TÜRKİYE CUMHURİYETİ
ANAYASA MAHKEMESİ
İKİNCİ BÖLÜM
KARAR
BARIŞ İNAN BAŞVURUSU (4)
(Başvuru Numarası: 2019/24782)
Karar Tarihi: 11/1/2023
Başkan
:
Kadir ÖZKAYA
Üyeler
Engin YILDIRIM
M. Emin KUZ
Rıdvan GÜLEÇ
Yıldız SEFERİNOĞLU
Raportör
Ömer MENCİK
Başvurucu
Barış İNAN
I. BAŞVURUNUN ÖZETİ
1. Başvuru, ceza infaz kurumunda hükümlü olarak bulunan başvurucunun ücretini kendisinin karşılayıp kurum idaresi aracılığıyla satın aldığı süreli yayının kendisine teslim edilmemesi nedeniyle ifade özgürlüğünün; karara dayanak alınan Cumhuriyet savcısının itirazının başvurucuya tebliğ edilmemesi nedeniyle silahların eşitliği ve çelişmeli yargılama ilkeleri bağlamında adil yargılanma hakkının ihlal edildiği iddialarına ilişkindir. Başvurucu nihai kararı 14/6/2019 tarihinde öğrendikten sonra 1/7/2019 ve 11/7/2019 tarihlerinde iki ayrı bireysel başvuruda bulunmuştur. Başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
2. Somut başvuruda aynı olaya ilişkin 2019/23106 numaralı başvurunun bu başvuru ile birleştirilmesine karar verilmesi gerekir. Öte yandan her iki başvurunun aynı olaya ilişkin olması ve incelenen bireysel başvuruda Adalet Bakanlığının (Bakanlık) görüşünün bulunması dolayısıyla 2019/23106 numaralı başvuru yönünden Bakanlıktan görüş alınmasına gerek görülmemiştir.
3. Başvurucunun Özgür Gelecek İçin Yeni Demokrasi gazetesinin tarafına verilmemesine dair karara şikâyeti üzerine infaz hâkimliğince yapılan inceleme sonucunda, ceza infaz kurumunun süreli yayının başvurucuya verilmemesine dair kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. Ancak Cumhuriyet savcısının itirazı üzerine itiraz makamınca infaz hâkimliği kararının kaldırılmasına kesin olarak karar verilmiştir. İtirazın incelenmesi sürecinde Cumhuriyet savcısının itirazının başvurucuya bildirildiğine dair bir tespit yapılamamıştır.
II. DEĞERLENDİRME
4. Ödeme gücünden yoksun olduğu anlaşılan başvurucunun adli yardım talebinin kabulüne karar verilmesi gerekir.
A. İfade Özgürlüğünün İhlal Edildiğine İlişkin İddia
5. Anayasa Mahkemesi, Recep Bekik ve diğerleri ([GK], B. No: 2016/12936, 27/3/2019) kararında olay ve olguları somut başvuru ile benzer nitelikte olan bir başvuruyu inceleyerek uygulanacak anayasal ilkeleri belirlemiştir. Bu çerçevede süreli yayınların ceza infaz kurumlarındaki tutuklu ve hükümlülere teslim edilip edilmemesinde keyfîliği engelleyecek, aynı hukuki durumda bulunanlara aynı uygulamanın yapılmasını sağlayacak, açık, yol gösterici ve istikrarlı idari uygulamaları garanti edecek bir mekanizmanın bulunmadığı gerekçesiyle ifade özgürlüğünün ihlal edildiği sonucuna ulaşılmıştır. Her ne kadar Recep Bekik ve diğerleri kararından sonra 14/4/2020 tarihli ve 7242 sayılı Kanun ve buna bağlı düzenleyici işlemler ile bir dizi önlemler alınmış ise de eldeki başvurunun söz konusu yasal ve uygulamaya dönük değişiklikten önceki müdahalelere ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Bu sebeple eldeki başvuru yönünden anılan kararda açıklanan ilkelerden ve ulaşılan sonuçtan ayrılmayı gerektiren bir durum bulunmamaktadır. Bu doğrultuda başvurucunun Anayasa'nın 26. maddesinde güvence altına alınan ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.
B. Adil Yargılanma Hakkının İhlal Edildiğine İlişkin İddia
6. Anayasa Mahkemesi, İnan Gök (B. No: 2018/1936, 28/1/2021) kararında Cumhuriyet savcısının itirazının tebliğ edilmemesi ile ilgili iddiaları değerlendirmiştir. Söz konusu kararda; başvurucu lehine verilen infaz hâkimliği kararına karşı Cumhuriyet savcısı tarafından yapılan itirazda savcının itiraz dilekçesinin hükümlüye tebliğ edilmeden vehükümlünün itiraza karşı beyanları alınmadan infaz hâkimliği kararının kaldırılması nedeniyle başvurucunun iddia makamına karşı önemli ölçüde dezavantajlı duruma düşürüldüğü, bu durumun yargılamayı bir bütün hâlinde adil olmaktan çıkardığı belirtilerek silahların eşitliği ilkesinin ihlal edildiği sonucuna ulaşılmıştır (İnan Gök, §§ 49-53). Bu sebeple eldeki başvuru yönünden anılan kararlarda açıklanan ilkelerden ve ulaşılan sonuçtan ayrılmayı gerektiren bir durum bulunmamaktadır. Bu doğrultuda başvurucunun Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamındaki silahların eşitliği ve çelişmeli yargılama ilkelerinin ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.
III. GİDERİM
7. Başvurucu, yeniden yargılama yapılmasına hükmedilmesi ile 10.000 TL maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuştur.
8. Anayasa Mahkemesi, başvurucunun ücretini ödeyerek satın almak istediği süreli yayının ceza infaz kurumuna kabulü konusunda uygulamadan kaynaklanan bir yapısal sorun olduğu gerekçesiyle ifade özgürlüğünün ve karara dayanak alınan Cumhuriyet savcısının itirazının başvurucuya tebliğ edilmemesi nedeniyle silahların eşitliği ve çelişmeli yargılama ilkeleri bağlamında adil yargılanma hakkının ihlal edildiği sonucuna varmıştır. İfade özgürlüğüne ilişkin olarak derece mahkemelerince giderilemeyecek, idari ve hukuki düzenleme yapılmasını gerektirecek nitelikte yapısal sorun tespit edildiğinden her iki hak ihlali yönünden yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmadığı değerlendirilmiştir (benzer değerlendirme için bkz. Yavuz Şen ve diğerleri, B. No: 2017/20009, 12/1/2022, § 52).
9. Öte yandan eski hâle getirme kuralı çerçevesinde ihlalin sonuçlarının bütünüyle ortadan kaldırılabilmesi için başvurucuya manevi zararları karşılığında net 3.000 TL manevi tazminat ödenmesine karar verilmesi gerekir.
IV. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Başvuruların BİRLEŞTİRİLMESİNE,
B. Adli yardım talebinin KABULÜNE,
C. 1. İfade özgürlüğünün ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,
2. Silahların eşitliği ve çelişmeli yargılama ilkelerinin ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,
D. 1. Anayasa’nın 26. maddesinde güvence altına alınan ifade özgürlüğünün İHLAL EDİLDİĞİNE,
2. Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamındaki hakkaniyete uygun yargılanma hakkının güvencelerinden olan silahların eşitliği ve çelişmeli yargılama ilkelerinin İHLAL EDİLDİĞİNE,
E. Başvurucuya net 3.000 TL manevi tazminat ÖDENMESİNE, tazminata ilişkin diğer taleplerin REDDİNE,
F. Ödemenin kararın tebliğini takiben başvurucunun Hazine ve Maliye Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına, ödemede gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar geçen süre için yasal FAİZ UYGULANMASINA,
G. Kararın bir örneğinin bilgi için Kocaeli 1. Ağır Ceza Mahkemesine (2019/954 D. İş) ve Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE 11/1/2023 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.