logo
Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(Mehmet Can Oğuzsoy [2.B.], B. No: 2020/3828, 19/12/2023, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

MEHMET CAN OĞUZSOY BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2020/3828)

 

Karar Tarihi: 19/12/2023

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

Başkan

:

Kadir ÖZKAYA

Üyeler

:

M. Emin KUZ

 

 

Yıldız SEFERİNOĞLU

 

 

Basri BAĞCI

 

 

Kenan YAŞAR

Raportör

:

Ayşenur TUNCER

Başvurucu

:

Mehmet Can OĞUZSOY

 

I. BAŞVURUNUN ÖZETİ

1. Başvuru, mektubun sakıncalı bulunarak alıkonulması nedeniyle haberleşme hürriyetinin ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

2. Başvurucu, PKK/KCK silahlı terör örgütü ile bağlantılı çok sayıda suçtan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası hükümlüsü olarak Bolu F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda (İnfaz Kurumu) bulunmaktadır. İnfaz Kurumu Disiplin Kurulu Başkanlığının (Disiplin Kurulu) 1/10/2019 tarihli kararında; başvurucuya M.A. tarafından gönderilen mektubun ve 5 adet fotoğrafın incelenmesi sonucunda terör ve çıkar amaçlı suç örgütü veya diğer suç örgütleri mensuplarının haberleşmelerine neden olan ifadeler içerdiği tespit edildiğinden anılan mektubun ve 5 adet fotoğrafın alıkonulmasına karar verilmiştir.

3. Başvurucu tarafından Disiplin Kurulu kararına karşı Bolu İnfaz Hâkimliğine (Hâkimlik) yapılan şikâyet mevzuat hükümleri ile Anayasa Mahkemesi içtihatlarına yer verilerek reddedilmiştir. Kararın gerekçesinde, gönderilen mektubun genelinde terör örgütü ile ilgili bilgilerin yer aldığı, terör örgütüne ilişkin bağlılık ve hedeflerin gerçekleştirileceğine dair yorumların bulunduğu, bu yorumların üçüncü kişilere ulaşmasıyla örgüt üyesi diğer kişilerle haberleşmenin sağlanabileceği belirtilmiştir. Ayrıca bu durumun suçun işlenmesinin tekrarlanması anlamında ceza güvenliğini tehlikeye sokabileceği belirtilerek Disiplin Kurulu kararının usul ve yasaya uygun bulunduğu vurgulanmıştır. Bu karara yönelik itirazın incelenmesinde ise Bolu 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından itiraz konusu yapılan mektup yönünden itirazın reddine, 5 adet fotoğraf yönünden ise itirazın kısmen kabulü ile zarf içerisindeki 5 adet fotoğraf ile sınırlı olmak üzere Hâkimlik kararının kaldırılmasına kesin olarak karar verilmiştir.

4. Başvurucu, nihai hükmü 3/1/2020 tarihinde öğrendikten sonra 22/1/2020 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.

5. Adli yardım talebinin kabulüne, başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına Komisyonca karar verilmiştir.

II. DEĞERLENDİRME

6. Başvurucu; tarafına gönderilen mektuba el konulması nedeniyle haberleşme hürriyetinin ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

7. Bakanlık görüşünde; başvurucuya gönderilen mektubun sakıncalı görülerek alıkonulmasına karar verilmesinin Anayasa'nın 22. maddesi anlamında kamu düzeninin korunması ve suç işlenmesinin önlenmesi için ihtiyaç duyulan demokratik toplum düzeninin gereklerine aykırı olmadığı ve müdahalenin ulaşılmak istenen amaçla orantılı olduğu belirtilmiştir. Ayrıca Disiplin Kurulu ve derece mahkemelerinin kararlarının ilgili ve yeterli gerekçeler içerdiği tespit edilerek başvurucunun haberleşme hürriyetinin ceza infaz kurumunda tutulmanın kaçınılmaz ve doğal sonuçları ile cezaevinin düzeni, güvenliği ve suçun önlenmesi meşru amacı temelindeki kamu yararı arasındaki denge gözetilerek sınırlandırıldığı vurgulanmıştır.

8. Başvurucu, Bakanlık görüşüne karşı beyanında genel olarak başvuru formunda belirttiği iddialarını tekrarlamış; Bakanlık görüşünün soyut değerlendirmeler içerdiğini belirterek haberleşme hürriyetinin ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

9. Anayasa Mahkemesi, olayların başvurucu tarafından yapılan hukuki nitelendirmesi ile bağlı olmayıp olay ve olguların hukuki tavsifini kendisi takdir eder (Tahir Canan, B. No: 2012/969, 18/9/2013, § 16). Başvurucunun şikâyetinin özü, başvurucuya M.A. tarafından gönderilen mektubun sakıncalı olduğu gerekçesiyle başvurucuya verilmemesine ilişkin olduğundan iddianın Anayasa'nın 22. maddesi kapsamındaki haberleşme hürriyeti yönünden incelenmesi gerekir.

10. Açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine karar verilmesini gerektirecek başka bir neden de bulunmadığı anlaşılan haberleşme hürriyetinin ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir.

11. Mahpusların mektuplarının denetlenmesi ve alıkonulması suretiyle haberleşme hürriyetine yapılan müdahalelerin kanuniliği, meşru amacı, demokratik toplum düzeninin gereklerine uygunluğu ve ölçülülüğünün denetiminde gözetilmesi gereken genel ilkeler Anayasa Mahkemesince birçok kararda ayrıntılı olarak açıklanmıştır (Ahmet Temiz B. No: 2013/1822, 20/5/2015, §§ 37-68; Muhittin Pirinççioğlu (3), B. No: 2017/34566, 10/3/2020, §§ 44-57; Cihat Ayik ve Hacı Ali Baştürk, B. No: 2017/31506, 10/3/2020, §§ 44-57).

12. Somut olayda İnfaz Kurumu, başvurucuya gönderilmek istenen mektubun sakıncalı olduğunu değerlendirerek alıkonulmasına karar vermiştir. Dolayısıyla anılan işlem ile kamu makamları tarafından başvurucunun haberleşme hürriyetine bir müdahalede bulunulduğu açıktır.

13. Başvurucuya gönderilmek istenen mektubun alıkonulması nedeniyle başvurucunun haberleşme hürriyetine yapılan müdahalenin kanuni dayanağının ve meşru amacının bulunduğu konusunda ise herhangi bir tereddüt bulunmamaktadır (ayrıntılı açıklama için bkz. Ahmet Temiz, §§ 46, 55; Muhittin Pirinççioğlu (3), §§ 45, 47). Öte yandan disiplin kurulunun ve derece mahkemelerinin kararlarında mektubun alıkonulmasına dair mektubun içeriğiyle ilişkili, somut bilgilere dayalı ve yeterli gerekçenin bulunmadığı ve/veya mektubun sakıncalı görülen kısımlarının çizilerek gönderilmesinin mümkün olup olmadığı yönünde bir değerlendirmenin yapılmadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle müdahalenin demokratik bir toplumda gerekli olduğunun ortaya konulamadığı kanaatine varılmıştır.

14. Açıklanan gerekçelerle Anayasa'nın 22. maddesinde güvence altına alınan haberleşme hürriyetinin ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.

III. GİDERİM

15. Başvurucu; ihlalin tespitine, yeniden yargılama yapılmasına ve maddi ve manevi tazminat ödenmesine karar verilmesi talebinde bulunmuştur.

16. Başvuruda tespit edilen hak ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmaktadır. Bu kapsamda kararın gönderildiği yargı mercilerince yapılması gereken iş, yeniden yargılama işlemlerini başlatmak ve Anayasa Mahkemesini ihlal sonucuna ulaştıran nedenleri gideren, ihlal kararında belirtilen ilkelere uygun yeni bir karar vermektir (30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 50. maddesinin (2) numaralı fıkrasında düzenlenen bireysel başvuruya özgü yeniden yargılama kurumunun özelliklerine ilişkin kapsamlı açıklamalar için bkz. Mehmet Doğan [GK], B. No: 2014/8875, 7/6/2018, §§ 54-60; Aligül Alkaya ve diğerleri (2), B. No: 2016/12506, 7/11/2019, §§ 53-60, 66; Kadri Enis Berberoğlu (3) [GK], B. No: 2020/32949, 21/1/2021, §§ 93-100).

17. Öte yandan eski hâle getirme kuralı çerçevesinde ihlalin bütün sonuçlarının giderilmesi bakımından manevi zararı karşılığında başvurucuya talebi dikkate alınarak net 3.000 TL manevi tazminat ödenmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır. Başvurucunun uğradığını iddia ettiği maddi zarar ile tespit edilen ihlal arasında illiyet bağı bulunmayıp başvurucu da yeterli bilgi ve belge sunmadığından maddi tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekir.

IV. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Haberleşme hürriyetinin ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,

B. Anayasa'nın 22. maddesinde güvence altına alınan haberleşme hürriyetinin İHLAL EDİLDİĞİNE,

C. Kararın bir örneğinin haberleşme hürriyetinin ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere Bolu İnfaz Hâkimliğine (E.2019/2077, K.2019/2387) GÖNDERİLMESİNE,

D. Başvurucuya net 3.000 TL manevi tazminat ÖDENMESİNE, tazminata ilişkin diğer taleplerin REDDİNE,

E. Ödemenin kararın tebliğini takiben başvurucunun Hazine ve Maliye Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına, ödemede gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar geçen süre için yasal FAİZ UYGULANMASINA,

F. Kararın bir örneğinin bilgi için Bolu 2. Ağır Ceza Mahkemesine (2019/740 D. İş) ve Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE 19/12/2023 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Kararı Veren Birim İkinci Bölüm
Karar Türü (Başvuru Sonucu) Esas (İhlal)
Künye
(Mehmet Can Oğuzsoy [2.B.], B. No: 2020/3828, 19/12/2023, § …)
   
Başvuru Adı MEHMET CAN OĞUZSOY
Başvuru No 2020/3828
Başvuru Tarihi 22/1/2020
Karar Tarihi 19/12/2023

II. BAŞVURU KONUSU


Başvuru, mektubun sakıncalı bulunarak alıkonulması nedeniyle haberleşme hürriyetinin ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

III. İNCELEME SONUÇLARI


Hak Müdahale İddiası Sonuç Giderim
Özel hayatın ve aile hayatının korunması hakkı Haberleşme-Sakıncalı mektup İhlal Manevi tazminat, Yeniden yargılama
  • pdf
  • udf
  • word
  • whatsapp
  • yazdir
T.C. Anayasa Mahkemesi