Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(S.E. [1.B.], B. No: 2018/27, 3/3/2022, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

S.E. BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2018/27)

 

Karar Tarihi: 3/3/2022

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

GİZLİLİK TALEBİ KABUL

 

Başkan

:

Hasan Tahsin GÖKCAN

Üyeler

:

Muammer TOPAL

 

 

Recai AKYEL

 

 

Yusuf Şevki HAKYEMEZ

 

 

Selahaddin MENTEŞ

Raportör

:

Elif ÇELİKDEMİR ANKITCI

Başvurucu

:

S.E.

Vekili

:

Av. Hasan Kemal ELBAN

 

I. BAŞVURUNUN KONUSU

1. Başvuru, ceza infaz kurumunda cinsel yöneliminden dolayı tek kişilik odada barındırılma nedeniyle kötü muamele yasağıyla bağlantılı ayrımcılık yasağının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

II. BAŞVURU SÜRECİ

2. Başvuru 29/12/2017 tarihinde yapılmıştır.

3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.

4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.

5. Bölüm Başkanı tarafından başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.

6. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına (Bakanlık) gönderilmiştir. Bakanlık görüşünü bildirmiştir.

7. Başvurucu, Bakanlık görüşüne karşı beyanda bulunmamıştır.

III. OLAY VE OLGULAR

8. Başvuru formu ve ekleri ile Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) aracılığıyla erişilen bilgi ve belgeler doğrultusunda tespit edilen ilgili olaylar özetle şöyledir:

9. 1989 yılı doğumlu olan başvurucu, muhtelif suçlardan mahkûm olarak ceza infaz kurumuna yerleştirilmiştir.

10. 12/8/2015 tarihinde Burdur E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumundan Alanya L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna (İnfaz Kurumu) nakledilen başvurucunun aynı tarihli İnfaz Kurumu İdare ve Gözlem Kurulu (İdare ve Gözlem Kurulu) kararıyla "cinsel kimlik bozukluğunun belirtilmesi" gerekçesiyle tek kişilik odada barındırılmasına karar verilmiş, tekli odaların dolu olması nedeniyle mahkûm kabul biriminde bulunan doktor odasına geçici olarak yerleştirilmiştir. Başvurucu bu odada yaklaşık dokuz gün kalmıştır. Başvurucu daha sonra tek kişilik odaya alınmış, başvuru tarihine kadar tekli odalarda tutulmuştur.

11. Başvurucu 30/11/2016 tarihinde İnfaz Kurumundan eş cinsel tutuklu ve hükümlüler için ayrı bir koğuş açılmasını, bunun mümkün olmaması hâlinde diğer hükümlü ve tutuklularla birlikte havalandırmaya çıkarılmasını, ortak spor, kültür ve sanat etkinliklerinden yararlandırılmasını talep etmiştir. Talebi değerlendiren İdare ve Gözlem Kurulu 6/12/2016 tarihinde kurumun fiziki yapısının ve kapasitesinin uygun olmaması nedeniyle ayrı oda açılamayacağını, ayrıca başvurucunun on beş günde bir diğer tutulanlarla sportif faaliyetlere katıldığını belirterek talebini reddetmiştir.

12. Başvurucu 8/12/2016 tarihinde Alanya İnfaz Hâkimliğine (İnfaz Hâkimliği) müracaat ederek "tecridin kaldırılması istemi" konulu dilekçesinde iki yıla yakın süre tek kişilik odada kaldığını, havalandırmadan yalnız yararlandığını, diğer tutulanlarla görüşemediğini belirterek İnfaz Kurumunda bulunan eş cinsel tutuklu ve mahkûmlar için ayrı bir koğuş açılamıyorsa da diğer hükümlü ve tutuklularla birlikte havalandırmaya çıkarılmasını, ortak spor, kültür ve sanat etkinliklerinden yararlandırılmasını talep etmiştir.

13. İnfaz Hâkimliği 15/12/2016 tarihli kararıyla başvurucunun talebini kabul etmiş, yeterli araştırma ve inceleme yapılmaksızın başvurucunun taleplerinin sadece bir kısmı hakkında karar verilmesi nedeniyle 6/12/2016 tarihli İdare ve Gözlem Kurulu kararının iptaline karar vermiştir.

14. İptal kararı doğrultusunda İdare ve Gözlem Kurulu 8/2/2017 tarihinde başvurucunun talepleri hakkında yeniden değerlendirme yapmıştır. Eş cinsel tutuklu ve hükümlüler için ayrı bir koğuş açılması talebinin fiziki şartlar, tutulan kişilerin bir kısmının arasında husumet bulunması ve kapasitenin yetersiz olması nedeniyle uygun görülmediği belirtilen kararda başvurucunun haftada bir diğer hükümlü ve tutuklularla sportif faaliyetlere katıldığı, her gün 1 saat havalandırma imkânından yararlandığı açıklanmıştır.

15. Başvurucu 29/12/2017 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.

16. Başvurucu, tutulma koşullarının değiştirilmesiyle ilgili olarak Anayasa Mahkemesinden tedbir talebinde bulunmuştur. Başvurucunun talebi Anayasa Mahkemesinin 10/1/2018 tarihli kararıyla başvurucunun sağlık hizmetlerine erişim imkânına sahip olduğu, ceza infaz kurumunda tek kişilik odada tutulmasının da yaşamına ya da maddi veya manevi bütünlüğüne yönelik ciddi bir tehlike oluşturmadığı gerekçesine istinaden Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü’nün 73. maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca reddedilmiştir.

17. Bu arada başvurucu, odasında yüksek sesle konuşması nedeniyle 29/7/2017 tarihinde infaz görevlileriyle tartışmış, ardından kurum görevlilerine karşı uygunsuz söz söyleme veya davranışta bulunma disiplin suçunu işlediği gerekçesiyle İnfaz Kurumu Disiplin Kurulunun 4/8/2017 tarihli kararıyla başvurucunun 1 ay bazı etkinliklere katılmaktan alıkoyma cezasıyla cezalandırılmasına karar verilmiştir. Başvurucunun anılan disiplin cezasına itirazı İnfaz Hâkimliği tarafından 9/8/2017 tarihinde "disiplin cezasını gerektiren eylem bulunmadığı" gerekçesiyle kabul edilerek ceza iptal edilmiştir.

18. Başvurucu 27/4/2017 tarihinde, Bakanlıktan Antalya L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna naklini talep ettiğini, başvuru tarihi itibarıyla dilekçesinin değerlendirilmediğini dile getirmiştir. Nakil talebinin akıbeti hakkında başvurucu, daha sonra bilgi vermemiştir. UYAP'ta başvurucunun 30/7/2018 tarihinde Çorum L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna nakledildiği açıklaması mevcuttur.

19. Başvurucunun nakil talebi ile ilgili Bakanlık görüşünde bir kısım bilgiye yer verilmiştir. Buna göre nakil talebi İdare ve Gözlem Kurulunun 15/2/2017 tarihli kararıyla başvurucunun 24/9/2016 tarihinde disiplin cezası almasına dayanılarak iyi hâlini kaybettiği gerekçesiyle reddedilmiştir. Ek olarak anılan İdare ve Gözlem Kurulu kararının infaz hâkimliği onayına sunulmasına karar verildiği anlaşılmakla birlikte infaz hakimliğinin bu hususta verdiği karar Bakanlık görüşüne yansımamıştır. Başvurucu da bu sürece ilişkin herhangi bir bilgilendirme yapmamıştır. Daha sonra Antalya Valiliğine nakil talebi ile ilgili yapılan başvurunun kabulü neticesinde başvurucunun 30/7/2018 tarihinde Çorum L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna nakledilerek üç kişilik koğuşa yerleştirildiği açıklanmıştır. Bakanlığın 23/11/2021 tarihinde ifade ettiği kadarıyla başvurucu hâlen bu üç kişilik koğuşta tutulmaktadır.

IV. İLGİLİ HUKUK

A. İlgili Ulusal Hukuk

20. 16/5/2001 tarihli ve 4675 sayılı İnfaz Hâkimliği Kanunu'nun "İnfaz hâkimliklerinin görevleri" kenar başlıklı 4. maddesinin ilgili kısmı şöyledir:

"Hükümlü ve tutukluların ceza infaz kurumları ve tutukevlerine kabul edilmeleri, yerleştirilmeleri, barındırılmaları, ısıtılmaları ve giydirilmeleri, beslenmeleri, temizliklerinin sağlanması, bedensel ve ruhsal sağlıklarının korunması amacıyla muayene ve tedavilerinin yaptırılması, dışarıyla ilişkileri, çalıştırılmaları gibi işlem veya faaliyetlere ilişkin şikâyetleri incelemek ve karara bağlamak."

B. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) İçtihadı

21. AİHM, eş cinsel bir tutuklunun sosyal ve duyusal izolasyona maruz kaldığı iddiasına dayanan başvuruda başvurucunun tek kişilik odada tutulmasıyla birlikte diğer tutulma koşullarını da değerlendirerek bir sonuca ulaşmıştır. Buna göre AİHM, başvurucunun açık havadan yararlanma hakkının bulunmamasının yanı sıra diğer mahkumlarla temasına izin verilmemesini somut olay bakımından insanlık dışı ve aşağılayıcı muamele olarak nitelendirerek Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin (Sözleşme) 3. maddesinin ihlal edildiğine karar vermiştir (X/Türkiye, B. No: 24626/09, 9/10/2012).

22. Diğer taraftan AİHM bir önceki paragrafta yer verilen kararında, infaz hâkimliğive ardından ağır ceza mahkemesinin başvurucunun fiziki tutulma koşullarıyla ilgili şikâyetleri ile tek kişilik odada tutulmasının etkilerini azaltacak açık havaya çıkma ve diğer tutulanlarla sosyal etkinliklere katılma taleplerinin esasını incelemediğini gözlemlemiş, bu bağlamda tutulma koşullarına ilişkin şikâyetler bakımından etkili bir başvuru yolundan başvurucunun mahrum bırakılmasını da Sözleşmenin 3. maddesine aykırı görmüştür (X/Türkiye, §§ 43-45).

V. İNCELEME VE GEREKÇE

23. Anayasa Mahkemesinin 3/3/2022 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:

A. Başvurucunun İddiaları ve Bakanlık Görüşü

24. Başvurucu; eş cinsel olması nedeniyle belirsiz süre sosyal ve duyusal izolasyona tabi tutulduğunu, diğer tutuklu veya hükümlülerle temas kuramadığını, İdare ve Gözlem Kurulunun ikinci kararında her ne kadar haftada bir saat ortak aktivitelere katıldığı belirtilmiş ise de gerçekte bu aktivitelere katılamadığını, ayrıca İnfaz Hâkimliğinin 15/12/2016 tarihli kararının uygulanmadığını belirterek kötü muamele yasağıyla bağlantılı ayrımcılık yasağı ve adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür. Başvurucu, isminin kamuya açık belgelerde gizlenmesi talebinde bulunmuştur.

25. Bakanlık görüşünde İdare ve Gözlem Kurulunun ikinci kararına itiraz edilmediği, İdare ve Gözlem Kurulu Başkanlığının kararında başvurucunun tek kişilik odada tutulmasına ilişkin olarak kurumda bulunan cinsel yönelimi farklı hükümlü ve tutukluların birçoğunun birbirleriyle hasımlı olması ve bundan dolayı bu hükümlü ve tutuklular için koğuş açılması durumunda söz konusu hükümlü ve tutuklular arasında olumsuz olayların yaşanabileceğinin yanı sıra kurumun fiziki koşulları yetersiz olduğu için söz konusu tedbirin alındığının vurgulandığı, ayrıca başvurucunun bu kurumda tutulmakta iken kendisine sosyal faaliyetlere katılma imkânının sağlandığı, sonrasında naklinin Çorum L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna yapıldığı ve üç kişilik odaya yerleştirildiği ifade edilmiştir.

B. Değerlendirme

26. Anayasa’nın “Kişinin dokunulmazlığı, maddî ve manevî varlığı” kenar başlıklı 17. maddesinin üçüncü fıkrası şöyledir:

"Kimseye işkence ve eziyet yapılamaz; kimse insan haysiyetiyle bağdaşmayan bir cezaya veya muameleye tabi tutulamaz."

27. Anayasa'nın 10. maddesinin ilgili kısmı şöyledir:

"Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir."

28. Anayasa Mahkemesi, olayların başvurucu tarafından yapılan hukuki nitelendirmesi ile bağlı olmayıp olay ve olguların hukuki tavsifini kendisi takdir eder (Tahir Canan, B. No: 2012/969, 18/9/2013, § 16). Bu sebeple başvurucunun adil yargılanma hakkına yönelik şikâyetleri özü itibarıyla Anayasa’nın kötü muamele yasağı kapsamında olması nedeniyle adil yargılanma hakkı bağlamında ayrıca inceleme yapılmamıştır.

29. Bireysel başvuru yolunun ikincil niteliği gereği, Anayasa Mahkemesine başvuruda bulunulabilmesi için öncelikle olağan kanun yollarının tüketilmesi zorunludur. Başvurucunun bireysel başvuru konusu şikâyetini öncelikle ve süresinde yetkili idari ve yargısal mercilere usulüne uygun olarak iletmesi, bu konuda sahip olduğu bilgi ve delilleri zamanında bu makamlara sunması, bu süreçte dava ve başvurusunu takip etmek için gerekli özeni göstermiş olması gerekir (İsmail Buğra İşlek, B. No: 2013/1177, 26/3/2013, § 17).

30. Somut olayda başvurucu, tekli odaya alınması, diğer tutuklu veya hükümlülerle birlikte sportif/kültürel faaliyetlerden yararlanamaması nedeniyle sosyal ve duyusal izolasyona tabi tutulduğunu iddia etmektedir. Başvurucunun izolasyona tabi tutulduğuna ilişkin şikâyetleri İnfaz Hâkimliğince incelenerek kabul edilmiş, İnfaz Hâkimliğinin 15/12/2016 tarihli kabul kararının ardından İdare ve Gözlem Kurulu 8/2/2017 tarihinde başvurucu hakkında yeniden karar tesis etmiştir. Anılan kurul kararı bir önceki karar gibi İnfaz Hâkimliği denetimine açık olarak verilmekle birlikte başvurucunun bu yola başvurduğuna ilişkin bilgi mevcut değildir.

31. 4675 sayılı Kanun'un infaz hâkimliklerinin görevini düzenleyen 4. maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde; hükümlü ve tutukluların ceza infaz kurumları ve tutukevlerine kabul edilmeleri, yerleştirilmeleri, barındırılmaları, ısıtılmaları, giydirilmeleri, beslenmeleri, temizliklerinin sağlanması, bedensel ve ruhsal sağlıklarının korunması amacıyla muayene ve tedavilerinin yaptırılması, dışarıyla ilişkileri, çalıştırılmaları gibi işlem veya faaliyetlere ilişkin şikâyetleri incelemenin ve karara bağlamanın infaz hâkimliklerinin görevleri arasında olduğu belirtilmiştir. Kanun koyucunun anılan konularda gerçekleştirilen eylem ya da işlemlere yönelik şikâyetlerin ceza infaz kurumu idaresince hızlı bir şekilde incelenerek karara bağlanmasının ve bu şikâyetlerin incelenmesi aşamasında infaza ilişkin özel gerekliliklerin dikkate alınmasının temin edilmesi amacıyla söz konusu eylem ve işlemlerin yargısal denetim yerinin infaz hâkimlikleri olmasını tercih ettiği görülmüştür (bazı değişikliklerle birlikte bkz. Ziya Özden, B. No: 2016/67737, 19/11/2019, § 56; Abdurrahman Özcan, B. No: 2016/77913, 15/1/2020, § 53; Kadir Gülcü B. No: 2016/59359, 28/1/2020 § 54).

32. Bu doğrultuda başvurucunun da tutulma koşullarıyla ilgili olarak 2016 yılında İnfaz Hâkimliğine başvurarak şikâyetlerini dile getirdiği, şikâyetlerinin kabul edilerek koşulların yeniden değerlendirilmesi amacıyla İdare ve Gözlem Kurulu kararının iptal edildiği görülmüştür. Dolayısıyla başvuru konusu yapılan şikâyetleri denetleme yetkisi olan infaz hâkimliklerine itiraz yolunun etkili yol olduğu hususunda tereddüt bulunmamaktadır. Öte yandan başvurucu, İnfaz Hâkimliğinin 15/12/2016 tarihli kararının uygulanmadığından yakınmışsa da bu iptal kararı doğrultusunda yeniden işlem tesis edildiği anlaşılmıştır.

33. İdare ve Gözlem Kurulunun 8/2/2017 tarihli -ikinci kez verilen- kararına karşı infaz hâkimliğine başvuru yapılmamasının nedeni başvurucu tarafından açıklanmamıştır. Bu itibarla ikinci kez verilen kurul kararının iptal kararına uygun olup olmadığı veya kararda belirtildiği gibi başvurucunun haftada bir diğer hükümlülerle sportif faaliyetlere katılıp katılmadığı yargı makamlarınca denetlenmemiştir.

34. Açıklanan koşullar altında yargı makamları tarafından incelenmeyen infaz kurumunda tutulma şartlarının Anayasa Mahkemesince bu aşamada değerlendirilmesinin bireysel başvurunun ikincil niteliğiyle bağdaşmayacağı anlaşılmıştır. Sonuç olarak başvurucu tarafından tutulma koşullarında iyileştirme talepleriyle ilgili olarak daha önce etkili olarak görülen yargı merciine, yeniden tesis edilen karara karşı başvurulmadığı anlaşıldığından olağan başvuru yollarının usulüne uygun tüketilmediği sonucuna ulaşılmıştır.

35. Açıklanan gerekçelerle başvurunun diğer kabul edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

VI. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Kamuya açık belgelerde başvurucunun kimliğinin gizli tutulması talebinin KABULÜNE,

B. Kötü muamele yasağıyla bağlantılı ayrımcılık yasağının ihlal edildiğine ilişkin iddianın başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

C. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA 3/3/2022 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Kararı Veren Birim Birinci Bölüm
Karar Türü (Başvuru Sonucu) Kabul Edilemezlik vd.
Künye
(S.E. [1.B.], B. No: 2018/27, 3/3/2022, § …)
   
Başvuru Adı S.E.
Başvuru No 2018/27
Başvuru Tarihi 29/12/2017
Karar Tarihi 3/3/2022

II. BAŞVURU KONUSU


Başvuru, ceza infaz kurumunda cinsel yöneliminden dolayı tek kişilik odada barındırılma nedeniyle kötü muamele yasağıyla bağlantılı ayrımcılık yasağının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

III. İNCELEME SONUÇLARI


Hak Müdahale İddiası Sonuç Giderim
Kötü muamele yasağı Kötü muamele yasağı ile bağlantılı ayrımcılık yasağı Başvuru Yollarının Tüketilmemesi

IV. İLGİLİ HUKUK



Mevzuat Türü Mevzuat Tarihi/Numarası - İsmi Madde Numarası
Kanun 4675 İnfaz Hakimliği Kanunu 4
  • pdf
  • udf
  • word
  • whatsapp
  • yazdir
T.C. Anayasa Mahkemesi