TÜRKİYE CUMHURİYETİ
|
ANAYASA MAHKEMESİ
|
|
|
İKİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
S.A. BAŞVURUSU
|
(Başvuru Numarası: 2019/11368)
|
|
Karar Tarihi: 19/11/2020
|
|
İKİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
GİZLİLİK TALEBİ KABUL
Başkan
|
:
|
Kadir ÖZKAYA
|
Üyeler
|
:
|
Engin YILDIRIM
|
|
|
M. Emin KUZ
|
|
|
Rıdvan GÜLEÇ
|
|
|
Yıldız SEFERİNOĞLU
|
Raportör
|
:
|
Hikmet Murat AKKAYA
|
Başvurucu
|
:
|
S.A.
|
Vekili
|
:
|
Av. Erkan ŞENSES
|
I. BAŞVURUNUN
KONUSU
1. Başvuru, yargılamanın uzun sürmesi nedeniyle makul
sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU
SÜRECİ
2. Başvuru 29/3/2019 tarihinde yapılmıştır.
3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden
yapılan ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik
incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
5. Bölüm Başkanı tarafından, başvurunun kabul
edilebilirlik ve esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.
6. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet
Bakanlığına (Bakanlık) gönderilmiştir. Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü'nün 71.
maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca başvurunun içtihadın oluştuğu alana
ilişkin olduğu değerlendirilerek Bakanlık cevabı beklenmeden incelenmesine
karar verilmiştir.
III. OLAY VE
OLGULAR
7. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle
ilgili olaylar özetle şöyledir:
8. Başvurucunun 7/12/2009 tarihinde gözaltına alınmasını
müteakip Batman Cumhuriyet Başsavcılığınca 9/12/2010 tarihinde şüpheli
sıfatıyla ifadesi alınmıştır. Aynı gün Batman (kapatılan) 1. Sulh Ceza
Mahkemesinin kararıyla başvurucu tutuklanmıştır.
9. Başvurucuyla birlikte dokuz kişi hakkında 2/2/2011
tarihinde iddianame düzenlenmiştir.
10. Başvurucu, ilk duruşma sonunda Batman 1. Ağır Ceza
Mahkemesinin 16/3/2011 tarihli kararıyla serbest bırakılmıştır.
11. Yerel mahkemenin 28/11/2012 tarihli kararıyla
başvurucunun üzerine atılı dolandırıcılık suçundan beraat ettiği, diğer
suçlardan ise hakkında mahkûmiyet kararı verildiği anlaşılmıştır.
12. Yargıtay 5. Ceza Dairesi 19/12/2017 tarihinde hükmü
bozmuştur.
13. Bozma sonrası Batman 1. Ağır Ceza Mahkemesi;
başvurucunun üzerine atılı dolandırıcılık ve resmî belgede sahtecilik
suçlarından beraatine, görevi kötüye kullanma suçu kapsamında ise hükmün
açıklanmasının geri bırakılmasına dair karar vermiştir.
14. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına
başvurucu tarafından yapılan itirazın Batman 2. Ağır Ceza Mahkemesince
25/4/2019 tarihinde reddedildiği anlaşılmıştır. Beraat kararına karşı katılan
kurum vekili tarafından 7/3/2019 tarihinde temyiz isteminden vazgeçilmesine
dair dilekçe verilmesi üzerine hükmün kesinleştiği anlaşılmıştır.
15. Başvurucu 29/3/2019 tarihinde bireysel başvuruda
bulunmuştur.
IV. İNCELEME VE
GEREKÇE
16. Mahkemenin 19/11/2020 tarihinde yapmış olduğu
toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Başvurucunun
İddiaları
17. Başvurucu, bireysel başvuru konusu yargılamanın uzun
sürmesi nedeniyle makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri
sürmüştür.
B. Değerlendirme
1. Kabul
Edilebilirlik Yönünden
18. Açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul
edilemezliğine karar verilmesini gerektirecek başka bir neden de bulunmadığı
anlaşılan makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın
kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir.
2. Esas
Yönünden
19. Ceza yargılamasının süresi tespit edilirken sürenin
başlangıç tarihi olarak bir kişiye suç işlediği iddiasının yetkili makamlar
tarafından bildirildiği veya isnattan ilk olarak etkilendiği arama ve gözaltı
gibi birtakım tedbirlerin uygulandığı tarih; sürenin sona erdiği tarih olarak
ise suç isnadına ilişkin nihai kararın verildiği, yargılaması devam eden
davalar yönünden ise Anayasa Mahkemesinin makul sürede yargılanma hakkının
ihlal edildiğine ilişkin şikâyetle ilgili kararını verdiği tarih esas alınır (B.E.,
B. No: 2012/625, 9/1/2014, § 34)
20. Ceza yargılamasının süresinin makul olup olmadığı
değerlendirilirken yargılamanın karmaşıklığı ve kaç dereceli olduğu, tarafların
ve ilgili makamların yargılama sürecindeki tutumu ve başvurucunun yargılamanın
süratle sonuçlandırılmasındaki menfaatinin niteliği gibi hususlar dikkate
alınır (B.E., § 29).
21. Bu şekilde anılan ilkeler ve Anayasa Mahkemesinin
benzer başvurularda verdiği kararlar dikkate alındığında somut olayda
başvurucunun gözaltına alınması ile hükmün açıklanmasının geri bırakılması
kararına yapılan itirazın reddine dair verilen karar arasında geçen 9 yıl 4 ay
13 günlük sürenin makul olmadığı sonucuna varmak gerekir.
3. 6216 Sayılı
Kanun'un 50. Maddesi Yönünden
22. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin
Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 50. maddesinin ilgili kısmı
şöyledir:
“(1) Esas inceleme sonunda,
başvurucunun hakkının ihlal edildiğine ya da edilmediğine karar verilir. İhlal
kararı verilmesi hâlinde ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için
yapılması gerekenlere hükmedilir…
(2) Tespit edilen ihlal bir mahkeme
kararından kaynaklanmışsa, ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldırmak için yeniden
yargılama yapmak üzere dosya ilgili mahkemeye gönderilir. Yeniden yargılama
yapılmasında hukuki yarar bulunmayan hâllerde başvurucu lehine tazminata
hükmedilebilir veya genel mahkemelerde dava açılması yolu gösterilebilir.
Yeniden yargılama yapmakla yükümlü mahkeme, Anayasa Mahkemesinin ihlal kararında
açıkladığı ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldıracak şekilde mümkünse dosya
üzerinden karar verir.”
23. Başvurucu, ihlalin tespiti ile 20.000 TL manevi
tazminat ödenmesine karar verilmesi talebinde bulunmuştur.
24. Somut olayda makul sürede yargılanma hakkının ihlal
edildiği sonucuna varılmıştır.
25. İhlal tespitiyle giderilemeyecek olan manevi zararı
karşılığında başvurucuya net 16.000 TL manevi tazminatın ödenmesine karar
verilmesi gerekir.
26. Dosyadaki belgelerden tespit edilen 364,60 TL harç ve
3.000 TL vekâlet ücretinden oluşan toplam 3.364,60 TL yargılama giderinin
başvurucuya ödenmesine karar verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Kamuya açık belgelerde başvurucunun kimliğinin gizli
tutulması talebinin KABULÜNE,
B. Makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine
ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,
C. Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan makul
sürede yargılanma hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE,
D. Başvurucuya net 16.000 TL manevi tazminat ÖDENMESİNE,
tazminata ilişkin diğer taleplerin REDDİNE,
E. 364,60 TL harç ve 3.000 TL vekâlet ücretinden oluşan
toplam 3.364,60 TL yargılama giderinin başvurucuya ÖDENMESİNE,
F. Ödemelerin, kararın tebliğini takiben başvurucunun
Hazine ve Maliye Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde
yapılmasına, ödemelerde gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten
ödeme tarihine kadar geçen süre için yasal FAİZ UYGULANMASINA,
G. Kararın bir örneğinin bilgi için Batman 1. Ağır Ceza
Mahkemesine (E.2018/91, K.2018/558) GÖNDERİLMESİNE,
H. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına
GÖNDERİLMESİNE 19/11/2020 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.