TÜRKİYE CUMHURİYETİ
ANAYASA MAHKEMESİ
BİRİNCİ BÖLÜM
KARAR
ALİ ONAYLI VE DİĞERLERİ BAŞVURUSU
(Başvuru Numarası: 2017/28962)
Karar Tarihi: 3/11/2022
Başkan
:
Hasan Tahsin GÖKCAN
Üyeler
Muammer TOPAL
Recai AKYEL
Selahaddin MENTEŞ
Muhterem İNCE
Raportör
Ömer MENCİK
Başvurucular
1. Ali ONAYLI
2. Ekrem ÇELİK
3. Ercan Fatih ÜSTÜN
4. Kenan AKÇİL
5. Mesut YURTSEVER
6. Muhammed Sait ÖZYURT
7. Ramazan KIZILDAĞ
I. BAŞVURUNUN ÖZETİ
1. Başvurular, ceza infaz kurumlarında tutuklu ya da hükümlü olarak bulunanların ücreti kendilerince karşılanarak kurum idaresi aracılığıyla satın aldıkları süreli yayınların kendilerine teslim edilmemesi ya da satın alma taleplerinin reddedilmesi nedeniyle ifade özgürlüğünün ihlal edildiği iddiasına ilişkindir. Başvurucu Ali Onaylı, eğitim gören çocuklarının kendisini hafta sonu ziyaret edememesi nedeniyle aile hayatına saygı hakkının ihlal edildiğini ayrıca ileri sürmüştür. Başvurucular süresinde bireysel başvuruda bulunmuşlardır. Başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
2. Somut başvuruda başvurucuların adli yardım talebinin kabulüne ve 2018/7504, 2018/18392, 2018/20149, 2018/22936, 2018/31560 ve 2018/32330 numaralı başvuruların bu başvuru ile birleştirilmesine karar verilmesi gerekir. Öte yandan başvuru konusunun Anayasa Mahkemesinin yerleşik içtihadına ilişkin olduğu ve 2018/31560 numaralı bireysel başvuruda Adalet Bakanlığının (Bakanlık) görüşünün bulunduğu görüldüğünden diğer başvurular yönünden Bakanlıktan görüş alınmasına gerek görülmemiştir.
II. DEĞERLENDİRME
A. İfade Özgürlüğünün İhlal Edildiğine İlişkin İddia
3. Anayasa Mahkemesi, Recep Bekik ve diğerleri ([GK], B. No: 2016/12936, 27/3/2019) kararında olay ve olguları somut başvuru ile benzer nitelikte olan bir başvuruyu inceleyerek uygulanacak anayasal ilkeleri belirlemiştir. Bu çerçevede süreli yayınların ceza infaz kurumlarındaki tutuklu ve hükümlülere teslim edilip edilmemesinde keyfîliği engelleyecek, aynı hukuki durumda bulunanlara aynı uygulamanın yapılmasını sağlayacak, açık, yol gösterici ve istikrarlı idari uygulamaları garanti edecek bir mekanizmanın bulunmadığı gerekçesiyle ifade özgürlüğünün ihlal edildiği sonucuna ulaşılmıştır. Her ne kadar Recep Bekik ve diğerleri kararından sonra 14/4/2020 tarihli ve 7242 Kanun ve buna bağlı düzenleyici işlemler ile bir dizi önlemler alınmış ise de eldeki başvurunun ve birleştirilen başvuruların söz konusu yasal ve uygulamaya dönük değişiklikten önceki müdahalelere ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Bu sebeple eldeki başvuru ve birleştirilen başvurular yönünden anılan kararda açıklanan ilkelerden ve ulaşılan sonuçtan ayrılmayı gerektiren bir durum bulunmamaktadır. Bu doğrultuda başvurucuların Anayasa'nın 26. maddesinde güvence altına alınan ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.
B. Aile Hayatına Saygı Hakkının İhlal Edildiğine İlişkin İddia
4. Başvurucu Ali Onaylı'nın eğitim gören çocuklarının kendisini hafta sonu ziyaret edememesi nedeniyle aile hayatına saygı hakkının ihlal edildiği iddiasının Orhan Alagöz (B. No: 2017/26845, 20/9/2018, §§ 27-52) kararı doğrultusunda açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
III. GİDERİM
5. Başvurucular, ihlalin tespiti, yeniden yargılama ve tazminat talebinde bulunmuşlardır.
6. İhlalin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmamaktadır. Eski hâle getirme kuralı çerçevesinde ihlalin sonuçlarının bütünüyle ortadan kaldırılabilmesi için başvuruculara manevi zararları karşılığında net 1.000 TL manevi tazminatın ayrı ayrı ödenmesine karar verilmesi gerekir.
IV. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Adli yardım taleplerinin KABULÜNE,
B. 1. Aile hayatına saygı hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
2. İfade özgürlüğünün ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,
C. Anayasa’nın 26. maddesinde güvence altına alınan ifade özgürlüğünün İHLAL EDİLDİĞİNE,
D. Başvuruculara net 1.000 TL manevi tazminatın AYRI AYRI ÖDENMESİNE, tazminata ilişkin diğer taleplerin REDDİNE,
E. Ödemenin kararın tebliğini takiben başvurucuların Hazine ve Maliye Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına, ödemede gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar geçen süre için yasal FAİZ UYGULANMASINA,
F. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE 3/11/2022 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.