TÜRKİYE CUMHURİYETİ
ANAYASA MAHKEMESİ
İKİNCİ BÖLÜM
KARAR
HADİCE YETÜT VE DİĞERLERİ BAŞVURUSU
(Başvuru Numarası: 2019/34393)
Karar Tarihi: 4/5/2020
Başkan
:
Kadir ÖZKAYA
Üyeler
Engin YILDIRIM
Rıdvan GÜLEÇ
Recai AKYEL
Yıldız SEFERİNOĞLU
Raportör
Selçuk KILIÇ
Başvurucular
Bkz. Ekli Tablonun C Sütunu
Başvurucular Vekili
Av. Ali Rıza GÜDER
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, 17/7/2004 tarihli ve 5233 sayılı Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Kanun kapsamında yapılan başvurular ve akabinde açılan davalarda makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği iddialarına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvurular 16/10/2019 tarihinde yapılmıştır.
3. Ekli tabloda sıralanan başvurulara ait başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesinden sonra başvurular Komisyonlara sunulmuştur.
4. Komisyonca başvuruların kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
5. Konularının aynı olması nedeniyle ekli tablonun B sütununda numaraları belirtilen başvuru dosyalarının aynı tablonun (1) numaralı satırında yer alan 2019/34393 numaralı bireysel başvuru dosyası ile birleştirilmesine ve incelemenin bu dosya üzerinden yapılmasına karar verilmiştir.
6. Bölüm Başkanı tarafından başvuruların kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.
7. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına (Bakanlık) gönderilmiştir. Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü'nün 71. maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca başvurunun içtihadın oluştuğu alana ilişkin olduğu değerlendirilerek Bakanlık cevabı beklenmeden incelenmesine karar verilmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
8. Başvuru formları ve eklerinde ifade edildiği şekliyle olaylar özetle şöyledir:
9. Başvurucular, ekli tablonun D sütununda belirtilen tarihlerde 5233 sayılı Kanun kapsamına giren zararlarının karşılanması talebiyle Tunceli Valiliği Zarar Tespit Komisyonuna (Komisyon) başvurmuştur.
10. Ekli tablonun E-1. sütununda tarih ve sayıları belirtilen Komisyon kararlarında başvurucuların taleplerinin kabulüne veya reddine karar verilmiştir.
11. Belirtilen Komisyon kararlarının aleyhine ekli tablonun G sütununda belirtilen tarihlerde başvurucular tarafından açılan iptal davalarında, ekli tablonun G-1. sütununda tarihleri gösterilen Malatya İdare Mahkemesi kararları ile dava konusu işlemin iptaline hükmedilmiştir.
12. Davalı idarenin temyizi üzerine ekli tablonun H-1. sütununda gösterilen tarihte Danıştay Onuncu Dairesi ve Danıştay Onbeşinci Dairesi ilamları ile kararların onanmasına hükmedilmiştir.
13. Mahkeme hükmü uyarınca yeniden inceleme yapılarak ekli tablonun E-2. sütununda tarih ve sayıları belirtilen Komisyon kararlarıyla belli miktarda tazminata karar verilmiştir.
14. Söz konusu Komisyon kararlarına karşı da ekli tablonun F-2. sütununda belirtilen tarihlerde Elâzığ 1. ve 2. İdare Mahkemelerinde davalar açılmış, anılan Mahkemelerin ekli tablonun G-2. sütununda tarihleri gösterilen kararları ile davaların kısmen kabulüne hükmedilmiştir.
15. Davalı idarenin temyizi üzerine ekli tablonun H-2. sütununda gösterilen tarihte Danıştay Onbeşinci Dairesi ilamları ile kararlar bozulmuş, kararın düzeltilmesi istemleri de aynı Dairenin ekli tablonun I-2. sütununda gösterilen tarihli kararlarıyla reddedilmiştir.
16. Bozma kararı üzerine ekli tablonun G-3. sütunda tarihleri gösterilen Elâzığ 1. ve 2. İdare Mahkemesi kararları ile yeniden hüküm kurulmuş ve davaların kısmen kabulüne karar verilmiştir.
17. Başvurucuların ve davalı idarenin karşılıklı temyizi üzerine ekli tablonun H-3. sütununda belirtilen tarihte Danıştay Onbeşinci Dairesi ilamları ile kararların tazminata ilişkin kısımları onanmış, yargılama giderleri ve vekâlet ücretine ilişkin kısımları bozulmuş, kararın düzeltilmesi istemleri de aynı Dairenin ekli tablonun I-3. sütununda gösterilen tarihli kararlarıyla reddedilmiştir.
18. Bozma kararı üzerine Elâzığ 1. ve 2. İdare Mahkemelerince, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Genel Kurulunun 20/04/2016 tarihli kararıyla Tunceli'nin Elâzığ İdare Mahkemesinin yargı çevresinden çıkarılarak Erzurum İdare Mahkemesinin yargı çevresine bağlanması nedeniyle davaların yetki yönünden reddine ve dava dosyalarının Erzurum İdare Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
19. Ekli tablonun G-4. sütununda tarih ve sayıları belirtilen Erzurum 2. İdare Mahkemesi kararlarıyla Elâzığ 1. ve 2. İdare Mahkemesi kararlarının yargılama giderleri ve vekâlet ücreti kısımlarına yönelik ısrar kararı verilmiştir.
20. Başvurucuların temyizi üzerine, ekli tablonun H-4. sütununda gösterilen tarihte Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun (İDDK) ilamları ile ısrar kararları onanmıştır.
21. Başvurucuların İDDK kararına yönelik kararın düzeltilmesi istemlerinin bazıları bireysel başvuru tarihinden sonra karara bağlanmış, bazıları ise derdest durumdadır.
22. Başvurucular, 16/10/2019 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
23. Mahkemenin 4/5/2020 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Başvurucuların İddiaları
24. Başvurucular, makul sürede yargılanma haklarının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
B. Değerlendirme
1. Kabul Edilebilirlik Yönünden
25. Açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine karar verilmesini gerektirecek başka bir neden de bulunmadığı anlaşılan makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir.
2. Esas Yönünden
26. Medeni hak ve yükümlülüklerle ilgili uyuşmazlıklara ilişkin idari yargılamanın süresi tespit edilirken sürenin başlangıç tarihi olarak davanın ikame edildiği tarih; sürenin sona erdiği tarih olarak -çoğu zaman icra aşamasını da kapsayacak şekilde- yargılamanın sona erdiği, yargılaması devam eden davalar yönünden ise Anayasa Mahkemesinin makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin şikâyetle ilgili kararını verdiği tarih esas alınır (Selahattin Akyıl, B. No: 2012/1198, 7/11/2013, §§ 45, 47).
27. Medeni hak ve yükümlülüklerle ilgili uyuşmazlıklara ilişkin idari yargılama süresinin makul olup olmadığı değerlendirilirken yargılamanın karmaşıklığı ve kaç dereceli olduğu, tarafların ve ilgili makamların yargılama sürecindeki tutumu ve başvurucunun yargılamanın süratle sonuçlandırılmasındaki menfaatinin niteliği gibi hususlar dikkate alınır (Selahattin Akyıl, § 41).
28. Bu hususlara ek olarak Anayasa Mahkemesi 5233 sayılı Kanun kapsamında yapılan yargılamalarda komisyonların belli bir dönem içinde geçici olarak olağanüstü iş yükü artışı ile karşılaşmasından kaynaklanan gecikmelerde, kamu otoritelerince zamanında ve yeterli tedbirlerin alınmış olup olmadığını da gözönünde bulundurmaktadır. Gerekli tedbirler alınmışsa makul sürenin hesaplanmasında olağan yargılamalara kıyasla daha esnek bir yaklaşım benimsenmektedir (Sabri Çetin, B. No: 2013/3007, 6/2/2014, §§ 60-72; Mahmut Can Arslan, B. No: 2013/3008, 6/2/2014, §§ 59-71; Mehmet Gürgen, B. No: 2013/3202, 6/2/2014, §§ 57-67; Celal Demir, B. No: 2013/3309, 6/2/2014 §§ 57-69).
29. Somut davalara bir bütün olarak bakıldığında Komisyona başvuru tarihi (ekli tablonun D sütunu) ile başlayan hâlen devam eden ekli tablonun J sütununda her bir başvuru için ayrı ayrı toplam süreleri belirtilen yargılama süreçlerinde makul olmayan bir gecikmenin olduğu sonucuna varılmıştır.
30. Açıklanan gerekçelerle başvurucuların Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.
3. 6216 Sayılı Kanun'un 50. Maddesi Yönünden
31. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 50. maddesinin ilgili kısmı şöyledir:
“(1) Esas inceleme sonunda, başvurucunun hakkının ihlal edildiğine ya da edilmediğine karar verilir. İhlal kararı verilmesi hâlinde ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için yapılması gerekenlere hükmedilir…
(2) Tespit edilen ihlal bir mahkeme kararından kaynaklanmışsa, ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldırmak için yeniden yargılama yapmak üzere dosya ilgili mahkemeye gönderilir. Yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmayan hâllerde başvurucu lehine tazminata hükmedilebilir veya genel mahkemelerde dava açılması yolu gösterilebilir. Yeniden yargılama yapmakla yükümlü mahkeme, Anayasa Mahkemesinin ihlal kararında açıkladığı ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldıracak şekilde mümkünse dosya üzerinden karar verir.”
32. Başvurucular, ihlalin tespiti ile manevi tazminat talebinde bulunmuştur.
33. Başvuruda, adil yargılanma hakkı kapsamındaki makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği sonucuna varılmıştır.
34. İhlal tespitiyle giderilemeyecek olan manevi zararları karşılığında başvuruculara ekli tablonun K sütununda gösterilen net manevi tazminat miktarlarının ödenmesine karar verilmesi gerekir.
35. Başvuruculara 3.000 TL vekâlet ücretinin müştereken ödenmesine, dosyadaki belgelerden tespit edilen 364,60 TL harçtan oluşan yargılama giderinin başvuruculara ayrı ayrı ödenmesine karar verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,
B. Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan makul sürede yargılanma hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE,
C. Başvuruculara ekli tablonun K sütununda gösterilen miktarlarda manevi tazminat ÖDENMESİNE, tazminata ilişkin diğer taleplerinin REDDİNE,
D. Dosyadaki belgelerden tespit edilen 364,60 TL harçtan oluşan yargılama giderinin başvuruculara AYRI AYRI, 3.000 TL vekâlet ücretinin başvuruculara MÜŞTEREKEN ÖDENMESİNE,
E. Ödemelerin, kararın tebliğini takiben başvurucuların Hazine ve Maliye Bakanlığına başvuru tarihlerinden itibaren dört ay içinde yapılmasına, ödemede gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar geçen süre için yasal FAİZ UYGULANMASINA,
F. Kararın bir örneğinin bilgi için ilgili mahkemelere GÖNDERİLMESİNE,
G. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE 4/5/2020 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.