TÜRKİYE CUMHURİYETİ
|
ANAYASA MAHKEMESİ
|
|
|
BİRİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
EKREM MUŞ BAŞVURUSU
|
(Başvuru Numarası: 2018/31268)
|
|
Karar Tarihi: 15/12/2020
|
|
BİRİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
Başkan
|
:
|
Hasan Tahsin GÖKCAN
|
Üyeler
|
:
|
Burhan ÜSTÜN
|
|
|
Hicabi DURSUN
|
|
|
Muammer TOPAL
|
|
|
Yusuf Şevki HAKYEMEZ
|
Raportör
|
:
|
Mustafa EKİM
|
Başvurucu
|
:
|
Ekrem MUŞ
|
I. BAŞVURUNUN
KONUSU
1. Başvuru, yargı makamlarınca bir şikâyetin
öğrenilmesine rağmen resen soruşturmaya başlanmamış olması nedeniyle kötü
muamele yasağının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU
SÜRECİ
2. Başvuru 9/10/2018 tarihinde yapılmıştır.
3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden
yapılan ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyonca başvurucunun adli yardım talebinin kabulüne
karar verilmiştir.
5. Komisyonca kötü muamele yasağının ihlali dışındaki
iddialar yönünden kısmi kabul edilemezlik kararı verilerek başvurunun bu
kısmının kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar
verilmiştir.
6. Bölüm Başkanı tarafından başvurunun kabul
edilebilirlik ve esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.
7. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet
Bakanlığına (Bakanlık) gönderilmiştir. Bakanlık görüşünü bildirmiştir.
8. Başvurucu, Bakanlığın görüşüne karşı süresinde beyanda
bulunmuştur.
III. OLAY VE
OLGULAR
9. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ve
Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) üzerinden erişilen bilgi ve belgeler
çerçevesinde olaylar özetle şöyledir:
10. Başvurucu, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet
Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturmaları kapsamında 25/7/2016 tarihinde gözaltına
alınmıştır.
11. Başvurucu hakkında Şanlıurfa 5. Ağır Ceza
Mahkemesince 20/5/2019 tarihinde terör örgütüne üye olma suçundan mahkûmiyet
hükmü kurulmuştur. Yargıtay incelemesinden geçen karar kesinleşmiştir.
12. Başvurucu 25/7/2016-9/8/2016 tarihleri arasında
gözaltında kalmıştır. Gözaltı giriş ve çıkışında başvurucu hakkında düzenlenen
sağlık raporlarına göre başvurucunun vücudunda herhangi bir darp veya cebir bulgusuna
rastlanmamıştır.
13. Başvurucu yargılanmakta olduğu Şanlıurfa 5. Ağır Ceza
Mahkemesinde savunma yaptığı sırada kötü muameleye maruz kaldığını dile
getirmiştir. 3/5/2017 tarihli duruşmanın Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi
(SEGBİS) çözümlerinin ilgili kısmı şöyledir:
"...
Sonuç olarak 25 Temmuz 2016 tarihinde
gözaltına alındım 09 Ağustos tarihine kadar 16 günlük süre boyunca spor
salonunda insan onur ve haysiyete yakışmayacak şekilde tutuldum bu sürede 220
kişi spor salonunda havasız banyo ihtiyacımız karşılamadan ve ilk 10 gün
boyunca herhangi bir kıyafet verilmesinde izin verilmeksizin insanlık ve
haysiyet kurallarına yakışmayacak şekilde fiziksel ve psikolojik işkenceye tabi
tutulduk 16 gün boyunca bir kişiye iki tuvalet düştü ve Tuvalette banyo yapmak
zorunda kaldım. yapılan adli muayene neler usulüne uygun olmayan bir şekilde
yoklama tarzında yapıldı spor salonuna zeminde yattık kalktık ve kişi başına 1
metrekare alandan daha az bir alan düşmekteydi. 06 Ağustos 2016 tarihinde
kolluk tarafından ifademiz alınacaklar söylenecek TEM şubeye götürüldük ve
hukukta karşılığı olmayan bir şekilde ön mülakat yapıldı Avukat isteme bize
rağmen Avukat sağlanmadı ve bu işlem ile ilgili olarak tarafıma herhangi bir
belge vermedi. 09 Ağustos 2016 tarihinde mahkemeye çıkacağımız söylenecek sabah
saat dokuzda otobüslere bindirilerek ve akşam saat 16 ya kadar otobüslerde
arkadan kelepçeli bir şekilde 45 50 derece sıcaklıkta bekletildikten sonrasında
adliyeye götürüldük. savcılık ifademizi onar kişi olarak yine arkadan kelepçeli
bir şekilde alındı. Bunu da aynı zamanda kınıyorum. Sonrasında Sulh Ceza
hakimliğine çıkarıldık ve önceden verilmiş kararlarla sadece Sulh Ceza
hakimliğinde kelepçelerimiz söküldü. Hakimlige ve sevk edildikten sonra zaten
toplu olarak tutuklandık ve Gece saat 02.30 arkadaş ta ki hapishane
geldiğimizde Kelepçelerimiz çıkarıldı ve hapishaneye geldiğimiz için gerçekten
mutlu olmuştum. Çünkü işkence sona ermişti.
..."
14. Başvurucunun 3/5/2017 tarihli savunmasında dile
getirmiş olduğu iddialar nedeniyle ilgililer hakkında ceza soruşturması
başlatıldığına ya da başvurucunun özel olarak ayrıca bir suç duyurusunda
bulunduğuna dair bireysel başvuru dosyasına yansımış bir bilgi veya belge
mevcut değildir.
15. Başvurucu hakkında verilen tutukluluğunun devamı
kararı üzerine 9/10/2018 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
IV. İLGİLİ
HUKUK
16. 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi
Kanunu’nun "Bir suçun işlendiğini öğrenen Cumhuriyet savcısının görevi"
kenar başlıklı 160. maddesinin (1) numaralı fıkrası şöyledir:
"Cumhuriyet savcısı, ihbar veya
başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir
öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin
gerçeğini araştırmaya başlar"
V. İNCELEME VE
GEREKÇE
17. Mahkemenin 15/12/2020 tarihinde yapmış olduğu
toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Başvurucunun
İddiaları ve Bakanlık Görüşü
18. Başvurucu; gözaltında bulunduğu sürede fiziki ve
psikolojik sistematik işkenceye maruz kaldığını mahkemeye ilettiğini,
mahkemenin bu ifadelerini ihbar kabul edip işleme başlaması gerekirken insanlık
onur ve haysiyetine yakışmayan işkencelere karşın herhangi bir işlemde
bulunmadığını ileri sürmüştür.
19. Bakanlık, başvurucunun bireysel başvuru konusu
şikâyetini öncelikle ve süresinde yetkili idari ve yargısal mercilere usulüne
uygun olarak iletmesi, bu konuda sahip olduğu bilgi ve delilleri zamanında bu
makamlara sunması ve bu süreçte dava ve başvurusunu takip etmek için gerekli
özeni göstermiş olması gerektiğini, başvurucunun üzerine düşen özen
yükümlülüğünü yerine getirmeyerek konuyla ilgili şikayetlerini, sahip olduğu
bilgi ve delilleri uygun süre içerisinde ilgili makamlara bildirmemiş olması
nedeniyle başvurunun başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle kabul edilemez
olduğuna karar verilmesi gerektiğini belirtmiştir. Bununla birlikte
başvurucunun gözaltında bulunduğu süre boyunca işkence ve kötü muameleye maruz
kaldığını iddia etmekte ise de maruz kaldığını ileri sürdüğü kötü muamele iddialarına
ilişkin olarak ne bireysel başvuru dosyasında ne de soruşturma aşamasında somut
bir anlatımda bulunmadığını, başvurucu hakkında düzenlenen raporlarda herhangi
bir darp ve cebir izine rastlanmadığının belirtildiğini bildirmiş ve
başvurucunun olay tarihinden yaklaşık 9 ay sonra Ağır Ceza Mahkemesi huzurunda
gerçekleştirilen duruşma sırasında dile getirdiği iddiaların FETÖ/PDY silahlı
terör örgütünün baskıları doğrultusunda Türkiye'de insan haklarının ihlal
edildiğine yönelik propaganda niteliğinde olduğunu ve Türkiye Cumhuriyeti
Devletini uluslararası kamuoyu nezdinde itibarsızlaştırma amacıyla
gerçekleştirilmiş olduğunun değerlendirildiğini bildirmiştir.
20. Başvurucu, Bakanlık görüşüne karşı cevabında
gözaltında kötü koşullarda tutulduğunu, gözaltı süresi boyunca çoğunlukla
kelepçeli olarak bekletildiğini, adli muayene raporunun usulüne uygun
alınmadığını, avukatıyla gizlilik içerisinde görüşme yapma imkânı bulamadığını
ileri sürmüştür.
B. Değerlendirme
1. Genel İlkeler
21. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin
Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 47. maddesinin (3) numaralı,
48. maddesinin (1) ve (2) numaralı fıkraları ile Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü'nün
59. maddesinin (2), (3) ve (4) numaralı fıkraları uyarınca Anayasa Mahkemesine
başvuru konusu olaylarla ilgili delilleri sunmak suretiyle olaylar hakkındaki
iddialarını ve dayanılan Anayasa hükmünün kendilerine göre ihlal edildiğine
dair açıklamalarda bulunarak hukuki iddialarını kanıtlamak başvurucuya düşer.
Zikredilen kurallara göre başvurucunun, kamu gücünün işlem, eylem ya da ihmali
nedeniyle ihlal edildiğini ileri sürdüğü hak ve özgürlük ile dayanılan Anayasa
hükümlerini, ihlal gerekçelerini, dayanılan deliller ile ihlale neden olduğu
ileri sürülen işlem veya kararların aslı ya da örneğini başvuru dilekçesine
eklemesi şarttır. Başvuru dilekçesinde kamu gücünün ihlale neden olduğu iddia
edilen işlem, eylem ya da ihmaline dair olayların tarih sırasına göre özeti
yapılmalı; bireysel başvuru kapsamındaki haklardan hangisinin hangi nedenle
ihlal edildiği ve buna ilişkin gerekçeler ve deliller açıklanmalıdır (Veli
Özdemir, B. No: 2013/276, 9/1/2014, §§ 19, 20; Ünal Yiğit, B. No:
2013/1075, 30/6/2014, §§ 18, 19).
22. Yukarıda belirtilen koşullar yerine getirilmediği
takdirde Anayasa Mahkemesi, başvuruyu açıkça dayanaktan yoksun olduğu
gerekçesiyle kabul edilemez bulabilir. İddiaların dayanaktan yoksun olmadığı
konusunda Anayasa Mahkemesinin ikna edilmesi, başvurucu tarafından ortaya
konulan somut bilgi ve belgelerin niteliğine bağlıdır. Başvurucunun
başlangıçta, başvuru hakkında kabul edilemezlik kararı verilmesini önlemek için
başvuru formu ve eklerinde iddialarını destekleyici belgeleri sunması ve
gerekli açıklamaları yapması zorunludur (Veli Özdemir, § 23; Ünal
Yiğit, § 22).
23. Anayasa Mahkemesine yapılan bireysel başvurularda,
başvurucuların başvurularını titizlikle hazırlama ve takip etme yükümlülükleri
vardır. Mahkeme, başvurucunun soyut şekilde birtakım Anayasa hükümlerine atıfta
bulunmasının iddiaların ispatlandığı anlamına gelmeyeceğini birçok kez
vurgulamıştır. Bundan başka Anayasa Mahkemesi; başvurucunun başvuru formunu
özenle doldurmak, ihlal iddiasının dayanağı olan tüm olayları göstermek,
başvuruyu aydınlatacak ve hükmün esasını etkileyecek argümanları destekleyici
tüm belgeleri başvuru dilekçesine eklemek yükümlülüğü olduğunu ve bir bilgi
veya belge elde edilememişse bunun da nedenlerini açıklamak yükümlülüğü
olduğunu belirtmiştir (Şeref ve itibarın korunması hakkının ihlal edildiği
iddiasının kanıtlanamadığına ilişkin bir karar için bkz. Ünal Yiğit, §§
25, 26; özgürlük ve güvenlik hakkı ile adil yargılanma haklarının ihlal
edildiği iddialarının kanıtlanamadığına ilişkin bir karar için bkz. Veli
Özdemir, § 26; hakkaniyete uygun yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasının
kanıtlanamadığına ilişkin bir kararlar için bkz. Tevfik Tunç, B. No:
2014/11204, 8/12/2016, §§ 52-53; Hüseyin Çiftçi, B. No: 2014/3439,
28/9/2016, §§ 43-53; haberleşmenin gizliliğinin ihlal edildiği ve ayrımcılık
iddialarının kanıtlanamadığına ilişkin bir karar için bkz. Sadullah Remzi
Karagöz, B. No: 2014/8870, 8/6/2016, §§ 39-47; yasak sorgu yöntemlerine
başvurulduğu iddiasının kanıtlanamadığına ilişkin bir karar için bkz. Feyzullah
Erarslan, B. No: 2014/7226, 4/11/2014, §§ 36-39; özel hayatın gizliliği ve
konut dokunulmazlığı haklarının ihlal edildiği iddialarının kanıtlanamadığına
ilişkin kararlar için bkz. Nevzat Albayrak ve diğerleri, B. No:
2013/9822, 22/6/2015, §§ 43-51; Zeki Rüzgar, B. No: 2013/6084, 6/4/2016,
§§ 29-33; kötü muamele yasağının ihlal edildiği iddiasının kanıtlanamadığına
ilişkin bir karar için bkz. N.A., B. No: 2013/5076, 6/4/2016, §§ 16-23;
mülkiyet hakkının ihlal edildiği iddiasının kanıtlanamadığına ilişkin bir karar
için bkz. Nurettin Albayrak ve diğerleri, B. No: 2013/4809, 22/1/2015,
§§ 39-46; yargılamada kullanılan delillerin yargılamanın adilliğini etkilediği
iddiasının kanıtlanamadığına ilişkin bir karar için bkz. Hamdullah Demirtaş,
B. No: 2013/3552, 15/12/2015, §§ 27-30; adil yargılanma ve etkili başvuru yolu
hakkının ihlal edildiği iddiasının kanıtlanamadığına ilişkin bir karar için
bkz. Murat Karayel (2), B. No: 2013/2125, 16/9/2015, §§ 23-28)
2. İlkelerin
Olaya Uygulanması
24. FETÖ/PDY soruşturmaları kapsamında 25/7/2016
tarihinde gözaltına alınan başvurucu, başvuru formunun olayların tarih sırasına
göre özetlendiği bölümde gözaltında bulunduğu sürede fiziki ve psikolojik
sistematik işkenceye maruz kaldığını mahkemeye iletmiş olmasına rağmen
mahkemenin herhangi bir işlem yapmadığını belirtmiştir. Başvurucu olayların
özeti kısmında ileri sürdüğü bu iddiayı detaylandırmamış ve söz konusu iddia
nedeniyle hangi hakkının hangi nedenlerle ihlal edildiği hususunda başvuru
formunun başka hiç bir yerinde herhangi bir açıklamada bulunmamıştır.
25. Başvurucu, bireysel başvuru formunda kendisi için
kötü muamele oluşturan eylemlerin neler olduğundan bahsetmemiş; sadece derece
mahkemesinin duruşma zaptına atıf yapmakla yetinmiştir.
26. Başvurucu, ihlal iddiasına ilişkin delillerini sunma
ve bireysel başvuru kapsamındaki haklardan hangisinin hangi nedenle ihlal
edildiğine ilişkin açıklamalarda bulunma yönündeki yükümlülüğünü yerine
getirmemiş; dolayısıyla ileri sürdüğü iddiaları temellendirememiştir.
27. Açıklanan nedenlerle başvurunun diğer kabul
edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin açıkça dayanaktan yoksun
olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
VI. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Kötü muamele yasağının ihlal edildiğine ilişkin
iddianın açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ
OLDUĞUNA,
B. 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri
Kanunu’nun 339. maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca adli yardım talebi
kabul edilen başvurucunun yargılama giderlerini ödemekten TAMAMEN MUAF
TUTULMASINA 15/12/2020 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.