TÜRKİYE CUMHURİYETİ
ANAYASA MAHKEMESİ
BİRİNCİ BÖLÜM
KARAR
SABAH KURDİ BAŞVURUSU
(Başvuru Numarası: 2019/24862)
Karar Tarihi: 13/4/2022
Başkan y.
:
Hicabi DURSUN
Üyeler
Muammer TOPAL
Recai AKYEL
Selahaddin MENTEŞ
İrfan FİDAN
Raportör
Hüseyin MECEK
Başvurucu
Sabah KURDİ
Vekili
Av. Kemal AĞAR
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, sınır dışı kararı nedeniyle kötü muamele yasağı ile yaşam hakkının ihlal edildiği iddialarına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 16/7/2019 tarihinde yapılmıştır. Komisyon, başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar vermiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
3. Başvuru formu ve ekleri, ilgili kurumlardan ve Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi’nden (UYAP) elde edilen bilgi ve belgelere göre olaylar özetle şöyledir:
4. 1991 doğumlu Suriye Arap Cumhuriyeti vatandaşı olan başvurucu, iç savaştan kaçarak Türkiye’ye geldiğini ifade etmektedir.
5. 4/4/2013 tarihli ve 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nun 54. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (ğ) bendi uyarınca çalışma izni olmadan konsomatrislik yaptığı gerekçesiyle Şanlıurfa Valiliği İl Göç İdaresi Müdürlüğünün 28/11/2018 tarihli kararıyla başvurucunun sınır dışı edilmesine ve idari gözetim altına alınmasına karar verilmiştir.
6. Sınır dışı kararına karşı başvurucu vekili 28/11/2018 tarihinde Şanlıurfa 1. İdare Mahkemesinde iptal davası açmıştır. İdare Mahkemesi 2/5/2019 tarihinde davanın reddine karar vermiştir.
7. Başvurucu 19/6/2019 tarihinde tebliğ edilen karara karşı 16/7/2019 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
8. Göç İdaresi Genel Müdürlüğünün 2/2/2021 tarihli yazısına göre başvurucu, İdare Mahkemesindeki dava sonuçlanmadan önce gönüllü geri dönüş kapsamında 10/12/2018 tarihinde Kilis Öncüpınar Kara Hudut Kapısı'ndan ülkesine çıkış yapmıştır.
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
9. Anayasa Mahkemesinin 13/4/2022 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Adli Yardım Talebi Yönünden
10. Anayasa Mahkemesinin Mehmet Şerif Ay (B. No: 2012/1181, 17/9/2013) kararında belirtilen ilkeler dikkate alınarak geçimini önemli ölçüde güçleştirmeksizin yargılama giderlerini ödeme gücünden yoksun olduğu anlaşılan başvurucunun açıkça dayanaktan yoksun olmayan adli yardım talebinin kabulüne karar verilmesi gerekir.
B. İhlal İddiaları Yönünden
11. Başvurucu vekili; Suriye’de iç savaş olduğunu, müvekkilinin ülkesine iadesi hâlinde öldürülme, maddi ve manevi bütünlüğünün tehlikeye girme riski bulunduğunu, başvurucunun belki de sınır dışı edildiğini belirterek kötü muamele yasağı ile yaşam hakkının ihlal edildiğini öne sürmüştür.
12. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanunu’nun "Bireysel başvuru hakkına sahip olanlar" kenar başlıklı 46. maddesinde kimlerin bireysel başvuru yapabileceği sayılmış olup anılan maddenin (1) numaralı fıkrasına göre bir kişinin Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunabilmesi için üç temel ön koşulun birlikte bulunması gerekmektedir. Bu ön koşullar başvuruya konu edilen ve ihlale yol açtığı ileri sürülen kamu gücü eylem veya işleminden ya da ihmalinden dolayı başvurucunun güncel bir hakkının ihlal edilmesi, bu ihlalden dolayı kişinin kişisel olarak ve doğrudan etkilenmiş olması, bunların sonucunda başvurucunun kendisinin mağdur olduğunu ileri sürmesidir (Onur Doğanay, B. No: 2013/1977, 9/1/2014, § 42).
13. İdare Mahkemesindeki davada verilen vekâletnameye istinaden başvurucu vekilince hazırlanan başvuru formundaki bilgilere göre başvurucunun sınır dışı edilip edilmediğinin avukatı tarafından bilinmediği anlaşılmıştır. Ancak başvurucu, İdare Mahkemesinde açtığı iptal davası derdest olduğu sırada kendi isteğiyle 10/12/2018 tarihinde ülkesine geri dönmüştür. Bireysel başvuru yapılmadan önce gönüllü olarak Türkiye'den ayrılan başvurucu yönünden sınır dışı etme işleminin herhangi bir hukuki ya da fiilî sonuç doğurmayacağı açıktır. Bu nedenle başvurucunun anılan iddiaya ilişkin mağdur sıfatı olduğu söylenemez.
14. Açıklanan gerekçelerle başvurunun diğer kabul edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin kişi bakımından yetkisizlik nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Adli yardım talebinin KABULÜNE,
B. Başvurunun kişi bakımından yetkisizlik nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
C. 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 339. maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca tahsil edilmesi mağduriyete neden olacağından adli yardım talebi kabul edilen başvurucunun yargılama giderlerini ödemekten TAMAMEN MUAF TUTULMASINA,
D. Kararın bir örneğinin bilgi için İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Genel Müdürlüğüne GÖNDERİLMESİNE 13/4/2022 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.