logo
Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(Hanife Esen [2.B.], B. No: 2020/25540, 29/3/2023, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

HANİFE ESEN BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2020/25540)

 

Karar Tarihi: 29/3/2023

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

Başkan

:

Kadir ÖZKAYA

Üyeler

:

Engin YILDIRIM

 

 

Rıdvan GÜLEÇ

 

 

Basri BAĞCI

 

 

Kenan YAŞAR

Raportör

:

Hüseyin Özgür SEVİMLİ

Başvurucu

:

Hanife ESEN

Vekili

:

Av. Mehmet Akif DURU

 

I. BAŞVURUNUN ÖZETİ

1. Başvuru, ceza soruşturmasında şikâyetçi olan başvurucunun delil toplanmasına dair taleplerinin reddedilerek kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmesi nedeniyle ayrımcılık yasağının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

2. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ve Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) aracılığıyla erişilen bilgi ve belgeler çerçevesinde ilgili olaylar özetle şöyledir:

3. Mağdure E.nin annesi olan başvurucu, 12/12/2018 tarihinde karakola müracaat ederek mağdurenin öğrenim gördüğü ilkokuldaki bazı öğretmenlerin ve okul müdürünün mağdureye yönelik işlediklerini iddia ettiği eylemler hakkında şikâyetçi olmuştur.

4. Başvurucu kollukta alınan ifadesinde; haklarında şikâyetçi olduğu kişilerin isimlerini de belirterek okuldaki bir öğretmenin mağdureye bağırıp onu herkesin içerisinde küçük düşürdüğünü, rehber öğretmenin mağdureyle bire bir görüşmek amacıyla onu zorla odaya götürüp üzerine kapıyı kilitlediğini ve okul müdürünün de sınıfa girmek istemeyen mağdureyi tehdit edip merdivenlerden aşağı ittiğini iddia etmiştir.

5. Başvurucu, kolluktaki şikâyetinin ardından vekili aracılığıyla sunduğu dilekçeyle Başsavcılığa da müracaat etmiş ve iddia konusu eylemlere dair anlatımlarını tekrar ederek önceki beyanına ek olarak mağdurenin öğretmeni olduğunu söylediği kişi hakkında da şikâyetçi olmuştur. Bu kapsamda; şikâyetine konu tüm görevliler hakkında dilekçesinde belirttiği çeşitli suçlardan kamu davası açılmasını talep etmiştir.

6. Yürütülen soruşturma sonucunda Başsavcılık, başvurucunun şikâyetine konu tüm iddialar yönünden şüpheliler hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar vermiştir. Başvurucu anılan karara itiraz etmiş; Ünye Sulh Ceza Hâkimliği 17/3/2020 tarihinde başvurucunun itirazını reddetmiştir.

7. Başvurucu, nihai kararı 22/4/2020 tarihinde öğrendikten sonra 16/7/2020 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.

8. Komisyonca kabul edilebilirlik konusunda oybirliği sağlanamadığından kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.

II. DEĞERLENDİRME

9. Ödeme gücünden yoksun olduğu anlaşılan başvurucunun adli yardım talebinin kabulüne karar verilmesi gerekir.

10. Başvurucu; şikâyetçi sıfatıyla taraf olduğu soruşturmada toplanmasını istediği delillerin toplanmadığını, benzer soruşturmalarda mağdur ve tanıkların beyanları alınırken anılan soruşturmada şüphelilerin kendi talepleri doğrultusunda savunmaları da alındığı hâlde, dinlenilmesini istediği tanığın ve kızı olan mağdurenin ifadesinin alınmamasının soruşturmanın tarafları arasında ayrımcılık yarattığını, bu nedenle Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne (Sözleşme) ek 12 No.lu Protokol'ün 1. maddesinin ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

11. Bakanlık görüşünde;

i. Başvurucunun ihlal iddialarının sadece Sözleşme'ye ek 12 No.lu Protokol'de düzenlenen genel ayrımcılık yasağı kapsamında ileri sürüldüğü belirtilmiştir. Türkiye'nin anılan protokolü 18/4/2001 tarihinde imzalamasına karşın TBMM tarafından bu Protokol'ün onaylanmasının uygun bulunduğuna dair bir kanunun yürürlüğe konulmadığı vurgulanmıştır. Bu nedenle anılan Protokol'de düzenlenen "genel ayrımcılık yasağının" Anayasa ve Sözleşme ile Türkiye'nin tarafı olduğu ek protokoller kapsamında ortak koruma alanında bulunmadığı ileri sürülmüştür.

ii. Diğer yandan Bakanlık, başvurucunun ihlal iddialarının eşitlik ilkesi kapsamında değerlendirmesi sonucunda Anayasa Mahkemesinin kararlarına değinerek anılan kararlarda da bu ihlal iddiasının Anayasa ve Sözleşme kapsamında yer alan diğer temel haklarla bağlantılı olarak değerlendirildiği vurgulanmıştır.

iii. Bakanlık, somut olayda başvurucunun şikâyetinin yalnızca genel ayrımcılık yasağının ihlal edildiği iddiasından ibaret olduğunu, ayrımcılık iddiasının hangi temel hak ve özgürlüğe yönelik olarak gerçekleştiğinin belirtilmediğini ileri sürmüştür. Diğer yandan kolluk görevlilerince okulda yapılan araştırma üzerine düzenlenen tutanakta, başvurucunun tanık olarak dinlenilmesini istediği kişinin olaya dair bilgisi olmadığına dair anlatıma yer verildiğini belirtmiştir. Bununla birlikte, başvurucu vekilinin Başsavcılığa sunduğu şikâyet dilekçesi doğrultusunda şüphelilerin savunmalarının ve tanık olarak bildirilen kişilerin ifadelerinin alındığı, ayrıca okulda temizlik görevlisi olarak çalışan kişiler araştırılarak bu kişilerin de bilgisine başvurulduğunu beyan etmiştir.

iv. Sonuç olarak başvurucunun ihlal iddialarının değerlendirilmesi açısından AİHM ve Anayasa Mahkemesi kararlarının gözönünde bulundurulması gerektiği ileri sürülmüştür.

12. Başvurucu, Bakanlık görüşüne karşı beyanında soruşturma evresinde toplanan delilleri değerlendirmiş, mağdure ve tanık N.K.nın ifadelerinin alınmamasının hukuka aykırı olduğunu ve şüpheliler hakkında mevcut delillerle atılı suçlardan kamu davası açılması gerektiğini ileri sürmüştür. Diğer yandan başvurucunun kızı olan mağdurenin yaşıtlarının aldığı eğitimi almasının engellendiğini, bu nedenle ayrımcılık yasağının bu yönüyle de ihlal edildiğini beyan etmiştir.

13. Başvuruya konu şikâyetler adil yargılanma hakkı kapsamında değerlendirilmiştir.

14. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 45. maddesinin (1) numaralı fıkrasına göre bireysel başvurunun incelenebilmesi için kamu gücü tarafından ihlal edildiği iddia edilen hakkın Anayasa’da güvence altına alınmış olmasının yanı sıra Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (Sözleşme) ve Türkiye’nin taraf olduğu Sözleşme'ye ek protokoller kapsamına da girmesi gerekir. Anayasa ve Sözleşme’nin ortak koruma alanı dışında kalan hak ihlali iddiasını içeren başvurular bireysel başvurunun kapsamında değildir (Onurhan Solmaz, B. No: 2012/1049, 26/3/2013, § 18).

15. Sözleşme’nin 6. maddesinde adil yargılanmaya ilişkin hak ve ilkelerin medeni hak ve yükümlülükler ile ilgili uyuşmazlıkların ve bir suç isnadının esasının karara bağlanması esnasında geçerli olduğu belirtilerek hakkın kapsamı bu konularla sınırlandırılmıştır. Bahsedilen hâller dışında kalan adil yargılanma hakkının ihlali iddiasına dayanan başvurular Anayasa ve Sözleşme kapsamı dışında kalacağından bireysel başvuruya konu olamaz. Dolayısıyla bir ceza davasında haklarında suç isnadı bulunmayan mağdur, suçtan zarar gören, şikâyetçi veya katılan sıfatını haiz kişiler Sözleşme’nin 6. maddesinin koruma alanı dışında kalmaktadır (Onurhan Solmaz, §§ 23, 24).

16. Somut olayda, başvurucu hakkında suç isnadına ilişkin olmayan ve üçüncü kişilerin cezalandırılmasına yönelik ihlal iddialarının adil yargılanma hakkının kapsamına girmediği anlaşılmıştır.

17. Diğer yandan başvurucunun ihlal iddialarına konu eylem veya işlem tarihi itibarıyla ek 12 No.lu Protokol kapsamında düzenlenen ayrımcılık yasağı Anayasa’da güvence altına alınmış temel hak ve özgürlüklerden olmadığı gibi Sözleşme ve buna ek Türkiye’nin taraf olduğu protokollerden herhangi birinin kapsamına da girmemektedir (Hikmet Balabanoğlu, B. No: 2012/1334, 17/9/2013, § 40).

18. Açıklanan gerekçelerle başvurunun diğer kabul edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin konu bakımından yetkisizlik nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

III. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Adli yardım talebinin KABULÜNE,

B. Başvurunun konu bakımından yetkisizlik nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

C. 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 339. maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca tahsil edilmesi mağduriyetine neden olacağından adli yardım talebi kabul edilen başvurucunun yargılama giderlerini ödemekten TAMAMEN MUAF TUTULMASINA 29/3/2023 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Kararı Veren Birim İkinci Bölüm
Karar Türü (Başvuru Sonucu) Kabul Edilemezlik vd.
Künye
(Hanife Esen [2.B.], B. No: 2020/25540, 29/3/2023, § …)
   
Başvuru Adı HANİFE ESEN
Başvuru No 2020/25540
Başvuru Tarihi 16/7/2020
Karar Tarihi 29/3/2023

II. BAŞVURU KONUSU


Başvuru, ceza soruşturmasında şikâyetçi olan başvurucunun delil toplanmasına dair taleplerinin reddedilerek kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmesi nedeniyle ayrımcılık yasağının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

III. İNCELEME SONUÇLARI


Hak Müdahale İddiası Sonuç Giderim
Adil yargılanma hakkı (Suç İsnadı) Kanun yolu şikâyeti Konu Bakımından Yetkisizlik
  • pdf
  • udf
  • word
  • whatsapp
  • yazdir
T.C. Anayasa Mahkemesi