TÜRKİYE CUMHURİYETİ
ANAYASA MAHKEMESİ
BİRİNCİ BÖLÜM
KARAR
CEVDET GENÇ BAŞVURUSU (2)
(Başvuru Numarası: 2014/9043)
Karar Tarihi: 29/9/2016
Başkan
:
Burhan ÜSTÜN
Üyeler
Hicabi DURSUN
Hasan Tahsin GÖKCAN
Kadir ÖZKAYA
Rıdvan GÜLEÇ
Raportör
Akif YILDIRIM
Başvurucu
Cevdet GENÇ
Vekili
Av. Tülay BEKAR
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru; duruşmada hazır bulunma hakkının hatırlatılmaması, yargılamanın makul süreyi aşması ve özel yetkileri kaldırılan mahkemelerce yapılması, birden fazla eylem nedeniyle mahkûmiyete karar verilmesi nedenleriyle adil yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 16/6/2014 tarihinde Anayasa Mahkemesine doğrudan yapılmıştır. Başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesi neticesinde başvurunun Komisyona sunulmasına engel teşkil edecek bir eksikliğinin bulunmadığı tespit edilmiştir.
3. Birinci Bölüm Üçüncü Komisyonunca 15/9/2014 tarihinde, başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
4. Bölüm Başkanı tarafından 16/4/2015 tarihinde, başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.
5. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına (Bakanlık) gönderilmiştir. Bakanlık, görüşünü 10/6/2015 tarihinde Anayasa Mahkemesine sunmuştur.
6. Bakanlık tarafından Anayasa Mahkemesine sunulan görüş 19/6/2015 tarihinde başvurucuya tebliğ edilmiştir. Başvurucu, Bakanlığın görüşüne karşı beyanlarını 3/7/2015 tarihinde ibraz etmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
A. Olaylar
7. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili olaylar özetle şöyledir:
8. Başvurucu, suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma ve örgüt faaliyeti kapsamında uyuşturucu madde ihraç etmek iddialarıyla ilgili olarak 2/12/2005 tarihinde gözaltına alınmış ve İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince 5/12/2005 tarihinde tutuklanmıştır.
9. Suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma ve örgüt faaliyeti kapsamında 23/12/2004 tarihinde İngiltere’ye, 15/5/2004 tarihinde Norveç’e, 26/6/2000 tarihinde Avusturya’ya çeşitli miktarlarda uyuşturucu madde ihraç etmek iddiasıyla açılan davalar İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinin E.2000/220 sayılı dosyasında birleştirilmiştir.
10. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi 14/6/2012 tarihli ve E.2000/220, K.2012/98 sayılı kararla başvurucunun suç işlemek için kurulmuş örgüte üye olma ve aynı örgüt faaliyetleri kapsamında uyuşturucu madde ticareti yapma suçlarından ayrı ayrı mahkûmiyetine ve tutukluluk hâlinin devamına karar vermiştir.
11. Başvurucu, mahkûmiyet kararıyla birlikte verilen tutukluluk hâlinin devamına ilişkin karara 18/6/2012 tarihinde itiraz etmiş, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesince itiraz 3/8/2012 tarihinde reddedilmiştir.
12. Başvurucunun temyizi üzerine anılan karar, suç işlemek için kurulmuş örgüt faaliyetleri kapsamında uyuşturucu madde ticareti yapmak suçu yönünden Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 15/5/2014 tarihli ve E.2014/912, K.2014/3874 sayılı kararıyla onanmıştır.
13. Başvurucu, anılan dosya temyiz aşamasındayken makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği gerekçesiyle 8/10/2012 tarihinde Anayasa Mahkemesine ayrı bir bireysel başvuruda(B. No: 2012/142) bulunmuştur.
14. Bu başvuru kapsamında Anayasa Mahkemesi 9/1/2014 tarihinde, makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ve başvurucuya 4.000 TL manevi tazminat ödenmesine karar vermiştir.
15. Başvurucu 16/6/2014 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
B. İlgili Hukuk
16. 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 220. ve 1/3/1926 tarihli ve 765 sayılı mülga Türk Ceza Kanunu’nun 403. maddeleri.
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
17. Mahkemenin 29/9/2016 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Başvurucunun İddiaları
18. Başvurucu, suç işlemek için örgüt kurma ve yönetme ile aynı örgüt faaliyetleri kapsamında farklı tarihlerde uyuşturucu madde ihraç etme suçundan yargılandığı davada duruşmada hazır bulunma hakkının hatırlatılmadığını, yargılamanın makul süreyi aşacak şekilde özel yetkileri kaldırılan mahkemece yapıldığını ve yalnızca bir eyleminden sorumlu tutulması gerekirken birden fazla eylem nedeniyle ve ayrıca cezalarda kanuna aykırı olacak şekilde teşdit uygulanması suretiyle mahkûmiyetine karar verildiğini belirterek adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüş; ihlalin tespiti ile 50.000 TL maddi ve 100.000 TL manevi tazminat talebinde bulunmuştur.
B. Değerlendirme
19. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un "Başvuru hakkının kötüye kullanılması" kenar başlıklı 51. maddesi şöyledir:
"Bireysel başvuru hakkını açıkça kötüye kullandığı tespit edilen başvurucular aleyhine, yargılama giderlerinin dışında, ayrıca ikibin Türk Lirasından fazla olmamak üzere disiplin para cezasına hükmedilebilir."
20. Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü'nün (İçtüzük) "Başvuru hakkının kötüye kullanılması" kenar başlıklı 83. maddesi şöyledir:
"Başvurucunun istismar edici, yanıltıcı ve benzeri nitelikteki davranışlarıyla bireysel başvuru hakkını açıkça kötüye kullandığının tespit edilmesi hâlinde başvuru reddedilir ve yargılama giderleri dışında, ilgilinin ikibin Türk Lirasından fazla olmamak üzere disiplin para cezasıyla cezalandırılmasına karar verilir."
21. İçtüzük'ün "Bireysel başvuru formu ve ekleri" kenar başlıklı 59. maddesinin (5) numaralı fıkrası şöyledir:
"Başvurucuların, adreslerinde veya başvuruyla ilgili koşullarda herhangi bir değişiklik meydana geldiğinde bunu Mahkemeye bildirmeleri zorunludur."
22. Genel hukuk teorisinde bir kamu düzeni kuralı olarak ele alınan ve genel olarak bir hakkın açıkça öngörüldüğü amaç dışında ve başkalarını zarara sokacak şekilde kullanılmasının hukuk düzenince himaye edilmeyeceğini ifade eden hakkın kötüye kullanılmasının bireysel başvuru alanında özel olarak ele alındığı görülmektedir. Bu bağlamda bireysel başvuru usulünün amacına açıkça aykırı olan ve Anayasa Mahkemesinin başvuruyu gereği gibi değerlendirmesini engelleyen davranışların başvuru hakkının kötüye kullanılması olarak değerlendirilmesi mümkündür (S.Ö., B. No: 2013/7087, 18/9/2014, § 28; Mehmet Güven Ulusoy [GK], B. No: 2013/1013, 2/7/2015, § 31).
23. Bu kapsamda Anayasa Mahkemesini yanıltmak amacıyla gerçek olmayan maddi vakıalara dayanılması veya bu nitelikte bilgi ve belge sunulması, başvurunun değerlendirilmesi noktasında esaslı olan bir unsur hakkında bilgi verilmemesi, başvurunun değerlendirilmesi sürecinde vuku bulan ve söz konusu değerlendirmeyi etkileyecek nitelikte yeni ve önemli gelişmeler hakkında Anayasa Mahkemesinin bilgilendirilmemesi suretiyle başvuru hakkında doğru bir kanaat oluşturulmasının engellenmesi, medeni ve meşru eleştiri sınırları saklı kalmak kaydıyla bireysel başvuru amacıyla bağdaşmayacak surette hakaret, tehdit veya tahrik edici bir üslup kullanılması ile söz konusu başvuru yolu kapsamında ihlalin tespiti ile ihlal ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasına ilişkin amaçla bağdaşmayacak surette içeriksiz bir başvuruda bulunulması durumunda başvuru hakkının kötüye kullanıldığı kabul edilebilecektir (S.Ö., § 29; Mehmet Güven Ulusoy, § 32).
24. Somut olayda yargılama temyiz aşamasındayken Anayasa Mahkemesi, başvurucunun makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ve başvurucuya tazminat ödenmesine karar vermiştir (bkz. § 14). Başvurucu bununla birlikte İçtüzük'ün 59. maddesinin (5) numaralı fıkrasında belirtilen yükümlülüğe açıkça aykırı olarak bu ihlal kararına dair herhangi bir bildirimde bulunmamıştır. Başvurucu, Bakanlık görüş yazısında bu husus belirtilmesine karşın Bakanlık görüşüne karşı beyanlarında da bu konuda bir açıklamada bulunmamıştır.
25. Bu itibarla başvuru öncesinde gerçekleşen ve başvurunun değerlendirilmesini etkileyecek nitelikteki bir konuda bilgi verilmeyerek Anayasa Mahkemesini yanıltıcı, mükerrer tazminat ödenmesine yol açabilecek bir davranışın ortaya konduğu anlaşılmaktadır (Abdurrehman Uray, B. No: 2013/6140, 5/11/2014, § 38).
26. Açıklanan nedenlerle başvurunun başvuru hakkının kötüye kullanımı nedeniyle reddine ve6216 sayılı Kanun'un 51. maddesi uyarınca başvurucu aleyhine takdiren 500 TL disiplin para cezasına hükmedilmesi karar verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Başvurunun başvuru hakkının kötüye kullanılması nedeniyle REDDİNE,
B. 6216 sayılı Kanun'un 51. maddesi uyarınca başvurucunun 500 TL disiplin para cezası ile CEZALANDIRILMASINA,
C. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA 29/9/2016 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.