TÜRKİYE CUMHURİYETİ
|
ANAYASA MAHKEMESİ
|
|
|
BİRİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
ONUR KAAN TAHTALI BAŞVURUSU
|
(Başvuru Numarası: 2014/963)
|
|
Karar Tarihi: 30/6/2016
|
|
BİRİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
Başkan
|
:
|
Burhan ÜSTÜN
|
Üyeler
|
:
|
Serruh KALELİ
|
|
|
Nuri
NECİPOĞLU
|
|
|
Erdal TERCAN
|
|
|
Hasan Tahsin
GÖKCAN
|
Raportör
|
:
|
Aydın ŞİMŞEK
|
Başvurucu
|
:
|
Onur Kaan
TAHTALI
|
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, bir başka suçtan hükümlü olan başvurucu hakkında
verilen tutuklama kararının hukuki olmaması nedeniyle kişi hürriyeti ve
güvenliği hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 13/1/2014 tarihinde Silivri 4 No.lu L Tipi Kapalı
Ceza İnfaz Kurumu vasıtasıyla yapılmıştır. Başvuru formu ve eklerinin idari
yönden yapılan ön incelemesi neticesinde başvurunun Komisyona sunulmasına engel
teşkil edecek bir eksikliğinin bulunmadığı tespit edilmiştir.
3. Birinci Bölüm İkinci Komisyonunca 27/3/2014 tarihinde,
başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar
verilmiştir.
4. Bölüm Başkanı tarafından 9/2/2016 tarihinde, başvurunun kabul
edilebilirlik ve esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.
5. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına
(Bakanlık) gönderilmiştir. Bakanlığın 4/3/2016 tarihli yazısında, Anayasa
Mahkemesinin önceki kararlarına ve bu kapsamda sunulan görüşlerine atfen
başvuru hakkında görüş sunulmayacağı bildirilmiştir.
6. Başvuru formu ve eklerinde başvurucunun adli yardım talebinde
bulunduğuna ilişkin bir açıklama bulunmamaktadır.
7. Anayasa Mahkemesinin 20/4/2016 tarihli yazısıyla başvuruya
206,10 TL başvuru harcını ödemesi için on beş günlük kesin süre verilmiş olup
anılan yazı başvurucuya 3/5/2016 tarihinde tebliğ edilmiştir. Başvurucu,
verilen kesin süre içinde söz konusu başvuru harcını ödediğine ilişkin bir
makbuz ya da belge sunmamış olup bir başka bireysel başvurusu (2016/3339) için
yatırmış olduğu başvuru harcına ilişkin 10/2/2016 tarihli makbuzu 20/5/2016
tarihinde Anayasa Mahkemesine göndermiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
A. Olaylar
8. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ve Ulusal
Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) aracılığıyla erişilen bilgi ve belgeler
çerçevesinde ilgili olaylar özetle şöyledir:
9. Başvurucu, Silivri Cumhuriyet Başsavcılığının 2011/6336
soruşturma sayılı dosyası ile yürütülen soruşturma kapsamında, Silivri 2. Sulh
Ceza Mahkemesinin 10/2/2012 tarihli ve 2012/13 Sorgu sayılı kararı ile suç
işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma, hırsızlık, konut dokunulmazlığını
ihlal etme ve mala zarar verme suçlarından tutuklanmıştır.
10. Silivri Cumhuriyet Başsavcılığının 16/2/2012 tarihli ve
E.2012/217 sayılı iddianamesi ile başvurucunun mala zarar verme, hırsızlık,
konut dokunulmazlığını ihlal etme ve suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye
olma suçlarını işlediğinden bahisle cezalandırılması istemiyle aynı yer asliye
ceza mahkemesine kamu davası açılmıştır.
11. Silivri 2. Asliye Ceza Mahkemesinin E.2012/64 sayılı dosyası
üzerinden yürütülen yargılamada başvurucu 28/6/2012 tarihli celsede tahliye
edilmiştir.
12. Silivri 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 15/11/2013 tarihli ve
E.2012/64, K.2013/837 sayılı kararı ile başvurucunun (yedi ayrı) hırsızlık
suçundan toplam 21 yıl hapis, (yedi ayrı) mala zarar verme suçundan toplam 7
yıl 42 ay hapis, (altı ayrı) konut dokunulmazlığını bozma suçundan toplam 6 yıl
hapis cezaları ile cezalandırılmasına karar verilmiştir. Mahkeme, hüküm ile
birlikte "sonuç cezalarının toplam
miktarları ve başka suçtan halen tutuklu/ hükümlü olmakla birlikte dosyanın
kesinleşmesine kadar geçecek sürede tahliye olmaları halinde kaçma ihtimalleri
bulunduğu gözetilerek" başvurucunun (hükmen) tutuklanmasına
karar vermiştir. Mahkeme aynı tarihte başvurucu hakkında tutuklama müzekkeresi
düzenlemiştir.
13.Başvurucu 27/11/2013 tarihinde, hakkında hüküm ile birlikte
verilen tutuklama kararına itiraz etmiş, Silivri Ağır Ceza Mahkemesinin
6/12/2013 tarihli ve 2013/481 Değişik İş sayılı kararı ile itirazın kesin
olarak reddine karar verilmiştir.
14.Başvurucu anılan kararı 13/12/2013 tarihinde öğrendiğini
bildirmiştir.
15.Başvurucu 13/1/2014 tarihinde süresinde bireysel başvuruda
bulunmuştur.
16. Başvurucu, hakkında verilen mahkûmiyet hükmünü temyiz etmiş;
Yargıtay 13. Ceza Dairesinin 16/9/2014 tarihli ve E.2014/26514, K.2014/25624
sayılı ilamı ile hükmün onanmasına karar verilmiştir.
17. Öte yandan başvurucu, Silivri Cumhuriyet Başsavcılığının
12/10/2011 tarihli ve 2011/10-342 sayılı müddetnamesine
göre Silivri 1. Asliye Ceza Mahkemesinin E.2008/93, K.2009/282 sayışı kararı
ile verilen 13 yıl hapis cezasının infazı kapsamında 12/10/2011 tarihinde ceza
evine girmiştir. Başvurucunun söz konusu karar nedeniyle koşullu salıverme
tarihinin 6/4/2021, hak ederek tahliye tarihinin ise 6/7/2024 olduğu
görülmektedir.
B. İlgili Hukuk
18. 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun "Şüpheli veya sanığın salıverilme
istemleri" kenar başlıklı 104. maddesi şöyledir:
"(1) Soruşturma ve kovuşturma evrelerinin
her aşamasında şüpheli veya sanık salıverilmesini isteyebilir.
(2) Şüpheli veya sanığın tutukluluk hâlinin
devamına veya salıverilmesine hâkim veya mahkemece karar verilir. Ret kararına
itiraz edilebilir.
(3) Dosya bölge adliye mahkemesine veya Yargıtaya geldiğinde salıverilme istemi hakkındaki karar,
bölge adliye mahkemesi veya Yargıtay ilgili dairesi veya Yargıtay Ceza Genel
Kurulunca dosya üzerinde yapılacak incelemeden sonra verilir; bu karar re'sen de verilebilir."
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
19. Mahkemenin 30/6/2016 tarihinde yapmış olduğu toplantıda
başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Başvurucunun İddiaları
20. Başvurucu, Ceza İnfaz Kurumunda hükümlü olarak bulunmasına
rağmen kaçma şüphesinin olduğundan bahisle tutuklanmasına karar verildiğini,
olayda tutuklama koşullarının bulunmadığını belirterek adil yargılanma hakkının
ihlal edildiğini ileri sürmüş ve tutukluluğun kaldırılmasına karar verilmesini
talep etmiştir.
B. Değerlendirme
21. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin
Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un "Bireysel başvuru usulü" kenar başlıklı 47.
maddesinin ilgili bölümü şöyledir:
"…
(2) Bireysel başvurular harca tabidir.
(3) … Başvuru dilekçesine, … harcın ödendiğine
dair belgenin eklenmesi şarttır.
…
(6) Başvuru evrakında herhangi bir eksiklik
bulunması hâlinde, Mahkeme yazı işleri tarafından eksikliğin giderilmesi için
başvurucu veya varsa vekiline onbeş günü geçmemek
üzere bir süre verilir ve geçerli bir mazereti olmaksızın bu sürede eksikliğin
tamamlanmaması durumunda başvurunun reddine karar verileceği bildirilir."
22. 6216 sayılı Kanun'un "Esas
hakkındaki inceleme" kenar başlıklı 49. maddesinin (7) numaralı
fıkrası şöyledir:
“Bireysel başvuruların incelenmesinde, bu
Kanun ve İçtüzükte hüküm bulunmayan hâllerde ilgili usul kanunlarının bireysel
başvurunun niteliğine uygun hükümleri uygulanır.”
23. 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri
Kanunu'nun "Dava şartlarının
incelenmesi" kenar başlıklı 115. maddesinin (2) numaralı
fıkrası şöyledir:
"Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit
ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının
giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde
dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle
usulden reddeder."
24. Başvuru formu ve eklerinde başvurucunun adli yardım
talebinde bulunduğuna ilişkin bir açıklama bulunmamaktadır. Anayasa
Mahkemesince 20/4/2016 tarihli yazı ile başvurucuya bireysel başvuru harcını
ödemesi için on beş günlük kesin süre verilmiş ise de ilgiliyi yazıyı 3/5/2016
tarihinde tebellüğ eden başvurucunun belirtilen başvuru harcını ödemediği, bir
başka bireysel başvurusunda yatırmış olduğu başvuru harcına ilişkin makbuzu
Anayasa Mahkemesine gönderdiği anlaşılmıştır. Bireysel başvuru harcının
tamamlanması için gönderilen yazının tebliği sonrasında da başvurucunun adli
yardım talebinin bulunmadığı görülmektedir.
25. 6216 sayılı Kanun'un 47. maddesinin (2) numaralı fıkrasında,
bireysel başvuruların harca tabi olduğu, aynı Kanun'un (3) numaralı fıkrasında,
başvuru dilekçesine, harç ödendiğine dair belgenin eklenmesinin zorunlu olduğu
belirtilmiştir. Bu açıdan özel bir hak arama yolu olan bireysel başvurunun
esasının incelenebilmesi için harç, kanun koyucu tarafından başvuru şartı
olarak belirlenmiştir. Dolayısıyla başvuru harcının, başvuru sırasında veya
adli yardım talepli başvurularda adli yardım talebinin reddi üzerine
yatırılmaması durumunda başvuru şartı yerine getirilmemiş olacaktır (Türkoğlu Demir Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti., B.
No: 2013/5864, 20/4/2016, § 41).
26. Buna göre başvuru şartı olarak belirlenen harcın
yatırılmaması nedeniyle 6216 sayılı Kanun'un 49. maddesinin (7) numaralı
fıkrası delaletiyle 6100 sayılı Kanun'un 115. maddesinin (2) numaralı fıkrası
uyarınca başvurunun usulden reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna
ulaşılmıştır.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
Başvurunun usulden REDDİNE
30/6/2016 tarihinde
OYBİRLİĞİYLE karar verildi.