TÜRKİYE CUMHURİYETİ
ANAYASA MAHKEMESİ
BİRİNCİ BÖLÜM
KARAR
SİNCAR GÖKALP BAŞVURUSU
(Başvuru Numarası: 2017/24631)
Karar Tarihi: 3/6/2020
Başkan
:
Hasan Tahsin GÖKCAN
Üyeler
Burhan ÜSTÜN
Hicabi DURSUN
Muammer TOPAL
Yusuf Şevki HAKYEMEZ
Raportör
M. Emin ŞAHİNER
Başvurucu
Sincar GÖKALP
Vekili
Av. Ahmet CANPOLAT
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, kamulaştırmasız el atmadan dolayı mülkün kullanımından mahrum kalınması nedeniyle mülkiyet hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 24/5/2017 tarihinde yapılmıştır.
3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyonca başvuruların kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
5. Bölüm Başkanı tarafından başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.
6. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına (Bakanlık) gönderilmiştir. Bakanlık görüş bildirmemiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
7. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle olaylar özetle şöyledir:
8. Başvurucu, Elazığ'ın Alacakaya İlçesi Esenlik köyünde kain 147 ada 2 ve 3 parsel numaralı tarla niteliğindeki taşınmazlarına Elazığ Arıcak yolu yapımı nedeniyle kamulaştırmasız olarak el atıldığını belirterek Karayolları Genel Müdürlüğü aleyhine Maden Asliye Hukuk Mahkemesinde (Mahkeme) 18/5/2011 tarihinde kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davası açmıştır.
9. Mahkemece 30/12/2014 tarihinde mahallinde keşif yapılmış ve uzman bilirkişilerden konu hakkında teknik raporlar alınmıştır. Bilirkişi raporlarında özetle şu hususlara yer verilmiştir:
i. Başvurucuya ait 2 parsel numaralı taşınmazın 2.016,20 m2lik kısmı ile 3 parsel numaralı taşınmazın 684,51 m2lik kısmının kamulaştırma sınırları içinde kaldığı anlaşılmıştır.
ii. Taşınmazın, toprak yapısı, eğimi, etrafının tarım arazileri ile çevrili olması ve etrafında sulama arklarının bulunması gibi özellikleri nedeni ile 1. sınıf sulu tarla olduğu görülmüştür.
iii. 2 parsel numaralı taşınmazın 2.016,20 m2lik kısmıyla, 147 ada 3 parsel numaralı taşınmazın 684,51 m2lik kısmının m2 birim değerinin 9,13 TL olduğu ifade edilmiştir.
iv. Buna göre 2 parsel numaralı taşınmazın 2.016,20 m2lik el atılan kısmının değerinin 18.407,90 TL olduğu tespit edilerek ecrimisil bedelinin 2008 yılı için 2.580,74 TL, 2009 yılı için 348,80 TL, 2010 yılı için ise 767,61 TL olarak hesaplanması gerektiği belirtilmiştir.
v. Aynı şekilde 3 parsel numaralı taşınmazın da 684,51 m2lik el atılan kısmının değerinin 6.249,58 TL olduğu tespit edilerek, ecrimisil bedelinin 2008 yılı için 876,17 TL, 2009 yılı için 118,42 TL, 2010 yılı için ise 260,61 TL olarakhesaplanması gerektiği belirtilmiştir.
10. Mahkeme 16/4/2015 tarihinde bilirkişi raporları doğrultusunda davanın kabulüne karar vermiştir.
11. Temyiz edilen karar, Yargıtay 18. Hukuk Dairesince münavebeye alınan ürünlerden karpuzun üretim masrafının gelir gider cetveline göre fazla alındığı gerekçesiyle 1/3/2016 tarihinde bozulmuştur.
12. Bozma kararına uyan Mahkeme 25/5/2016 tarihinde bozma sonrası düzenlenen ek bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne karar vermiştir. Kararın gerekçesinde; bilirkişiden temin edilen ek raporda m2 birim değerinin 10,20 TL olarak hesaplandığı, düzenlenenraporun gelir gider cetvelindeki verilere uygun olarak düzenlediği ve 16/2/2015 tarihinde ıslah edilen miktarın da dikkate alındığına vurgu yapılmıştır.
13. Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) üzerinden yapılan araştırmada başvurucu Sincar Gökalp'in 21/1/2017 tarihinde vefat ettiği anlaşılmıştır.
14. Temyiz edilen karar, Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 29/3/2017 tarihli ilamıylaonanmıştır. Taraflarca karar düzeltme isteminde bulunulmaması üzerine ilk derece mahkemesi kararı 9/5/2017 tarihinde kesinleşmiştir.
15. Nihai karar başvurucunun vekiline 24/4/2017 tarihinde tebliğ edilmiştir.
16. 24/5/2017 tarihinde bireysel başvuruda bulunulmuştur.
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
17. Mahkemenin 3/6/2020 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Başvurucunun İddiaları
18. Başvurucu; tarım arazilerine haksız ve hukuka aykırı olarak kanuni sınırları dışında el atıldığını belirterek mülkiyet hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
B. Değerlendirme
19. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 51. maddesi ile Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü'nün (İçtüzük) 83. maddesi gereği başvurucunun istismar edici, yanıltıcı ve benzeri nitelikteki davranışlarıyla bireysel başvuru hakkını açıkça kötüye kullandığının tespit edilmesi hâlinde başvuru reddedilir ve ilgilinin yargılama giderleri dışında 2.000 Türk lirasından fazla olmamak üzere disiplin para cezasıyla cezalandırılmasına karar verilir.
20. Genel hukuk teorisinde bir kamu düzeni kuralı olarak ele alınan ve genel olarak bir hakkın açıkça öngörüldüğü amaç dışında ve başkalarını zarara sokacak şekilde kullanılmasının hukuk düzenince himaye edilmeyeceğini ifade eden hakkın kötüye kullanılmasının yukarıda belirtilen düzenlemelerle bireysel başvuru alanında özel olarak ele alındığı görülmektedir. Bu bağlamda bireysel başvuru usulünün amacına açıkça aykırı olan ve Anayasa Mahkemesinin başvuruyu gereği gibi değerlendirmesini engelleyen davranışların başvuru hakkının kötüye kullanılması olarak değerlendirilmesi mümkündür (S.Ö., B. No: 2013/7087, 18/9/2014, § 28).
21. Bu kapsamda özellikle Anayasa Mahkemesini yanıltmak amacıyla gerçek olmayan maddi vakıalara dayanılması veya Anayasa Mahkemesine bu nitelikte bilgi ve belge sunulması, başvurunun değerlendirilmesi noktasında esaslı olan bir unsur hakkında bilgi verilmemesi, başvurunun değerlendirilmesi sürecinde vuku bulan ve söz konusu değerlendirmeyi etkileyecek nitelikteki yeni ve önemli gelişmeler hakkında Anayasa Mahkemesinin bilgilendirilmemesi suretiyle başvuru hakkında doğru bir kanaat oluşturulmasının engellenmesi, medeni ve meşru eleştiri sınırları saklı kalmak kaydıyla bireysel başvuru amacıyla bağdaşmayacak surette hakaret, tehdit veya tahrik edici bir üslup kullanılması ile söz konusu başvuru yolu kapsamında ihlalin tespiti ile ihlal ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasına ilişkin amaçla bağdaşmayacak surette içeriksiz bir başvuruda bulunulması durumunda başvuru hakkının kötüye kullanıldığı kabul edilebilecektir (S.Ö., § 29; Mehmet Güven Ulusoy [GK], B. No: 2013/1013, 2/7/2015; Osman Sandıkçı, B. No: 2013/6297, 10/3/2016; Selman Kapan ve diğerleri, B. No: 2013/7302, 20/4/2016).
22. Merkezî Nüfus İdaresi Sistemi'nden yapılan sorgulama neticesinde başvurucu Sincar Gökalp'in bireysel başvuru tarihinden önce 21/1/2017 tarihinde öldüğü tespit edilmiş ancak Av. Ahmet Canpolat tarafından başvurucunun anayasal haklarının ihlal edildiğinden bahisle verilen 24/5/2017 tarihli başvuru formunda başvurucunun öldüğü konusunda bir bilgiye yer verilmeden bireysel başvuru yapıldığı anlaşılmıştır.
23. Kamu gücü tarafından hakkı ihlal edilen kişinin bireysel başvuru yapmadan önce ölmesi durumunda ölen kişi adına bir başkası tarafından bireysel başvuru yapma imkânı bulunmamaktadır (Abdurrehman Uray, B. No: 2013/6140, 5/11/2014, § 30).
24. Açıklanan gerekçelerle başvuru tarihinden önce vefat etmiş olan başvurucu adına vekâlet ilişkisi sona ermiş olan avukat tarafından yapılan bireysel başvurunun başvuru hakkının kötüye kullanımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekir.
25. Bu durumda Av. Ahmet Canpolat hakkında Anayasa Mahkemesini yanıltıcı nitelikte başvuru yapması nedeniyle 6216 sayılı Kanun'un 51. maddesi ve İçtüzük’ün 83. maddesi uyarınca takdiren 2.000 TL disiplin para cezasına hükmedilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Başvurunun başvuru hakkının kötüye kullanılması nedeniyle REDDİNE,
B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA,
C. 6216 sayılı Kanun’un 51. maddesi ve Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü’nün 83. maddesi uyarınca Avukat Ahmet Canpolat’ın 2.000 TL disiplin para cezası ile CEZALANDIRILMASINA,
D. Kararın bir örneğinin Elazığ Barosuna GÖNDERİLMESİNE 3/6/2020 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.