TÜRKİYE CUMHURİYETİ
ANAYASA MAHKEMESİ
BİRİNCİ BÖLÜM
KARAR
HURİYE AFŞAR ŞENER BAŞVURUSU
(Başvuru Numarası: 2016/67906)
Karar Tarihi: 13/12/2023
Başkan
:
Hasan Tahsin GÖKCAN
Üyeler
Muammer TOPAL
Selahaddin MENTEŞ
İrfan FİDAN
Muhterem İNCE
Raportör
Heysem KOCAÇİNAR
Başvurucu
Huriye AFŞAR ŞENER
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru; başvurucunun hâkim olarak görev yapmakta iken meslekten çıkarılmasına karar verilmesi nedeniyle özel hayata ve aile hayatına saygı hakkının, inandırıcı ve makul şüphe olmamasına rağmen yurt dışına çıkış yasağı konulması nedeniyle seyahat hürriyetinin, kamu görevlileri tarafından yapılan açıklamalar nedeniyle masumiyet karinesinin, mal varlığına tedbir konulması, maaşının kesilmesi ve emekliye ayrılamaması nedeniyle mülkiyet hakkının ve bu işleme karşı etkili, tarafsız ve bağımsız bir yargı yolunun mevcut olmaması nedeniyle de adil yargılanma hakkının ihlal edildiği iddialarına ilişkindir.
II. OLAY VE OLGULAR
2. Başvurucunun özel hayata ve aile hayatına saygı hakkı, seyahat hürriyeti, masumiyet karinesi, mülkiyet hakkı ve adil yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasıyla 27/12/2016 tarihinde yaptığı başvurunun 2016/67906 başvuru numarasına kaydı yapılmıştır.
3. Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) üzerinden yapılan araştırmada başvurucunun Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Genel Kurulunun (HSYK) meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin 24/8/2016 tarihli kararına yönelik yeniden inceleme talebinin reddi üzerine işlemin iptali ve yoksun kaldığı parasal hakların ödenmesi talebiyle dava açtığı ve Danıştay Beşinci Dairenin (Daire) yaptığı yargılama sonucunda verdiği davanın reddi kararının Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu tarafından onanarak kesinleştiği anlaşılmıştır.
III. DEĞERLENDİRME
A. Adli Yardım Talebi Yönünden
4. Başvurucu, bireysel başvuru harç ve masraflarını karşılayacak geliri olmadığını beyan ederek adli yardım talebinde bulunmuştur.
5. Anayasa Mahkemesinin Mehmet Şerif Ay (B. No: 2012/1181, 17/9/2013) kararında belirtilen ilkeler dikkate alınarak geçimini önemli ölçüde güçleştirmeksizin yargılama giderlerini ödeme gücünden yoksun olduğu anlaşılan başvurucunun açıkça dayanaktan yoksun olmayan adli yardım talebinin kabulüne karar verilmesi gerekir.
B. İhlal İddiaları Yönünden
6. Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü'nün (İçtüzük) 83. maddesi ile 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 51. maddesi gereği başvurucunun istismar edici, yanıltıcı ve benzeri nitelikteki davranışlarıyla bireysel başvuru hakkını açıkça kötüye kullandığının tespit edilmesi hâlinde başvuru reddedilir.
7. Bu kapsamda özellikle Anayasa Mahkemesini yanıltmak amacıyla gerçek olmayan maddi vakıalara dayanılması veya bu nitelikte bilgi ve belge sunulması, başvurunun değerlendirilmesi noktasında esaslı olan bir unsur hakkında bilgi verilmemesi durumunda başvuru hakkının kötüye kullanıldığı kabul edilebilecektir (S.Ö., B. No: 2013/7087, 18/9/2014, § 29, Mehmet Güven Ulusoy [GK], B. No: 2013/1013, 2/7/2015).
8. Somut olayda başvurucu meslekten çıkarma kararına karşı HSYK tarafından tesis edilen idari işlemin hukuki denetimini yapacak tarafsız ve bağımsız bir yargı merciinin bulunmadığı, dolayısıyla yargısal yolların etkili olmadığı gerekçesiyle HSYK işlemine karşı doğrudan bireysel başvuruda bulunmuştur. Hâl böyle iken başvurucunun HSYK'nın yeniden inceleme talebini reddetmesinden sonra bireysel başvuru formundaki iddiaları dile getirerek iptal davası açtığı ve Dairenin ilgili mevzuat, Bangalor Yargı Etiği İlkeleri, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları ve darbe girişiminde bulunan Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanmasına ilişkin tespitlere yer verdikten sonra başvurucu hakkında somut olgu ve olaylara dayalı olarak davanın reddine karar verdiği görülmüştür. Daire tarafından yapılan yargılamada dikkate alınan, meslekten çıkarma kararının esas dayanağını oluşturan, başvurucuya atfedilen fiil ve işlemlerin varlığı ya da yokluğu başvurucu hakkında tesis edilen işlemin Anayasa'da güvence altına alınan hakların ihlal edilip edilmediği hususunda belirleyici unsurlardır. Bu itibarla somut başvurunun değerlendirilmesi hususunda çok önemli olan ve esaslı unsur teşkil eden bu davanın açıldığının bildirilmemesi ve yargılama aşamasında dava dosyasına giren bilgi ve belgelerin Anayasa Mahkemesinin bilgisine sunulmaması Anayasa Mahkemesini eksik belge ve bilgiler ile yanılgı içeren bir karar vermeye yöneltici davranış olarak kabul edilmiştir.
9. Açıklanan gerekçelerle bireysel başvuruda bulunduktan sonra bu başvurunun değerlendirilmesi noktasında esaslı olan bir unsur olan iptal davası ve bu dava dosyası kapsamındaki belge ve bilgiler hakkında bilgi verilmemesi nedeniyle bireysel başvurunun başvuru hakkının kötüye kullanılması nedeniyle reddine karar verilmesi gerekir.
IV. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Adli yardım talebinin KABULÜNE,
B. Başvurunun başvuru hakkının kötüye kullanılması nedeniyle REDDİNE,
C. 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 339. maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca tahsil edilmesi mağduriyetine neden olacağından adli yardım talebi kabul edilen başvurucunun yargılama giderlerini ödemekten TAMAMEN MUAF TUTULMASINA 13/12/2023 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.