TÜRKİYE CUMHURİYETİ
|
ANAYASA MAHKEMESİ
|
|
|
İKİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
B.D. VE K.D. BAŞVURUSU
|
(Başvuru Numarası: 2019/23676)
|
|
Karar Tarihi: 19/3/2024
|
|
İKİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
GİZLİLİK TALEBİ KABUL
Başkan
|
:
|
Kadir ÖZKAYA
|
Üyeler
|
:
|
Engin YILDIRIM
|
|
|
Rıdvan GÜLEÇ
|
|
|
Yıldız SEFERİNOĞLU
|
|
|
Kenan YAŞAR
|
Raportör
|
:
|
Mustafa Erdem ATLIHAN
|
Başvurucular
|
:
|
1. B. D.
|
|
|
2. K. D.
|
Başvurucular Vekili
|
:
|
Av. Huriye KARABACAK DANACI
|
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, cinsel saldırı suçu ile ilgili olarak etkili ceza soruşturması yürütülmemesi nedeniyle kötü muamele yasağının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 3/7/2019 tarihinde yapılmıştır.
3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
5. Bölüm Başkanı tarafından başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.
6. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına gönderilmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
7. Başvuru formu ve ekleri ile Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) aracılığıyla erişilen bilgi ve belgeler doğrultusunda tespit edilen ilgili olaylar özetle şöyledir:
8. 1997 yılında doğan başvurucular, ikiz kardeştir ve Ankara'da yaşamaktadır.
9. Başvurucular 4/8/2018 olay tarihinde, arkadaşları olan O.A. ve O.A.nın yeni tanıştıkları akrabası R.A. ile Güdül ilçesi Yeşilöz Mahallesi'nde bulunan bir yerde piknik yaptıkları sırada başvurucu B.D., R.A.nın cinsel saldırısına maruz kaldığını, başvurucu K.D. ise bu olayın devamında O.A.nın tehditte bulunup hakaret ettiğini ileri sürmüş; başvurucular 5/8/2018 tarihinde kolluk birimlerine şikâyette bulunmuştur. Başvurucuların şikâyeti üzerine Beypazarı Cumhuriyet Başsavcılığı (Başsavcılık) soruşturma başlatmıştır.
10. Kolluk görevlilerince alınan ifadelerinde başvurucular, piknik için gittikleri Güdül merkezinde kendilerine katılan R.A.nın başvurucu B.D. ile zorla cinsel ilişkiye girdiğini, O.A.nın ise olaydan bir başkasına bahsetmeleri hâlinde onları öldüresiye döveceğini, öldüreceğini söyleyerek tehdit ettiğini, başvurucu B.D.nin yüzde elli oranında zihinsel engelli olduğunu beyan etmiştir.
11. Şüpheli R.A. kolluk görevlilerince 6/8/2018 tarihinde alınan savunmasında üzerine atılı suçlamayı kabul etmemiş, başvurucu B.D. ile arasında yaşanan cinsel birlikteliğin başvurucunun rızasıyla gerçekleştiğini hatta yanlarına gelen başvurucu K.D.ye hitaben B.D.nin "Ne yaptıysam yaptım, ben kendi isteğim ile yaptım, zaten kız değilim bilmiyor musun, sen de yapıyorsun." dediğini, K.D.nin de "Ben herkesle değil sadece sevgilim ile yatıyorum. Sen iyice o... oldun, her gördüğün adamın altına yatıyorsun." şeklinde cevap verdiğini savunmuş ve iftira nedeniyle başvuruculardan şikâyetçi olmuştur.
12. Şüpheli O.A. kolluk görevlilerince 6/8/2018 tarihinde alınan savunmasında, piknikte aldıkları alkol nedeniyle başvurucu B.D.nin kendisini iyi hissetmediğini söyleyerek R.A.dan onu tuvalete götürmesini istediğini hatta kardeşi olan diğer başvurucu K.D.nin birlikte gitme teklifini de reddettiğini, daha sonra K.D. ile birlikte diğerlerinin yanına gittiklerinde B.D.nin ilişkiye kendi isteği ile girdiğini beyan ettiğini, yine araçta dönüş yolunda kardeş olan başvurucuların aralarında tartışırken B.D.nin kendi isteği ile R.A. ile cinsel birliktelik yaşadığını tekrar söylediğini, bu olayın başlarına bela açacağını anladığı için telefonuyla video kaydı almaya başlayıp iki video çektiğini, bu videoların birinin 2 dakika 46 saniye, diğerinin ise 2 dakika 9 saniye uzunluğunda olduğunu, videolarda da B.D.nin kendi isteği ile ilişkiye girdiğine dair konuşmasının yer aldığını, bu olay nedeniyle kendisine iftira atan başvuruculardan şikâyetçi olduğunu beyan etmiştir.
13. Başvurucu B.D. Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesince hakkında düzenlenen22/11/2013 tarihli engelli sağlık kurulu raporunu kolluğa sunmuştur. Bu raporda başvurucunun "hafif mental retardasyon IQ:55-60, engel oranı yüzde 50" olduğuna yönelik görüş bildirilmiştir.
14. Başvurucu B.D. hakkında Beypazarı Devlet Hastanesi tarafından düzenlenen 5/8/2018 tarihli raporda; B.D.nin genital muayenesinde saat kadranına göre 5 ve 6 hizasında yeni yırtık olduğu, kişinin ifadesinin içeriği ile yırtığın oluştuğu günün uyumsuz olmasından dolayı Ankara'ya sevkinin uygun olduğu belirtilmiştir.
15. Başvurucu B.D. hakkında Ankara Keçiören Eğitim ve Araştırma Hastanesi tarafından düzenlenen 5/8/2018 tarihli raporda; darp ve lezyon olmadığı, başvurucunun mevcut bulgularına göre darp açısından hayati tehlikesi olmadığı, bulguların basit tıbbi müdahale ile giderilebilir durumda olduğu belirtilmiştir.
16. Başvurucu B.D. hakkında Etlik Zübeyde Hanım Kadın Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi tarafından düzenlenen 5/8/2018 tarihli cinsel saldırı muayene raporunda, muayene bulgusu olarak "Genital muayene : Vulva vajen doğal izlendi. Hymen eski deflore görünümünde saat 8 hizasında kaideye varan eski yırtık. Saat 6 hizasında ekimotik yeni yırtık mevcuttur. Spekulum muayenesi: Vajinal kanama yok. Lökore mevcut. Serviks nulipar vasıfta. Servikste hassasiyet yok ısı artışı yok uterus antevert adneksler serbest. Batın muayenesi: Defans yok rebound yok." notlarının düşüldüğü ve sonuç olarak "Genital muayene: Vajinal kanama yok, vajinal açıklık yok. Alınan sürüntü örneğinde canlı veya ölü sperm hücresine rastlanmadı. Vajinal bölgede travmaya bağlı herhangi bir bulguya rastlanmadı..." bilgisinin verildiği ve konsültasyon formunda "Acil polikliniğinde görülen hasta kısa bir önce tanıştığı bir kişinin ilk kez gördüğü akrabası tarafından tecavüze uğradığını ifade etti. Yönelimi normal, bilinci açık olan hasta olayı bir gün önce yaşamış, gece uykusuzluk çektiğini ifade eden hasta ağlamakta, korktuğunu, kötü bir şey olacakmış gibi hissettiğini ifade ediyor. Hasta bu sıkıntılarının devamı halinde psikolojik destek alması önerildi." notunun düşüldüğü görülmüştür.
17. Kollukça tutulan Video İzleme, Çözümleme Tutanağı'nda; şüphelilerden O.A.nın delil olarak dosyaya eklenmesi için sunduğu iki video dosyası üzerinde 6/8/2018 günü saat 14.44'te inceleme ve çözümleme yapıldığı, her iki videonun da izlenerek yapılan inceleme sonucunda O.A.nın araç kullandığının, araç kullanırken video kaydına başladığının, başvurucu B.D.nin sürücü koltuğunun yanındaki yolcu koltuğunda, başvurucu K.D.nin ise aracın arka koltuğunda yolculuk yaptığının, seyir esnasında B.D. ile K.D.nin sürekli tartıştıkları, B.D.nin kardeşi K.D.ye hitaben "Ben isteyerek yaptım, anneme söyleme, söylersen beni evlatlıktan reddeder, ben ne yapacağım o zaman." deyip R.A.yla isteyerek ve rızası ile cinsel ilişkiye girdiğini beyan ettiğinin tespit edildiği belirtilmiştir.
18. Ankara Adli Tıp Şube Müdürlüğü tarafından başvurucu B.D.nin muayenesi sonucu 9/8/2018 tarihinde düzenlenen raporda; başvurucunun 21 yaşında olduğu, ailesiyle yaşadığı, liseyi terk edip açıktan okuduğu, özel eğitimden Türkçe ve matematik dersleri için yardım aldığı, aynı zamanda orada okuyan küçük çocuklara yardım ettiği, ruhsal durum muayenesinde mağduru olduğu iddia edilen olayın hukuki anlam ve sonuçlarını algılamasını, olaya ruhsal yönden mukavemetini etkileyecek mahiyet ve derecede herhangi bir akıl hastalığı ya da zekâ geriliği saptanmadığı, dolayısıyla B.D.nin 4/8/2018 tarihinde mağduru olduğu iddia edilen olayın hukuki anlam ve sonuçlarını algılayabileceği, bu fiile ruhsal yönden mukavemete muktedir olduğu, beyanlarına itibar edilmemesi için tıbbi bir neden bulunmadığı kanaati bildirilmiştir.
19. Başsavcılıkça başvurucuların şikâyeti üzerine başlatılan tahkikat kapsamında R.A. yakalanarak gözaltına alınmış ancak cinsel saldırı suçu yönünden yapılan soruşturma neticesinde R.A.nın atılı suçu işlemediği anlaşıldığından hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilerek başvurucular hakkında iftira ve hürriyeti tahdit suçlaması ile soruşturma başlatılmış, bu soruşturma neticesinde başvurucuların her iki suçu işledikleri gerekçesiyle cezalandırılmaları talebiyle haklarında kamu davası açılmıştır. Beypazarı Asliye Ceza Mahkemesi tarafından icra edilen yargılama neticesinde başvurucular suçlu bulunmuş ve haklarında hükümlerin açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiştir.
20. Başsavcılıkça 13/12/2018 tarihinde başvurucu B.D.ye karşı nitelikli cinsel saldırı suçu, her iki başvurucuya karşı ise tehdit suçu nedeniyle yapılan soruşturma neticesinde Ankara Adli Tıp Şube Müdürlüğünün 9/8/2018 tarihli raporuna göre başvurucu B.D.de kendisine karşı gerçekleştiği iddia edilen olayın hukuki anlam ve sonuçlarını algılamasını, ruhsal yönden mukavemetini etkileyecek mahiyet ve derecede herhangi bir akıl hastalığı ya da zekâ geriliği saptanmadığı, dolayısıyla mağdurun 4/8/2018 tarihinde mağduru olduğu iddia edilen fiile ruhsal yönden mukavemete muktedir olduğunun tespit edilmesi ve O.A.nın sunduğu videoların delil olarak kabul edilip bu kayıtlarda başvurucu B.D.nin olayın hemen akabinde, araçla seyir hâlindeyken kardeşi olan diğer başvurucuya hitaben ''Ben isteyerek yaptım, anneme söyleme, söylersen beni evlatlıktan reddeder, ben ne yapacağım o zaman.'' dediğinin tespit edilmesi karşısında şüpheli R.A.nın müsnet nitelikli cinsel saldırı suçunu işlemediğinin anlaşıldığı, başvurucuların annelerinin bu olayın öğrenmesinden çekinmeleri sebebiyle mevcut suçlamaları yönelttikleri gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiştir.
21. Başsavcılık kararına başvurucuların yaptığı itiraz, Ankara Batı 1. Sulh Ceza Hâkimliği tarafından reddedilmiş, anılan karar başvuruculara 3/6/2019 tarihinde tebliğ edilmiştir.
22. Başvurucular 3/7/2019 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
23. UYAP üzerinden yapılan Merkezî Nüfus İdare Sistemi (MERNİS) sorgulamasına göre başvurucu K.D.nin 16/10/2021 tarihinde vefat ettiği tespit edilmiştir.
IV. İLGİLİ HUKUK
24. İlgili ulusal ve uluslararası hukuk için bkz. G.G.K., B. No: 2014/19797, 9/1/2018, §§ 27-33.
V. İNCELEME VE GEREKÇE
25. Anayasa Mahkemesinin 19/3/2024 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Adli Yardım Talebi
26. Ödeme gücünden yoksun olduklarını belirten başvurucuların adli yardım talebinin kabulüne karar verilmesi gerekir (Mehmet Şerif Ay, B. No: 2012/1181, 17/9/2013).
B. Başvurucuların İddiaları
27. Başvurucular, cinsel saldırıya uğrayan başvurucu B.D.nin yüzde elli oranında zihinsel engelli olduğuna ilişkin kurul raporu ile Adli Tıp Kurumundan alınan ve tek hekim tarafından düzenlenen rapor arasındaki çelişki giderilmeksizin, esas olarak hukuka aykırı şekilde elde edilen ses kaydına dayanılarak şüpheli R.A. hakkında cinsel saldırı ve tehdit suçlarından, şüpheli O.A. hakkında ise tehdit ve hakaret suçlarından kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiğini belirterek kötü muamele yasağının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
C. Değerlendirme
28. Anayasa’nın “Kişinin dokunulmazlığı, maddî ve manevî varlığı” kenar başlıklı 17. maddesinin birinci fıkrasının ilgili kısmı ile üçüncü fıkrası şöyledir:
"Herkes ... maddî ve manevî varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir.
...
Kimseye işkence ve eziyet yapılamaz; kimse insan haysiyetiyle bağdaşmayan bir cezaya veya muameleye tabi tutulamaz."
29. Anayasa Mahkemesi, olayların başvurucu tarafından yapılan hukuki nitelendirmesi ile bağlı olmayıp olay ve olguların hukuki tavsifini kendisi takdir eder. Bu sebeple başvurucuların bütün iddiaları kötü muamele yasağı kapsamında incelenmiştir.
1. Kabul Edilebilirlik Yönünden
a. Başvurucu K.D. Yönünden
30. Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü'nün (İçtüzük) 80. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (ç) bendine göre başvurunun incelenmesinin sürdürülmesini haklı kılan bir sebebin olmadığı kanaatine varılması hâlinde başvurunun düşmesine karar verilebilir. Bununla birlikte İçtüzük'ün 80. maddesinin (2) numaralı fıkrası gereği Anayasa'nın uygulanması, yorumlanması veya temel hakların kapsamının ve sınırlarının belirlenmesi ya da insan haklarına saygının gerekli kıldığı hâllerde başvurunun incelenmesine devam edilebileceği öngörülmüştür.
31. Somut olayda başvurucunun başvuru tarihinden sonra 16/10/2021 tarihinde vefat ettiği tespit edilmiştir. Anayasa MahkemesininElberan Vural ve diğerleri ([GK], B. No: 2018/30235, 17/1/2023) kararında belirlenen ilke gereği, vefat eden başvurucunun mirasçıları durumdan haberdar edilmiş; yapılan bildirim sonrası da vefat eden başvurucunun mirasçılarının başvurunun devamı talebinde bulunmadığı görülmüştür. Başvurunun incelenmesine devam etmeyi gerekli kılan ve İçtüzük'ün 80. maddesinin (2) numaralı fıkrasında öngörülen nedenlerden biri de bulunmamaktadır.
32. Açıklanan gerekçelerle başvurunun bu kısmının diğer kabul edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin düşmesine karar verilmesi gerekir.
b. Başvurucu B.D. Yönünden
33. Açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine karar verilmesini gerektirecek başkaca bir neden de bulunmadığı anlaşılan kötü muamele yasağının ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir.
2. Esas Yönünden
a. Genel İlkeler
34. Anayasa Mahkemesinin kötü muamele yasağı kapsamında devletin sahip olduğu pozitif yükümlülükler açısından benimsediği temel yaklaşıma göre Anayasa'nın 17. maddesi devlete, bu konuda ihdas edilmiş yasal ve idari çerçevenin elindeki tüm imkânları kullanarak maddi ve manevi varlığı tehlikede olan kişileri korumak için gereği gibi uygulanmasını, buna ilave olarak işkence ve kötü muamele yasağına ilişkin ihlallerin durdurulup cezalandırılmasını sağlayacak etkili idari ve yargısal tedbirleri alma görevi yüklemektedir (G.G.K., § 45; E.A. [GK], B. No: 2014/19112, 17/5/2018, § 49). Bu usul yükümlülüğü çerçevesinde devlet, her türlü fiziksel ve ruhsal saldırı olayının sorumlularının belirlenmesini ve gerekiyorsa cezalandırılmasını sağlayabilecek etkili resmî bir soruşturma yürütmek durumundadır (Cezmi Demir ve diğerleri, B. No: 2013/293, 17/7/2014, § 106). Ancak etkili bir soruşturmanın başlatılabilmesi için öncelikle kötü muamele iddialarının uygun delillerle desteklenmesi gerekir. Ancak bu uygun şartların tespiti hâlinde etkili bir soruşturma yükümlülüğün gerekliliğinden bahsedilebilir (C.D., B. No: 2013/394, 6/3/2014, § 28).
35. Yürütülecek ceza soruşturmasının amacı insan onurunu koruyan hukukun etkili bir şekilde uygulanmasını ve sorumluların hesap vermelerini sağlamak olmakla birlikte bu yükümlülük, kesin olarak bir sonuç elde etmeyi değil uygun araçları kullanmayı gerektirir. Diğer yandan Anayasa'nın 17. maddesi başvuruculara üçüncü kişileri bir suç nedeniyle yargılatma ya da cezalandırma hakkı vermediği gibi devlete tüm yargılamaları mahkûmiyetle ya da belirli bir ceza kararıyla sonuçlandırma ödevi de yüklemez (Cezmi Demir ve diğerleri, § 113; G.G.K., § 48).
36. Soruşturmanın etkili ve yeterli olduğundan söz edilebilmesi için soruşturma makamlarının resen harekete geçerek olayı aydınlatabilecek ve sorumluların tespitine yarayabilecek bütün delilleri toplamaları gerekir. Dolayısıyla kötü muamele iddialarının gerektirdiği soruşturma bağımsız bir şekilde hızlı ve derinlikli yürütülmelidir. Diğer bir ifadeyle yetkililer, olay ve olguları ciddiyetle öğrenmeye çalışmalı; soruşturmayı sonlandırmak ya da kararlarını temellendirmek için çabuk ve temelden yoksun sonuçlara dayanmamalıdır. Bu kapsamda yetkililer diğer deliller yanında görgü tanıklarının ifadeleri ile kriminalistik bilirkişi incelemeleri dâhil söz konusu olayla ilgili kanıtları toplamak için alabilecekleri bütün makul tedbirleri almalıdırlar (Cezmi Demir ve diğerleri, § 114).
b. İlkelerin Olaya Uygulanması
37. Başvurucu B.D., diğer başvurucu K.D. ile birlikte olay öncesinde tanıştığı O.A. ve olay günü tanıştığı R.A. ile piknik yaptıkları esnada zor kullanılmak suretiyle cinsel saldırıya maruz kaldığını ileri sürmüştür. Başvurucu B.D.nin iddiasına göre şüpheli R.A. başvurucunun ağzını kapatarak ve fiziksel güç kullanıp direncini kırarak eylemi gerçekleştirmiştir. Olaydan sorumlu olduğu iddia edilen R.A. ise üzerine atılı suçlamayı kabul etmemiş; başvurucu B.D. ile rızası dâhilinde cinsel ilişki yaşadıklarını savunmuştur. Başvurucu hakkında düzenlenen sağlık raporlarıyla başvurucunun cinsel ilişki yaşadığı, vücudunda darp, cebir veya fiilî livata bulgularının bulunmadığı belirlenmiştir. Bu itibarla başvurucu B.D. ile şüpheli arasında cinsel ilişki yaşandığı hususunda tereddüt bulunmamaktadır.
38. Başvurucuların şikâyeti üzerine derhâl bir ceza soruşturması başlatan Başsavcılık, başvurucuların ifadelerini almıştır. Yine şikâyet edilen R.A. ve O.A.nın savunma ve iddiaları kayıt altına alınmıştır. Cinsel saldırı suçunun mağduru olduğu iddia edilen B.D. hakkında fiziki ve ruhsal durumunu gösterir sağlık raporları ile şüpheli O.A.nın savunma amacıyla kolluğa verdiği video kaydına ilişkin tutanak da soruşturma dosyasına kazandırılmıştır. Bununla birlikte Başsavcılık, soruşturma sonunda karar verirken başvurucuda hafif mental retardasyon bulunduğuna ve %50 oranında engelli olduğuna ilişkin sağlık kurulu raporu ile Etlik Zübeyde Hanım Kadın Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi tarafından düzenlenen 5/8/2018 tarihli cinsel saldırı muayene raporunda başvuruya sıkıntılarının devamı hâlinde psikolojik destek almasının önerilmesini değerlendirmemiş; B.D.nin 4/8/2018 tarihinde mağduru olduğu iddia edilen olayın hukuki anlam ve sonuçlarını algılayabileceğine ve bu fiile ruhsal yönden mukavemete muktedir olduğuna ilişkin Ankara Adli Tıp Şube Müdürlüğü raporunu esas alarak kovuşturmaya yer olmadığına karar vermiştir. Oysa Başsavcılığın başvurucudaki engellilik durumuna ilişkin sağlık kurulu raporu ileEtlik Zübeyde Hanım Kadın Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi tarafından düzenlenen raporu dikkate alarak B.D.nin beden veya ruh bakımından kendisini savunabilecek durumda olup olmadığı ve cinsel birleşmeye rıza göstermesinin hukuki geçerliliği konusunda çelişkileri ortadan kaldıracak yeni adli bir rapor alarak karar vermesi gerekir. Bu sebeple kötü muamele yasağının usul boyutunun ihlal edildiği sonucuna varılmıştır.
39. Açıklanan gerekçelerle Anayasa'nın 17. maddesinin üçüncü fıkrasında güvence altına alınan kötü muamele yasağının usul boyutunun ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.
VI. GİDERİM
40. Başvurucular; ihlalin tespiti, yeniden soruşturma yapılması ve her iki başvurucu için toplam 100.000 TL manevi tazminat talebinde bulunmuştur.
41. Başvuruda tespit edilen hak ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden soruşturma yapılmasında hukuki yarar bulunmaktadır. Bu kapsamda kararın gönderildiği soruşturma mercilerince yapılması gereken iş, yeniden soruşturma işlemlerini başlatmak ve Anayasa Mahkemesini ihlal sonucuna ulaştıran nedenleri gideren, ihlal kararında belirtilen ilkelere uygun yeni bir karar vermektir (Mehmet Doğan [GK], B. No: 2014/8875, 7/6/2018, §§ 54-60; Aligül Alkaya ve diğerleri (2), B. No: 2016/12506, 7/11/2019, §§ 53-60, 66; Kadri Enis Berberoğlu (3) [GK], B. No: 2020/32949, 21/1/2021, §§ 93-100).
42. Öte yandan ihlalin niteliğine göre eski hâle getirme kuralı çerçevesinde ihlalin sonuçlarının bütünüyle giderilebilmesi bakımından başvurucu B.D.ye manevi zararları karşılığında net 30.000 TL manevi tazminat ödenmesine karar verilmesi gerekir.
VII. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Kamuya açık belgelerde başvurucuların kimliklerinin gizli tutulması talebinin KABULÜNE,
B. Adli yardım talebinin KABULÜNE,
C. Başvurunun başvurucu K.D. yönünden DÜŞMESİNE,
D. Kötü muamele yasağının ihlal edildiğine ilişkin iddianın başvurucu B.D. yönünden KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,
E. Anayasa’nın 17. maddesinin üçüncü fıkrasında güvence altına alınan kötü muamele yasağının usul boyutunun başvurucu B.D. yönünden İHLAL EDİLDİĞİNE,
F. Kararın bir örneğinin ihlalin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden soruşturma yapılmak üzere Beypazarı Cumhuriyet Başsavcılığına (Sor. No: 2018/1441) GÖNDERİLMESİNE,
G. Başvurucu B.D.ye net 30.000 TL manevi tazminat ÖDENMESİNE, tazminata ilişkin diğer taleplerin REDDİNE,
H. 18.800 TL vekâlet ücretinden oluşan yargılama giderinin başvurucu B.D.ye ÖDENMESİNE,
İ. Ödemenin kararın tebliğini takiben başvurucunun Hazine ve Maliye Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına, ödemede gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar geçen süre için yasal FAİZ UYGULANMASINA,
J. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE 19/3/2024 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.