TÜRKİYE CUMHURİYETİ
|
ANAYASA MAHKEMESİ
|
|
|
BİRİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
BEKİR CANLI BAŞVURUSU
|
(Başvuru Numarası: 2019/19112)
|
|
Karar Tarihi: 4/11/2020
|
|
BİRİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
Başkan
|
:
|
Hasan Tahsin GÖKCAN
|
Üyeler
|
:
|
Burhan ÜSTÜN
|
|
|
Hicabi DURSUN
|
|
|
Yusuf Şevki HAKYEMEZ
|
|
|
Selahaddin MENTEŞ
|
Raportör
|
:
|
Pınar ARMAĞAN YILDIRIM
|
Başvurucu
|
:
|
Bekir CANLI
|
Vekili
|
:
|
Av. Ahmet EMEK
|
I. BAŞVURUNUN
KONUSU
1. Başvuru; itirazın iptali talebiyle açılan davada
hakkaniyete uygun yargılanma, bağımsız tarafsız mahkemede yargılanma ve makul
sürede yargılanma haklarının ihlal edildiği iddialarına ilişkindir.
II. BAŞVURU
SÜRECİ
2. Başvuru 27/5/2019 tarihinde yapılmıştır.
3. Başvurucuya ait başvuru formu ve eklerinin idari
yönden yapılan ön incelemesinden sonra başvuru Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik
incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
5. Bölüm Başkanı tarafından başvurunun kabul
edilebilirlik ve esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.
6. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet
Bakanlığına (Bakanlık) gönderilmiştir. Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü'nün 71.
maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca başvurunun içtihadın oluştuğu alana
ilişkin olduğu değerlendirilerek Bakanlık cevabı beklenmeden incelenmesine
karar verilmiştir.
III. OLAY VE
OLGULAR
7. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle
ilgili olaylar özetle şöyledir:
8. Başvurucu 3/3/2009 tarihinde dava açmıştır. İstanbul
Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 20/3/2019 tarihinde davanın dava şartı
yokluğu nedeniyle usulden reddine kesin olarak karar vermiştir. Başvurucu
27/5/2019 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
IV. İNCELEME VE
GEREKÇE
9. Mahkemenin 4/11/2020 tarihinde yapmış olduğu
toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Makul Sürede
Yargılanma Hakkının İhlal Edildiğine İlişkin İddia
1. Başvurucunun
İddiaları
10. Başvurucu, yargılamanın uzun sürmesi nedeniyle makul
sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
2. Değerlendirme
a. Kabul
Edilebilirlik Yönünden
11. Açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul
edilemezliğine karar verilmesini gerektirecek başka bir neden de bulunmadığı
anlaşılan makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın
kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir.
b. Esas
Yönünden
12. Medeni hak ve yükümlülüklerle ilgili uyuşmazlıklara
ilişkin yargılamanın süresi tespit edilirken sürenin başlangıç tarihi olarak
davanın ikame edildiği tarih; sürenin sona erdiği tarih olarak -çoğu zaman icra
aşamasını da kapsayacak şekilde- yargılamanın sona erdiği tarih, yargılaması
devam eden davalar yönünden ise Anayasa Mahkemesinin makul sürede yargılanma
hakkının ihlal edildiğine ilişkin şikâyetle ilgili kararını verdiği tarih esas alınır
(Güher Ergun ve diğerleri, B. No: 2012/13, 2/7/2013, §§ 50, 52).
13. Medeni hak ve yükümlülüklerle ilgili uyuşmazlıklara
ilişkin yargılama süresinin makul olup olmadığı değerlendirilirken yargılamanın
karmaşıklığı ve kaç dereceli olduğu, tarafların ve ilgili makamların yargılama
sürecindeki tutumu ve başvurucunun yargılamanın süratle sonuçlandırılmasındaki
menfaatinin niteliği gibi hususlar dikkate alınır (Güher Ergun ve diğerleri,
§§ 41, 45).
14. Anılan ilkeler ve Anayasa Mahkemesinin benzer başvurularda
verdiği kararlar dikkate alındığında somut olaydaki yaklaşık 10 yıllık
yargılamanın süresinin makul olmadığı sonucuna varmak gerekir.
15. Açıklanan gerekçelerle Anayasa’nın 36. maddesinde
güvence altına alınan makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine karar
verilmesi gerekir.
B. Diğer İhlal
İddiaları
16. Başvurucu; takip dayanağı çekin hatalı
değerlendirildiğini, bazı imzaların sahte olmasının diğer cirantaların
sorumluluğunu kaldırmayacağını, istinaf dilekçesine cevap dilekçesinin incelenmediğini,
yetkisizlik kararı verilmesinin bağımsız ve tarafsız yargılama yapılmadığını
gösterdiğini belirterek hakkaniyete uygun yargılanma, bağımsız ve tarafsız
mahkemede yargılanma, hukuki dinlenme haklarının ihlal edildiğini ileri
sürmüştür. Başvurucunun belirtilen şikâyetleri yönünden açık bir ihlalin
bulunmadığı değerlendirildiğinden başvurunun bu kısmının diğer kabul
edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin açıkça dayanaktan yoksun
olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekmektedir.
C. 6216 Sayılı
Kanun'un 50. Maddesi Yönünden
17. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin
Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 50. maddesinin ilgili kısmı
şöyledir:
“(1) Esas inceleme sonunda,
başvurucunun hakkının ihlal edildiğine ya da edilmediğine karar verilir. İhlal
kararı verilmesi hâlinde ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için
yapılması gerekenlere hükmedilir. …
(2) Tespit edilen ihlal bir mahkeme kararından
kaynaklanmışsa, ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldırmak için yeniden yargılama
yapmak üzere dosya ilgili mahkemeye gönderilir. Yeniden yargılama yapılmasında
hukuki yarar bulunmayan hâllerde başvurucu lehine tazminata hükmedilebilir veya
genel mahkemelerde dava açılması yolu gösterilebilir. Yeniden yargılama
yapmakla yükümlü mahkeme, Anayasa Mahkemesinin ihlal kararında açıkladığı
ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldıracak şekilde mümkünse dosya üzerinden karar
verir.”
18. Başvurucu, ihlalin tespiti ile 20.000TL manevi
tazminata karar verilmesi talebinde bulunmuştur.
19. Somut olayda makul sürede yargılanma hakkının ihlal
edildiği sonucuna varılmıştır.
20. İhlal tespitiyle giderilemeyecek olan manevi
zararları karşılığında başvurucuya net 20.000 TL manevi tazminat ödenmesine
karar verilmesi gerekir.
21. Dosyadaki belgelerden tespit edilen 364,60 TL harç ve
3.000 TL vekâlet ücretinden oluşan toplam 3.364,60 TL yargılama giderinin
başvurucuya ödenmesine karar verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. 1. Makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine
ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,
2. Diğer ihlal iddialarının açıkça dayanaktan yoksun
olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
B. Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan makul
sürede yargılanma hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE,
C. Başvurucuya net 20.000 TL manevi tazminat ÖDENMESİNE,
D. 364,60 TL harç ve 3.000 TL vekâlet ücretinden oluşan
toplam 3.364,60 TL yargılama giderinin başvurucuya ÖDENMESİNE,
E. Ödemelerin, kararın tebliğini takiben başvurucunun
Hazine ve Maliye Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde
yapılmasına, ödemede gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten
ödeme tarihine kadar geçen süre için yasal FAİZ UYGULANMASINA,
F. Kararın bir örneğinin bilgi için İstanbul 1. Asliye
Hukuk Mahkemesine (E.2009/62, K.2018/38) GÖNDERİLMESİNE,
G. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına
GÖNDERİLMESİNE 4/11/2020 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.