tescil edilen ve tescil edilmesi gerekli olmasına rağmen, tescil aşamasından önce herhangi bir nedenle yok olan yapılar için; bu ilke kararındaki "I - Müdahale Biçimleri"nin 3. Maddesindeki Yeniden Yapma koşullarının geçerli olduğuna,

...karar verildi."

B. Boğaziçi Alanı Öngörünüm Bölgesinde Yapılaşmaya İlişkin Hukuk

21. İstanbul Boğaziçi Alanının kültürel ve tarihi değerlerinin ve doğal güzelliklerinin kamu yararı gözetilerek korunması ve geliştirilmesi ve bu alandaki nüfus yoğunluğunu artıracak yapılanmayı sınırlamak için uygulanacak imar mevzuatının belirlenmesi ve düzenlenmesi amacına matuf olarak 2960 sayılı Kanun çıkarılmıştır. Anılan Kanun'da Boğaziçi Bölgesi, 22/7/1983 tasdik tarihli 1/5000 ölçekli nazım ve 1/1000 ölçekli imar uygulama planları temel alınarak; kıyı ve sahil şeridi, öngörünüm bölgesi, geri görünüm bölgesi ve etkilenme bölgesi biçiminde dört farklı bölgeye ayrılmıştır.

22. Boğaziçi sahil şeridi ve öngörünüm bölgelerinde, Kanun'un yürürlüğe girdiği tarihten sonra yeni yapılaşmaya gidilmesi tamamen yasaklanmıştır. Kanun'un yürürlüğe girdiği tarihten önce yürürlükte bulunan 22/7/1983 tasdik tarihli 1/5000 ölçekli nazım ve 1/1000 ölçekli imar uygulama planlarında konut alanı olarak ayrılmış olup Kanun'un yürürlük tarihinde henüz üzerinde yapı yapılmayan taşınmazlarda dahi konut yapılması imkanı ortadan kaldırılmış, buraların da yeşil olan statüsünde olması öngörülmüştür.

23. Sahil şeridi ve öngörünüm bölgelerine yönelik getirilen inşaat yasağı, Koruma Bölge Kurulu tarafından tescil kararı verilen tarihi eserlerin, bulundukları yerde, orijinal malzeme ve yapım tekniğiyle ve usulüne uygun olarak yapılmaları ve tadil edilmelerine engel teşkil etmez. Ayrıca, söz konusu yasak, tescilli kayıp eserlerin aslına uygun olarak yeniden inşa edilmesini de kapsamamaktadır. Dolayısıyla sahil şeridi ve öngörünüm bölgelerinde bulunan tescilli kültür varlıklarının ilgili mevzuat uyarınca tadili ve yeniden inşası mümkündür.

V. İNCELEME VE GEREKÇE

24. Mahkemenin 16/2/2017 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:

A. Mülkiyet Hakkının İhlal Edildiği İddiası Yönünden

1. Başvurucuların İddiaları ve Bakanlık Görüşü

25. Başvurucular, Boğaziçi Öngörünüm Bölgesi Uygulama İmar Planında "yeşil alan" statüsünde kalan taşınmaz üzerinde tasarruf yetkilerinin sınırlanmış olması nedeniyle mülkiyet haklarının ihlal edildiğini iddia etmişlerdir. Başvurucular, 2960 sayılı Kanun'un geçici 4. maddesi uyarınca yeşil alan statüsünde bulunan taşınmaz üzerinde tasarrufta bulunma, satma, kiralama ve yararlı değişiklikler yapma imkânının bulunmadığını belirtmişlerdir. Başvurucular ayrıca, otuz yıldan beri kullanma ve yararlanma imkânı bulamadıkları taşınmazın, ekonomik değerini tamamen kaybettiğini savunmuş ve bu durumun, mülkiyet hakkının özünü zedelediğini ifade etmişlerdir. Başvurucular sonuç olarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 10.000.000. TL zararın dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte payları oranında kendilerine ödenmesine ve taşınmazın idare adına tesciline karar verilmesi isteminde bulunmuşlardır.

26. Bakanlık görüş yazısında, başvuruculara ait taşınmazın fiilen kullanılabilirliğinin azalmış olduğu kabul edilmiş, taşınmaza fiilen el atılmamış olması ve hâlen tapuda başvurucular adına kayıtlı bulunması nedeniyle "mülkiyetten yoksun bırakma" değil, "mülkiyetten barışçıl yararlanma hakkı"na müdahale kapsamında incelenmesi gerektiği ifade edilmiştir. Bakanlık, somut olayda imar planına dayalı ve 2860 sayılı Kanun'a uygun olarak yapılan müdahalede kamu yararının bulunduğu ve kanunilik şartının yerine getirildiği vurgulanarak asıl tartışılması gereken hususun adil dengenin gözetilip gözetilmediği olduğu belirtilmiştir. Bakanlık son olarak Anayasa Mahkemesince yapılacak "adil denge" denetiminde, başvurucuların taşınmazlarını zirai faaliyet kapsamında ekme, biçme ve ürün yetiştirme imkânına sahip oldukları hususunun gözetilmesi gerektiği görüşünü dercetmiştir.

2. Değerlendirme

27. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 48. maddesinin (2) numaralı fıkrasında açıkça dayanaktan yoksun başvuruların Mahkemece kabul edilemezliğine karar verilebileceği belirtilmiştir. Bu bağlamda başvurucunun ihlal iddialarını kanıtlayamadığı, temel haklara yönelik bir müdahalenin olmadığı veya müdahalenin meşru olduğu açık olan başvurular ile karmaşık veya zorlama şikâyetlerden ibaret başvurular açıkça dayanaktan yoksun kabul edilebilir (Hikmet Balabanoğlu, B. No: 2012/1334, 17/9/2013, § 24).

28. Başvuruculara ait İstanbul Boğaziçi alanında kain taşınmazın 22/7/1983 tasdik tarihli öngörünüm bölgesi 1/1000 ölçekli imar uygulama planında kısmen konut alanında, kısmen de yolda kaldığı ve taşınmazın üstünde tescilli kültür varlığı bulunduğu hususunda tartışma yoktur. Ancak başvurucular, taşınmazın üzerindeki kültür varlığının yıkılmış olması nedeniyle 2960 sayılı Kanun'un geçici 4. maddesi uyarınca hukuken "yeşil alan" statüsünde bulunduğunu ileri sürmüş ve yeşil alan sayılan bölüm üzerinde tasarruf yetkilerinin kısıtlanmış olmasından yakınmışlardır. Başvurucuların, taşınmazın yolda kalan bölümüne yönelik herhangi bir şikâyetleri olmadığından bu kısma ilişkin bir inceleme yapılması mümkün görülmemiştir. Bu nedenle inceleme, taşınmazın 22/7/1983 tasdik tarihli öngörünüm bölgesi 1/1000 ölçekli imar uygulama planına göre konut alanında kalan bölümüne hasredilmiştir.

29. 2960 sayılı Kanun'un geçici 4. maddesinde, Boğaziçi kıyı, sahil şeridi ve öngörünüm bölgelerinde 22/7/1983 tasdik tarihli 1/5000 ölçekli nazım ve 1/1000 ölçekli imar uygulama planları ile konut kullanımına ayrılmış, ancak yapı yapılmamış olan yerlerde yeşil alan statüsünün uygulanacağı belirtilmekle birlikte, anılan hüküm uyarınca "yeşil alan" statüsü uygulanacak olan konut alanları, Kanun'un yürürlüğe girdiği 22/11/1983 tarihinden önce üzerinde yapı yapılmamış olanlarla sınırlıdır. Bu tarihten önce üzerinde yapı inşa edilmiş taşınmazların "yeşil alan" statüsüne tabi olması söz konusu değildir.

30. Kanun'un yürürlüğe girdiği 22/11/1983 tarihinden önce başvuruculara ait taşınmazın üzerinde ikinci grup tescilli korunması gereken kültür varlığının mevcut olduğu açıktır. Dolayısıyla başvurucuların taşınmazının yeşil alan statüsünde bulunduğunun kabulü mümkün değildir.

31. İhtilaf konusu taşınmazın üzerinde tescilli kültür varlığı bulunması nedeniyle 2863 ve 2960 sayılı kanunlardan kaynaklı olarak bazı sınırlamalara tabi olacağı aşikardır. Bununla birlikte başvurucuların, taşınmazın kültür varlığı statüsünde bulunmasına yönelik herhangi bir şikâyeti bulunmamaktadır.

32. Başvurucular, taşınmaz üzerinde bulunan tarihi eserin yıkıldığından bahisle taşınmazın 2960 sayılı Kanun'un geçici 4. maddesi uyarınca yeşil alan statüsü kazandığını ileri sürmüş iseler de Koruma Yüksek Kurulunun 5/11/1999 tarihli ve 660 sayılı "Taşınmaz Kültür Varlıklarının Gruplandırılması, Bakım ve Onarımları" konulu İlke Kararı'nın "Yok Olan Tescilli Yapılara İlişkin İşlemler" başlıklı bölümünden de anlaşıldığı üzere, tescilli bir tarihi eserin yıkılmış olması, bulunduğu alanın tarihi eser statüsünü kendiliğinden ortadan kaldırmayacağından bu iddiaya itibar edilmemiştir.

33. Sonuç olarak, başvurucuların taşınmazının yeşil alan statüsünde bulunmadığı dikkate alındığında, mülkiyet hakkına yönelik açık bir ihlalin söz konusu olmadığı anlaşılmıştır.

34. Açıklanan nedenlerle, başvurunun, diğer kabul edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

B. Başvurucuların Diğer İddiaları

35. Başvurucular, kendi arsalarında yapı inşa edilmesine izin verilmezken çevredekilerin, villalarından satış ve kiralama suretiyle gelir elde etmelerinin ayrımcılık teşkil ettiği şikâyetinde bulunmuşlardır. Ayrımcılık iddiasının ciddiye alınabilmesi için başvurucuların kendisi ile benzer durumdaki başka kişilere yapılan muamele ile kendisine yapılan muamele arasında bir farklılığın bulunduğunu ve bu farklılığın meşru bir temeli olmaksızın sırf ırk, renk, cinsiyet, din, dil, cinsel yönelim ve benzeri ayırımcı bir nedene dayandığını makul delillerle ortaya koyması gerekmekte olup somut olayda ise başvurucuların bu yöndeki iddialarını temellendirecek somut bulgu ve kanıtlar ortaya koyamadıkları anlaşılmaktadır. Bu nedenle eşitlik ilkesi yönünden herhangi bir inceleme yapılmasına gerek görülmemiştir.

VI. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Mülkiyet hakkının ihlal edildiği iddiasının açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

B. Başvurucuların diğer iddialarının İNCELENMESİNE YER OLMADIĞINA,

C. Yargılama giderlerinin başvurucular üzerinde BIRAKILMASINA 16/2/2017 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Kararı Veren Birim Birinci Bölüm
Karar Türü (Başvuru Sonucu) Kabul Edilemezlik vd.
Künye
(İsmet Yavuz ve diğerleri [1.B.], B. No: 2014/6327, 16/2/2017, § …)
   
Başvuru Adı İSMET YAVUZ VE DİĞERLERİ
Başvuru No 2014/6327
Başvuru Tarihi 9/5/2014
Karar Tarihi 16/2/2017

II. BAŞVURU KONUSU


Başvuru, Boğaziçi Öngörünüm Bölgesi Uygulama İmar Planında yeşil alan statüsünde kalan taşınmaz üzerinde tasarruf yetkisinin sınırlanmış olması nedeniyle mülkiyet hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

III. İNCELEME SONUÇLARI


Hak Müdahale İddiası Sonuç Giderim
Mülkiyet hakkı İmar Açıkça Dayanaktan Yoksunluk

IV. İLGİLİ HUKUK



Mevzuat Türü Mevzuat Tarihi/Numarası - İsmi Madde Numarası
Kanun 2960 Boğaziçi Kanunu 2
5
geçici 4
2863 Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu 6
  • pdf
  • udf
  • word
  • whatsapp
  • yazdir
T.C. Anayasa Mahkemesi