logo
Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(Abdulkerim Pusat [2.B.], B. No: 2015/19960, 1/3/2023, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

ABDULKERİM PUSAT BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2015/19960)

 

Karar Tarihi: 1/3/2023

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

 

Başkan

:

Kadir ÖZKAYA

Üyeler

:

Engin YILDIRIM

 

 

Rıdvan GÜLEÇ

 

 

Basri BAĞCI

 

 

Kenan YAŞAR

Raportör

:

Mahmut ATEŞ

Başvurucu

:

Abdulkerim PUSAT

Vekili

:

Av. Nuray ÖZDOĞAN

 

I. BAŞVURUNUN ÖZETİ

1. Başvuru; sokağa çıkma yasağı uygulaması nedeniyle seyahat hürriyetinin, sokağa çıkma yasağı sırasında başvurucunun yakınları ile görüşememesi ve yakınlarının hayat ve sağlığından endişe duyması nedeniyle özel hayata ve aile hayatına saygı hakkı ile kötü muamele yasağının, etnik kimlik nedeniyle ayrımcı muameleye tabi tutulma nedeniyle de ayrımcılık yasağının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

2. Olayın gerçekleştiği tarihlerde PKK terör örgütünün silahlı ayaklanma girişimine karşı Cizre ilçesinde yoğun terörle mücadele operasyonları yürütülmekte, terörist unsurlarla güvenlik güçleri arasında şiddetli çatışmalar yaşanmaktadır (bu olaylar ve sokağa çıkma yasakları hakkında arka plan bilgisi ve ayrıntılı açıklamalar için bkz. Gazal Kolanç ve diğerleri [GK], B. No: 2017/37897, 5/7/2022, §§ 16-28, 342). Somut başvuruda dile getirilen iddialara göre Cizre'de ikamet eden başvurucu 14/12/2015 tarihinde tedavi amacıyla Ankara'da bir hastaneye gelmiş ancak Cizre'de sokağa çıkma yasağı ilan edilmesi nedeniyle Cizre'ye dönememiştir. Başvurucunun eşi ve küçük yaştaki çocuğu olayların gerçekleştiği tarihlerde Cizre'de ikamet etmektedir.

3. 25/12/2015 tarihinde yapılan somut başvuruda başvurucu, eşi ve çocuğunun Cizre'de ikamet etmesi nedeniyle hayatlarından ve sağlıklarından endişe ettiğini, sokağa çıkma yasağı nedeniyle Cizre'ye gidemediğini belirterek Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü'nün (İçtüzük) 73. maddesi uyarınca sokağa çıkma yasağı uygulamasının durdurulmasına yönelik geçici tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. Anayasa Mahkemesi İkinci Bölümü, benzer nitelikteki tedbir başvurularını 2015/19907 numaralı bireysel başvuru üzerinden ele alarak 26/12/2015 tarihli ara kararıyla tedbir talebinin reddine karar vermiştir. Belirtilen kararın ilgili kısmı şöyledir:

"23. Somut olayda başvurucular [E.Ç.], [O.K]. , [M.Ö.] , [H.K.], [N.Y.] ve Abdulkerim Pusat sağlık hizmetlerine erişemediklerini, temel ihtiyaçlarının karşılanmadığını, aileleriyle iletişim kuramadıklarını ileri sürmüşlerdir. Şırnak Valiliği bölgede yaşayan insanların 112 Acil Yardım Hattı ve 155 Polis İmdat Hattını aramaları halinde sağlık hizmetlerine ve temel ihtiyaçlarına ilişkin taleplerinin karşılandığını, ancak yapılan araştırma neticesinde başvurucuların Valilik ve Kaymakamlık birimlerinden yardım talebinde bulunmadıklarını, ayrıca yasaklar [s]üresince her türlü telefonla iletişim imkanlarının bulunduğunu belirtmiştir (bkz.§ 12). Nitekim başvurucuların da resmi makamları aramalarına rağmen kendilerine yardım ulaştırılmadığına dair iddiaları bulunmamaktadır. Bu durumda dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden başvurucuların sağlık hizmetlerine ve temel ihtiyaçlarına ilişkin taleplerinin karşılanmadığına dair derhal tedbir kararı verilmesini gerektirecek bir durum bulunmadığı anlaşılmıştır.

24. Açıklanın nedenlerle, başvuruculara yönelik derhal tedbir kararı verilmesini gerektiren ciddi bir tehlike bulunduğu dosya kapsamında bulunan bilgi ve belgelerden bu aşamada anlaşılamadığından koşulları oluşmayan tedbir taleplerinin reddine karar verilmesi gerekir."

II. DEĞERLENDİRME

4. Başvurucu; sokağa çıkma yasağı uygulamasının yasal bir temeli bulunmadığı gibi bu uygulamanın meşru bir amaç da taşımadığını, bu nedenle kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğini iddia etmiştir. Başvurucu ayrıca sokağa çıkma yasağı ve çatışma ortamında Cizre'de bulunan eşi ve çocuğunun temel ihtiyaçlarını karşılayamadıklarını, eşi ve çocuğu ile görüşemediğini, hayatlarından ve sağlıklarından endişe ettiğini, bu nedenlerle yaşam hakkı ile kötü muamele yasağının ihlal edildiğini ileri sürmüştür. Başvurucu son olarak hak ihlallerinin etnik kökeni nedeniyle gerçekleştiğini, bununla birlikte ayrımcılık yasağının da ihlal edildiğini iddia etmiştir.

5. Bakanlık görüşünde özetle Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunulabilmesi için olağan başvuru yollarının tüketilmesi gerektiği oysa başvurucunun hak ihlali iddialarıyla ilgili olarak bunu telafi etmeye elverişli idari ve adli yollara müracaat etmeksizin, doğrudan Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru yaptığı, bu nedenle başvurunun kabul edilemez bulunması gerektiğini belirtmiştir. Başvurucu, Bakanlık görüşüne verdiği cevapta özetlediği ihlal iddialarını tekrar etmiştir.

6. Başvuru; seyahat hürriyeti, kötü muamele yasağı, özel hayata ve aile hayatına saygı hakkı ile bu haklarla bağlantılı olarak ayrımcılık yasağı kapsamında incelenmiştir.

7. Bireysel başvuru yolunun ikincil niteliği gereği, Anayasa Mahkemesine başvuruda bulunabilmek için öncelikle olağan kanun yollarının tüketilmesi zorunludur. Başvurucunun bireysel başvuru konusu şikâyetini öncelikle ve süresinde yetkili idari ve yargısal mercilere usulüne uygun olarak iletmesi, bu konuda sahip olduğu bilgi ve delilleri zamanında bu makamlara sunması, bu süreçte dava ve başvurusunu takip etmek için gerekli özeni göstermiş olması gerekir (İsmail Buğra İşlek, B. No: 2013/1177, 26/3/2013, § 17). İkincillik ilkesi gereği, iddia edilen hak ihlalleri nedeniyle oluşan zararın idari veya adli makamlarca giderilmesi imkânı bulunmakta iken Anayasa Mahkemesinin ilk kez bireysel başvuru yoluyla dile getirilen bu iddiaları incelemesi mümkün değildir.

8. Başvurucunun idari karar ve işlemlerden ya da kamu görevlilerinin kasti veya ihmali eylemlerinden kaynaklandığını düşündüğü kötü muamele yasağının, özel hayata ve aile hayatına saygı hakkının ihlal edildiği iddialarıyla ilgili ceza soruşturması başlatılması ve uğradığı zararların tazmini için adli ve idari makamlara başvurma imkânı vardır. Öte yandan başvurucunun bu hak ihlali iddialarıyla ilgili olarak yeterli giderim sağlama niteliği olan idari ve adli yollara başvurduktan sonra somut başvuruda dile getirdiği aynı iddialarını Anayasa Mahkemesi önünde yeni bir bireysel başvuru konusu yapmasına engel bir durum olmadığı da vurgulanmalıdır.

9. Açıklanan gerekçelerle kötü muamele yasağı, özel hayata ve aile hayatına saygı hakkı ve bunlarla bağlantılı olarak ayrımcılık yasağının ihlal edildiği iddialarının başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

10. Anayasa’nın 148. maddesinin üçüncü fıkrası ile 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 45. maddesinin (1) numaralı fıkrasına göre bireysel başvurunun incelenebilmesi için kamu gücü tarafından ihlal edildiği iddia edilen hakkın Anayasa’da güvence altına alınmış olmasının yanı sıra Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (Sözleşme) ve Türkiye’nin taraf olduğu Sözleşme'ye ek protokoller kapsamına da girmesi gerekir. Anayasa ve Sözleşme’nin ortak koruma alanı dışında kalan hak ihlali iddiasını içeren başvurular bireysel başvurunun kapsamında değildir (Onurhan Solmaz, B. No: 2012/1049, 26/3/2013, § 18). Anayasa’nın 23. ve Sözleşme’ye ek (4) numaralı Protokol’ün 2. maddesinde, ülke içinde seyahat özgürlüğü olmakla birlikte kişilerin bulunduğu ülkeden ayrılma özgürlüğü de yer almaktadır. Ancak anılan protokole Türkiye taraf olmadığından Anayasa’nın 23. maddesinde belirtilen seyahat özgürlüğüne yönelik başvurular bireysel başvuru kapsamında değildir (Sebahat Tuncel, B. No: 2012/1051, 20/2/2014, §§ 41-54).

11. Anayasa'nın 19. maddesinde güvence altına alınan kişi hürriyeti ve güvenliği hakkına yönelik sınırlamalar ile Anayasa'nın 23. maddesinde düzenlenen seyahat özgürlüğüne yönelik sınırlamalar arasındaki fark, sınırlamanın niteliği ve esası ile ilgili değildir. Bu iki hak arasındaki ayrım derece ve yoğunluk farkıdır. Kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı bağlamında hareket serbestîsine yönelik kısıtlama, seyahat hürriyetine yönelik bir müdahaleye göre çok daha ileri derecede ve yoğun olmalıdır. Somut olayda başvurucu; Ankara'da bulunduğunu, sokağa çıkma yasağı nedeniyle Cizre'ye gidemediğini iddia etmiştir. Başvurucunun ülke içinde sokağa çıkma yasağı uygulanmakta olan yerler dışında herhangi bir yere veya ülke dışına seyahat etmesine engel bir durum olmadığı açıktır. Dolayısıyla başvurucunun hareket serbestîsine getirilen kısıtlamanın kapsamı ve yoğunluğu dikkate alındığında seyahat hürriyetine yapılan bir müdahale olarak değerlendirilmesi gerektiğinde kuşku yoktur.

12. Açıklanan gerekçelerle seyahat hürriyetinin ihlal edildiği iddiasının konu bakımından yetkisizlik nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

III. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. 1. Kötü muamele yasağı, özel hayata ve aile hayatına saygı hakkı ve bu haklarla bağlantılı olarak ayrımcılık yasağının ihlal edildiğine ilişkin iddiaların başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

2. Seyahat hürriyetinin ihlal edildiğine ilişkin iddianın konu bakımından yetkisizlik nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA,

C. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE 1/3/2023tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Kararı Veren Birim İkinci Bölüm
Karar Türü (Başvuru Sonucu) Kabul Edilemezlik vd.
Künye
(Abdulkerim Pusat [2.B.], B. No: 2015/19960, 1/3/2023, § …)
   
Başvuru Adı ABDULKERİM PUSAT
Başvuru No 2015/19960
Başvuru Tarihi 25/12/2015
Karar Tarihi 1/3/2023

II. BAŞVURU KONUSU


Başvuru; sokağa çıkma yasağı uygulaması nedeniyle seyahat hürriyetinin, sokağa çıkma yasağı sırasında başvurucunun yakınları ile görüşememesi ve yakınlarının hayat ve sağlığından endişe duyması nedeniyle özel hayata ve aile hayatına saygı hakkı ile kötü muamele yasağının, etnik kimlik nedeniyle ayrımcı muameleye tabi tutulma nedeniyle de ayrımcılık yasağının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

III. İNCELEME SONUÇLARI


Hak Müdahale İddiası Sonuç Giderim
Kötü muamele yasağı Diğer kötü muamele iddiaları Başvuru Yollarının Tüketilmemesi
Özel hayatın ve aile hayatının korunması hakkı Özel hayatın ve aile hayatının korunması hakkı ile bağlantılı etkili başvuru hakkı Başvuru Yollarının Tüketilmemesi
Kapsam dışı haklar Kapsam dışı (hak) Konu Bakımından Yetkisizlik
Kötü muamele yasağı Kötü muamele yasağı ile bağlantılı ayrımcılık yasağı Başvuru Yollarının Tüketilmemesi
  • pdf
  • udf
  • word
  • whatsapp
  • yazdir
T.C. Anayasa Mahkemesi