TÜRKİYE CUMHURİYETİ
|
ANAYASA MAHKEMESİ
|
|
|
BİRİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
BURHAN ULUS VE DİĞERLERİ BAŞVURUSU
|
(Başvuru Numarası: 2019/36906)
|
|
Karar Tarihi: 20/4/2020
|
|
BİRİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
Başkan
|
:
|
Hasan Tahsin GÖKCAN
|
Üyeler
|
:
|
Serdar ÖZGÜLDÜR
|
|
|
Hicabi DURSUN
|
|
|
Muammer TOPAL
|
|
|
Selahaddin MENTEŞ
|
Raportör
|
:
|
Tuğba TUNA IŞIK
|
Başvurucular
|
:
|
1. Burhan ULUS
|
|
|
2. Derya ULUS
|
|
|
3. Furkan ULUS
|
|
|
4. Gürgin SÖNMEZ
|
|
|
5. Hülya ULUS
|
|
|
6. İrfan ULUS
|
|
|
7. İzzettin ULUS
|
|
|
8. Mağfure ULUS
|
|
|
9. Mehmet ULUS
|
|
|
10. Mezbure ULUS
|
|
|
11. Nebile SÖNMEZ
|
|
|
12. Ramazan ULUS
|
|
|
13. Şefik ULUS
|
Başvurucular Vekili
|
:
|
Av. Hasan ALDANMAZ
|
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, açılan tam yargı davasında hakkaniyete aykırı karar
verilmesi ve yargılamanın uzun sürmesi nedenleriyle adil yargılanma hakkının
ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 5/11/2019 tarihinde yapılmıştır.
3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön
incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm
tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
5. Bölüm Başkanı tarafından başvurunun kabul edilebilirlik ve
esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.
6. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına
(Bakanlık) gönderilmiştir. Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü'nün 71. maddesinin (2)
numaralı fıkrası uyarınca başvurunun içtihadın oluştuğu alana ilişkin olduğu
değerlendirilerek Bakanlık cevabı beklenmeden incelenmesine karar verilmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
7. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili
olaylar özetle şöyledir:
8. Başvurucular 25/6/2010 tarihinde tazminat talebiyle idareye
yaptıkları müracaatın reddedilmesi üzerine idare mahkemesinde tazminat davası
açmışlardır. Davada delillerin değerlendirilmesi ve hukuk kurallarının
uygulanmasında hata yapılarak adil olmayan karar verildiğini ve davanın
10/9/2019 tarihinde sona ermesi sebebiyle yargılamanın uzun sürdüğünü
belirterek adil yargılanma haklarının ihlal edildiği iddiasıyla Anayasa
Mahkemesine bireysel başvuruda bulunmuşlardır.
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
9. Mahkemenin 20/4/2020 tarihinde yapmış olduğu toplantıda
başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Makul Sürede
Yargılanma Hakkının İhlal Edildiğine İlişkin İddia
1. Başvurucuların
İddiaları
10. Başvurucular, uzun süren yargılama nedeniyle makul sürede
yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
2. Değerlendirme
a. Kabul Edilebilirlik
Yönünden
11. Açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine
karar verilmesini gerektirecek başka bir neden de bulunmadığı anlaşılan makul
sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilir
olduğuna karar verilmesi gerekir.
b. Esas Yönünden
12. Medeni hak ve yükümlülüklerle ilgili uyuşmazlıklara ilişkin
idari yargılamanın süresi tespit edilirken sürenin başlangıç tarihi olarak
davanın ikame edildiği tarih; sürenin sona erdiği tarih olarak -çoğu zaman icra
aşamasını da kapsayacak şekilde- yargılamanın sona erdiği, yargılaması devam
eden davalar yönünden ise Anayasa Mahkemesinin makul sürede yargılanma hakkının
ihlal edildiğine ilişkin şikâyetle ilgili kararını verdiği tarih esas alınır (Selahattin Akyıl, B. No: 2012/1198,
7/11/2013, §§ 45, 47).
13. Medeni hak ve yükümlülüklerle ilgili uyuşmazlıklara ilişkin
idari yargılama süresinin makul olup olmadığı değerlendirilirken yargılamanın
karmaşıklığı ve kaç dereceli olduğu, tarafların ve ilgili makamların yargılama
sürecindeki tutumu ve başvurucunun yargılamanın süratle sonuçlandırılmasındaki
menfaatinin niteliği gibi hususlar dikkate alınır (Selahattin Akyıl, § 41).
14. Anılan ilkeler ve Anayasa Mahkemesinin benzer başvurularda
verdiği kararlar dikkate alındığında 9 yıl 2 ay 15 günlük yargılama süresinin
makul olmadığı sonucuna varmak gerekir.
15. Açıklanan gerekçelerle Anayasa’nın 36. maddesinde güvence
altına alınan makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi
gerekir.
B. Diğer İhlal İddiaları
16. Başvurucular, delillerin değerlendirilmesi ve hukuk
kurallarının uygulanmasında hata yapılarak adil olmayan karar verilmesi ve
aleyhe vekâlet ücretine hükmedilmesi nedeniyle adil yargılanma hakkının ihlal
edildiğini ileri sürmüştür. Başvurucuların belirtilen şikâyetleri yönünden açık
bir ihlalin bulunmadığı değerlendirildiğinden diğer kabul edilebilirlik
koşulları yönünden incelenmeksizin açıkça
dayanaktan yoksun olması
nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekmektedir.
C. 6216 Sayılı Kanun'un
50. Maddesi Yönünden
17. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin
Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 50. maddesinin ilgili kısmı
şöyledir:
“(1) Esas inceleme sonunda, başvurucunun
hakkının ihlal edildiğine ya da edilmediğine karar verilir. İhlal kararı
verilmesi hâlinde ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için yapılması
gerekenlere hükmedilir…
(2) Tespit edilen ihlal bir mahkeme
kararından kaynaklanmışsa, ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldırmak için yeniden
yargılama yapmak üzere dosya ilgili mahkemeye gönderilir. Yeniden yargılama
yapılmasında hukuki yarar bulunmayan hâllerde başvurucu lehine tazminata
hükmedilebilir veya genel mahkemelerde dava açılması yolu gösterilebilir.
Yeniden yargılama yapmakla yükümlü mahkeme, Anayasa Mahkemesinin ihlal
kararında açıkladığı ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldıracak şekilde mümkünse
dosya üzerinden karar verir.”
18. Başvurucular ihlalin tespiti ile her başvurucu için ayrı
ayrı 5.000 TL manevi tazminata karar verilmesi talebinde bulunmuştur.
19. Somut olayda makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği
sonucuna varılmıştır.
20. İhlal tespitiyle giderilemeyecek olan manevi zararları
karşılığında her başvurucu için 5.000 TL manevi tazminatın başvuruculara ayrı
ayrı ödenmesine karar verilmesi gerekir.
21. Dosyadaki belgelerden tespit edilen 364,60 TL harç ve 3.000
TL vekâlet ücretinden oluşan toplam 3.364,60 TL yargılama giderinin
başvuruculara müştereken ödenmesine karar verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. 1. Makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin
iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,
2. Diğer ihlal iddialarının açıkça
dayanaktan yoksun olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ olduğuna,
B. Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan makul sürede
yargılanma hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE,
C. 5.000 TL manevi tazminatın başvuruculara AYRI AYRI
ÖDENMESİNE,
D. 364,60 TL başvuru harcı ve 3.000 TL vekalet ücretinden oluşan
toplam 3.364,60 TLyargılama giderinin başvuruculara MÜŞTEREKEN ÖDENMESİNE,
E. Ödemenin, kararın tebliğini takiben başvurucunun Hazine ve
Maliye Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına,
ödemede gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine
kadar geçen süre için yasal FAİZ UYGULANMASINA,
F. Kararın bir örneğinin bilgi için Van 3. İdare Mahkemesine
(E.2011/414, K.2013/364), GÖNDERİLMESİNE,
G. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE
20/4/2020 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.