TÜRKİYE CUMHURİYETİ
|
ANAYASA MAHKEMESİ
|
|
|
BİRİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
GULALEK BEGNYYAZOVA BAŞVURUSU
|
(Başvuru Numarası: 2015/5371)
|
|
Karar Tarihi: 22/2/2017
|
|
BİRİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
Başkan
|
:
|
Burhan ÜSTÜN
|
Üyeler
|
:
|
Serruh KALELİ
|
|
|
Nuri
NECİPOĞLU
|
|
|
Hicabi DURSUN
|
|
|
Hasan Tahsin
GÖKCAN
|
Raportör
|
:
|
Mehmet Sadık
YAMLI
|
Başvurucu
|
:
|
Gulalek BEGNYYAZOVA
|
Vekili
|
:
|
Av. Durgut CAN
|
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, bulaşıcı hastalık nedeniyle yurda giriş yasağı
olduğu gerekçesiyle uygulanan sınır dışı etme işlemine karşı açılan davada adil
yargılanma hakkının ve Kumkapı (İstanbul) Geri Gönderme Merkezinde (GGM) otuz
beş gün tutulma nedeniyle kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiği
iddialarına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 23/3/2015 tarihinde yapılmıştır.
3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön
incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm
tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
5. Bölüm Başkanı tarafından başvurunun kabul edilebilirlik ve
esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.
6. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına
(Bakanlık) gönderilmiştir. Bakanlık, görüşünü sunmuştur.
7. Başvurucu, Bakanlığın görüşüne karşı beyanda bulunmamıştır.
III. OLAY VE OLGULAR
8. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili
olaylar özetle şöyledir:
9. Başvurucu, 2007 yılında Türkiye'de iken uyruğunda olduğu
Türkmenistan'a gönderilmiş ve 24/5/2014 tarihinde Türkiye’ye yeniden giriş
yapmıştır.
10. 11/9/2014 günü ikamet tezkeresi almak üzere başvurduğu
Emniyet Müdürlüğünde, hakkında bulaşıcı hastalık nedeniyle yurda giriş yasağı
olduğu tespit edilerek idari gözetim altına alınmıştır.
11. İstanbul 5. Sulh Ceza Hakimliğinin 15/10/2014 tarihli
kararıyla başvurucu hakkındaki idari gözetim kararı kaldırılmıştır. Bu karar
üzerine başvurucu 16/10/2014 tarihinde serbest bırakılmıştır.
12. Başvurucu hakkında 12/9/2014 tarihli ve 2014/09/622 sayılı işlemlebulaşıcı hastalık nedeniyle yurda giriş yasağı
olduğu gerekçesiyle sınır dışı etme kararı verilmiştir. Başvurucu, bu işlemin
iptali istemiyle dava açımıştır.
13. İstanbul 1. İdare Mahkemesi 17/12/2014 tarihli ve E.2014/2059,
K.2014/2289 sayılı kararıyla, hakkında yurda giriş yasağı varken yurda giriş
yaptığı tespit edilen başvurucunun sınır dışı edilmesine ilişkin işlemde hukuka
aykırılık görülmediği gerekçesiyle davanın reddine kesin olarak karar
vermiştir. Bu karar 19/2/2015 tarihinde tebliğ edilmiştir.
14. Başvurucu 23/3/2015 tarihinde bireysel başvuruda
bulunmuştur.
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
15. Mahkemenin 22/2/2017 tarihinde yapmış olduğu toplantıda
başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Adil Yargılanma
Hakkının İhlal Edildiğine İlişkin İddia
1. Başvurucunun İddiaları
ve Bakanlık Görüşü
16. Başvurucu; sınır dışı edilme işlemine karşı açtığı davada
davalı idarenin savunmayı süresindevermediğini, bu savunmanın
kendisine tebliğ edilmediğini oysa kararın gerekçesinin süresinden sonra
verilen savunmaya dayandığını, öte yandandavalı idare
vekili lehine vekâlet ücretine hükmedildiğini, ayrıca herhangi bir hastalığının
da bulunmadığını, buna ilişkin raporun ise dikkate alınmadığını belirterek adil
yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüş ve manevi tazminata
hükmedilmesini istemiştir.
17. Bakanlık görüşünde, vekâlet ücretine ilişkin şikâyet
yönünden Anayasa Mahkemesinin Özkan Şen
(B. No: 2012/791, 7/11/2013) kararında ilgili kriterlerin belirlendiği,
başvurucunun diğer şikâyetleri yönünden ise konunun çelişmeli yargılanma hakkı
bağlamında incelenmesi gerektiği belirtilerek çelişmeli yargılanma hakkıyla
ilgili Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) içtihatlarına
yer verilmiştir.
2. Değerlendirme
18. Anayasa’nın 148. maddesinin üçüncü fıkrası şöyledir:
“Herkes, Anayasada
güvence altına alınmış temel hak ve özgürlüklerinden, Avrupa İnsan Hakları
Sözleşmesi kapsamındaki herhangi birinin kamu gücü tarafından, ihlal edildiği
iddiasıyla Anayasa Mahkemesine başvurabilir…”
19. Anayasa'nın 148. maddesinin üçüncü fıkrasında herkesin,
Anayasa'da güvence altına alınmış temel hak ve özgürlüklerinden Avrupa İnsan
Hakları Sözleşmesi (Sözleşme) kapsamındaki herhangi birinin kamu gücü
tarafından ihlal edildiği iddiasıyla Anayasa Mahkemesine başvurabileceği
belirtilmiştir. Buna göre Anayasa ile Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda
sadece Anayasa ve Sözleşme'nin ortak koruma alanı içinde olan temel hak ve
özgürlüklerin ihlal edildiğine ilişkin iddiaları inceleme görevi verilmiştir.
20. Anayasa Mahkemesi, Anayasa'nın 36. maddesini Anayasa'nın
yargılamaya ilişkin diğer hükümleri ile Sözleşme'nin 6. maddesi ve Sözleşme'yi yorumlayan AİHM içtihadı ışığında
yorumlamaktadır (Güher Ergun ve diğerleri,
B. No: 2012/13, 2/7/2013, § 38; Onurhan Solmaz,
B. No: 2012/1049, 26/3/2013, § 22; Adnan
Oktar, B. No: 2012/917, 16/4/2013, § 21).
21. Bu çerçevede bireysel başvuruya konu olan sınır dışı edilme
işlemine karşı açılan idari dava sürecine ilişkin şikâyetlerin de ancak ortak
koruma alanında olan ve Anayasa'nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil
yargılanma hakkı kapsamında ve Sözleşme'nin 6. maddesi ile buna ilişkin AİHM
içtihadı gözönünde bulundurularak incelenmesi
gerekmektedir.
22. AİHM; yabancıların ülkeye girişleri, ikametleri ve sınır
dışı edilmeleri ile ilgili işlem ve yargılama süreçlerinin, Sözleşme’nin 6.
maddesinin (1) numaralı fıkrası anlamında bir “medeni hak ve yükümlülük” veya
bir “suç isnadının” esasının karara bağlanması ile ilgili olmadığını kabul
ederek anılan Sözleşme hükmünün, belirtilen yargılama süreçleri bakımından
uygulanabilir olmadığına karar vermiştir (Maaouia/Fransa [BD], B. No: 39652/98, 5/1/2000, §§ 33-40; Z.M. ve I.M., B. No: 2015/2037, 6/1/2016,
§ 62).
23. Anayasa Mahkemesi içtihadında da sınır dışı edilme
kararlarına ilişkin uyuşmazlıkları konu alan yargılama süreçlerine ilişkin
şikâyetlerin medeni hak niteliğinde olmaması nedeniyle adil yargılanma hakkı
kapsamında bireysel başvuruya konu edilemeyeceği belirlenmiştir (Z.M. ve I.M.). Bakılmakta olan bu
başvuruda da anılan içtihattan ayrılmayı gerektiren bir durum olmadığı anlaşılamaktadır.
24. Açıklanan nedenlerle başvurunun bu kısmının diğer kabul
edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin konu bakımından yetkisizlik nedeniyle kabul edilemez
olduğuna karar verilmesi gerekir.
B. Kişi Hürriyeti ve Güvenliği Hakkının İhlal
Edildiğine İlişkin İddia
25. Başvurucu, 12/9/2014 ile 16/10/2014 tarihleri arasında
Kumkapı GGM'de idari gözetim altında tutulmuş olması
nedeniyle Anayasa'nın 19. maddesinde güvence altına alınan kişi hürriyeti ve
güvenliği hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
26. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin
Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 47. maddesinin (5) numaralı
fıkrası ile Anayasa Mahkemesi İçtüzükü'nün 64.
maddesinin (1) numaralı fıkrası uyarınca başvuru yollarının tüketildiği,
başvuru yolu öngörülmemiş ise ihlalin öğrenildiği tarihten itibaren otuz gün
içinde bireysel başvuru yapılması gerekir.
27. Somut olayda, idari gözetim kararının kaldırılarak
başvurucunun serbest bırakıldığı 16/10/2014 tarihinden itibaren en geç otuz
günlük başvuru süresi içinde bireysel başvuru yapılması gerekirken bu süre
geçirildikten sonra 23/3/2015 tarihinde bireysel başvuruda bulunulduğu
anlaşılmıştır.
28. Açıklanan gerekçelerle kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının
ihlal edildiği iddiasının süre aşımı
nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. 1. Adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın
konu bakımından yetkisizlik
nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
2. Kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğine ilişkin
iddianın süre aşımı nedeniyle
KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA
22/2/2017 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.