TÜRKİYE CUMHURİYETİ
|
ANAYASA MAHKEMESİ
|
|
|
İKİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
CELAL ORÇUN KÖKTUNA BAŞVURUSU
|
(Başvuru Numarası: 2019/37461)
|
|
Karar Tarihi: 15/11/2023
|
|
İKİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
Başkan
|
:
|
Kadir ÖZKAYA
|
Üyeler
|
:
|
Engin YILDIRIM
|
|
|
M. Emin KUZ
|
|
|
Basri BAĞCI
|
|
|
Kenan YAŞAR
|
Raportör
|
:
|
Saliha AKSOY
|
Başvurucu
|
:
|
Celal Orçun KÖKTUNA
|
Vekili
|
:
|
Av. Özer YAVRU
|
I. BAŞVURUNUN ÖZETİ
1. Başvuru, işe iade talebiyle açılan davada adil yargılanma hakkı kapsamında masumiyet karinesinin ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
2. Başvurucu, TNS Piyasa Araştırma Danışmanlık ve Ticaret A.Ş. unvanlı firmada finans müdürü olarak çalışmakta iken, 14/12/2011 tarihinde Üsküdar Başsavcılığı tarafından gözaltına alınmış, başlatılan ceza soruşturması neticesinde tacir ve şirket yöneticileri ile kooperatif yöneticilerinin dolandırıcılığı, kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirmek veya yaymak, edimin ifasına fesat karıştırma, özel belgede sahtecilik suçlarından hakkında27/8/2012 tarihinde kamu davası açılmıştır. İstanbul Anadolu 5. Ağır Ceza Mahkemesinin E.2012/307 sayılı dosyası ile görülmeye başlanan davada anılan Mahkemenin 14/3/2017 tarihli kararıyla başvurucunun beraatine hükmedilmiştir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesinin 17/7/2017 tarihli kararıyla beraat hükmü kesinleşmiştir.
3. Başvurucunun iş akdi, işveren tarafından 'doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışlarının tespiti' nedeniyle işçi ve işveren arasındaki güven ilişkisinin bozulduğu gerekçesiyle 16/1/2012 tarihinde feshedilmiştir.
4. Başvurucu 27/1/2012 tarihinde İstanbul 9. İş Mahkemesinde (İş Mahkemesi) işe iade talebiyle dava açmıştır. Mahkeme 2/4/2013 tarihli kararıyla davayı reddetmiştir. Anılan karar Yargıtay 22. Hukuk Dairesinin 28/6/2013 tarihli kararı ile onanarak kesinleşmiştir.
5. Başvurucu 21/4/2017 tarihinde, iş akdinin haksız ve hukuka aykırı olarak feshedildiğini, hakkında açılan ceza davasında Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ) tarafından organize edilmiş bir kumpas kapsamında haksız yere yargılandığını, ceza davasında 14/3/2017 tarihi itibari ile beraat etmiş olduğunu belirterek, 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 375. maddesine dayalı olarak yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunmuştur.
6. İş Mahkemesi 18/10/2017 tarihli kararı ile davacı tarafından yargılamanın yenilenmesi talebine dayanak olarak gösterilen hususların yargılamanın yenilenmesini gerektiren sebepler olmadığı gerekçesi ile talebi reddetmiştir.
7. Başvurucunun anılan karara yönelik istinaf talebi, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesinin 10/1/2018 tarihli kararıyla; dosyada yargılamanın yenilenmesi davası açıldığı tarihte bahsedilen İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesince verilen kararın henüz kesinleşmediği, öte yandan davacı tarafından yargılamanın yenilenmesi için ileri sürülen husuların da yasada yargılamanın iadesi sebepleri arasında düzenlenmediği gerekçesiyle reddedilmiştir.
8. Bölge Adliye Mahkemesi kararı başvurucu tarafından temyiz edilmiştir. Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 26/11/2018 tarihli kararıyla hüküm bozulmuştur. Bozma gerekçesinde; davacının yargılamanın iadesi talebinin ceza davasında verilen beraat kararının kesinleşmediği gerekçesi ile reddedildiği ancak Mahkemece ceza dosyasının incelenmediği ve bu konuda bir değerlendirme yapılmadığı belirtilmiştir. 6100 sayılı Kanun'un bekletici sorun başlığı altında düzenlenen 165. maddesinin (1) numaralı fıkrasına göre, bir davada hüküm verilebilmesi, başka bir davaya, idari makamın tespitine yahut dava konusuyla ilgili bir hukuki ilişkinin mevcut olup olmadığına kısmen veya tamamen bağlı ise mahkemece o davanın sonuçlanmasına veya idari makamın kararına kadar yargılamanın bekletilebileceği vurgulanmıştır.
9. Mahkemece, Yargıtay bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde; yargılamanın yenilenmesi sebebi olarak gösterilen ceza davasının sonradan öğrenilen bir delil niteliği taşımadığı ifade edilmiştir. Ayrıca, işe iade talebinin reddine ilişkin kararın gerekçesinde bu ceza davasının belirtildiği ve sonucunun neden beklenmesi gerekmediğinin gerekçesinin de gösterildiği vurgulanmıştır. Tarafların işe iade davasının görüldüğü sırada ceza davasından haberdar olduğu ve mahkemece de bu hususun değerlendirildiği belirtilerek, dayanılan ceza mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanunun 175. maddesi kapsamında iade-i muhakeme sebebi sayılamayacağı gerekçesi ile davanın reddine hükmedilmiştir. Anılan karar istinaf ve temyiz aşamalarından geçerek 16/9/2019 tarihinde kesinleşmiştir.
10. Başvurucu 8/11/2019 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
II. DEĞERLENDİRME
11. Başvurucu tarafından, iş sözleşmesinin feshine gerekçe gösterilen ceza davasının beraat ile sonuçlandığı, işten çıkarıldığı tarihte kendisine ne ile suçlandığı konusunda hiçbir bilgi verilmediği, hakkında isnat edilen fiilleri gerçekleştirmediği ve asılsız iddialarla kamu davası açıldığı, başvuruya konu işe iade davasında bu hususların gözardı edildiği, ceza davasında verilen beraat hükmünün dikkate alınmadığı belirtilerek adil yargılanma hakkı kapsamında masumiyet karinesinin ihlal edildiği ileri sürülmüştür.
A. Asıl Davaya İlişkin İhlal İddiaları Yönünden
12. 30/3/2011 tarihli ve6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 47. maddesinin (5) numaralı fıkrası gereği bireysel başvurunun başvuru yollarının tüketildiği, başvuru yolu öngörülmemiş ise ihlalin öğrenildiği tarihten itibaren otuz gün içinde yapılması gerekir.
13. Somut olayda, başvuru konusu yapılan 2/4/2013 tarihli ilk kararın 28/6/2013 tarihinde Yargıtay 22. Hukuk Dairesinin onama kararı ile kesinleşmiştir.
14. Başvurunun otuz günlük başvuru süresi geçtikten sonra yapıldığı anlaşılmaktadır (Ahmet Sağlam, B. No: 2013/3351, 18/9/2013, § 27).
15. Açıklanan nedenlerle başvurunun bu kısmının, diğer kabul edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin süre aşımı nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
B. Yargılamanın Yenilenmesi Davasına İlişkin İhlal İddiaları Yönünden
16. Anayasa Mahkemesi Hüseyin Aşkan (B. No: 2017/15649, 21/7/2020) kararında yukarıda yer verilen otuz günlük süre kuralının (bkz. §12) bireysel başvurunun ön şartlarından biri olduğunu ve bu sürenin başlangıç tarihinin tespitinde kanun hükmü gereği öğrenme tarihinin esas alınacağını belirtmiştir (Hüseyin Aşkan, § 20). Anılan kararda bireysel başvuru süresinin işlemeye başlaması yönünden nihai kararın gerekçesinin tebliğinin öğrenme şekillerden biri olduğu, bununla birlikte başka şekillerde de öğrenmenin söz konusu olabileceği ifade edilmiştir (Hüseyin Aşkan, § 23).
17. Bu doğrultuda Hüseyin Aşkan kararında; kullanıcıların UYAP üzerinden yaptıkları işlemlerin (doküman oluşturma, düzenleme, imzalama, açma, okuma ve yazdırma gibi) kayıt altına alındığı evrak işlem kütüğünün Anayasa Mahkemesi tarafından incelenmesi sonucunda nihai kararın açılarak okunduğuna ilişkin bir işlemin tespiti hâlinde bu işlemi yapan ilgililerin işlem sırasında nihai kararın sonucunu öğrendiklerinin kabul edileceği, böyle bir durumda bireysel başvuru süresinin de bu tarihten itibaren başlatılması gerektiği belirtilmiştir (Hüseyin Aşkan, §§ 26-29).
18. Başvuru konusu olayda nihai karara ilişkin olarak UYAP evrak işlem kütüğü üzerinde yapılan incelemede ilgili kararın başvurucunun avukatı Özer YAVRU tarafından8/10/2019 günü saat 11.44’te açılarak okunduğu tespit edilmiştir.
19. İdare Mahkemesi kararı başvurucunun avukatı tarafından 8/10/2019 tarihinde UYAP üzerinden okunduğuna göre söz konusu tarihte nihai karardan haberdar olunduğunun ve bu doğrultuda bireysel başvuru süresinin belirtilen tarihinden itibaren işlemeye başladığının kabul edilmesi gerekir. Sonuç olarak nihai kararın öğrenildiği tarihten itibaren otuz günlük başvuru süresi geçtikten sonra 8/11/2019 tarihinde bireysel başvuruda bulunulduğu anlaşılmıştır.
20. Açıklanan nedenlerle başvurunun bu kısmının diğer kabul edilebilirlik koşulları ve tedbir talebi yönünden incelenmeksizin süre aşımı nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
III. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Başvurunun süre aşımı nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA 15/11/2023 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.