|
TÜRKİYE CUMHURİYETİ
|
|
|
ANAYASA MAHKEMESİ
|
|
İKİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
GÜNDÜZ KARDEŞLER İNŞ. TAR. VE HAYV.
PET. TEKS. SAN. TİC. LTD. ŞTİ BAŞVURUSU
|
|
(Başvuru Numarası: 2014/6734)
|
Karar Tarihi: 25/1/2018
|
|
İKİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
Başkan
|
:
|
Engin
YILDIRIM
|
Üyeler
|
:
|
Serdar
ÖZGÜLDÜR
|
|
|
Osman Alifeyyaz PAKSÜT
|
|
|
Recep
KÖMÜRCÜ
|
|
|
Recai AKYEL
|
Raportör
|
:
|
Volkan ÇAKMAK
|
Başvurucu
|
:
|
Gündüz
Kardeşler İnş. Tar. ve Hayv. Pet. Teks. San. Tic. Ltd. Şti
|
Vekili
|
:
|
Av. Selman
OKÇU
|
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, vergi ziyaı cezalı katma
değer vergisi salınması işlemine karşıaçılan davada
hukuka aykırı ve gerekçesiz karar verilmesi nedeniyle adil yargılanma hakkının
ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 9/5/2014 tarihinde yapılmıştır.
3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön
incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm
tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
5. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle olaylar
özetle şöyledir:
6. Başvurucu Şirketin 2007 yılı ve öncesine ilişkin defter ve
belgeleri yangın sonucu zayi olmuştur. Başvurucu Şirketin 2006 yılında indirim
konusu yapılankatma değer vergilerinin reddi ve dönem
beyannamelerinin yeniden düzenlenmesi suretiyle aleyhine 2012 yılının Şubat,
Nisan ve Mayıs dönemleri için resen üç kat vergi ziyaı
cezalı katma değer vergisi tarhiyatı yapılmıştır. Başvurucu Şirket söz konusu
tarhiyat işleminin iptali istemiyle Diyarbakır Vergi Mahkemesi (Mahkeme)
nezdinde iptal davası açmıştır.
7. Mahkeme 23/5/2013 tarihli kararıyla katma değer vergisi
tarhiyatları yönünden davanın reddine, vergi ziyaı cezsası yönünden ise işlemin iptaline hükmetmiştir.
Kararının gerekçesinin ilgili kısmı şöyledir:
"Olayımızda, mücbir sebep hali nedeniyle vergi matrahının tamamen
veya kısmen maddi delillere dayanarak saptanması olanağı ortadan kalktığından re'sen takdir sebebinin varlığının kabulü zorunludur.
Mahkeme kararı ile zayi olduğu saptanmış olan defter ve belgelerin
incelemeye ibraz edilmemesi yükümlüleri katma değer vergisi indirimine ilişkin
koşullardan ikincisi olan “indirime konu yapılan vergilerin alış belgelerinde
ayrıca gösterilmiş olmasını” kanıtlama sorumluluğundan kurtarmaz.
Ticari icaplara göre kendisine mal ve hizmet sunulan kişi ve
kuruluşları bilmek durumundaki bir alıcının, gerekli girişimlerde bulunarak
emtia alımına ilişkin belgelerin varlığını ispat olanağına sahip olduğunun
kabulü gerekmektedir.Bu durumda
ise ispat külfeti kendisine düşen yükümlüler tarafından ibraz edilebilen fatura
ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisi indirim konusu
yapılabilecek, aksi halde indirimler kabul edilmeyecektir.
Olayda, aynı davacı tarafından 2006 takvim yılına ilişkin tarhiyatların
kaldırılması istemiyle açılan Mahkememizin 2012/758 Esas sayılı dava
dosyasında; 28.02.2013 tarihli ara kararıyla, davacıdan uyuşmazlığın çözümü
için gerekli olan 2006 yılına ait yasal tüm defter ve belgeleri ile indirim konusu
katma değer vergilerinin tafsilatlı aylık dökümleri listesinin ve indirim
konusu yapılan tüm alış faturaları ile gider belgeleri asıllarının, asılları
temin edilememesi halinde onaylı örneklerinin mahkememize ibrazına karar
verildiği halde davacı tarafından herhangi bir bilgi ve belge sunulmadığı
görüldüğünden anılan yıla ilişkin defterler ile alış faturaları ve gider
belgelerinin ibraz edilmediği, dolayısıyla 3065 sayılı Kanunun 29. ve 34.
maddeleri uyarınca, fatura ve benzeri vesikalarda yer alan katma değer
vergilerinin defterlere kaydedilip edilmediği hususlarının tespiti mümkün
bulunmadığı gerekçesiyle yükümlü adına Katma Değer Vergisi Kanunun 29. ve 34.
maddeleri uyarınca indirimlerinin reddi suretiyle yapılan katma değer vergisi
tarhiyatları yönünden davanın reddine karar verildiğinden, anılan döneme
ilişkin olarak hazırlanan vergi inceleme raporunda sonraki dönemlere ilişkin
devreden katma değer vergisi tutarları esas alınmak suretiyle yeniden
hesaplanan dava konusu katma değer vergisi tarhiyatlarında hukuki isabetsizlik
görülmemiştir.
Ancak,uyuşmazlığın 3 kat olarak uygulanan vergi ziyaı cezasına
ilişkin kısmına gelince, davacının ihtilaflı dönem defter ve belgeleri zayi
olduğu; 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 13. maddesinin 2. fıkrasında yazılı
mücbir sebebin varlığının kabulü gerektiği, dolayısıyla tarh edilen vergi
üzerinden anılan Kanunun 373. maddesi uyarınca ceza kesilmesi olanağı da
bulunmadığı anlaşıldığından anılan cezada hukuka uyarlık bulunmadığından
kaldırılmaları gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır."
8.Söz konusu hüküm,Diyarbakır
Bölge İdare Mahkemesinin 21/11/2013 tarihli kararıyla onanmıştır. Karar
düzeltme istemi aynı Mahkemenin 11/4/2014 tarihli ilamıylareddedilmiştir.
9. Başvurucu nihai kararı 23/4/2014 tarihinde tebellüğ etmesinin
ardından 9/5/2014 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
10. Mahkemenin 25/1/2018 tarihinde yapmış olduğu toplantıda
başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Gerekçeli Karar
Hakkının İhlal Edildiğine İlişkin İddia
11. Başvurucu, yargılama sürecinde gerekçeden yoksun karar
verildiğini ileri sürmektedir.
12. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin
Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 47. maddesinin (3),48.
maddesinin (1) ve (2) numaralı fıkraları uyarınca bireysel başvuruda,kamu gücünün neden olduğu iddia edilen
ihlale dair olayların tarih sırasına göre özeti yapılmalı; bireysel başvuru
kapsamındaki hakların ne şekilde ihlal edildiği ve buna ilişkin gerekçeler ve
deliller açıklanmalıdır (Veli Özdemir, B.
No: 2013/276, 9/1/2014, §§ 19, 20).
13. Somut olayda başvurucu, ihlal iddialarını soyut ve genel
ifadelerle ileri sürmüş; kararın sonucunu etkileyebilecek nitelikteki hangi
esaslı iddialarının gerekçelerde ayrı ve açık olarak yanıtlanmadığını veya
gerekçeli karar hakkının ne şekilde ihlal edildiğini açıklama yönündeki
yükümlülüğünü yerine getirmemiştir. Dolayısıyla başvurucu tarafından ileri
sürülen iddiaların temellendirilmediği sonucuna ulaşılmıştır.
14. Açıklanan nedenlerle başvurunun bu kısmının diğer kabul
edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez
olduğuna karar verilmesi gerekir.
B. Diğer İddialar
15. Başvurucu; idarenin takdir komisyonuna usulüne uygun
başvurmadığını, bu nedenle de takdir komisyonuna başvurulmasının zamanaşımına
bir etkisinin bulunmadığını, mükerrer vergilendirme yapıldığını, tarhiyatın
hukuka aykırı olduğunu, delillerin doğru değerlendirilmediğini ileri
sürmektedir.
16. Anayasa’nın 148. maddesinin dördüncü fıkrasında, kanun
yolunda gözetilmesi gereken hususlara ilişkin şikâyetlerin bireysel başvuruda
incelenemeyeceği belirtilmiştir. Bu kapsamda ilke olarak mahkemeler önünde dava
konusu yapılmış maddi olay ve olguların kanıtlanması, delillerin
değerlendirilmesi, hukuk kurallarının yorumlanması ve uygulanması ileuyuşmazlıkla ilgili varılan sonucun adil olup olmaması
bireysel başvurukonusu olamaz. Ancak bireysel başvuru
kapsamındaki hak ve özgürlüklere müdahale teşkil eden, bariz takdir hatası veya
açık bir keyfîlik içeren tespit ve sonuçlar bu
kapsamda değildir (Ahmet Sağlam,
B. No: 2013/3351, 18/9/2013, § 42).
17. Yargılama sürecinde Vergi Mahkemesi, başvurucunun indirime
konu yapılan vergilerin alış belgelerinde ayrıca gösterilmiş olması hususunu
kanıtlamakla yükümlü olduğunu; ispat külfeti kendisine düşen başvurucu
tarafından ibraz edilebilen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma
değer vergisinin indirim konusu yapılabileceğini aksi hâlde indirimlerin kabul edilmeyeceğinitespit etmiştir. Mahkeme, indirim konusu
yapılan tüm alış faturaları ile gider belgeleri asıllarını, asılları temin
edilememesi hâlinde onaylı örneklerini sunamadığı anlaşılan başvurucu hakkında
tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine
karar vermiştir.Başvurucu tarafından ileri sürülen
iddialar, delillerin değerlendirilmesi ve hukuk kurallarının yorumlanmasına
ilişkin olup kararda bariz takdir hatası veya açık bir keyfîlik
oluşturan bir durumun da bulunmadığı dikkate alındığında ihlal iddialarının
kanun yolu şikâyeti niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır.
18. Açıklanan nedenlerle başvurunun bu kısmının diğer kabul
edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez
olduğuna karar verilmesi gerekir..
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. 1. Gerekçeli karar hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın
açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle
KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
2. Diğer ihlal
iddialarının açıkça dayanaktan yoksun olması
nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA
25/1/2018 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.