TÜRKİYE CUMHURİYETİ
ANAYASA MAHKEMESİ
İKİNCİ BÖLÜM
KARAR
NAZAN SALA BAŞVURUSU
(Başvuru Numarası: 2020/35622)
Karar Tarihi: 9/2/2023
Başkan
:
Kadir ÖZKAYA
Üyeler
Engin YILDIRIM
Rıdvan GÜLEÇ
Yıldız SEFERİNOĞLU
Kenan YAŞAR
Raportör
Yusuf Enes KAYA
Başvurucu
Nazan SALA
Vekilleri
Av. Erselan AKTAN
Av. Veysel OK
Av. Zelal Pelin DOĞAN
Av. Ekin YETER
I. BAŞVURUNUN ÖZETİ
1. Başvuru, tutuklamanın hukuki olmaması nedeniyle kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
2. Başvurucu, PKK terör örgütüne üye olma suçlamasıyla 6/10/2020 tarihinde gözaltına alınmıştır.
3. Başvurucu, sorgusunun ardından 9/10/2020 tarihinde terör örgütüne üye olma suçundan tutuklanmıştır.
4. Başvurucu, tutuklama kararına yaptığı itirazın 20/10/2020 tarihinde reddedilmesinden sonra 19/11/2020 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
5. 11/2/2021 tarihinde başvurucu hakkında terör örgütüne üye olma ve terör örgütünün propagandasını yapma suçlarından iddianame düzenlenmiştir. İddianamenin kabulüyle birlikte yargılama Van 5. Ağır Ceza Mahkemesinin E.2021/48 sayılı dosyasında başlamıştır.
6. Başvurucu 2/4/2021 tarihinde tahliye edilmiştir.
7. 18/11/2021 tarihinde başvurucu hakkında terör örgütünün propagandasını yapma suçundan yeni bir iddianame düzenlenmiştir. Bu dava Van 5. Ağır Ceza Mahkemesinin E.2021/48 sayılı dosyası ile birleştirilmiştir.
8. Yapılan yargılama sonucunda birleşen dosyadaki terör örgütünün propagandasını yapma suçundan ve ana dosyadaki terör örgütüne üye olma suçundan başvurucunun 6/1/2022 tarihinde beraatine karar verilmiştir. Ana dosyadaki terör örgütü propagandası yapma suçundan ise başvurucunun 1 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiştir. Beraat kararı istinaf edilmeden 14/1/2022 tarihinde kesinleşmiştir.
9. Başvurucu, beraat kararı kesinleştikten sonra tutuklama tedbiri nedeniyle tazminat davası açmıştır. Van 3. Ağır Ceza Mahkemesi 13/9/2022 tarihinde başvurucuya 24.219,35 TL maddi, 40.000 TL manevi tazminat ödenmesine hükmetmiştir. Bireysel başvurunun incelendiği tarih itibarıyla istinaf incelemesi devam etmektedir.
10. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
II. DEĞERLENDİRME
A. Kişi Hürriyeti ve Güvenliği Hakkının İhlal Edildiğine İlişkin İddia
11. Başvurucu, tutuklamanın hukuka aykırı olması nedeniyle kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür. Başvurucu; tutuklanmasının asıl sebebinin Van’da meydana gelen olay ile ilgili olarak yaptığı haberler ve devlet yetkililerini rahatsız eden gazetecilik faaliyetleri olduğunu, hakkında yedi ay önce açılmış bir soruşturma varken söz konusu haberlerden sonra apar topar gözaltına alınıp tutuklanmasının gizli bir amacın varlığını gösterdiğini belirterek kişi hürriyeti ve güvenliği hakkıyla bağlantılı olarak Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 18. maddesinin de ihlal edildiğini ileri sürmüştür. Bakanlık; başvurucunun suç işlediğine dair kuvvetli belirtinin ve tutuklama nedenlerinin bulunduğunu, tutuklamanın ölçülü olduğunu belirtmiştir. Başvurucu, Bakanlık görüşüne katılmadığını belirtmiş ve ihlal iddialarını yinelemiştir.
12. Başvuru, kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı kapsamında incelenmiştir.
13. Anayasa Mahkemesi tutuklamaya konu davanın kesinleşmiş olması hâlinde başvurucuların tutuklamanın hukuka aykırı olduğu iddiasına yönelik olarak 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 141. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (a) bendi kapsamında tazminat davası açabileceğini belirtmiş ve anılan iddiayı başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle kabul edilemez bulmuştur (Reşat Ertan, B. No: 2013/5700, 15/4/2015, § 26; Ömer Köse, B. No: 2014/12036, 16/11/2016, § 34; Eyyüp Güneş [GK], B. No: 2017/28308, 21/10/2021, § 88; Murat Ağırel ve diğerleri [GK], B. No: 2020/11655, 7/4/2022, §§ 23-26). Başvurucu, terör örgütüne üye olma suçundan tutuklanmıştır. Yapılan yargılama sonucunda da başvurucunun bu suçtan beraatine karar verilmiş ve bu karar kesinleşmiştir. Somut olayda da kesinleşmiş bir hüküm bulunduğundan başvurucunun tutuklama tedbiri açısından 5271 sayılı Kanun'un 141. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (a) bendinde düzenlenen tazminat yoluna başvurabilmesi mümkündür. Nitekim başvurucunun açtığı tazminat davası bölge adliye mahkemesinde derdesttir. Başvurucunun bu tazminat yolunu tüketip bu yoldan herhangi bir sonuç elde edememesi üzerine tekrar başvuruda bulunması mümkündür.
14. Açıklanan gerekçelerle başvurunun bu kısmının başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
15. Son olarak tutuklama süreci ve eldeki belgeler dikkate alındığında somut olayda başvurucunun Anayasa'da öngörülen amaç dışında tutuklandığına ilişkin şikâyetinin yeterli temelinin bulunmadığı değerlendirilmiştir.
B. Diğer İhlal İddiaları
16. Başvurucunun gözaltının hukuki olmadığına ilişkin iddiasının Hikmet Kopar ve diğerleri ([GK], B. No: 2014/14061, 8/4/2015, §§ 64-72) kararı doğrultusunda; tutuklama dolayısıyla ifade ve basın özgürlüklerinin ihlal edildiği iddiasının Murat Ağırel ve diğerleri (aynı kararda bkz. §§ 30-32), Kıvanç Ersoy ve diğerleri (B. No: 2016/7095, 12/1/2021, § 58) kararları doğrultusunda başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
III. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Tutuklamanın hukuki olmaması dolayısıyla kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
B. Diğer ihlal iddialarının başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
C. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA 9/2/2023 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.