TÜRKİYE CUMHURİYETİ
|
ANAYASA MAHKEMESİ
|
|
|
İKİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
KENAN GÜLBAY BAŞVURUSU
|
(Başvuru Numarası: 2020/9239)
|
|
Karar Tarihi: 8/6/2023
|
|
İKİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
Başkan
|
:
|
Kadir ÖZKAYA
|
Üyeler
|
:
|
M. Emin KUZ
|
|
|
Rıdvan GÜLEÇ
|
|
|
Basri BAĞCI
|
|
|
Kenan YAŞAR
|
Raportör
|
:
|
Çağlar ÖNCEL
|
Başvurucu
|
:
|
Kenan GÜLBAY
|
I. BAŞVURUNUN ÖZETİ
1. Başvuru, telefonla görüşme ve ziyaret gününün öğrenim gören çocuklarıyla görüşmeyi sağlayacak şekilde belirlenmesi talebinin reddedilmesi nedeniyle aile hayatına saygı hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
2. Silahlı terör örgütüne üye olma suçundan Eskişehir L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda (Kurum) tutuklu olarak bulunan başvurucu; çocuklarının eğitim durumu nedeniyle cuma günleri saat 13.30-16.30 olarak belirlenen haftalık telefonla görüşme saatinin ve çarşamba günü saat 10.00-10.45 arasında belirlenen ziyaret gününün hafta sonuna aktarılması için İdare ve Gözlem Kurulu Başkanlığına (Kurul) müracaat etmiştir. Başvurucunun her iki talebi de Kurul tarafından reddedilmiştir. Ret kararlarının gerekçesinde; kurumun kapasitesi, personel sayısı ve açık, kapalı görüşlere gelen ziyaretçi sayısı gözönünde bulundurulduğunda kurumun mevcut düzen ve güvenlik önlemleri kapsamında başvurucunun öğrenim gören çocukları ile hafta sonu görüşme taleplerinin reddedildiği ifade edilmiştir.
3. Başvurucunun bu kararlara karşı Eskişehir 1. İnfaz Hâkimliğine (Hâkimlik) yaptığı itirazın kabulüne ve Kurul kararlarının iptaline karar verilmiştir. İptal kararının gerekçesinde; Kurumca başvurucunun çocukları ile kişisel ilişki kurmasına vesile olacak açık, kapalı görüşlerin ve telefon görüşmelerinin çocukların eğitim ve öğrenimlerine devam ettiği hafta içi mesai saatlerinde yapılmasına karar verilmesinin Anayasa ile güvence altına alınan temel haklara aykırı olduğu belirtilmiştir.
4. Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığınca Hâkimlik kararına itiraz edilmiştir. İtiraz dilekçesinde; her hükümlü ve tutuklu açısından özel olarak ayrı bir saat ve gün belirlenmesinin mümkün olmadığı, bunun hükümlü ve tutuklular arasında suistimal edilebileceği, ayrıca kurum mevcut kapasitesi, güvenlik önlemleri, mevcut personel sayısı gözönünde bulundurulduğunda başvurucunun açık ve kapalı görüşleri ile telefon görüşlerinin hafta sonu yaptırılmasına ilişkin talebinin reddine karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Eskişehir 1. Ağır Ceza Mahkemesi, itiraz dilekçesindeki gerekçelerle itirazın kabulüne ve Hâkimlik kararının kaldırılmasına kesin olarak karar vermiştir.
5. Başvurucu, nihai hükmü 27/1/2020 tarihinde öğrendikten sonra 26/2/2020 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
II. DEĞERLENDİRME
6. Ödeme gücünden yoksun olduğu anlaşılan başvurucunun adli yardım talebinin kabulüne karar verilmesi gerekir.
7. Başvurucu; cuma saat 13.30-16.30 olarak belirlenen telefonla görüş saatinin ve çarşamba saat 10.00-10.45 olarak belirlenen ziyaret gününün çocukların eğitim görmediği hafta sonuna alınması talebinin soyut gerekçelerle reddedilerek çocuklarıyla kişisel iletişim kurmasının engellendiğini belirtip aile hayatına saygı ve eğitim hakkı ile haberleşme hürriyetinin ihlal edildiğini öne sürmüştür. Bakanlık görüşünde, süreçte verilen kararların gerekçelerine ve ilgili mevzuat ile içtihada yer verilmiştir. Başvurucu, Bakanlığın görüşüne karşı beyanında bireysel başvuru formundaki açıklamalarını yinelemiştir.
8. Başvuru, aile hayatına saygı hakkı kapsamında incelenmiştir.
9. Açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine karar verilmesini gerektirecek başka bir neden de bulunmadığı anlaşılan başvurunun kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir.
10. Hükümlü ve tutukluların haftalık telefon görüşme gün ve saatlerinin öğrenim gören çocuklarıyla görüşme sağlayacak şekilde tespit edilmesi gerektiğine ilişkin genel ilkeler Anayasa Mahkemesinin Yeliz Erten (B. No: 2020/99, 11/3/2021, §§ 34-38) kararında açıklanmıştır. Bu bağlamda Anayasa’nın 20. ve 41. maddeleri ebeveynin çocuklarıyla bütünleşmesinin sağlanması amacıyla tedbirler alınmasını isteme hakkını ve kamusal makamların bu tür tedbirleri alma yükümlülüğünü içermektedir. Mahkemeler, idari makamlar ve yasama organı tarafından yapılan ve çocukları ilgilendiren bütün faaliyetlerde çocuğun üstün yararının gözetilmesi ve aile ilişkilerinin sürdürülmesini sağlayacak şekilde hareket edilmesi devletin pozitif yükümlülüklerinin gereğidir. Hükümlü ve tutukluların bazı haklarının sınırlandırılması, tutulmanın kaçınılmaz sonucu olsa da cezaevi idaresi hükümlü ve tutukluların ailesiyle temasını sağlayacak tedbirler almak zorundadır. Bu tedbirler alınırken çocuğun yüksek yararı gözetilerek kamu düzeni ve suç işlenmesinin önlenmesi ile aile hayata saygı hakkı arasında adil bir denge sağlanmalı ve bu konuda ikna edici gerekçeler ortaya konmalıdır. Telefonla görüşme hakkı konusunda tespit edilen bu ilkeler, açık ve kapalı görüşlerin çocuk ve ebeveynin aile bağlarını sürdürecek şekilde temas etmesini sağlaması bakımından da geçerlidir.
11. Başvurucunun çocuklarının hafta içi ortaokula ve liseye devam ettikleri, dosyada bulunan öğrenci belgelerinden anlaşılmaktadır. Cuma ve çarşamba günleri telefonla görüş ve ziyaret hakkı tanınan başvurucunun bu günlerde eğitim durumu nedeniyle çocuklarıyla görüşemediği konusunda bir tereddüt bulunmamaktadır.
12. Başvurucunun talepleri Kurum tarafından personel yetersizliği, güvenlik zaafı gibi nedenlerle reddedilmiş ise de hafta sonu görev yapan personelin sayısı ve görevlerine dair somut bilgilere kararda yer verilmemiş, yaşanacağı belirtilen güvenlik sorunu hakkında genel ifadeler dışında çocuğun üstün yararını da gözeten ikna edici ve objektif bir gerekçe ya da güvenlik riskine ilişkin somut bir olay ortaya konulamamıştır. Telefonla görüşme ve ziyaret gün ve saatlerinin hafta sonuna isabet edecek şekilde ayarlanmasının Ceza İnfaz Kurumunun güvenliğini ne şekilde tehlikeye düşüreceği ilgili kararlarda somut ve yeterli şekilde açıklanmamıştır. Bu durumda idarenin uygulaması ve yargı kararları birlikte değerlendirildiğinde çocuğun üstün yararı gözetilerek aile ilişkilerinin devamlılığını sağlayacak şekilde hareket edilmediği, başvurucunun taleplerinin neden karşılanamadığı hususunda ilgili kararlarda somut ve yeterli bir şekilde gerekçe sunulmadığı anlaşılmakla olayda aile hayatına saygı hakkı bakımından devletten beklenen pozitif yükümlülüklerin yerine getirilmediği sonucuna ulaşılmıştır.
13. Açıklanan gerekçelerle Anayasa’nın 20. maddesinde güvence altına alınan aile hayatına saygı hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.
III. GİDERİM
14. Başvurucu; ihlalin tespiti, yeniden yargılama yapılması ile maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuştur.
15. Başvuruda tespit edilen hak ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmaktadır. Bu kapsamda kararın gönderildiği yargı mercilerince yapılması gereken iş, yeniden yargılama işlemlerini başlatmak ve Anayasa Mahkemesini ihlal sonucuna ulaştıran nedenleri gideren, ihlal kararında belirtilen ilkelere uygun yeni bir karar vermektir (Mehmet Doğan [GK], B. No: 2014/8875, 7/6/2018, §§ 54-60; Aligül Alkaya ve diğerleri (2), B. No: 2016/12506, 7/11/2019, §§ 53-60, 66; Kadri Enis Berberoğlu (3) [GK], B. No: 2020/32949, 21/1/2021, §§ 93-100).
16. İhlalin sonuçlarının bütünüyle ortadan kaldırılabilmesi için başvurucuya manevi zararları karşılığında net 18.000 TL manevi tazminat ödenmesine karar verilmesi gerekir. Öte yandan başvurucu uğradığını iddia ettiği zararla ilgili bilgi ve belge sunulmadığından maddi tazminat talebi reddedilmiştir.
IV. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Adli yardım talebinin KABULÜNE,
B. Aile hayatına saygı hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,
C. Anayasa’nın 20. maddesinde güvence altına alınan aile hayatına saygı hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE,
D. Kararın bir örneğinin aile hayatına saygı hakkının ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere Eskişehir 1. İnfaz Hâkimliğine (E.2019/3081, K.2020/39) GÖNDERİLMESİNE,
E. Başvurucuya net 18.000 TL manevi tazminat ÖDENMESİNE, tazminata ilişkin diğer taleplerin REDDİNE,
F. Ödemenin kararın tebliğini takiben başvurucunun Hazine ve Maliye Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına, ödemede gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar geçen süre için yasal FAİZ UYGULANMASINA,
G. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına ve Eskişehir 1. Ağır Ceza Mahkemesine (2020/364 D. İş) GÖNDERİLMESİNE 8/6/2023 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.