TÜRKİYE CUMHURİYETİ
ANAYASA MAHKEMESİ
İKİNCİ BÖLÜM
KARAR
BARIŞ YEŞİLOVA BAŞVURUSU
(Başvuru Numarası: 2020/32876)
Karar Tarihi: 3/4/2024
Başkan
:
Kadir ÖZKAYA
Üyeler
Engin YILDIRIM
Rıdvan GÜLEÇ
Basri BAĞCI
Kenan YAŞAR
Raportör
C. Ece YALIM
Başvurucu
Barış YEŞİLOVA
Vekili
Av. Nurettin KILIÇ
I. BAŞVURUNUN ÖZETİ
1. Başvuru, el koyma tedbirinin uzun sürmesi nedeniyle mülkiyet hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
A. Bireysel Başvurudan Önceki Süreç
2. Başvurucu hakkında 3/1/2002 tarihli ve 4733 sayılı Tütün, Tütün Mamulleri ve Alkol Piyasasının Düzenlenmesine Dair Kanun'a muhalefet suçundan yapılan soruşturma kapsamında suçta kullandığı iddiasıyla başvurucunun adına kayıtlı araca 11/1/2013 tarihinde Kırklareli 1. Sulh Ceza Hâkimliği tarafından el konulmasına karar verilmiştir. Kırklareli Cumhuriyet Başsavcılığınca 21/1/2013 tarihinde iddianame düzenlenerek başvurucunun 4733 sayılı Kanun'a muhalefet suçundan cezalandırılması talebiyle kamu davası açılmıştır.
3. Kırklareli 1. Asliye Ceza Mahkemesi (Mahkeme) tarafından yapılan yargılama sonunda 8/1/2015 tarihinde başvurucunun beraatine, el konulan başvurucuya ait aracın müsaderesine dair talebin reddi ile üzerinde bulunan tedbir şerhinin terkinine karar verilmiştir.
4. Başvurucu 31/8/2020 tarihli dilekçe ile trafik siciline şerh düşmek suretiyle el konulan aracı üzerindeki tedbir şerhinin kaldırılmasını talep etmiştir. Mahkeme 1/9/2020 tarihinde ek karar ile talebin reddine, araç üzerinde bulunan tedbir şerhinin 8/1/2015 tarihli Mahkeme kararı kesinleşene kadar devamına karar vermiştir. Başvurucunun itirazı üzerine Kırklareli 1. Ağır Ceza Mahkemesinin yaptığı inceleme sonucunda kararın usul ve kanuna uygun olduğu belirtilerek 9/9/2020 tarihinde itirazın reddine karar verilmiştir.
5. Başvurucu, nihai hükmü 20/9/2020 tarihinde öğrendikten sonra 14/10/2020 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
B. Bireysel Başvurudan Sonraki Süreç
6. Katılan vekili Mahkemenin 8/1/2015 tarihli kararına karşı temyiz kanun yoluna başvurmuş; Yargıtay, temyiz incelemesi sonucunda 9/9/2020 tarihinde bozma kararı vermiştir. Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda 31/5/2022 tarihinde başvurucunun mahkûmiyetine karar verilmiş, ancak başvurucuya ait araç ile ilgili yeni bir karar verilmemiştir. Anılan kararın 15/3/2023 tarihinde Yargıtayca onanarak kesinleşmesi üzerine Mahkemece verilen 1/9/2020 tarihli ek karar uyarınca başvurucuya ait araç üzerinde bulunan tedbir şerhi kaldırılmıştır.
7. Komisyon, başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar vermiştir.
II. DEĞERLENDİRME
8. Başvurucu; 8 yılı aşkın bir süredir devam eden ceza yargılamasında aracının siciline şerh konulduğu, elkoyma tedbirinin uzun sürdüğünü belirterek mülkiyet hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
9. Anayasa'nın 148. maddesinin üçüncü fıkrası ile 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 45. maddesinin (2) numaralı fıkrasında bireysel başvuruda bulunulmadan önce ihlal iddiasının dayanağı olan işlem, eylem ya da ihmal için kanunda öngörülmüş olan idari ve yargısal başvuru yollarının tamamının tüketilmiş olması gerektiği belirtilmiştir. Temel hak ihlallerini öncelikle derece mahkemelerinin gidermekle yükümlü olması, kanun yollarının tüketilmesi koşulunu zorunlu kılar (Necati Gündüz ve Recep Gündüz, B. No: 2012/1027, 12/2/2013, §§ 19, 20; Güher Ergun ve diğerleri, B. No: 2012/13, 2/7/2013, § 26).
10. 4/12/2004 tarihli 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 141. maddesinde düzenlenen yol, bir yandan başvurucunun maruz kaldığı el koyma işleminin hukuka aykırılığının tespiti diğer yandan da uğradığı zararın tazmini imkânını sağlamaktadır. Bu nedenle 5271 sayılı Kanun’un 141. maddesi ile öngörülen hukuk yolu, başvurucunun şikâyetleri açısından erişilebilir ve elverişli bir çözüm olanağı ve makul ölçüde bir başarı imkânı sunmaktadır (Mehmet Ali Aslan, B. No: 2013/2429, 30/3/2016, § 28).
11. Anayasa Mahkemesi, elkoyma tedbirinin hukuka aykırı olmasından dolayı mülkiyet hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkin olarak 5271 sayılı Kanun'un 141. maddesinde öngörülen tazminat davası açma imkânının tüketilmesi gereken etkili bir hukuk yolu olduğunu kabul etmiştir (Nuray Işık, B. No: 2014/7561, 28/9/2016, §§ 58-69).
12. Somut olayda başvurucu, hakkında yapılan ceza soruşturması ve kovuşturması süresince trafik siciline şerh verilmek suretiyle el konulan aracı üzerindeki tedbir şerhinin uzun süre devam etmesi nedeniyle 5271 sayılı Kanun’un 141. maddesine dayanarak tazminat talebinde bulunma imkânına sahiptir. Etkin ve erişilebilir bir çözüm imkânı sunan hukuk yoluna başvurmaksızın yapılan bireysel başvuruların incelenmesi, bireysel başvuru yolunun ikincilliği ilkesi gereği mümkün değildir. Dolayısıyla mülkiyet hakkının ihlaline neden olduğu ileri sürülen söz konusu iddiaya ilişkin olarak başvuru yolları usulünce tüketilmemiştir.
13. Açıklanan gerekçeyle mülkiyet hakkının ihlali iddiasına ilişkin başvurunun başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
III. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Mülkiyet hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA 3/4/2024 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.