TÜRKİYE CUMHURİYETİ
ANAYASA MAHKEMESİ
BİRİNCİ BÖLÜM
KARAR
FERZENDE EREN BAŞVURUSU
(Başvuru Numarası: 2015/10299)
Karar Tarihi: 11/9/2019
Başkan
:
Hasan Tahsin GÖKCAN
Üyeler
Serdar ÖZGÜLDÜR
Hicabi DURSUN
Kadir ÖZKAYA
Selahaddin MENTEŞ
Raportör
Eşref Uğur ŞENOL
Başvurucu
Ferzende EREN
Vekili
Av. Semir GÜZEL
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, okul inşaatı sırasında binaya zarar verilmesi nedeniyle mülkiyet hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 9/6/2015 tarihinde yapılmıştır.
3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyonca başvuruların kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
5. Bölüm Başkanı tarafından başvuruların kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.
6. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına (Bakanlık) gönderilmiştir. Bakanlık, görüş bildirmemiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
7. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle olaylar özetle şöyledir:
8. Başvurucu, Diyarbakır'ın Kulp ilçesi Yeni Mahalle 215 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tapu kayıtlarına göre malikidir. Bu taşınmaz üzerinde inşaat ruhsatı ve yapı kullanma izin belgesi bulunmayan bir bina bulunmaktadır.
9. Başvurucunun taşınmazıyla aynı mevkide bulunan bir taşınmaz üzerine okul yapılması için Diyarbakır Valiliği (İdare) tarafından karar alınmış, 29/9/2004 tarihinde ihale sözleşmesi imzalanarak işe başlanmıştır. Temel kazı çalışmaları sırasında başvurucunun taşınmazı üzerinde bulunan yapı zarar görmüş ve bina kullanılamaz hâle gelmiştir.
10. Başvurucunun beyanına göre ilgili taşınmazı 1990 yılında satın almış ve üzerindeki yapı 1999 yılında inşa edilmiştir.
11. Başvurucu, Kulp Asliye Hukuk Mahkemesinin E.2004/3 sayılı dosyası üzerinden delil tespiti yapıldığını ifade etmiştir. Başvurucunun beyanına göre binada meydana gelen zararların ihaleyi alan firma tarafından yeterli önlemlerin alınmaması nedeniyle meydana geldiği ve evin kullanılamaz durumda olduğu Mahkemece yapılan delil tespitiyle ortaya konmuştur.
12. Başvurucu, zararın meydana gelmesinde denetim görevini yerine getirmeyen İdarenin hizmet kusuru bulunduğu gerekçesiyle İdare aleyhine öncesinde Kulp Asliye Hukuk Mahkemesinde tazminat davası açmıştır. Anılan davada derece mahkemesince dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiştir. Başvurucu bu kez Diyarbakır 2. İdare Mahkemesinde (Mahkeme) 2005 yılında tam yargı davası açmıştır.
13. Mahkemece mahallinde keşif yapılarak bilirkişi görüşüne başvurulmuştur. 16/7/2007 tarihli bilirkişi raporunda özetle şu hususlara yer verilmiştir:
i. Okula ait temel kazısının oturduğu zeminde meydana gelen kayma ve hareketlenmelerin yapıdaki mevcut hasarların oluşumuna neden olduğu ancak mevcut hasarların salt okul kazısı nedeniyle oluşmadığı, mevcut hasarların oluşmasında ve hasar oranının artmasında yapı kusurlarının da tali neden olduğu vurgulanmıştır.
ii. Yapının 1997 yılında tamamlandığı, 1998 Afet Yönetmeliği'nin gerektirdiği mevcut hâliyle yapının deprem güvenliği ile düşey ve yatay yüklere karşı yeterli yapı güvenliğinin bulunmadığı, yapı imalatı kalitesi ve zemin şartlarının kötü olması nedeniyle uygulanacak bir güçlendirme ile yapı güvenliğinin sağlanamayacağı ifade edilmiştir.
iii. Diğer taraftan güçlendirme maliyetinin yeniden yapım maliyetinin üzerinde bir değerde olacağı, kesin çözüm olarak bu bölgede yer alan mevcut konutların boşaltılarak yıkılması, yerlerine zemin şartlarının depremsellik bakımından uygun olduğu bir başka alanda Toplu Konut Projesi kapsamında yeni konutların yapılması gerektiği belirtilmiştir.
14. Mahkeme 24/3/2008 tarihinde davanın reddine karar vermiştir. Kararın gerekçesinde, zarar gören konuta ait yapı ruhsatı ve yapı kullanma izin belgesinin bulunmadığı tespitine yer verilmiştir. Mahkemece, başvurucuya ait yapının bulunduğu alanın zemininin kaygan ve heyelan riski olan bir yer olduğu, buna karşın başvurucuya ait yapının bu nitelikteki bir zemin için gereken teknik özelliklere uygun yapılmadığı vurgulanmıştır. Netice olarak kararda, zararın oluşumuna belirli oranda İdarece yapılan okul kazısı sebep olmuşsa da yapının yürürlükteki mevzuata göre yıkılması gereken yapılardan ve kaçak olduğu gözönüne alındığında başvurucunun tazmin edilmesi gereken zararının bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Danıştay Onuncu Dairesi 19/6/2014 tarihinde kararı onamıştır. Başvurucunun karar düzeltme istemi de aynı Daire tarafından 24/2/2015 tarihinde reddedilmiştir.
15. Nihai karar 27/5/2015 tarihinde başvurucu vekiline tebliğ edilmiştir.
16. Başvurucu 9/6/2015 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur. Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) üzerinden yapılan araştırmada başvurucunun 16/1/2017 tarihinde vefat ettiği anlaşılmıştır.
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
17. Mahkemenin 11/9/2019 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:
18. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un "Bireysel başvuruların kabul edilebilirlik şartları ve incelenmesi" kenar başlıklı 48. maddesinin (5) numaralı fıkrası şöyledir:
"Kabul edilebilirlik şartları ve incelemesinin usul ve esasları ile ilgili diğer hususlar İçtüzükle düzenlenir."
19. Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü'nün 80. maddesinin ilgili kısımları şöyledir:
"(1) Bölümler ya da Komisyonlarca yargılamanın her aşamasında aşağıdaki hâllerde düşme kararı verilebilir:
...
ç) Bölümler ya da Komisyonlarca saptanan herhangi bir başka gerekçeden ötürü, başvurunun incelenmesinin sürdürülmesini haklı kılan bir neden görülmemesi.
(2) Bölümler ya da Komisyonlar; yukarıdaki fıkrada belirtilen nitelikteki bir başvuruyu, Anayasanın uygulanması ve yorumlanması veya temel hakların kapsamının ve sınırlarının belirlenmesi ya da insan haklarına saygının gerekli kıldığı hâllerde incelemeye devam edebilir."
20. Başvurucunun bireysel başvuru tarihinden sonra 16/1/2017 tarihinde yaşamını yitirdiği anlaşılmıştır. Başvurucunun ölümünden sonra başvuruya mirasçı olarak devam edilmek istendiğine dair bir talepte bulunulmadığı anlaşılmaktadır. Başvurucu açısından başvurunun incelenmesinin sürdürülmesini haklı kılan bir neden bulunmamaktadır.
21. Açıklanan gerekçelerle başvurunun yapılmasından sonra başvurucunun ölümü nedeniyle düşme kararı verilmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Başvurunun başvurucunun ölümü nedeniyle DÜŞMESİNE,
B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA 11/9/2019 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.