TÜRKİYE CUMHURİYETİ
|
ANAYASA MAHKEMESİ
|
|
|
BİRİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
NESLİHAN BURMA BAŞVURUSU
|
(Başvuru Numarası: 2019/25776)
|
|
Karar Tarihi: 21/9/2023
|
|
BİRİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
Başkan
|
:
|
Hasan Tahsin GÖKCAN
|
Üyeler
|
:
|
Muammer TOPAL
|
|
|
Yusuf Şevki HAKYEMEZ
|
|
|
İrfan FİDAN
|
|
|
Muhterem İNCE
|
Raportör
|
:
|
Ferhat YILDIZ
|
Başvurucu
|
:
|
Neslihan BURMA
|
Vekili
|
:
|
Av. Elkan ALBAYRAK
|
I. BAŞVURUNUN ÖZETİ
1. Başvuru, kişisel verilerin güvenlik soruşturmasına esas alınması nedeniyle özel hayata saygı hakkı kapsamındaki kişisel verilerin korunmasını isteme hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
2. Başvurucu, Kamu Personeli Seçme Sınavı (KPSS) sonucuna göre 19/7/2017 tarihinde Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı (SGK) bünyesinde olmak üzere İstanbul'a memur olarak yerleştirilmiştir. Yerleştirme sonuçları çerçevesinde başvurucunun güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yaptırılmıştır. SGK İnsan Kaynakları Daire Başkanlığının 10/11/2017 tarihli yazısı ile başvurucuya güvenlik ve arşiv araştırmasının olumsuz sonuçlandığından bahisle atamasının yapılamayacağı tebliğ edilmiştir.
3. Başvurucu 19/12/2017 tarihinde, anılan işlemin iptali istemiyle Ankara 9. İdare Mahkemesinde (Mahkeme) dava açmıştır. Mahkeme 18/10/2018 tarihinde davanın reddine karar vermiştir. Kararın gerekçesinde başvurucu hakkında gerçekleştirilen güvenlik soruşturması sonucunda, başvurucunun eşinin ByLock kullanıcısı olduğuna ve mesleğinden ihraç edildiğine, hakkındaki soruşturmanın da devam ettiğine yönelik bilgilere ulaşıldığı vurgulanmıştır.
4. Karara karşı yapılan istinaf başvurusu, Ankara Bölge İdare Mahkemesi 1. İdari Dava Dairesinin 28/3/2019 tarihli kararı ile kararın usul ve hukuka uygun olduğu gerekçesiyle kesin olarak reddedilmiştir.
5. Başvurucu, nihai hükmü 28/6/2019 tarihinde öğrendikten sonra 26/7/2019 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
6. Komisyonca 3/3/2022 tarihinde başvurucunun mülkiyet ve çalışma haklarının ihlal edildiğine ilişkin iddialarının kabul edilemez olduğuna, özel hayata saygı hakkının ihlal edildiğine ilişkin başvurunun ise kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
II. DEĞERLENDİRME
7. Ödeme gücünden yoksun olduğunu belirten başvurucunun adli yardım talebinin kabulüne karar verilmesi gerekir (Mehmet Şerif Ay, B. No: 2012/1181, 17/9/2013).
8. Başvurucu; hakkında yapılan soruşturma ve araştırmanın yasal sınırların dışına çıkılarak gerçekleştirildiğini, özel hayatın gizliliği ve korunması hakkının ihlali boyutuna ulaştığını, kendisi, eşi ve ailesi hakkında yasal sınırları aşan araştırma yapıldığını ileri sürmüştür. Başvurucu ayrıca eşinin kamu görevinden çıkarıldığını, özel sektörde dahi iş bulamayacağını, kendisinin de işe girişinin bu şekilde önlenmesi ile ailesinin geleceğinin tehlikeye atıldığını, bu nedenle ailenin korunması ve çocuk haklarının ihlal edildiğini iddia etmiştir.
9. Bakanlık görüşünde; mahkeme kararının yeterli gerekçe içerdiği ve kararda açıkça keyfî bir şekilde davranıldığına işaret eden bir hususun bulunmadığı, olayın olağanüstü hâl döneminde gerçekleştiğinden Anayasa'nın 15. maddesinin de dikkate alınmasının faydalı olacağı belirtilmiştir. Görüşte ayrıca mevcut başvuruda başvurucunun özel ve aile hayatına saygı hakkının ihlal edilip edilmediği konusunda inceleme yapılırken Anayasa ve ilgili mevzuat hükümleri, Anayasa Mahkemesi içtihadı ve somut olayın kendine özgü koşullarının da dikkate alınması gerektiği ifade edilmiştir.
10. Başvurucu, Bakanlık görüşüne karşı beyanında; derece mahkemelerinin kararlarının gerekçeden yoksun olduğunu, ataması yapılmadığı için uzun süre işsiz kaldığını, yakınlarının desteğine muhtaç duruma düşürüldüğünü, atanmamasına gerekçe olarak eşinin Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) kapsamında memuriyetten çıkarılması olarak gösterilmesinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürmüştür.
11. Başvuru, özel hayata saygı hakkı kapsamındaki kişisel verilerin korunmasını isteme hakkı kapsamında incelenmiştir.
12. Açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine karar verilmesini gerektirecek başka bir neden de bulunmadığı anlaşılan başvurunun özel hayata saygı hakkı kapsamındaki kişisel verilerin korunmasını isteme hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir.
13. Öncelikle belirtmek gerekir ki 7/4/2021 tarihli ve 7315 sayılı Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Kanunu 17/4/2021 tarihli ve 31457 Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiş ve 26/10/1994 tarihli ve 4045 sayılı Güvenlik Soruşturması, Bazı Nedenlerle Görevlerine Son Verilen Kamu Personeli ile Kamu Görevine Alınmayanların Haklarının Geri Verilmesine ve 1402 Numaralı Sıkıyönetim Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun'u yürürlükten kaldırmıştır. 7315 sayılı Kanun'un yürürlüğe girdiği tarihten itibaren kişilerin güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması bu Kanun kapsamında yapılmaktadır.
14. Bununla birlikte Anayasa Mahkemesi Fatih Saraman başvurusunda, başvuru konusu olayda yürürlükte bulunan mevcut güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yönteminin kanunilik koşulunu sağlamadığına karar vermiştir. Kararda 4045 sayılı Kanun'un sadece hangi kamu görevleri bakımından güvenlik soruşturması yaptırılacağını düzenlediğini ancak konuyla ilgili temel esasları, ilkeleri ve çerçeveyi belirlemediği belirtilmiş; Kanun'un ve ilgili yönetmeliğin kişisel verilerin kayıt, muhafaza ve kullanımını içeren tedbirlerin kapsamını, uygulanmasını düzenleyen ve özellikle, süre, stoklama, kullanım, üçüncü kişilerin erişimi, verilerin gizliliği, bütünlüğü ve imhası konusundaki usullere ilişkin, muhataplarının yetki aşımı ve keyfîliğe karşı yeteri kadar güvenceye sahip olmalarını sağlayacak açık ve detaylı kuralları içermemesi nedeniyle kanunilik şartını sağlamadığı sonucuna varılmıştır (Fatih Saraman [GK], B. No: 2014/7256, 27/2/2019, §§ 88-90; Süleyman Akif Nazlıgül, B. No: 2018/31982, 15/6/2021, § 33).
15. Öte yandan 1/2/2018 tarihli ve 7070 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabul Edilmesine Dair Kanun'un 60. maddesi ile 657 sayılı Kanun’un 48. maddesinin birinci fıkrasının (A) bendine eklenen (8) numaralı alt bendin iptali istemiyle 114 milletvekili tarafından 3/5/2018 tarihinde Anayasa Mahkemesinde dava açılmıştır. Anayasa Mahkemesi 24/7/2019 tarihli ve E.2018/73, K.2019/65 sayılı kararıyla başvuruya konu olayda uygulanan kuralı, Anayasa’nın 13., 20. ve 128. maddelerine aykırı görerek iptal etmiştir. Kararın gerekçesinde; güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasıyla elde edilen verilerin kişisel veri niteliğinde olduğu, bu alanda düzenleme getiren kuralların kamu makamlarına hangi koşullarda ve hangi sınırlar içinde tedbirler uygulama ve özel hayatın gizliliğine yönelik müdahalelerde bulunma yetkisi verildiğini yeterince açık olarak göstermesi ve olası kötüye kullanmalara karşı yeterli güvenceleri sağlaması gerektiği, kuralda ise güvenlik soruşturması ve/veya arşiv araştırması yapılması memurluğa alımlarda genel şartlar arasında sayılmasına karşın güvenlik soruşturmasına ve arşiv araştırmasına konu edilecek bilgi ve belgelerin neler olduğuna, bu bilgilerin ne şekilde kullanılacağına, hangi mercilerin soruşturma ve araştırmayı yapacağına ilişkin herhangi bir düzenleme yapılmadığı belirtilmiştir. Anayasa Mahkemesi Fatih Saraman kararında benimsediği bu yaklaşımı norm denetiminde verdiği iptal kararıyla da sürdürmüştür (Süleyman Akif Nazlıgül, § 34).
16. Somut olayda da anılan ilkelerden ayrılmayı gerektirir bir durum bulunmamaktadır. Sonuç olarak başvuruya konu müdahalenin kanunilik şartını sağlamadığı anlaşıldığından söz konusu müdahale açısından diğer güvence ölçütlerine riayet edilip edilmediğinin ayrıca değerlendirilmesine gerek görülmemiştir.
17. Açıklanan gerekçelerle başvurucunun Anayasa’nın 20. maddesinde güvence altına alınan özel hayata saygı hakkı kapsamındaki kişisel verilerin korunmasını isteme hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.
III. GİDERİM
18. Başvurucu; ihlalin tespit edilmesi, yargılamanın yenilenmesi ile maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuştur.
19. Başvuruda tespit edilen hak ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmaktadır. Bu kapsamda kararın gönderildiği yargı mercilerince yapılması gereken iş, yeniden yargılama işlemlerini başlatmak ve Anayasa Mahkemesini ihlal sonucuna ulaştıran nedenleri gideren, ihlal kararında belirtilen ilkelere uygun yeni bir karar vermektir (30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 50. maddesinin (2) numaralı fıkrasında düzenlenen bireysel başvuruya özgü yeniden yargılama kurumunun özelliklerine ilişkin kapsamlı açıklamalar için bkz. Mehmet Doğan [GK], B. No: 2014/8875, 7/6/2018, §§ 54-60; Aligül Alkaya ve diğerleri (2), B. No: 2016/12506, 7/11/2019, §§ 53-60, 66; Kadri Enis Berberoğlu (3) [GK], B. No: 2020/32949, 21/1/2021, §§ 93-100).
20. Yeniden yargılama yapılmak üzere dosyanın yetkili yargı merciine gönderilmesine karar verilmesinin ihlal iddiası açısından yeterli bir giderim sağladığı anlaşıldığından başvurucunun tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekir.
IV. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Adli yardım talebinin KABULÜNE,
B. Özel hayata saygı hakkı kapsamındaki kişisel verilerin korunması hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,
C. Anayasa’nın 20. maddesinde güvence altına alınan özel hayata saygı hakkı kapsamındaki kişisel verilerin korunması hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE,
D. Kararın bir örneğinin özel hayata saygı hakkı kapsamındaki kişisel verilerin korunması hakkının ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere Ankara 9. İdare Mahkemesine (E.2017/3559, K.2018/2007) GÖNDERİLMESİNE,
E. Başvurucunun tazminat talebinin REDDİNE,
F. 18.800 TL vekâlet ücretinden oluşan yargılama giderinin başvurucuya ÖDENMESİNE,
G. Ödemenin kararın tebliğini takiben başvurucunun Hazine ve Maliye Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına, ödemede gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar geçen süre için yasal FAİZ UYGULANMASINA,
H. Kararın bir örneğinin bilgi için Ankara Bölge İdare Mahkemesi 1. İdari Dava Dairesi (2019/608, K.2019/469) ile Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE 21/9/2023 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.