TÜRKİYE CUMHURİYETİ
ANAYASA MAHKEMESİ
BİRİNCİ BÖLÜM
KARAR
ERDOĞAN KANAT BAŞVURUSU
(Başvuru Numarası: 2020/4360)
Karar Tarihi: 20/7/2023
Başkan
:
Hasan Tahsin GÖKCAN
Üyeler
Yusuf Şevki HAKYEMEZ
Selahaddin MENTEŞ
İrfan FİDAN
Muhterem İNCE
Raportör
Mahmut ALTIN
Başvurucu
Erdoğan KANAT
Vekili
Av. Mustafa TAŞBAŞ
I. BAŞVURUNUN ÖZETİ
1. Başvuru, ön alım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil davasında depo edilen bedelin düşük olması nedeniyle mülkiyet ve adil yargılanma haklarının ihlal edildiği iddialarına ilişkindir.
2. Başvurucu aleyhine açılan ön alım hakkı hukuki nedeniyle tapu iptali ve tescil davası (ön alım hakkı davası) 31/5/2012 tarihinde Antalya 8. Asliye Hukuk Mahkemesince kabul edilmiştir. Taraflarca temyiz edilen karar 22/5/2013 tarihinde onanmış, başvurucunun karar düzeltme talebi de 17/2/2014 tarihinde reddedilerek karar kesinleşmiştir.
3. Başvurucu bu karar kesinleştikten sonra ön alım hakkı davasındaki davacılar aleyhine 22/4/2014 tarihinde Antalya 8. Asliye Hukuk Mahkemesinde (Mahkeme) tazminat davası açmıştır. Başvurucu, dava dilekçesinde başvuru konusu taşınmaz bedelinin ön alım hakkı davasının açıldığı 12/1/2001 tarihteki değerinin esas alınarak 24/4/2012 tarihinde depo ettirildiğini ve depo tarihinde taşınmazın değerinin çok yükseldiğini belirterek taşınmazın depo tarihindeki değerinin ödenmesini talep etmiştir.
4. Mahkemece aynı yer ve aynı konuda daha önce kesin hüküm bulunduğu belirtilerek 3/3/2016 tarihinde dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın reddine karar vermiştir. Başvurucu tarafından temyiz edilen karar, taraflar arasında Antalya 8. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen ön alım hakkı davasında verilen hükmün güçlü delil teşkil ettiği belirtilerek 12/2/2019 tarihinde onanmıştır. Tarafların karar düzeltme talebi de 17/12/2019 tarihinde reddedilerek karar kesinleşmiştir.
5. Başvurucu, nihai kararı 13/1/2020 tarihinde öğrendikten sonra 29/1/2020 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
6. Komisyonca, başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
II. DEĞERLENDİRME
7. Başvurucu, evvela derece mahkemelerinin benzer uyuşmazlıklarda farklı kararlar vermesinden yakınmıştır. Ayrıca taşınmaz bedelinin ön alım hakkı davasının açıldığı 2001 yılındaki değerinin esas alınarak 2012 yılında depo ettirildiğini, oysa aradan geçen 11 yıllık sürede taşınmazın değeri yükselmesine rağmen derece mahkemelerince bu hususun dikkate alınmadığını vurgulamıştır. Nihayetinde ön alım hakkı davasındaki bu adaletsizliğin giderilmesi için açılan başvuru konusu davada da hukuka aykırı olarak kesin hüküm gerekçesiyle davanın reddine karar verildiğini iddia etmiştir.
8. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 47. maddesinin (5) numaralı fıkrası ile Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü'nün (İçtüzük) 64. maddesinin (1) numaralı fıkrası gereği bireysel başvurunun başvuru yollarının tüketildiği, başvuru yolu öngörülmemiş ise ihlalin öğrenildiği tarihten itibaren otuz gün içinde yapılması gerekir.
9. 6216 sayılı Kanun ve İçtüzük'ün hükümleri daha önce tamamlanmış olan bir sürece yönelik yeni bir başvuru hakkı imkânı tanımamaktadır (benzer yöndeki değerlendirmeler için bkz. Turhan Kanaoğlu, B. No: 2016/11436, 21/3/2019, § 25).
10. Somut olayda başvurucu aleyhine açılan ve 2014 yılında kesinleşen ön alım hakkı davasında başvuru konusu taşınmaz bedelinin düşük tespit edildiğini belirterek başvuruya konu tazminat davasını açmış ve taşınmazın depo tarihindeki değerinin ödenmesini talep etmiş Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Bu noktada hemen belirtmek gerekir ki başvurucu 2014 yılında kesinleşen ön alım hakkı davasında verilen karara karşı bireysel başvuruda bulunmayıp tazminat davası açmış ve bu tazminat davasının reddedilmesinden sonra bireysel başvuruda bulunmuştur. Bu bağlamda başvurucunun açmış olduğu ikinci davada ön alım bedeline yönelik iddiasını dile getirmesinin idari ve yargısal yolları canlandırmaya yönelik olduğu kabul edilmelidir.
11. Buna göre başvurucunun ön alım bedeline ilişkin şikâyetlerinin esasının incelenebilmesi için -ön alım hakkı davasında- ilk davada verilen 17/2/2014 tarihli nihai kararı öğrendiği tarihten itibaren otuz günlük başvuru süresi içinde bireysel başvuruda bulunması elzemdir. Buna mukabil başvuru formu ve eki belgelerden ilk davadaki nihai kararın hangi tarihte öğrenildiği anlaşılamasa da başvurucunun söz konusu nihai kararı başvuru konusu ikinci davanın açıldığı 22/4/2014 tarihinde öğrendiği kabul edilerek otuz günlük başvuru süresi geçtikten sonra 29/1/2020 tarihinde bireysel başvuruda bulunduğu anlaşılmıştır.
12. Açıklanan gerekçelerle başvurunun diğer kabul edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin süre aşımı nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
III. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Başvurunun süre aşımı nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA 20/7/2023 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.