TÜRKİYE CUMHURİYETİ
ANAYASA MAHKEMESİ
İKİNCİ BÖLÜM
KARAR
HASAN VELİOĞLU BAŞVURUSU
(Başvuru Numarası: 2019/10547)
Karar Tarihi: 7/12/2022
Başkan
:
Kadir ÖZKAYA
Üyeler
M. Emin KUZ
Rıdvan GÜLEÇ
Yıldız SEFERİNOĞLU
Kenan YAŞAR
Raportör
Fatma Burcu NACAR YÜCE
Başvurucu
Hasan VELİOĞLU
Vekili
Av. Mehmet Zeki KÖSE
I. BAŞVURUNUN ÖZETİ
1. Başvuru; yargılamanın uzun sürmesi nedeniyle makul sürede yargılanma hakkının, ilk derece mahkemesi kararının Yargıtay tarafından gerekçesiz bir şekilde onanması nedeniyle gerekçeli karar hakkının, davanın haksız bir şekilde reddedilerek verilmesi gereken tazminata hak kazanılamaması nedeniyle de mülkiyet hakkının ihlal edildiği iddialarına ilişkindir. Başvurucu nihai hükmü 4/3/2019 tarihinde öğrendikten sonra 1/4/2019 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur. Başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
II. DEĞERLENDİRME
A. Gerekçeli Karar Hakkının İhlal Edildiğine İlişkin İddia
2. Anayasa Mahkemesi, olay ve olguları somut başvuru ile benzer nitelikte olan Erol Kızılırmak ve Zeynep Kızılırmak ([GK], B. No: 2016/10183, 11/7/2019) kararında uygulanacak anayasal ilkeleri belirlemiştir. Anayasa Mahkemesi bu grup başvuruda derece mahkemelerinin somut olaya özgü değerlendirmeler yaptığını gözlemlemiş, ortaya konulan gerekçeleri ilgili ve yeterli görerek gerekçeli karar hakkının ihlal edilmediği sonucuna ulaşmıştır. Ayrıca derece mahkemelerinin kamu kurumlarının kendi aralarında yaptığı yazışmalara göre mahsup işleminin ispat edildiği yönündeki değerlendirmelerini yeterli bulmuştur. Somut başvuruda, anılan kararda açıklanan ilkelerden ve ulaşılan sonuçtan ayrılmayı gerektiren bir durum bulunmamaktadır. Açıklanan gerekçelerle başvurucunun Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan gerekçeli karar hakkına yönelik bir ihlal bulunmadığının açık olduğu anlaşılmaktadır.
B. Makul Sürede Yargılanma Hakkının İhlal Edildiğine İlişkin İddia
3. Anayasa Mahkemesi, Güher Ergun ve diğerleri (B. No: 2012/13, 2/7/2013) kararında uygulanacak anayasal ilkeleri belirlemiştir. Bu çerçevede yargılama süresinin makul olmadığı gerekçesiyle makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği sonucuna ulaşılmıştır. Somut başvuruda da yargılamanın 7 yıl 10 ay 14 gün sürdüğü anlaşıldığından anılan kararda açıklanan ilkelerden ve ulaşılan sonuçtan ayrılmayı gerektiren bir durum bulunmamaktadır. Bu doğrultuda başvurucunun Anayasa'nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamındaki makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.
C. Mülkiyet Hakkının İhlal Edildiğine İlişkin İddia
4. Başvurucunun mülkiyet hakkının ihlal edildiği iddiasının Kemal Yeler ve Ali Arslan Çelebi (B. No: 2012/636, 15/4/2014, §§ 36, 37) kararı doğrultusunda konu bakımından yetkisizlik nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
III. GİDERİM
5. Başvurucu, ihlalin tespiti ile 20.000 TL tazminat talebinde bulunmuştur. Başvuru konusu olayda ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmamaktadır. Olayda ihlalin sonuçlarının ortadan kaldırılması bakımından etkin giderim yolu, tazminat olarak görülmektedir. Eski hâle getirme kuralı çerçevesinde ihlalin sonuçlarının bütünüyle ortadan kaldırılabilmesi için başvurucuya manevi zararları karşılığında -talebi ile bağlı kalınarak- net 20.000 TL manevi tazminat ödenmesine karar verilmesi gerekir.
IV. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. 1. Gerekçeli karar hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
2. Makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,
3. Mülkiyet hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın konu bakımından yetkisizlik nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
B. Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamındaki makul sürede yargılanma hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE,
C. Başvurucuya net 20.000 TL manevi tazminat ÖDENMESİNE,
D. 364,60 TL harç ve 9.900 TL vekâlet ücretinden oluşan toplam 10.264,60 TL yargılama giderinin başvurucuya ÖDENMESİNE,
E. Ödemelerin kararın tebliğini takiben başvurucunun Hazine ve Maliye Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına, ödemede gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar geçen süre için yasal FAİZ UYGULANMASINA,
F. Kararın bir örneğinin bilgi için Ankara 6. Tüketici Mahkemesine (E.2012/288, K.2012/1159) GÖNDERİLMESİNE,
G. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE 7/12/2022 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.