TÜRKİYE CUMHURİYETİ
ANAYASA MAHKEMESİ
BİRİNCİ BÖLÜM
KARAR
ALAA MOHAMMED JASIM JASIM BAŞVURUSU
(Başvuru Numarası: 2019/42419)
Karar Tarihi: 15/3/2022
Başkan
:
Hasan Tahsin GÖKCAN
Üyeler
Muammer TOPAL
Recai AKYEL
Yusuf Şevki HAKYEMEZ
Selahaddin MENTEŞ
Raportör
Elif ÇELİKDEMİR ANKITCI
Başvurucu
Alaa Mohammed Jasım JASIM
Vekili
Av. Habibe TURGUT
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, idari gözetim altına alınması nedeniyle kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlali iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 26/12/2019 tarihinde yapılmıştır.
3. Komisyonun 30/12/2019 tarihli kararıyla başvurucunun ülkesine sınır dışı edilmesine dair işleminin tedbiren durdurulması talebi reddedilmiş, adli yardım talebi kabul edilmiştir.
4. Komisyon; başvurunun kötü muamele yasağının ihlal edildiği iddiası yönünden başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle kabul edilemez olduğuna, kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiği iddiası yönünden kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar vermiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
5. Başvuru formu ve ekleri ile Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) aracılığıyla erişilen bilgi ve belgeler doğrultusunda tespit edilen ilgili olaylar özetle şöyledir:
6. 1992 doğumlu ve Irak vatandaşı olan başvurucu, ülkesindeki terör eylemlerinden kaçarak Türkiye'ye geldiğini ifade etmiştir.
7. Başvurucu hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçunu işlediği isnadıyla ceza soruşturması başlatılarak ardından ceza davası açılmıştır. Yapılan yargılama sonunda Samsun 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 4/12/2018 tarihli kararıyla başvurucunun beraatine karar verilmiştir.
8. Samsun Valiliğinin (Valilik) 4/12/2019 tarihli kararıyla 4/4/2013 tarihli ve 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nun 54. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (d) bendi uyarınca kamu düzeni veya kamu güvenliği veya kamu sağlığı açısından tehdit oluşturduğu gerekçesiyle başvurucunun sınır dışı edilmesine ve 5/12/2019 tarihinde 6 ay süreyle idari gözetim altına alınmasına karar verilmiştir.
9. Başvurucunun idari gözetim altına alınma kararına karşı yaptığı itiraz, Samsun 2. Sulh Ceza Hâkimliğinin 18/12/2019 tarihli kararıyla reddedilmiştir.
10. Başvurucu 26/12/2019 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
11. Başvurucu; bireysel başvuru tarihinden sonra sınır dışı işlemine karşı iptal davası açmış, Samsun 1. İdare Mahkemesinin 17/9/2020 tarihli kararıyla davacının gönüllü geri dönüş talebinde bulunması sebebiyle 23/7/2020 tarihinde Habur Sınır Kapısı'ndan ülkesi Irak'a çıkış yaptığı tespit edilerek dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
12. Anayasa Mahkemesinin 15/3/2022 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Başvurucunun İddiaları
13. Başvurucu, hukuka aykırı olarak idari gözetim altında tutulması nedeniyle kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
B. Değerlendirme
14. Anayasa Mahkemesi B.T. ([GK], B. No: 2014/15769, 30/11/2017) başvurusunda idari gözetim altında tutulma yerlerinin yönetim, denetim ve işletilmesinin İçişleri Bakanlığı tarafından yürütülen bir kamu hizmeti olduğunu, 6/1/1982 tarihli ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2. maddesine göre idari işlem ve eylemlerden dolayı kişisel hakkı doğrudan etkilenenlerin idari yargıda tam yargı davası açılabileceğini, teorik düzeyde mevcudiyeti tespit edilen bu yolun -sırf bilgi eksikliği nedeniyle- fiiliyatta hiç işletilmemesinin etkisiz olduğu biçiminde yorumlanamayacağını belirtmiş ve sulh ceza hâkiminin idari gözetim kararının hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle itirazı kabul etmesine bağlı olarak yabancının salıverilmesi hâlinde etkili hukuk mekanizmasının tam yargı davası olduğunu ifade etmiştir (B.T., §§ 54-58,72,73).
15. Anayasa Mahkemesi A.A. (B. No: 2014/18827, 20/12/2017) başvurusundaki incelemesinde ise B.T. kararında yaptığı, sulh ceza hâkiminin idari gözetim kararının hukuka aykırılığına dair tespitine bağlı olarak yabancının salıverilmesi hâlinde tam yargı davasının etkili hak arama yolu olduğu yönündeki değerlendirmesinin idari gözetimin idarece sonlandırılması durumunda da geçerli olduğunu belirterek idari gözetimi sona erdirilen başvurucuların hukuka aykırı olarak idari bir kararla özgürlüklerinden yoksun bırakılmaları nedeniyle uğradıklarını öne sürdükleri maddi ve manevi zararlarının karşılanması bakımından başarı şansı sunma, yeterli giderim sağlama kapasitesini haiz ve ulaşılabilir olduğu görülen tam yargı davası yolu tüketilmeden yapılan başvuruların incelenmesinin bireysel başvurunun ikincil niteliği ile bağdaşmadığı sonucuna varmıştır (A.A., § 37).
16. Başvurucunun ülkesine dönmesi nedeniyle geri gönderme merkezinden çıktığı anlaşılmaktadır. Bu durumda tam yargı davası açılabileceği gözetildiğinde başvurucunun geri gönderme merkezinde tutulması nedeniyle kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiği iddiası bakımından yukarıda açıklanan ilkelerden ayrılmayı gerektiren bir husus bulunmamaktadır.
17. Açıklanan gerekçelerle başvurunun bu kısmının diğer kabul edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
B. 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 339. maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca tahsil edilmesi mağduriyetine neden olacağından adli yardım talebi kabul edilen başvurucunun yargılama giderlerini ödemekten TAMAMEN MUAF TUTULMASINA 15/3/2022 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.