TÜRKİYE CUMHURİYETİ
|
ANAYASA MAHKEMESİ
|
|
|
BİRİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
CENGİZ AYDIN VE DİĞERLERİ BAŞVURUSU
|
(Başvuru Numarası: 2019/11868)
|
|
Karar Tarihi: 31/12/2020
|
|
BİRİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
Başkan
|
:
|
Hasan Tahsin GÖKCAN
|
Üyeler
|
:
|
Burhan ÜSTÜN
|
|
|
Hicabi DURSUN
|
|
|
Muammer TOPAL
|
|
|
Yusuf Şevki HAKYEMEZ
|
Raportör
|
:
|
Fatma Burcu NACAR YÜCE
|
Başvurucular
|
:
|
1. Cengiz AYDIN
|
|
|
2. Çilem KOÇKAT
|
|
|
3. Derya AYDIN
|
|
|
4. Elvan KURTGÖZ
|
|
|
5. Fadime KOÇKAT
|
|
|
6. Hamdiye KURTGÖZ
|
|
|
7. Hatice BOSTAN
|
|
|
8. Hülya KOÇKAT
|
|
|
9. Hüseyin KURTGÖZ
|
|
|
10. İlyas AYDIN
|
|
|
11. İlyas KURTGÖZ
|
|
|
12. Mehmet KOÇKAT
|
|
|
13. Mehriban AYDIN
|
|
|
14. Nazmiye KURT
|
|
|
15. Selver AYDIN
|
Başvurucular Vekili
|
:
|
Av. Talhat KOSKA
|
I. BAŞVURUNUN
KONUSU
1. Başvuru, tam yargı davasında hakkaniyete aykırı karar
verilmesi ve yargılamanın uzun sürmesi nedenleriyle adil yargılanma hakkının ihlal
edildiği iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU
SÜRECİ
2. Başvurular 8/4/2019, 15/4/2019, 18/4/2019, 24/4/2019
tarihlerinde yapılmıştır.
3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden
yapılan ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. 2019/15060, 2019/13475, 2019/13311 numaralı bireysel
başvuru dosyaları, aralarında konu yönünden hukuki irtibat bulunması nedeniyle
2019/11868 numaralı bireysel başvuru dosyası ile birleştirilmiş olup inceleme
2019/11868 numaralı bireysel başvuru dosyası üzerinden yürütülmüştür.
5. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik
incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
6. Bölüm Başkanı tarafından başvurunun kabul
edilebilirlik ve esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.
7. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet
Bakanlığına (Bakanlık) gönderilmiştir. Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü'nün 71.
maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca başvurunun içtihadın oluştuğu alana
ilişkin olduğu değerlendirilerek Bakanlık cevabı beklenmeden incelenmesine
karar verilmiştir.
III. OLAY VE
OLGULAR
8. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle
ilgili olaylar özetle şöyledir:
9. Başvurucuların 14/4/2008 tarihinde idare mahkemesinde
açtığı davaların yargılamaları 3/12/2018 tarihinde tamamlanmıştır.
Başvurucular, delillerin değerlendirilmesi ve hukuk kurallarının uygulanmasında
hata yapılarak adil olmayan karar verilmesi ve yargılamaların uzun sürmesi
nedenleriyle adil yargılanma ve diğer anayasal hakların ihlal edildiği iddiasıyla
Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunmuştur.
IV. İNCELEME VE
GEREKÇE
10. Mahkemenin 31/12/2020 tarihinde yapmış olduğu
toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Makul Sürede
Yargılanma Hakkının İhlal Edildiğine İlişkin İddia
1. Başvurucuların
İddiaları
11. Başvurucular, uzun süren yargılama nedeniyle makul
sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
2. Değerlendirme
a. Kabul
Edilebilirlik Yönünden
12. Açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul
edilemezliğine karar verilmesini gerektirecek başka bir neden de bulunmadığı
anlaşılan makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın
kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir.
b. Esas
Yönünden
13. Medeni hak ve yükümlülüklerle ilgili uyuşmazlıklara
ilişkin idari yargılamanın süresi tespit edilirken sürenin başlangıç tarihi
olarak davanın ikame edildiği tarih; sürenin sona erdiği tarih olarak -çoğu
zaman icra aşamasını da kapsayacak şekilde- yargılamanın sona erdiği,
yargılaması devam eden davalar yönünden ise Anayasa Mahkemesinin makul sürede
yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin şikâyetle ilgili kararını verdiği
tarih esas alınır (Selahattin Akyıl, B. No: 2012/1198, 7/11/2013, §§ 45,
47).
14. Medeni hak ve yükümlülüklerle ilgili uyuşmazlıklara
ilişkin idari yargılama süresinin makul olup olmadığı değerlendirilirken
yargılamanın karmaşıklığı ve kaç dereceli olduğu, tarafların ve ilgili
makamların yargılama sürecindeki tutumu ve başvurucunun yargılamanın süratle
sonuçlandırılmasındaki menfaatinin niteliği gibi hususlar dikkate alınır (Selahattin
Akyıl, § 41).
15. Anılan ilkeler ve Anayasa Mahkemesinin benzer
başvurularda verdiği kararlar dikkate alındığında 10 yıl 6 aylık yargılama
süresinin makul olmadığı sonucuna varmak gerekir.
16. Açıklanan gerekçelerle Anayasa’nın 36. maddesinde
güvence altına alınan makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine karar
verilmesi gerekir.
B. Diğer İhlal
İddiaları
17. Başvurucular, delillerin değerlendirilmesi ve hukuk
kurallarının uygulanmasında hata yapılarak adil olmayan karar verilmesi
nedeniyle adil yargılanma ve diğer anayasal haklarının ihlal edildiğini ileri
sürmüştür. Başvurucuların belirtilen şikâyetleri yönünden açık bir ihlalin
bulunmadığı değerlendirildiğinden diğer kabul edilebilirlik koşulları yönünden
incelenmeksizin açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul
edilemez olduğuna karar verilmesi gerekmektedir.
C. 6216 Sayılı
Kanun'un 50. Maddesi Yönünden
18. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin
Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 50. maddesinin ilgili kısmı
şöyledir:
“(1) Esas inceleme sonunda,
başvurucunun hakkının ihlal edildiğine ya da edilmediğine karar verilir. İhlal
kararı verilmesi hâlinde ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için
yapılması gerekenlere hükmedilir…
(2) Tespit edilen ihlal bir mahkeme
kararından kaynaklanmışsa, ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldırmak için yeniden
yargılama yapmak üzere dosya ilgili mahkemeye gönderilir. Yeniden yargılama
yapılmasında hukuki yarar bulunmayan hâllerde başvurucu lehine tazminata
hükmedilebilir veya genel mahkemelerde dava açılması yolu gösterilebilir.
Yeniden yargılama yapmakla yükümlü mahkeme, Anayasa Mahkemesinin ihlal
kararında açıkladığı ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldıracak şekilde mümkünse
dosya üzerinden karar verir.”
19. Başvurucu Hamdiye Kurtgöz birleşen 2019/13475 sayılı
başvuruda ihlalin tespiti ile 50.000 TL manevi tazminata karar verilmesi
talebinde bulunmuştur. Diğer başvurucular ve Hamdiye Kurtgöz diğer başvurularda
ihlalin tespiti ile ayrı ayrı 20.000 TL manevi tazminata karar verilmesi
talebinde bulunmuştur.
20. Somut olaylarda makul sürede yargılanma hakkının
ihlal edildiği sonucuna varılmıştır.
21. İhlal tespitiyle giderilemeyecek olan manevi
zararları karşılığında başvuruya konu her bir davanın özel koşulları dikkate
alınarak hesaplanan ekli tablonun (I) sütununda belirtilen net tutarlarda
manevi tazminatın başvuruculara ödenmesine karar verilmesi gerekir.
22. Dosyadaki belgelerden tespit edilen ekli tabloda
belirtilen harç ve vekâlet ücretinden oluşan yargılama giderlerinin
başvuruculara ödenmesine karar verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. 1. Makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine
ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,
2. Diğer ihlal iddialarının açıkça dayanaktan yoksun
olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
B. Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan makul
sürede yargılanma hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE,
C. Başvuruculara ekli tabloda belirtilen net tutarlarda
manevi tazminat ÖDENMESİNE, tazminata ilişkin diğer taleplerin REDDİNE,
D. Dosyadaki belgelerden tespit edilen ekli tabloda
gösterilen harç ve vekâlet ücretinden oluşan yargılama giderlerinin
başvuruculara ÖDENMESİNE,
E. Ödemelerin, kararın tebliğini takiben başvurucuların
Hazine ve Maliye Bakanlığına başvuru tarihlerinden itibaren dört ay içinde
yapılmasına, ödemede gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten
ödeme tarihine kadar geçen süre için yasal FAİZ UYGULANMASINA,
F. Kararın bir örneğinin bilgi için ekli tablonun (D)
sütununda belirtilen ilgili mahkemelere GÖNDERİLMESİNE,
G. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına
GÖNDERİLMESİNE 31/12/2020 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.