TÜRKİYE
CUMHURİYETİ
|
ANAYASA MAHKEMESİ
|
|
|
BİRİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
SAİT ORÇAN BAŞVURUSU
|
(Başvuru Numarası: 2016/29085)
|
|
Karar Tarihi: 19/7/2017
|
R.G. Tarih ve Sayı: 26/7/2017-30135
|
|
BİRİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
Başkan
|
:
|
Burhan ÜSTÜN
|
Üyeler
|
:
|
Serruh KALELİ
|
|
|
Hicabi DURSUN
|
|
|
Kadir ÖZKAYA
|
|
|
Rıdvan GÜLEÇ
|
Raportör
|
:
|
Akif
YILDIRIM
|
Başvurucu
|
:
|
Sait ORÇAN
|
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, öğrencilikle ilişiğin kesilmesine karar verilmesi ve
bu kararın doğurduğu hukuki sonuçlar nedeniyle Anayasa'da düzenlenen bir kısım
ilke ve hakkın ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 3/10/2016 tarihinde yapılmıştır.
3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön
incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm
tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
5. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili
olaylar özetle şöyledir:
6. 15 Temmuz 2016 gecesi Türk Silahlı Kuvvetleri içinde
örgütlenmiş bir grup tarafından darbe girişiminde bulunulmuştur.
7. Bu kapsamda devletin yetkili organları tarafından tehdit
değerlendirmesi yapılarak başta Fetullahçı Terör
Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) olmak üzere demokratik anayasal
düzene, bireylerin temel hak ve hürriyetlerine, millî güvenliğe yönelik tehdit
oluşturan tüm terör örgütlerine ve illegal yapılanmalara karşı tedbirler
alınması kararlaştırılmıştır.
8. Anılan tedbirler kapsamında olağanüstü hâl ilan edilmiş ve
birçok olağanüstü hâl kanun hükmünde kararnamesi çıkarılmıştır.
9. Bu kapsamda Cumhurbaşkanı başkanlığında toplanan Bakanlar
Kurulunca 15/8/2016 tarihinde kararlaştırılan 673 sayılı Olağanüstü Hal
Kapsamında Bazı Tedbirler Alınması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (KHK)
1/9/2016 tarihli ve 29818 (2. Mükerrer) sayılı Resmî Gazete’de
yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
10. 673 sayılı KHK'nın 4. maddesinde; 8/4/1929 tarihli ve 1416
sayılı Ecnebi Memleketlere Gönderilecek Talebe Hakkında Kanun'a tabi
öğrencilerden millî güvenliğe tehdit oluşturduğu tespit edilen FETÖ/PDY terör
örgütüne aidiyeti, iltisakı veya irtibatı olan KHK'ya
ekli (2) sayılı listede yer alanların öğrencilikle ilişiklerinin kesildiği,
ilişiği kesilen öğrencilerin bu kapsamda gördükleri eğitimlere ilişkin olarak
denklik işlemlerinin yapılmayacağı ve bunların söz konusu eğitimleri
kapsamındaki akademik unvan ve derecelerine bağlı haklardan yararlanamayacağı
da belirtilmiştir.
11. Başvurucu, 1416 sayılı Kanun kapsamında öğrenci iken 673
sayılı KHK ile kendisinin öğrencilikle ilişiği kesilmiştir.
12. Başvurucu 3/10/2016 tarihinde bireysel başvuruda
bulunmuştur.
13. Bireysel başvuru sonrasında, Cumhurbaşkanı'nın başkanlığında
toplanan Bakanlar Kurulunca 2/1/2017 tarihinde kararlaştırılan 685 sayılı
Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu Kurulması Hakkında Kanun Hükmünde
Kararname (KHK) 23/1/2017 tarihli ve 29957 sayılı Resmî Gazete'de
yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
14. 685 sayılı KHK'nın 1. maddesiyle olağanüstü hâl kapsamında
tesis edilen işlemlere ilişkin başvuruları değerlendirmek ve karara bağlamak
üzere Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu (Komisyon) kurulmuştur.
Anılan KHK'nın 2. maddesinde, olağanüstü hâl kapsamında kanun hükmünde
kararnameler ile "öğrencilikle ilişiğin kesilmesi"ne
ilişkin olarak tesis edilen işlemler hakkındaki başvuruları doğrudan Komisyonun
değerlendirip karar vereceği belirtilmiştir.
15. Başbakanlık tarafından yapılan duyuruda Komisyona
başvuruların 17/7/2017 tarihinde başlayacağı ilan edilmiştir.
IV. İLGİLİ HUKUK
16. 673 sayılı KHK'nın “Yurtdışında
öğrenim görenler” kenar başlıklı 4. maddesi şöyledir:
"8/4/1929 tarihli ve 1416 sayılı Ecnebi
Memleketlere Gönderilecek Talebe Hakkında Kanuna tabi öğrencilerden, milli
güvenliğe tehdit oluşturduğu tespit edilen FETÖ/PDY terör örgütüne aidiyeti, iltisakı veya irtibatı olan ekli (2) sayılı listede yer
alanların öğrencilikle ilişikleri kesilmiştir. Bunlar hakkında 22/7/2016
tarihli ve 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun
Hükmünde Kararnamenin 4 üncü maddesinin ikinci ve
üçüncü fıkraları hükümleri uygulanır. Bunların bu kapsamda gördükleri
eğitimlere ilişkin olarak denklik işlemleri yapılmaz ve bunlar söz konusu
eğitimleri kapsamındaki akademik unvan ve derecelerine bağlı haklardan
yararlanamazlar."
17. 667 sayılı KHK'nın 4. maddesinin (2) ve (3) numaralı
fıkraları şöyledir:
"(2) Birinci fıkra uyarınca görevine son
verilenler bir daha kamu hizmetinde istihdam edilemez, doğrudan veya dolaylı
olarak görevlendirilemezler; görevinden çıkarılanların uhdelerinde bulunan her
türlü mütevelli heyet, kurul, komisyon, yönetim kurulu, denetim kurulu, tasfiye
kurulu üyeliği ve sair görevleri de sona ermiş sayılır. Bu fıkrada sayılan
görevleri yürütmekle birlikte kamu görevlisi sıfatını taşımayanlar hakkında da
bu fıkra hükümleri uygulanır.
(3) Bu maddeye göre görevlerine son
verilenlerin silah ruhsatları ve pilot lisansları iptal edilir ve bu kişiler
oturdukları kamu konutlarından veya vakıf lojmanlarından onbeş
gün içinde tahliye edilir. Bu kişiler özel güvenlik şirketlerinin kurucusu,
ortağı ve çalışanı olamazlar."
18. 685 sayılı KHK'nın “Komisyonun
oluşumu” kenar başlıklı 1. maddesinin (1) ve (2) numaralı fıkraları
şöyledir:
" (1) Anayasanın 120 nci
maddesi kapsamında ilan edilen ve 21/7/2016 tarihli ve 1116 sayılı Türkiye
Büyük Millet Meclisi Kararıyla onaylanan olağanüstü hal kapsamında, terör
örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı
faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği,
mensubiyeti, aidiyeti, iltisakı veya bunlarla
irtibatı olduğu gerekçesiyle başka bir idari işlem tesis edilmeksizin doğrudan
kanun hükmünde kararname hükümleri ile tesis edilen işlemlere ilişkin
başvuruları değerlendirmek ve karara bağlamak üzere Olağanüstü Hal İşlemleri
İnceleme Komisyonu kurulmuştur.
(2) Komisyon, yedi üyeden oluşur. Üyelerin üçü
kamu görevlileri arasından Başbakan tarafından, bir üye Adalet Bakanlığının
merkez teşkilatı ile bağlı ve ilgili kuruluşlarında çalışan hâkim ve savcılar
arasından Adalet Bakanınca, bir üye mülki idare amirleri sınıfına mensup
personel arasından İçişleri Bakanınca, birer üye Yargıtayda
ve Danıştayda görev yapan tetkik hâkimleri arasından
Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu tarafından belirlenir. Komisyon, kendi
üyeleri arasından yapacağı seçimle bir başkan ve bir başkanvekili seçer."
19. 685 sayılı KHK'nın “Komisyonun
görevleri” kenar başlıklı 2. maddesinin (1) ve (2) numaralı
fıkraları şöyledir:
"(1) Komisyon, olağanüstü hal kapsamında doğrudan kanun hükmünde kararnameler ile
tesis edilen aşağıdaki işlemler hakkındaki başvuruları değerlendirip karar
verir.
...
b) Öğrencilikle ilişiğin kesilmesi.
...
(2) Olağanüstü hal
kapsamında yürürlüğe konulan kanun hükmünde kararnamelerle gerçek veya tüzel
kişilerin hukuki statülerine ilişkin olarak doğrudan düzenlenen ve birinci
fıkra kapsamına girmeyen işlemler de Komisyonun görev alanındadır. "
20. 685 sayılı KHK'nın “Komisyonun
görev süresi” kenar başlıklı 3. maddesinin (1) numaralı fıkrası
şöyledir:
"Komisyon, bu Kanun Hükmünde Kararnamenin
yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki yıl süreyle görev yapar. Bakanlar Kurulu,
gerek görmesi halinde bu süreyi bitiminden itibaren birer yıllık sürelerle
uzatabilir. "
21. 685 sayılı KHK'nın “Üyelerin
güvenceleri ve hakları” kenar başlıklı 4. maddesinin (1) ve (2)
numaralı fıkraları şöyledir:
"(1) Üyelerin süreleri dolmadan herhangi
bir nedenle görevlerine son verilemez. Ancak üyenin;
a) Komisyon tarafından kabul edilebilir mazereti olmaksızın bir takvim
yılı içinde toplam beş Komisyon toplantısına katılmaması,
b) Ağır hastalık veya engellilik nedeniyle iş göremeyeceğinin sağlık
kurulu raporuyla belgelenmesi,
c) Görevi ile ilgili olarak işlediği suçlardan dolayı hakkında verilen
mahkûmiyet kararının kesinleşmesi,
ç)
Geçici iş göremezlik halinin üç aydan fazla sürmesi,
d) 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza
Kanununun 302 nci, 309 uncu, 310 uncu, 311
inci, 312 nci, 313 üncü, 314 üncü ve 315 inci
maddelerinde yazılı suçlar nedeniyle hakkında soruşturma veya kovuşturma
başlatılması,
e) Terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli
güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya
gruplara üyeliği, mensubiyeti, iltisakı veya bunlarla
irtibatı olduğu gerekçesiyle hakkında Başbakanlıkça idari soruşturma
başlatılması veya soruşturma izni verilmesi,
hallerinin tespit edilmesi üzerine Komisyon tarafından üyeliğine son verilir.
Ölüm, istifa veya herhangi bir diğer nedenle boşalan üyelikler için en geç iki
ay içinde 1 inci maddenin ikinci fıkrasındaki usule göre yeni üyeler
belirlenir.
(2) (Ek cümle: 17/4/2017-KHK-690/52 md.) Üyeler, Komisyondaki görevleri süresince kurumlarından
aylıklı izinli sayılır. Üyeler, mali ve sosyal haklarını kurumlarından almaya
devam ederler. Üyelere, kurumlarınca mali haklar kapsamında bir ayda yapılan
toplam ödeme tutarı ile (142.000) gösterge rakamının memur aylık katsayısıyla
çarpımı sonucu bulunan tutar arasındaki fark, damga vergisi hariç herhangi bir
vergi ve kesintiye tabi tutulmaksızın ve görev yaptıkları süreyle orantılı
olmak üzere Başbakanlıkça ayrıca her ay ilave ücret olarak ödenir""
22. 685 sayılı KHK'nın “Bilgi
ve belge talep etme yetkisi” kenar başlıklı 5. maddesinin (1) ve (2)
numaralı fıkraları şöyledir:
"(1) Komisyon, görev alanı ile ilgili her
türlü bilgi ve belgeyi ilgililerden talep edebilir.
(2)
Soruşturmanın gizliliğine ve Devlet sırlarına ilişkin ilgili mevzuat hükümleri
saklı kalmak kaydıyla kamu kurum ve kuruluşları ile yargı mercileri, Komisyonun
görevi kapsamında ihtiyaç duyduğu her türlü bilgi ve belgeyi gecikmeksizin
Komisyona göndermek veya yerinde incelenmesine imkân sağlamak zorundadır."
23. 685 sayılı KHK'nın “Başvurularda
usul ve süre” kenar başlıklı 7. maddesinin (1) ve (3) numaralı
fıkraları şöyledir:
"(1) Komisyona başvurular valilikler
aracılığıyla yapılır. Kamu görevinden, meslekten veya görev yapılan teşkilattan
çıkarılanlar ya da ilişiği kesilenler, en son görev yaptıkları kuruma da
başvurabilir. Başvuru tarihi, valiliklere veya ilgili kurumlara başvurunun
yapıldığı tarih olarak kabul edilir. Valilikler ve ilgili kurumlar kendilerine
yapılan başvuruları gecikmeksizin Komisyona iletir. Mükerrer başvurular işleme
alınmaz.
....
(3) Komisyonun başvuru almaya başladığı
tarihten önce yürürlüğe konulan kanun hükmünde kararnamelerle ilgili olarak
başvuru alma tarihinden itibaren altmış gün içinde; bu tarihten sonra yürürlüğe
konulan kanun hükmünde kararnamelerle ilgili olarak ise Resmi
Gazetede yayımlanma tarihinden itibaren altmış gün içinde yapılmayan başvurular
işleme alınmaz. "
24. 685 sayılı KHK'nın “İnceleme
ve karar” kenar başlıklı 9. maddesinin (1) numaralı fıkrası
şöyledir:
" (1) Komisyon incelemelerini dosya üzerinden
yapar. Komisyon, inceleme sonucunda başvurunun reddine veya kabulüne karar
verebilir. "
25. 685 sayılı KHK'nın “Yargı
denetimi” kenar başlıklı 11. maddesinin (1) numaralı fıkrasının
ilgili kısmı şöyledir:
" Komisyon kararlarına
karşı Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca belirlenecek Ankara idare
mahkemelerinde ilgilinin en son görev yaptığı kurum veya kuruluş aleyhine iptal
davası açılabilir... "
V. İNCELEME VE GEREKÇE
26. Mahkemenin 19/7/2017 tarihinde yapmış olduğu toplantıda
başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Adli Yardım Talebi Yönünden
27. Anayasa Mahkemesinin Mehmet
Şerif Ay (B. No: 2012/1181, 17/9/2013) kararında belirtilen ilkeler
dikkate alınarak geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin yargılama
giderlerini ödeme gücünden yoksun olduğu anlaşılan başvurucunun açıkça
dayanaktan yoksun olmayan adli yardım talebinin kabulüne karar verilmesi
gerekir.
B. Kabul Edilebilirlik
Yönünden
1. Başvurucunun İddiaları
28. Başvurucu, KHK ile öğrencilikle ilişiğinin kesilmesine karar
verildiği için bu işleme karşı gidilebilecek bir yargı yolu bulunmaması
nedeniyle mahkemeye erişim hakkının; yargılanmadan terör örgütleri ile iltisak
ve irtibatının görülmesi nedeniyle masumiyet karinesinin; yargılaması
yapılmadan terör örgütleriyle ilişkisi bulunduğu değerlendirilerek öğrencilikle
ilişiğinin kesilmesi nedeniyle adil yargılanma hakkının diğer tüm
güvencelerinin; sosyal çevre bilgisinin, özel hayatının, iletişim bilgilerinin
ve aile fertlerine dair bilgilerin delil olarak kullanılması, hiçbir somut
delille dayanılmadan ve yargı kararı olmaksızın örgüt üyesi ilan edilip KHK ile
isminin ifşa edilmesi, söz konusu eğitimleri kapsamındaki akademik unvan ve
derecelerine bağlı haklardan bir daha yararlanamayacak olması ve bu işlemin sosyal
ve çalışma hayatında birçok sonuç doğurması nedenleriyle özel hayata ve aile
hayatına saygı hakkı ile bu kapsamda şeref ve itibarının korunması hakkının ve
ayrımcılık yasağının; söz konusu eğitimleri kapsamındaki akademik unvan ve
derecelerine bağlı haklardan yararlanamayacak olması ve yasal olarak kurulmuş
bir bankada hesabının bulunmasının ve bu bankanın verdiği kredi kartını
kullanmasının aleyhinde delil olarak kullanılması nedenleriyle mülkiyet
hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüş; ihlallerin ortadan kaldırılması ve
tazminat taleplerinde bulunmuştur.
29. Başvurucu; ayrıca hangi gerekçelerle kamu görevinden
çıkarıldığının belirtilmemesine karşın yetkililerin iddia ettikleri ve medyada
da yer alan nedenlerin bulunduğu varsayılsa bile bu durumda da haberleşme
hürriyetinin, özel hayata saygı hakkının, suç ve cezaların kanuniliği ilkesinin
ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
2. Değerlendirme
30. 685 sayılı KHK'nın geçici 1. maddesinin (3) numaralı
fıkrasına göre Komisyonun görev alanına giren konularda daha önce herhangi bir
yargı merciine başvurmuş veya dava açmış olanlar hakkında yargı mercilerince
karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilir ve dosyalar yeni bir
başvuru şartı aranmaksızın incelenmek üzere Komisyona gönderilir. Ancak anılan
düzenlemenin olağan kanun yollarına ilişkin olduğu açıktır. Anayasa Mahkemesine
bireysel başvuru yolu ise olağan nitelikte bir kanun yolu değildir. Açıklanan
nedenle Anayasa Mahkemesine yapılan bireysel başvurular 685 sayılı KHK'nın
geçici 1. maddesinin (3) numaralı fıkrası kapsamına girmemektedir. Dolayısıyla
somut bireysel başvurunun kabul edilebilirlik kriterleri bakımından
değerlendirilmesi gerekir.
31. Anayasa'nın 148. maddesinin üçüncü fıkrasının son cümlesi
şöyledir:
"Başvuruda bulunabilmek için olağan kanun
yollarının tüketilmiş olması şarttır."
32. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin
Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un "Bireysel başvuru hakkı" kenar başlıklı 45.
maddesinin (2) numaralı fıkrası şöyledir:
"İhlale neden olduğu ileri sürülen işlem,
eylem ya da ihmal için kanunda öngörülmüş idari ve yargısal başvuru yollarının
tamamının bireysel başvuru yapılmadan önce tüketilmiş olması gerekir."
33. Anılan Anayasa ve Kanun hükümlerine göre bireysel başvuru
yoluyla Anayasa Mahkemesine başvurabilmek için olağan kanun yollarının
tüketilmiş olması gerekir. Temel hak ve özgürlüklere saygı, devletin tüm
organlarının anayasal ödevi olup bu ödevin ihmal edilmesi nedeniyle ortaya
çıkan hak ihlallerinin düzeltilmesi idari ve yargısal makamların görevidir. Bu
nedenle temel hak ve özgürlüklerin ihlal edildiğine ilişkin iddiaların
öncelikle derece mahkemeleri önünde ileri sürülmesi, bu makamlar tarafından
değerlendirilmesi ve bir çözüme kavuşturulması esastır (Ayşe Zıraman ve Cennet Yeşilyurt,
B. No: 2012/403, 26/3/2013, § 16).
34. Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru, iddia edilen hak
ihlallerinin derece mahkemelerince düzeltilmemesi hâlinde başvurulabilecek
ikincil nitelikte bir başvuru yoludur. Bireysel başvuru yolunun ikincil niteliği
gereği Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunabilmek için öncelikle
olağan kanun yollarının tüketilmesi zorunludur. Bu ilke uyarınca başvurucunun
şikâyetini öncelikle ve süresinde yetkili idari ve yargısal mercilere usulüne
uygun olarak iletmesi, bu konuda sahip olduğu bilgi ve kanıtlarını zamanında bu
makamlara sunması, aynı zamanda bu süreçte dava ve başvurusunu takip etmek için
gerekli özeni göstermiş olması gerekir (Ayşe
Zıraman ve Cennet Yeşilyurt, § 17).
35. Başvuru yollarının tüketilip tüketilmediği, ilke olarak
Anayasa Mahkemesine başvurunun yapıldığı tarihteki duruma bakılarak
değerlendirilir. Ancak Anayasa Mahkemesi bazı durumlarda bireysel başvuru
yapıldıktan sonra oluşturulan yeni başvuru yollarının tüketilmesi gerektiğine
de karar verebilir. Özellikle belli bir konudaki yapısal ve sistemik sorunlara
çözüm bulmak amacıyla sonradan oluşturulmuş bir yol söz konusu ise ikincillik ilkesi,o konudaki temel hak ve
özgürlüklerin ihlali iddialarının -bu yol vasıtasıyla- öncelikle idari ve
yargısal makamlarca değerlendirilmesine imkân tanınmasını gerekli kılabilir.
36. Her hâlükârda bir başvuru yolunun tüketilmesinin gerekli
olması için ulaşılabilir olması, ihlal iddiaları yönünden makul bir başarı
şansı sunma ve yeterli giderim sağlama kapasitesine sahip olması gerekir. Belli
bir başvuru yolunun soyut olarak belirtilen niteliklere sahip olması yeterli
değildir. Bu yolun uygulamada da anılan niteliklere sahip olması ya da en
azından sahip olmadığının kanıtlanmamış olması gerekir. Bununla birlikte soyut
olarak makul bir başarı sunma kapasitesi bulunan bir yolun uygulamada başarıya
ulaşmayacağına dair şüphe, o başvuru yolunun tüketilmemesini haklı kılmaz.
Özellikle sonradan oluşturulan ve henüz uygulaması olmayan bir başvuru yolunun
bu kapsamda değerlendirilmesi gerekir.
37. Dolayısıyla bireysel başvuru yapıldıktan sonra yeni bir
başvuru yolunun oluşturulması hâlinde Anayasa Mahkemesinin görevi, söz konusu
başvuru yolunundüzenleniş şekli itibarıyla
ulaşılabilir olup olmadığını, ihlal iddiaları yönünden makul bir başarı şansı
sunma ve yeterli giderim sağlama kapasitesine sahip olup olmadığını
değerlendirmektir.
38. 685 sayılı KHK’nın 1. maddesiyle Anayasa'nın 120. maddesi
kapsamında ilan edilen ve 21/7/2016 tarihli TBMM kararıyla onaylanan olağanüstü
hâl kapsamında, terör örgütlerine veya devletin millî güvenliğine karşı
faaliyette bulunduğuna Millî Güvenlik Kurulunca (MGK) karar verilen yapı,
oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti, aidiyeti, iltisakı
veya bunlarla irtibatı olduğu gerekçesiyle başka bir idari işlem tesis
edilmeksizin doğrudan KHK hükümleri ile tesis edilen işlemlere ilişkin
başvuruları değerlendirmek ve karara bağlamak üzere Olağanüstü Hal İşlemleri
İnceleme Komisyonu kurulmuştur. Sonradan açılan bu başvuru yolunun
ulaşılabilirlik açısından ve başarı şansı sunma ve yeterli giderim sağlama
kapasitesi yönünden ayrı ayrı ve sırayla incelenmesi gerekir.
a. Ulaşılabilir Olma
39. Komisyona başvurular valilikler aracılığıyla yapılabilir
(bkz. § 23). Komisyona başvurulması için başvuranlardan masraf talep edilmesine
yönelik bir düzenleme bulunmamaktadır. Diğer yandan 685 sayılı KHK, makul bir
süre içinde Komisyona başvurma imkânı da tanımaktadır. Daha önce yürürlüğe
konulan kanun hükmünde kararnameler yönünden de başvuru süresine ilişkin
düzenlemelere yer verilmiştir (bkz. § 23). Dolayısıyla sonradan oluşturulan bu
başvuru yolunun kişileri mali külfet altına sokmaması ve kişilere makul bir
süre içinde valilikler vasıtasıyla başvuru imkânı tanıyarak başvuruda kolaylık
sağlaması nedenleriyle ulaşılabilir olduğu sonucuna varılmıştır.
b. Başarı Şansı Sunma Kapasitesine Sahip Olma
40. Komisyon, başka bir idari işlem tesis edilmeksizin doğrudan
kanun hükmünde kararname hükümleri ile tesis edilen işlemlere ilişkin
başvuruları değerlendirmek ve karara bağlamak üzere kurulmuştur. Olağanüstü hâl
kapsamında doğrudan KHK'lar ile tesis edilen kamu görevinden, meslekten veya
görev yapılan teşkilattan çıkarma ya da ilişiğin kesilmesi; öğrencilikle
ilişiğin kesilmesi; dernekler, vakıflar, sendika, federasyon ve
konfederasyonlar, özel sağlık kuruluşları, özel öğretim kurumları, vakıf
yükseköğretim kurumları, özel radyo ve televizyon kuruluşları, gazete ve
dergiler, haber ajansları, yayınevleri ve dağıtım kanallarının kapatılması;
emekli personelin rütbelerinin alınması işlemleri hakkındaki başvuruları
değerlendirip karara bağlayacaktır(bkz. §§ 18, 19). Dolayısıyla Komisyonun
başvuru konusu işlemi inceleme hususunda yetkili olduğu anlaşılmaktadır.
41. Komisyon, incelemelerini dosya üzerinden yapacak ve inceleme
sonunda başvurunun reddine veya kabulüne karar verir. Komisyon, görev alanı ile
ilgili her türlü bilgi ve belgeyi ilgililerden talep edebilir. Soruşturmanın
gizliliğine ve devlet sırlarına ilişkin ilgili mevzuat hükümleri saklı kalmak
kaydıyla kamu kurum ve kuruluşları ile yargı mercileri, Komisyonun görevi
kapsamında ihtiyaç duyduğu her türlü bilgi ve belgeyi gecikmeksizin Komisyona
göndermek veya yerinde incelenmesine imkân sağlamak zorundadır. Başvurucuların
Komisyona bilgi/belge sunmasına da bir engel bulunmamaktadır.
42. Komisyonun yapısı önceden KHK ile belirlenmiştir. Komisyon
yedi üyeden oluşmakta olup üyelerin üçü yargı mensubu kişiler arasından
seçilir. Komisyon üyeleri atanma, görevlerinin sona ermesi ve çalışma şartları
bakımından bazı güvencelerle donatılmıştır (bkz. § 21). Buna göre üyelerin
süreleri dolmadan herhangi bir nedenle görevlerine son verilemez. Ayrıca
üyeliğin sona ermesini gerektirecek bir durum söz konusu olduğunda buna
Komisyon tarafından karar verilir. Üyeler, mali ve sosyal haklarını
kurumlarından almaya devam eder. Komisyon, 685 sayılı KHK'nın yürürlüğe girdiği
tarihten itibaren iki yıl süreyle görev yapar ve Bakanlar Kurulunun gerek
görmesi hâlinde bu sürenin bitiminden itibaren Komisyonun görev süresi birer
yıllık sürelerle uzatılabilir.
43. Komisyon kararlarına karşı yargı yolu açıktır. Başvurucular,
Komisyon kararlarına karşı idare mahkemelerinde dava açarak yargı yoluyla da
hakkını arayabilir. Komisyon kararları yargı denetimine açık olduğundan anılan
kararlara karşı yargı yoluna başvurulduğunda Anayasa'nın 36. maddesi gereği
başvuruculara adil yargılanma hakkının tüm güvencelerinin sağlanması gerekir.
Bu bağlamda yargılamanın bağımsız ve tarafsız bir mahkemece, silahların
eşitliği ve çelişmeli yargılama ilkelerine aykırı olmayacak şekilde hakkaniyete
uygun yürütülmesi ve makul sürede sonuçlandırılması anayasal zorunluluktur.
Yargılamanın adil yargılanma hakkı kapsamındaki usul güvencelerine uygun
yürütülmesi gerektiğinden ve aksine bir düzenleme de bulunmadığından
yargılamada potansiyel olarak başvurucuların dosyaya erişmelerine, davaya
etkili şekilde katılmalarına, delillerini sunma ve inceletme fırsatına sahip
olmalarına engel bir durum bulunmamaktadır.
44. Komisyonun başvuru konusu işlemi incelemeye, başvuruyu kabul
ederek icra edilebilir bir karar verebilmeye, bilgi/belgelere ulaşma ve bunları
incelemeye yetkili olması, başvurucunun Komisyona bilgi ve belge sunmalarına
engel bir durumun bulunmaması, Komisyonun yapısının KHK ile önceden belirlenmiş
ve üyelerinin bazı güvencelere sahip olması, özellikle Komisyon kararlarına
karşı yargı yolunun açık olması, bu kapsamda adil yargılanma hakkına ilişkin
güvencelerin yargılama sırasında sağlanmasının Anayasa'nın 36. maddesi gereği
zorunluluk arz etmesi ve KHK ile bu konuda sınırlama getirilmemiş olması
hususları bir bütün olarak değerlendirildiğinde söz konusu başvuru yolunun
düzenleniş şekli itibarıyla başvurucunun ihlal iddiaları yönünden makul bir
başarı şansı sunma kapasitesine sahip olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
c. Yeterli Giderim Sağlama Kapasitesine Sahip
Olma
45. Öğrencilikle ilişiği kesilenlerin yaptıkları başvurunun
kabulü hâlinde işin doğası gereği bu kişiler bakımından eski hâlin iadesi veya
bu mümkün olmadığında yeterli giderim imkânının sağlanması gerekir. Uygulamada
da daha önce bu durumdaki öğrenciler bakımından ilişik kesmeye ilişkin KHK'lar
ile tesis edilen işlemin tüm hüküm ve sonuçlarıyla birlikte ortadan kalkmış
sayılacağına dair yine sonradan çıkarılan KHK'lar ile geçiş hükümleri ihdas
edilmiştir.
46. Sonuç olarak söz konusu başvuru yolunun, öğrenciliğe dönüşe
imkân tanıması ve veya bu mümkün olmadığında başka türlü telafi olanakları
sunması nedenleriyle potansiyel olarak yeterli giderim sağlama kapasitesine de
sahip olduğu kanaatine ulaşılmıştır.
47. Başvurucunun ihlal iddiaları dikkate alındığında ilk bakışta
ulaşılabilir ve ihlal iddialarıyla ilgili başarı şansı sunma ve yeterli giderim
sağlama kapasitesi olduğu görünen (Komisyona) başvuru yolu tüketilmeden yapılan
başvurunun incelenmesinin bireysel başvurunun "ikincil niteliği" ile
bağdaşmayacağı sonucuna varılmıştır.
48. Açıklanan nedenlerle başvurunun başvuru yollarının tüketilmemiş olması nedeniyle kabul
edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
VI. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Adli yardım talebinin KABULÜNE,
B. Başvurunun başvuru
yollarının tüketilmemesi nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
C. Başvurucunun, 685 sayılı KHK'nın 7. maddesinde belirtilen
usul ve sürede Komisyona başvurmasında serbestiyetine,
D. 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri
Kanunu’nun 339. maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca tahsil edilmesi
mağduriyetine neden olacağından başvurucunun yargılama giderlerini ödemekten
TAMAMEN MUAF TUTULMASINA 19/7/2017 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.