TÜRKİYE CUMHURİYETİ
|
ANAYASA MAHKEMESİ
|
|
|
İKİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
SINIRLI SORUMLU TORBALI METROPOLİS ŞEHİRİÇİ MOTORLU
TAŞIYICILAR KOOPERATİFİ BAŞVURUSU
|
(Başvuru Numarası: 2018/8951)
|
|
Karar Tarihi: 24/2/2021
|
|
İKİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
Başkan
|
:
|
Kadir ÖZKAYA
|
Üyeler
|
:
|
Celal Mümtaz AKINCI
|
|
|
M. Emin KUZ
|
|
|
Rıdvan GÜLEÇ
|
|
|
Basri BAĞCI
|
Raportör
|
:
|
Tuğba TUNA IŞIK
|
Başvurucu
|
:
|
Sınırlı Sorumlu Torbalı
Metropolis Şehiriçi MotorluTaşıyıcılar Kooperatifi
|
Vekili
|
:
|
Av. Hüseyin AKYÜZ
|
I. BAŞVURUNUN
KONUSU
1. Başvuru, temyiz isteminin dava konusunun temyize tabi
olmaması sebebiyle incelenmeksizin reddedilmesi nedeniyle mahkemeye erişim
hakkının ve davanın reddedilmesi nedeniyle anayasal hakların ihlal edildiği
iddialarına ilişkindir.
II. BAŞVURU
SÜRECİ
2. Başvuru 27/3/2018 tarihinde yapılmıştır.
3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden
yapılan ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik
incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
III. OLAY VE
OLGULAR
5. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle
ilgili olaylar özetle şöyledir:
6. Başvurucu kooperatifin yirmi beş üyesi,1999 yılından
itibaren İzmir'in Torbalı ilçesinde yolcu taşımacılığı yapmışlardır. Başvurucu
kooperatif üyeleri 10/7/2004 tarihli ve 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi
Kanunu'nun yürürlüğe girdiği tarihe kadar taşımacılık hakkını İl Trafik
Komisyonu tarafından verilen izin kapsamında elde etmişlerdir.
7. 5216 sayılı Kanun'un 7. maddesinde her türlü servis ve
toplu taşıma araçları ile taksi sayılarını, bilet ücret ve tarifelerini, zaman
ve güzergâhlarını belirlemek büyükşehir belediyelerinin görev ve yetkisinde
olduğu düzenlenmiştir.
8. 14/9/2011 tarihli ve 2011/349 sayılı karar ile İzmir
Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Koordinasyon Merkezi (UKOME) tarafından İzmir
Büyükşehir Belediyesi (Belediye) sınırları içinde toplu yolcu taşımacılığı
yapmak isteyen taşımacıların güzargâh izin belgesi almasının zorunlu
olduğu belirlenmiştir.
9. UKOME tarafından muhtelif tarihli kararlarla başvurucu
kooperatif üyeleri adına geçici ve süreli olmak üzere güzargâh izin belgesi düzenlenmiştir.
10. Başvurucu kooperatifin 4/1/2016 tarihinde yirmi beş
üyesine Torbalı ilçesinde şehir içi yolcu taşımacılığı için güzargâh izin
belgesi verilmesine ilişkin başvurusu Belediye tarafından cevap verilmemek
suretiyle zımnen reddedilmiştir.
11. Başvurucu kooperatif, güzergâh izni verilmemesine
ilişkin işlemin iptali talebiyle İzmir 6. İdare Mahkemesinde (Mahkeme) iptal
davası açmıştır.
12. Mahkeme 8/12/2016 tarihli kararla, dava konusu
işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir.
13. Başvurucu kooperatifin mahkeme kararına karşı yaptığı
istinaf başvurusu İzmir Bölge İdare Mahkemesi 5. İdari Dava Dairesinin
25/4/2017 tarihli kararıyla temyiz yolu açık olmak üzere reddedilmiştir.
14. Başvurucu, istinaf kararına karşı temyiz başvurusunda
bulunmuştur. Danıştay Sekizinci Dairesi (Daire) 8/2/2018 tarihli kararıyla
temyiz isteminin incelenmeksizin reddine karar vermiştir. Karar gerekçesinde,
dava konusu işlemin daha önce çalışma izni olmayan başvurucu kooperatif
üyelerinin ticari faaliyetlerini uzun süre ile engelleyen nitelikte olmadığı
veya bir ticari faaliyete son verme niteliği bulunmadığı belirtilmiştir.
15. Nihai karar başvurucuya 5/3/2018 tarihinde tebliğ
edilmiş, başvurucu 27/3/2018 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
IV. İLGİLİ
HUKUK
16. 6/1/1982 tarihli ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü
Kanunu’nun “Temyiz" kenar başlıklı 46. maddesinin ilgili kısmı
şöyledir:
"Danıştay dava dairelerinin nihai
kararları ile bölge idare mahkemelerinin aşağıda sayılan davalar hakkında
verdikleri kararlar, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi Danıştayda,
kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde temyiz edilebilir:
...
d) Belli bir ticari faaliyetin icrasını
süresiz veya otuz gün yahut daha uzun süreyle engelleyen işlemlere karşı açılan
iptal davaları.
…”
V. İNCELEME VE
GEREKÇE
17. Mahkemenin 24/2/2021 tarihinde yapmış olduğu
toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Mahkemeye
Erişim Hakkının İhlal Edildiğine İlişkin İddia
1. Başvurucunun
İddiaları
18. Başvurucu; yolcu taşımacılığının daha önce alınmış
izinler kapsamında uzun süredir devam ettiğini, üyelerinin bu konuda mevzuattan
kaynaklanan kazanılmış haklarının bulunduğunu, bu nedenlerle Daire tarafından
temyiz isteminin incelenmeksizin reddedilmesinin anayasal haklarını ihlal
ettiğini ileri sürmüştür.
2. Değerlendirme
19. Anayasa Mahkemesi, olayların başvurucu tarafından
yapılan hukuki nitelendirmesi ile bağlı olmayıp olay ve olguların hukuki
tavsifini kendisi takdir eder (Tahir Canan, B. No: 2012/969, 18/9/2013,
§ 16). Başvurucunun temyiz talebinin incelenmeksizin reddedilmesine ilişkin
şikâyetinin mahkemeye erişim hakkı kapsamında incelenmesi uygun görülmüştür.
20. Anayasa'nın 36. maddesinin birinci fıkrasında,
herkesin yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddiada bulunma ve
savunma hakkına sahip olduğu belirtilmiştir. Dolayısıyla mahkemeye erişim
hakkı, Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan hak arama özgürlüğünün
bir unsurudur. Diğer yandan Anayasa'nın 36. maddesine "adil yargılanma"
ibaresinin eklenmesine ilişkin gerekçede, Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası
sözleşmelerce de güvence altına alınan adil yargılanma hakkının madde metnine
dâhil edildiği vurgulanmıştır. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ni (Sözleşme)
yorumlayan AİHM, Sözleşme'nin 6. maddesinin (1) numaralı fıkrasının mahkemeye
erişim hakkını içerdiğini belirtmektedir (Özbakım Özel Sağlık Hiz. İnş. Tur.
San. ve Tic. Ltd. Şti., B. No: 2014/13156, 20/4/2017,§ 34).
21. Mahkemeye erişim hakkı bir uyuşmazlığı mahkeme önüne
taşıyabilmek ve uyuşmazlığın etkili bir şekilde karara bağlanmasını
isteyebilmek anlamına gelmektedir (Özkan Şen, B. No: 2012/791,
7/11/2013, § 52).
22. Mahkemeye erişim hakkı, mahkemeye başvuru konusunda
etkili bir sistemin var olmasını ve dava açmak isteyen kişilerin mahkemeye
ulaşmada açık, pratik ve yeterli fırsatlara sahip olmasını gerektirir.
Özellikle hukuki ya da uygulamadaki belirsizlikler kişilerin mahkemeye erişim
hakkını ihlal edebilir (Aktif Elektrik Müh. İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti.,
B. No: 2012/855, 26/6/2014, § 34). Bu nedenle mahkemelerin usul kurallarını
uygularken yargılamanın hakkaniyetine zarar getirecek ölçüde katı şekilcilikten
kaçınmaları gerektiği gibi kanunla öngörülmüş usul şartlarının ortadan
kalkmasına neden olacak ölçüde aşırı esneklikten de kaçınmaları gerekir (Kamil
Koç, B. No: 2012/660, 7/11/2013, § 65).
23. Öte yandan mahkemeye erişim hakkı ilk derece
mahkemesine dava açma hakkının yanı sıra itiraz, istinaf veya temyiz gibi kanun
yollarına başvurma imkânı tanınmış ise anılan yollara başvurma hakkını da
içerir (Ali Atlı, B. No: 2013/500, 20/3/2014, § 49).
24. Anayasa’da mahkemelerin kuruluşunun, görev ve
yetkilerinin, işleyişinin ve yargılama usullerinin kanunla düzenlenmesi
öngörülmüştür. Buna göre usul kanunlarının Anayasa’ya uygun olmak koşuluyla
düzenlenmesi kanun koyucunun takdirine bırakılmıştır. Anayasa’da tüm mahkeme
kararlarına temyiz yoluna başvurulabilmesi hakkını içeren bir kurala yer
verilmemiştir (Tufan Şahin, B. No: 2012/799, 26/3/2013, § 19).
25. Başvuruya konu somut olayda başvurucu kooperatifin
üyelerine güzergâh izin belgesi verilmesi talebiyle yaptığı başvurusunun zımnen
reddedilmesine ilişkin işlemin iptali talebiyle açtığı dava Mahkeme tarafından
reddedilmiştir. İstinaf başvurusunun temyiz yolu açık olmak üzere reddedilmesi
sonucunda başvurucu kooperatif tarafından temyiz yoluna başvurulmuştur. Dava
konusunun temyiz yolu açık işlemlerden olmadığı gerekçesiyle Daire temyiz
isteminin incelenmeksizin reddine karar vermiştir.
26. 2577 sayılı Kanun'un 46. maddesinde temyize konu
olabilecek dava konularının belirlendiği, bir ticari faaliyetin süresiz veya
otuz gün yahut daha uzun süreyle engellenmesine ilişkin işlemlere karşı açılan
davaların temyize tabi olan konular içinde olduğu düzenlenmiştir.
27. Başvurucu kooperatif üyelerinin şehir içi taşımacılık
faaliyeti yapmalarının ancak yetkili makamlar tarafından verilen izne bağlı
olduğu görülmektedir. Başvurucu kooperatif üyeleri uzun yıllar şehir içi
taşımacılığı yapmış olsalar da her defasında izin aldıkları ve bu izinlerin de
süreye bağlı, başka bir ifadeyle geçici olduğu tespit edilmiştir. Buna göre
üyelerinin taşımacılık yapabilmeleri ancak geçerli bir iznin var olmasına
bağlıdır. Geçerli bir iznin bulunmadığı durumda üyelerinin taşımacılık
yapabilmeleri ancak yeni bir iznin alınması durumunda mümkündür.
28. Başvurucu kooperatifin önceki alınan izinlerin
mevzuat kapsamında kazanılmış hak oluşturduğu, bu nedenle çalışma izinlerinin
var olduğuna yönelik iddialarının güzergâh izin belgesinin verilmesine ilişkin
esasa yönelik bir iddia olduğu değerlendirilmiştir.
29. 2577 sayılı Kanun'daki düzenleme uyarınca başvurucu
kooperatifin üyelerine taşımacılık izni verilmesine ilişkin başvurusunun ticari
faaliyeti gerçekleştirmeye yönelik olduğu değerlendirildiğinde temyiz
incelemesi sonucunda verilen kararda mahkemeye erişim hakkına yönelik bir
ihlalin bulunmadığının açık olduğu değerlendirilmiştir.
30. Açıklanan gerekçelerle başvurunun açıkça
dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi
gerekir.
B. Diğer İhlal
İddiaları
1. Başvurucunun
İddiaları
31. Başvurucu; üyelerinin mevzuat gereği kazanılmış hakkı
olduğunu, güzergâh izni verilmesine ilişkin işlemin iptali talebiyle açtığı
davanın reddedilmesi nedeniyle mülkiyet ve çalışma haklarının ihlal edildiğini
ileri sürmüştür.
2. Değerlendirme
32. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin
Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 46. maddesine göre özel hukuk
tüzel kişilerinin sadece tüzel kişiliğe ait haklarının ihlal edildiği
gerekçesiyle bireysel başvuruda bulunabilecekleri öngörülmüştür. Anayasa
Mahkemesinin anılan hüküm doğrultusunda yerleşik hâle gelmiş içtihadına göre
ise yalnızca üyelerinin haklarını etkileyen müdahaleler nedeniyle topluluk
tarafından bireysel başvuruda bulunulamayacağı kabul edilmiştir (Türk
Pediatrik Onkoloji Grubu Derneği, B. No: 2012/95, 25/12/2012, §§ 20-23).
33. Somut olayda başvurucu kooperatifin üyelerinin
taşımacılık yapabilmesi için başvurduğu, dosya kapsamındaki daha önce alınmış
izinlerin her bir üye için ayrı ayrı verildiği değerlendirildiğinde ihlale
neden olduğu ileri sürülen kamusal işlem veya eylemden başvurucu tüzel
kişiliğin etkilenmediği anlaşılmaktadır.
34. Açıklanan gerekçelerle başvurunun diğer kabul
edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin kişi bakımından yetkisizlik
nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
VI. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. 1. Mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiğine ilişkin
iddianın açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ
OLDUĞUNA,
2. Diğer ihlal iddialarının kişi bakımından
yetkisizlik nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde
BIRAKILMASINA 24/2/2021tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.