Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(Salih Murat Erten [1.B.], B. No: 2021/26254, 10/12/2024, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

SALİH MURAT ERTEN BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2021/26254)

 

Karar Tarihi: 10/12/2024

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

Başkan

:

Hasan Tahsin GÖKCAN

Üyeler

:

Recai AKYEL

 

 

Selahaddin MENTEŞ

 

 

Muhterem İNCE

 

 

Yılmaz AKÇİL

Raportör

:

Şahap KAYMAK

Başvurucu

:

Salih Murat ERTEN

Vekili

:

Av. Anıl PEKŞEN

 

I. BAŞVURUNUN ÖZETİ

1. Başvuru, tapu iptal ve tescil davasına konu taşınmazın satış bedelinin ödendiğine dair banka dekontunun yazılı delil başlangıcı olarak kabul edilmemesi nedeniyle hakkaniyete uygun yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

2. Başvurucu, inançlı işleme dayalı tapu iptal ve tescil, bunun mümkün olmaması durumunda taşınmaz satış bedelinin tazminine karar verilmesi talebiyle Bodrum 4. Asliye Hukuk Mahkemesinde (Mahkeme) dava açmıştır.

3. Mahkeme davanın reddine karar vermiştir. Kararın gerekçesinde; başvurucunun tapu devrinin inanç sözleşmesi nedeniyle yapıldığı yönünde yazılı bir delil yahut yazılı delil başlangıcı niteliğinde bir belge sunmadığını belirtmiştir. Başvurucuya yemin deliline dayanıp dayanmadığı hususunda beyanda bulunmak üzere kesin süre verilmesine rağmen başvurucunun yemin deliline dayandığına dair herhangi bir beyanda bulunmadığı dolayısıyla bu delile dayanmaktan vazgeçmiş sayılmasına karar verildiğini ifade etmiştir. Bazı tanık beyanları başvurucunun iddialarını doğrular nitelikte olsa da bu durumun inanç sözleşmesine dayanan ilişkiyi ispatlamaya yetmediğini dile getirmiştir. Dava konusu taşınmazın değerinin altında satılmasının da tek başına muvazaa olduğuna dair karine teşkil etmediğini vurgulamıştır.

4. Başvurucu tarafından bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi (Bölge Adliye Mahkemesi) istinaf başvurusunun kabulü ile mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne ve taşınmazın tapu kaydının iptal edilerek başvurucu adına tapuya tesciline karar vermiştir. Kararın gerekçesinde; Yargıtayın yerleşik uygulamalarında banka kayıtlarının yazılı delil başlangıcı niteliğindeki belgelerden olduğu, başvurucu tarafından ibraz edilen ve banka kayıtları ile de doğrulanan 40.000 euro tutarında "Salih Murat Erten ev satış bedeli" şerhi taşıyan banka dekontunun yazılı delil başlangıcı niteliğinde olduğunu belirtmiştir. Yazılı delil başlangıcı niteliğinde belgenin bulunması durumunda iddianın her türlü delil ile ispatlanabileceğini, bu kapsamda başvurucunun tanıklarının da taşınmazın tekrar devredilmek üzere inanılan kişi olan davalıya tapuda satış gösterilerek bedelsiz olarak devredildiğini beyan ettiklerini ifade etmiştir.

5. Davalı tarafından söz konusu karara yönelik olarak temyiz kanun yoluna başvurulmuş, Yargıtay 1. Hukuk Dairesi (Daire) Bölge Adliye Mahkemesi kararını bozmuştur. Kararıngerekçesinde; başvurucuya ait olan taşınmazın 18/11/2013 tarihinde satış suretiyle davalıya devredildiğinin ve davalı tarafından 19/11/2013 tarihinde başvurucunun hesabına "Salih Murat Erten ev satış bedeli ... mh. ... sk. No: ... Yalıkavak/Bodrum" açıklamasıyla 40.000 euro para gönderildiğinin sabit olduğunu belirtmiştir. 5/2/1947 tarihli ve 20/6 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararı gereğince inanç sözleşmesi hukuksal nedenine dayalı davalarda iddianın yazılı delille ya da yemin delili ile kanıtlanabileceğini ifade etmiştir. Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararının aradığı anlamda başvurucunun yazılı delil sunamadığı gibi yemin delilini de kullanmadığı, Bölge Adliye Mahkemesince delil başlangıcı olarak kabul edilen 40.000 euro tutarındaki banka dekontunun delil başlangıcı sayılmayıp taşınmazın davalıya satıldığına ve satış bedelinin başvurucuya ödendiğine ilişkin bir belge olduğuna işaret etmiştir. Bu durumda başvurucunun inançlı işlem iddiasını kanıtladığının söylenemeyeceği değerlendirmesinde bulunmuştur.

6. Bozma kararına uyan Bölge Adliye Mahkemesi davanın reddine karar vermiştir. Bu karara dair başvurucu tarafından temyiz kanun yoluna başvurulmuş, Dairece anılan karar onanarak kesinleşmiştir.

7. Başvurucu nihai hükmü 29/4/2021 tarihinde öğrendikten sonra 31/5/2021 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.

8. Komisyon, başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar vermiştir.

II. DEĞERLENDİRME

9. Başvurucu, Dairenin yazılı delil başlangıcı ile ilgili içtihatlarına aykırı karar verdiğini, yargılama sürecinin 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununa aykırı yürütüldüğünü belirterek adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına gönderilmiştir.

10. Başvuru, hakkaniyete uygun yargılanma hakkı kapsamında incelenmiştir.

11. Anayasa'nın 148. maddesinin dördüncü fıkrasında kanun yolunda gözetilmesi gereken hususlara ilişkin şikâyetlerin bireysel başvuruda incelenemeyeceği belirtilmiştir. Bu kapsamda ilke olarak mahkemeler önünde dava konusu yapılmış maddi olay ve olguların kanıtlanması, delillerin değerlendirilmesi, hukuk kurallarının yorumlanması ve uygulanması ile uyuşmazlık konusunda varılan sonucun adil olup olmaması bireysel başvuru konusu olamaz. Ancak bireysel başvuru kapsamındaki hak ve özgürlüklere müdahale teşkil eden, bariz takdir hatası veya açık bir keyfîlik içeren tespit ve sonuçlar bu kapsamda değildir (konuya ilişkin birçok karar arasından bkz. Ahmet Sağlam, B. No: 2013/3351, 18/9/2013).

12. Öte yandan farklı kararların aynı mahkemeden çıkmış olması tek başına adil yargılanma hakkının ihlali anlamına gelmeyecektir. Bu kapsamda bireylerin makul güvenlerinin korunması ve hukuki güvenlik ilkesi içtihadın değişmezliği şeklinde bir hak bahşetmemektedir (Türkan Bal [GK], B. No: 2013/6932, 6/1/2015, §§ 53,54). Mahkemelerce hukuk kurallarının yorumlanması ve delillerin değerlendirilmesinde farklılıklar meydana gelmesi ya da önceki çözümün tatminkâr bulunmaması, yeni kabul edilmiş bir yasanın yorumlanmasında içtihadın müstakar olması için belli bir zamana ihtiyaç duyulması gibi çeşitli nedenlerle içtihat değişikliğine gidilmesi de tek başına adil yargılanma hakkının ihlali niteliğinde kabul edilemez (Mehmet Emin Yılmaz, B. No: 2014/3928, 15/12/2015, § 58).

13. Somut olayda başvurucunun 5/2/1947 tarihli ve 20/6 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararının aradığı şartlarda inanç sözleşmesine dayalı olarak taşınmaz devrini gerçekleştirdiğini ispatlayamadığı, yemin delilini kullanmadığı, ibraz ettiği banka dekontunun yazılı delil başlangıcı olarak kabul edilemeyeceği gerekçesiyle davasının reddedildiği anlaşılmıştır.

14. Başvuru konusu olayda meselenin özünü, inançlı işlem iddiasının ispatı için sunulan taşınmaz satış bedeline ilişkin banka dekontunun yazılı delil başlangıcı sayılıp sayılmayacağı hususu oluşturmaktadır.

15. Başvurucunun; bireysel başvuruya konu kararın, Dairenin hangi içtihadına aykırı olduğuna yönelik herhangi bir bilgi ve belge sunmadığı gibi içtihat aykırılığı iddiasını da somut olarak açıklayamadığı dikkate alındığında ileri sürdüğü iddiaların yargılama mercilerince delillerin değerlendirilmesine ve hukuk kurallarının yorumlanmasına ilişkin olduğu, başvuru konusu yargılama süreci incelendiğinde ise olguların ve delillerin değerlendirilmesi suretiyle ve hukuki gerekçe belirtilerek hüküm kurulduğu, bariz takdir hatası veya açık bir keyfîlik oluşturan bir durumun da bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.

16. Açıklanan gerekçelerle başvurunun açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

III. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Hakkaniyete uygun yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA 10/12/2024 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Kararı Veren Birim Birinci Bölüm
Karar Türü (Başvuru Sonucu) Kabul Edilemezlik vd.
Künye
(Salih Murat Erten [1.B.], B. No: 2021/26254, 10/12/2024, § …)
   
Başvuru Adı SALİH MURAT ERTEN
Başvuru No 2021/26254
Başvuru Tarihi 31/5/2021
Karar Tarihi 10/12/2024

II. BAŞVURU KONUSU


Başvuru, tapu iptal ve tescil davasına konu taşınmazın satış bedelinin ödendiğine dair banka dekontunun yazılı delil başlangıcı olarak kabul edilmemesi nedeniyle hakkaniyete uygun yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

III. İNCELEME SONUÇLARI


Hak Müdahale İddiası Sonuç Giderim
Adil yargılanma hakkı (Medeni Hak ve Yükümlülükler) Hakkaniyete uygun yargılanma hakkı (bariz takdir hatası, içtihat farklılığı vs.-hukuk) Açıkça Dayanaktan Yoksunluk
  • pdf
  • udf
  • word
  • whatsapp
  • yazdir
T.C. Anayasa Mahkemesi