logo
Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(Martın Murphy O'connor [1.B.], B. No: 2018/30784, 9/6/2021, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

MARTIN MURPHY O'CONNOR BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2018/30784)

 

Karar Tarihi: 9/6/2021

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

Başkan

:

Hasan Tahsin GÖKCAN

Üyeler

:

Hicabi DURSUN

 

 

Muammer TOPAL

 

 

Yusuf Şevki HAKYEMEZ

 

 

İrfan FİDAN

Raportör

:

Kamber Ozan TUTAL

Başvurucu

:

Martin Murphy O'CONNOR

Vekili

:

Av. Koray SÖĞÜT

 

I. BAŞVURUNUN KONUSU

1. Başvuru, bir kılıcın müzeye teslim edilmesine karar verilmesi nedeniyle mülkiyet hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

II. BAŞVURU SÜRECİ

2. Başvuru 5/10/2018 tarihinde yapılmıştır.

3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.

4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.

5. Bölüm Başkanı tarafından başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.

6. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına gönderilmiştir.

III. OLAY VE OLGULAR

7. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili olaylar özetle şöyledir:

8. Başvurucu 1964 doğumlu olup Amerika Birleşik Devletleri vatandaşıdır. İş insanı olduğunu belirten başvurucu Amerika Birleşik Devletleri'nde ikamet etmektedir.

9. Başvurucu 20/11/2014 tarihinde yurt dışına çıkmak üzere İstanbul Atatürk Havalimanı'na gelmiştir. Yurt dışına çıkacağı sırada yapılan kontrolde başvurucuya ait valizde tarihî eser niteliğinde olduğu kolluk görevlilerince değerlendirilen bir adet kılıç ve kılıç kını bulunmuştur. Başvurucu söz konusu eşyayı İstanbul Kapalıçarşı'da bulunan bir hediyelik eşya dükkânından parasını ödeyerek fatura karşılığında satın aldığını kolluk görevlilerine açıklamıştır. Ele geçirilen eşyaya el konulmuştur.

10. İstanbul Valiliği İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü Topkapı Sarayı Müzesi Müdürlüğünün 20/11/2014 tarihli raporunda kılıcın tarihî eser niteliğinde ve yurt dışına çıkarılmasının yasak olduğu belirtilmiştir. Raporda ele geçirilen eşya; 42 santimetre uzunluğunda, sivri uçlu, oluksuz, iki ağızlı, namlusunun bir yüzeyinde Arapça harfler bulunan, sarı renkli, metal korkuluklu, ağaç kabzalı, kılıç ve 1 adet metal kın şeklinde tarif edilmiştir.

11. Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı 24/11/2014 tarihinde yurt dışına çıkarılması yasak olan tarihî eseri yurt dışına çıkarmak suçunu işlediği iddiasıyla başvurucunun 21/7/1983 tarihli ve 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu'nun 68. maddesi uyarınca cezalandırılmasını talep etmiştir.

12. Bakırköy 14. Ağır Ceza Mahkemesi (Mahkeme) suç iddiasına konu eşyayı satan kişiyi tanık olarak dinlemiştir. Tanık beyanında, kılıcın piyasada alım satımının serbest olduğunu ve başvurucuya da parası karşılığında sattığını ifade etmiştir. Arkeolog olan bilirkişiden alınan raporda; kılıcın demir, merasim kılıcı, kınsız 52 santimetre uzunluğunda, 19. yüzyıl sonu 20. yüzyıl başlarına ait ve üzerinde Arapça "Allah bizimle" yazılı olduğu açıklanmıştır. Raporda; bir kılıcın müzayedede satılabilmesi için kültür varlığı olmadığının yetkili makamlarca tespit edilmiş olması gerektiği, söz konusu kılıcın 14/10/2012 tarihli bir müzayedede 300 TL fiyatla satıldığı ifade edilmiştir. Raporda; tasnif ve tescile tabi olmayıp alım satımı serbest olan kılıcın korunması gerekli taşınır kültür varlığı özelliği bulunmadığı belirtilmiştir.

13. Mahkeme 22/1/2015 tarihinde başvurucunun beraatine karar vermiştir. Mahkeme kararın gerekçesinde; suçun konusunu oluşturduğu iddia edilen kılıcın tasnif ve tescile tabi olmayıp alım ve satımının serbest olduğunu, korunması gerekli kültür varlığı özelliği bulunmadığını açıklamıştır. Mahkeme, başvurucunun söz konusu kılıcı parası karşılığında faturalı olarak satın aldığını ifade etmiş ve başvurucuya atılı suçun yasal unsurlarının oluşmadığını belirtmiştir. Mahkeme ayrıca kılıç ve kılıç kınının karar kesinleştiğinde başvurucuya iade edilmesine karar vermiştir.

14. Ceza davasında katılan sıfatıyla yer alan Kültür ve Turizm Bakanlığı kararı temyiz etmiştir. Yargıtay 12. Ceza Dairesi (Daire) 5/7/2018 tarihinde öncelikle başvurucunun beraat kararına ilişkin temyiz itirazlarını reddetmiştir. Bununla birlikte Daire, dava konusu kılıç ve kının 2863 sayılı Kanun'un 75. maddesi uyarınca müzeye teslim edilmesine karar verilmesi gerektiğini açıklayarak Mahkeme hükmünün bu yönden düzeltilerek onanmasına karar vermiştir.

15. Nihai karar 7/9/2018 tarihinde başvurucuya tebliğ edilmiştir.

16. Başvurucu 5/10/2018 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.

IV. İNCELEME VE GEREKÇE

17. Mahkemenin 9/6/2021 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:

A. Başvurucunun İddiaları

18. Başvurucu; bedelini ödeyerek ve fatura karşılığında hediyelik eşya satan bir işyerinden kılıcı satın aldığını belirterek kılıcın ekonomik bir değer teşkil ettiğini ifade etmiştir. Başvurucu; kılıcın müzeye teslim edilmesine ilişkin kanuni koşulların somut olayda gerçekleşmediğini, alım satımı serbest olan ve kültür varlığı özelliği bulunmayan söz konusu kılıcın yerleşik içtihat doğrultusunda kendisine iade edilmesi gerektiğini belirtmiştir. Başvurucu; Dairenin kararında kılıcın müzeye teslimine dayanak gösterilen maddenin geçici bir koruma tedbiri niteliğinde olduğunu, bu maddeye göre bir eşyanın müsadere edilemeyeceğini ve kılıcın neden müzeye teslim edilmesi gerektiğine dair Dairenin kararında bir gerekçe göstermediğini iddia etmiştir. Başvurucu, başvuru konusu ile ilgili olarak Anayasa Mahkemesinin Arif Güven (B. No: 2015/13966, 15/2/2017) kararında ihlal sonucuna ulaştığını ve bu bağlamda Daire kararının da mülkiyet hakkına yapılan müdahalelerdeki kriterleri karşılamadığını belirtmiştir. Başvurucu bu gerekçelerle mülkiyet hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

B. Değerlendirme

19. Başvurucunun ileri sürdüğü ihlal iddialarının niteliği nazara alınarak başvurunun kabul edilebilirlik kriterlerinden olan anayasal ve kişisel önemden yoksun olma kriteri yönünden incelenmesi gerekir.

20. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 48. maddesinin (2) numaralı fıkrasında anayasal açıdan önem taşımayan ve başvurucunun önemli bir zarara uğramadığı başvuruların esastan incelenmeksizin reddedilebileceği hüküm altına alınmıştır.

21. Anılan hükümle anayasal ve kişisel önemden yoksun başvuruların esastan incelenmemesine imkân tanıyan ek bir kabul edilebilirlik kriteri getirilmiştir. Dolayısıyla diğer tüm kabul edilebilirlik kriterlerini taşısa hatta esas hakkında incelemeye geçildiğinde ihlal kararı verilebilecek özellikte olsa bile 6216 sayılı Kanun’da belirtilen nitelikteki bir başvuru kabul edilemez bulunabilecektir (K.V. [GK], B. No: 2014/2293, 1/12/2016, § 55).

22. 6216 sayılı Kanun’da anayasal ve kişisel önemden yoksun başvuruların kabul edilemez bulunabilmesi için iki koşul öngörülmüştür. Anayasal önem olarak adlandırılabilecek olan birinci koşul başvurunun Anayasa’nın uygulanması ve yorumlanması veya temel hakların kapsamının ve sınırlarının belirlenmesi açısından önem taşımaması, kişisel önem olarak adlandırılabilecek olan ikinci koşul ise başvurucunun önemli bir zarara uğramamasıdır (K.V., § 57).

23. Anayasa hükümlerinin yorumlanması açısından önem taşıma unsurunun başta Anayasa Mahkemesinin bireysel başvuru yoluyla daha önce yorumlamadığı meseleleri kapsadığında kuşku bulunmamaktadır. Bununla birlikte Anayasa Mahkemesi, bir meseleyle ilgili olarak daha önce Anayasa’nın ilgili hükümlerini yorumlamış olsa bile değişen durumları dikkate alarak yeniden yorumlama ihtiyacı duyabilir. Bu durumda da o meseleye ilişkin başvurunun anayasal öneminin bulunduğunu kabul etmek gerekir (K.V., § 63).

24. Anayasa hükümlerinin uygulanması açısından başvurunun önem taşıdığının söylenebilmesi için kamu makamları ve derece mahkemelerinin belli bir meseleye ilişkin uygulamalarının Anayasa Mahkemesi yorumlarından farklı olması ve bu farklılığın da önemli olması gerekir (K.V., § 64).

25. Kişisel önemin bulunmaması koşulu ise -başvurucunun içinde bulunduğu koşullar da dâhil olmak üzere- her olayın kendine özgü koşulları dikkate alınarak ve objektif verilerden hareket edilerek Anayasa Mahkemesi tarafından değerlendirilir (K.V., §§ 66, 67).

26. Anayasa Mahkemesi, önüne gelen iddialara ilişkin birçok başvuruda mülkiyet hakkının kapsam ve içeriğini belirlemiştir. Bu kapsamda somut başvuruda eşyanın müzeye teslim edilmesi yönünden dile getirilen şikâyetlere benzer şekildeki ihlal iddialarına ilişkin başvurularda (Arif Güven, §§ 63-72; Cengiz Turgut, B. No: 2016/7508, 4/7/2019, §§ 49-58) ilgili Anayasa kurallarının yorumlandığı anlaşılmaktadır.

27. Buna göre Anayasa Mahkemesinin sıklıkla uygulanmış açık bir içtihadının bulunduğu mülkiyet hakkının ihlal edildiğine ilişkin başvuru genel bir soruna işaret etmediği gibi başvurunun Anayasa'nın uygulanması ve yorumlanması veya temel hakların kapsamının ve sınırlarının belirlenmesi açısından da önem taşıdığının ortaya konulamadığı sonucuna varılmıştır.

28. Başvurucu, bir adet kılıcın ve bir adet kının müzeye teslim edilmesine karar verilmesinden şikâyetçidir. Bununla birlikte başvurucu maliki olduğu söz konusu eşyanın maddi değerine ilişkin herhangi bir açıklama yapmamıştır. Başvurucu ayrıca söz konusu eşyanın elinden çıkmasının mali durumuna ciddi anlamda zarar verdiği ve kendisi için ne denli önemli olduğu hususunda herhangi bir bilgi ve belge sunmamıştır. Ayrıca müzeye teslimine karar verilen eşyanın 14/10/2012 tarihli bir müzayede de 300 TL fiyatla satıldığına ilişkin bilirkişi raporu da dikkate alındığında şikâyete konu eşya bedelinin başvurucu açısından önemli bir zarar oluşturduğu kanaatine ulaşılamamıştır.

29. Sonuç olarak somut olayda başvuru Anayasa'nın yorumlanması ve uygulanması açısından önem taşımadığı gibi başvurucunun da önemli bir zarara uğramadığı anlaşılmıştır.

30. Açıklanan gerekçelerle anayasal ve kişisel önemden yoksun olduğu anlaşılan başvurunun diğer kabul edilebilirlik şartları yönünden incelenmeksizin kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

V. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Başvurunun anayasal ve kişisel önemden yoksun olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA 9/6/2021 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Kararı Veren Birim Birinci Bölüm
Karar Türü (Başvuru Sonucu) Kabul Edilemezlik vd.
Künye
(Martın Murphy O'connor [1.B.], B. No: 2018/30784, 9/6/2021, § …)
   
Başvuru Adı MARTIN MURPHY O'CONNOR
Başvuru No 2018/30784
Başvuru Tarihi 5/10/2018
Karar Tarihi 9/6/2021

II. BAŞVURU KONUSU


Başvuru, bir kılıcın müzeye teslim edilmesine karar verilmesi nedeniyle mülkiyet hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

III. İNCELEME SONUÇLARI


Hak Müdahale İddiası Sonuç Giderim
Mülkiyet hakkı Müsadere ve Elkoyma Anayasal ve Kişisel Önemin Olmaması
  • pdf
  • udf
  • word
  • whatsapp
  • yazdir
T.C. Anayasa Mahkemesi