TÜRKİYE CUMHURİYETİ
|
ANAYASA MAHKEMESİ
|
|
|
BİRİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
ABDULKERİM AKDOĞAN VE DİĞERLERİ BAŞVURUSU
|
(Başvuru Numarası: 2019/17192)
|
|
Karar Tarihi: 14/10/2020
|
|
BİRİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
Başkan
|
:
|
Hasan Tahsin GÖKCAN
|
Üyeler
|
:
|
Serdar ÖZGÜLDÜR
|
|
|
Burhan ÜSTÜN
|
|
|
Hicabi DURSUN
|
|
|
Selahaddin MENTEŞ
|
Raportör
|
:
|
Pınar ARMAĞAN YILDIRIM
|
Başvurucular
|
:
|
1. Abdulkerim AKDOĞAN
|
|
|
2. Nesibe AKDOĞAN
|
|
|
3. Ömer Can AKDOĞAN
|
Başvurucular Vekili
|
:
|
Av. Vedat AYDIN
|
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, murisin vefatı nedeniyle destekten yoksun
kalma tazminatının tahsili istemiyle açılan davada yargılamanın uzun sürmesi
nedeniyle adil yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU
SÜRECİ
2. Başvuru, başvuru formları ve eklerinin idari yönden
yapılan ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
3. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik
incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
4. Bölüm Başkanı tarafından başvurunun kabul edilebilirlik
ve esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.
5. 2019/17282 başvuru numaralı bireysel başvuru
dosyasının 2019/17192 başvuru numaralı bireysel başvuru dosyası ile
birleştirilmesine, 2019/17282 başvuru numaralı bireysel başvuru dosyasının kapatılmasına,
incelemenin 2019/17192 başvuru numaralı bireysel başvuru dosyası üzerinden
yürütülmesine karar verildi.
6. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet
Bakanlığına (Bakanlık) gönderilmiştir. Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü'nün 71.
maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca başvurunun içtihadın oluştuğu alana
ilişkin olduğu değerlendirilerek Bakanlık cevabı beklenmeden incelenmesine
karar verilmiştir.
III. OLAY VE
OLGULAR
7. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle
ilgili olaylar özetle şöyledir:
8. Başvurucu Nesibe'nin kendi adına asaleten çocukları
(diğer başvurucular) adına velayeten 19/1/2010 tarihinde açtığı davada yargısal
süreç, Gürpınar Asliye Hukuk Mahkemesinin (E.2017/275, K.2018/36) 14/3/2018
tarihli kararının Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 7/3/2019 tarihli kararıyla
onanması üzerine sona ermiştir. Başvurucular, yargılamanın uzun sürdüğü
iddiasıyla 15/5/2019 tarihinde yaptıkları başvuru 2019/17282 numarasına
kaydedilmiştir.
9. Başvurucu Nesibe'nin kendi adına asaleten çocukları
(diğer başvurucular) adına velayeten 19/1/2010 tarihinde açtığı diğer bir
davada yargısal süreç, Gürpınar Asliye Hukuk Mahkemesinin (E.2017/130,
K.2017/189) 19/7/2017 tarihli kararının Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin
13/12/2018 tarihli kararıyla bozulması üzerine halen devam etmektedir.
Başvurucular yargılamanın uzun sürdüğü iddiasıyla 15/5/2019 tarihinde
yaptıkları başvuru 2019/17192 numarasına kaydedilmiştir.
IV. İNCELEME VE
GEREKÇE
10. Mahkemenin 14/10/2020 tarihinde yapmış olduğu
toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Başvurucuların
İddiaları
11. Başvurucular, uzun süren yargılama nedeniyle makul
sürede yargılanma haklarının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
B. Değerlendirme
1. Kabul
Edilebilirlik Yönünden
12. Açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul
edilemezliğine karar verilmesini gerektirecek başka bir neden de bulunmadığı
anlaşılan makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın
kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir.
2. Esas
Yönünden
13. Medeni hak ve yükümlülüklerle ilgili uyuşmazlıklara
ilişkin yargılamanın süresi tespit edilirken sürenin başlangıç tarihi olarak
davanın ikame edildiği tarih; sürenin sona erdiği tarih olarak -çoğu zaman icra
aşamasını da kapsayacak şekilde- yargılamanın sona erdiği tarih, yargılaması
devam eden davalar yönünden ise Anayasa Mahkemesinin makul sürede yargılanma
hakkının ihlal edildiğine ilişkin şikâyetle ilgili kararını verdiği tarih esas
alınır (Güher Ergun ve diğerleri, B. No: 2012/13, 2/7/2013, §§ 50, 52).
14. Medeni hak ve yükümlülüklerle ilgili uyuşmazlıklara
ilişkin yargılama süresinin makul olup olmadığı değerlendirilirken yargılamanın
karmaşıklığı ve kaç dereceli olduğu, tarafların ve ilgili makamların yargılama
sürecindeki tutumu ve başvurucunun yargılamanın süratle sonuçlandırılmasındaki
menfaatinin niteliği gibi hususlar dikkate alınır (Güher Ergun ve diğerleri,
§§ 41-45).
15. Anılan ilkeler ve Anayasa Mahkemesinin benzer
başvurularda verdiği kararlar dikkate alındığında somut olayda başvuru konusu davalarda
sona eren 9 yıl 2 aylık ve halen devam eden 10 yıl 9 aylık yargılama
sürelerinin makul olmadığı sonucuna varmak gerekir.
16. Açıklanan gerekçelerle Anayasa’nın 36. maddesinde
güvence altına alınan makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine karar
verilmesi gerekir.
3. 6216 Sayılı
Kanun'un 50. Maddesi Yönünden
17. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin
Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 50. maddesinin ilgili kısmı
şöyledir:
“(1) Esas inceleme sonunda, başvurucunun
hakkının ihlal edildiğine ya da edilmediğine karar verilir. İhlal kararı
verilmesi hâlinde ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için yapılması
gerekenlere hükmedilir…
(2) Tespit edilen ihlal bir mahkeme
kararından kaynaklanmışsa, ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldırmak için yeniden
yargılama yapmak üzere dosya ilgili mahkemeye gönderilir. Yeniden yargılama
yapılmasında hukuki yarar bulunmayan hâllerde başvurucu lehine tazminata
hükmedilebilir veya genel mahkemelerde dava açılması yolu gösterilebilir.
Yeniden yargılama yapmakla yükümlü mahkeme, Anayasa Mahkemesinin ihlal
kararında açıkladığı ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldıracak şekilde mümkünse
dosya üzerinden karar verir.”
18. Başvurucular, ihlalin tespiti ile her başvuru için
ayrı ayrı; Abdulkerim Akdoğan 10.000 TL, Nesibe Akdoğan 20.000 TL, Ömer Can
Akdoğan 15.000 TL manevi tazminata karar verilmesi talebinde bulunmuştur.
19. Somut olayda makul sürede yargılanma hakkının ihlal
edildiği sonucuna varılmıştır.
20. 2019/17282 numaralı birleştirilen başvuru yönünden
ihlal tespitiyle giderilemeyecek olan manevi zararları karşılığında
başvuruculara net 16.000 TL manevi tazminatın müştereken ödenmesine karar
verilmesi gerekir.
21. 2019/17192 numaralı başvuru konusu yargılama yönünden
de ihlal tespitiyle giderilemeyecek olan manevi zararları karşılığında
başvuruculara net 24.000 TL manevi tazminatın müştereken ödenmesine karar
verilmesi gerekir.
22. Dosyadaki belgelerden tespit edilen 729,20 TL harç
ve 3.000 TL vekâlet ücretinden oluşan toplam 3.729,20 TL yargılama
giderinin başvuruculara müştereken ödenmesine karar verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine
ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,
B. Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan makul
sürede yargılanma hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE,
C. 1. 2019/17282 numaralı başvuru yönünden başvuruculara
net 16.000 TL manevi tazminatın MÜŞTEREKEN ÖDENMESİNE, tazminata ilişkin diğer
taleplerin REDDİNE,
2. 2019/17192 numaralı başvuru yönünden başvuruculara net
24.000 TL manevi tazminatın MÜŞTEREKEN ÖDENMESİNE, tazminata ilişkin diğer
taleplerin REDDİNE,
D. 729,20 TL harç ve 3.000 TL vekâlet ücretinden oluşan
toplam 3.729,20 TL yargılama giderinin başvuruculara MÜŞTEREKEN ÖDENMESİNE,
E. Ödemelerin, kararın tebliğini takiben başvuruların
Hazine ve Maliye Bakanlığına başvuru tarihlerinden itibaren dört ay içinde
yapılmasına, ödemede gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten
ödeme tarihine kadar geçen süre için yasal FAİZ UYGULANMASINA,
F. Kararın bir örneğinin bilgi için Gürpınar Asliye Hukuk
Mahkemesine (E.2017/275; E.2019/91) GÖNDERİLMESİNE,
G. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına
GÖNDERİLMESİNE 14/10/2020 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.