TÜRKİYE CUMHURİYETİ
ANAYASA MAHKEMESİ
BİRİNCİ BÖLÜM
KARAR
ABDULLAH SİZER VE DİĞERLERİ BAŞVURUSU
(Başvuru Numarası: 2019/25227)
Karar Tarihi: 15/5/2020
Başkan
:
Hasan Tahsin GÖKCAN
Üyeler
Burhan ÜSTÜN
Hicabi DURSUN
Yusuf Şevki HAKYEMEZ
Selahaddin MENTEŞ
Raportör
Pınar ARMAĞAN YILDIRIM
Başvurucular
1. Abdullah SİZER
2. Hanife SİZER
3. Hore ACAR
4. Kevser ORAL
5. Süleyman SİZER
Başvurucular Vekili
Av. Cüneyt ALKANDEMİR
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, Adalet Bakanlığı İnsan Hakları Tazminat Komisyonu tarafından hükmedilen tazminatın yetersiz olması nedeniyle makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 16/7/2019 tarihinde yapılmıştır.
3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
5. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle olaylar özetle şöyledir:
6. Başvurucular, murisleri Mehmet Selim Sizer'in 1995 tarihinde mayına basması sonucu ölümü nedeniyle zararların karşılanması talebiyle, 27/7/2005 tarihli ve 5233 sayılı Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkındaki Kanun kapsamında kurulan Mardin Valiliği Zarar Tespit Komisyonu Başkanlığına başvuruda bulunmuştur. Komisyon, 24/11/2011 tarihinde talebin reddine karar vermiştir. Başvurucular, Komisyonun verdiği ret kararının iptali talebiyle Mardin İdare Mahkemesinde 18/1/2012 tarihinde dava açmıştır.
7. Mahkemece 14/2/2013 tarihinde davanın reddine karar verilmiştir. Dosyanın temyizi üzerine Danıştay Onbeşinci Dairesinin 28/12/2016 tarihli onama ilamı üzerine kararının düzeltilmesi isteminde bulunulduğundan yargılama devam etmektedir.
8. Başvurucular, Anayasa Mahkemesi önünde davalarının makul sürede sonuçlandırılmadığından şikâyet etmiştir.
9. Anayasa Mahkemesi, 2017/21736 numaralı başvuru hakkında, yargılama sürecinin uzun sürmesiyle ilgili şikâyetler hususunda başvurucuların 6384 sayılı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine Yapılmış Başvuruların Tazminat Ödenmek Suretiyle Çözümüne Dair Kanunla kurulan Tazminat Komisyonuna başvurmaları gerektiğinden başvurunun kabul edilemez olduğuna karar vermiştir.
10. Başvurucular, 6384 sayılı Kanun'la kurulan Tazminat Komisyonuna 12/12/2018 tarihinde başvurarak davalarının makul sürede sonuçlandırılmadığından tazminat talebinde bulunmuştur.
11. Komisyon 22/3/2019 tarihli kararıyla makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Anayasa Mahkemesi’nin uzun yargılama konusundaki yerleşik içtihatları gözönüne alınarak hakkaniyet ölçüsünde ve takdiren toplam 8.500 TL manevi tazminat ödenmesine hükmetmiştir.
12. Başvurucular, Komisyon tarafından verilen manevi tazminat miktarının hakkaniyete aykırı ölçüde az olduğunu ileri sürerek Komisyon kararına itiraz etmiştir.
13. Ankara Bölge İdare Mahkemesi 11. İdari Dava Dairesi 12/6/2019 tarihli kararıyla itirazı reddetmiştir.
14. Başvurucular, itirazın reddine yönelik kararı 1/7/2019 tarihinde tebellüğ etmelerinin ardından 16/7/2019 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
15. Mahkemenin 15/5/2020 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Başvurucunun İddiaları
16. Başvurucular, makul sürede yargılanma hakkının ihlali nedeniyle lehine hükmedilen tazminat tutarının yetersiz olduğunu belirterek adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmektedir.
B. Değerlendirme
17. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 46. maddesinde kimlerin bireysel başvuru yapabileceği sayılmış olup anılan maddenin (1) numaralı fıkrasına göre bir kişinin Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunabilmesi için üç temel ön koşulun birlikte bulunması gerekmektedir. Bu ön koşullar, başvuruya konu edilen ve ihlale yol açtığı ileri sürülen kamu gücü eylem veya işleminden ya da ihmalinden dolayı başvurucunun güncel bir hakkının ihlal edilmesi, bu ihlalden dolayı kişinin kişisel olarak ve doğrudan etkilenmiş olması ve bunların sonucunda başvurucunun kendisinin mağdur olduğunu ileri sürmesidir (Fetih Ahmet Özer, B. No: 2013/6179, 20/3/2014, § 24).
18. Başvuru konusu olayda 6384 sayılı Kanun uyarınca kurulan Komisyon, makul sürede yargılama yapılmaması nedeniyle başvurucuların hak ihlaline uğradığını tespit etmiş ve uğranılan hak ihlali nedeniyle tazminat ödenmesine karar vermiş, bu karara karşı yapılan itiraz başvurusu da reddedilmiştir.
19. Bu durumda 6384 sayılı Kanun ile kurulan Komisyon tarafından uzun yargılanma nedeniyle başvurucuların adil yargılanma hakkının ihlal edildiğinin tespit edildiği ve bu ihlal sebebiyle ödenen tazminat tutarının Anayasa Mahkemesinin yerleşik içtihatlarıyla uyumlu olduğu görülmekle uzun yargılanma nedeniyle ortaya çıkan ihlalin gideriminin sağlanması ve bundan dolayı ihlalin güncelliğini yitirmesi nedeniyle bireysel başvuru tarihi itibarıyla başvurucuların mağdur statüsüsün bulunmadığı sonucuna varmak gerekmiştir.
20. Açıklanan gerekçelerle başvurunun bu kısmının, diğer kabul edilebilirlik şartları yönünden incelenmeksizin kişi bakımından yetkisizlik nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın kişi bakımından yetkisizlik nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA 15/5/2020 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.