TÜRKİYE CUMHURİYETİ
ANAYASA MAHKEMESİ
İKİNCİ BÖLÜM
KARAR
EMİNE ALABAŞ VE DİĞERLERİ BAŞVURUSU
(Başvuru Numarası: 2021/31427)
Karar Tarihi: 17/12/2024
Başkan
:
Basri BAĞCI
Üyeler
Engin YILDIRIM
Kenan YAŞAR
Ömer ÇINAR
Metin KIRATLI
Raportör
Şehadet ÖZTÜRK
Başvurucular
1. Emine ALABAŞ
2. Gülbahar ALABAŞ
3. Gülistan ALABAŞ
4. Sıddike YILANLI
Vekili
Av. Ahmet ELMALI
I. BAŞVURUNUN ÖZETİ
1. Başvuru, tıbbi ihmal nedeniyle yaşam hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
2. Başvurucu Emine Alabaş'ın eşi ve diğer başvurucuların babası H.A.A. rectum ca (rektum kanseri) tanısıyla Pamukkale Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesinde çeşitli tarihlerde ameliyat olmuştur. H.A.A. girdiği bu ameliyatlarla açılan ileostominin (ince bağırsağın son kısmında yapay bir anüs oluşturularak vücudun dışına ağızlaştırılması) kapatılması için 3/8/2015 tarihinde yeniden ameliyata alınmıştır. Ameliyattan sonra durumu kötüleşen H.A.A., 6/8/2015 tarihinde hayatını kaybetmiştir.
3. Başvurucular, hastanenin ihmali nedeniyle yakınlarının vefat ettiğini ileri sürerek uğradıkları maddi ve manevi zararların tazmini için Denizli İdare Mahkemesi (Mahkeme) nezdinde tam yargı davası açmıştır. Mahkeme 15/11/2019 tarihinde davanın reddine karar vermiştir.
4. Başvurucuların istinaf talebi İzmir Bölge İdare Mahkemesi Altıncı İdare Dava Dairesi (İstinaf Dairesi) tarafından 24/2/2020 tarihinde reddedilmiştir. Başvurucular temyiz yolu açık şekilde verilen bu kararı temyiz etmiştir.
5. Başvurucuların temyiz talepleri Danıştay Onuncu Dairesinin 2/11/2020 tarihli kararıyla kesin olarak reddedilmiştir. Kararda, davaya konu edilen parasal miktarın İstinaf Dairesi karar tarihindeki güncel temyiz parasal sınırının altında kalması nedeniyle kesin olduğu ve temyizen incelenmesine hukuki olanak bulunmadığı belirtilmiştir.
6. Başvurucular, nihai kararı 16/3/2021 tarihinde öğrendiklerini belirterek 15/4/2021 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
7. Komisyon, başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar vermiştir.
II. DEĞERLENDİRME
8. Başvurucular; vefat eden yakınlarının kritik durumuna rağmen yoğun bakım servisi yerine genel serviste takip edildiğini, muhtemel risklerin öngörülerek erken müdahale edilmediğini, komplikasyonla mücadele konusunda beklenen özenin gösterilmediğini, yakınlarının tıbbi ihmal sonucu vefat ettiğine ilişkin iddialarının yargı mercilerince karşılanmadığını ileri sürerek yaşam hakkı ile maddi ve manevi varlığın korunması ve geliştirilmesi hakkının ihlal edildiğini iddia etmiştir.
9. Bireysel başvurunun ön şartlarından biri de başvuru süresidir. Süre, başvurunun her aşamasında dikkate alınması gereken bir usul hükmüdür (Deniz Baykal, B. No: 2013/7521, 4/12/2013, § 32). 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 47. maddesinin (5) numaralı fıkrası ile Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü'nün 64. maddesinin (1) numaralı fıkrası gereği bireysel başvurunun başvuru yollarının tüketildiği, başvuru yolu öngörülmemiş ise ihlalin öğrenildiği tarihten itibaren otuz gün içinde yapılması gerekir.
10. Anayasa Mahkemesi Hüseyin Aşkan (B. No: 2017/15649, 21/7/2020) kararında otuz günlük süre kuralının bireysel başvurunun ön şartlarından biri olduğunu ve bu sürenin başlangıç tarihinin tespitinde kanun hükmü gereği öğrenme tarihinin esas alınacağını belirtmiştir (Hüseyin Aşkan, § 20). Anılan kararda bireysel başvuru süresinin işlemeye başlaması yönünden nihai kararın gerekçesinin tebliğinin öğrenme şekillerden biri olduğu, bununla birlikte başka şekillerde de öğrenmenin söz konusu olabileceği ifade edilmiştir (Hüseyin Aşkan, § 23).
11. Bu doğrultuda Hüseyin Aşkan kararında kullanıcıların Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) üzerinden yaptıkları işlemlerin (doküman oluşturma, düzenleme, imzalama, açma, okuma ve yazdırma vb.) kayıt altına alındığı evrak işlem kütüğünün Anayasa Mahkemesi tarafından incelenmesi sonucunda nihai kararın açılarak okunduğuna ilişkin bir işlemin tespiti hâlinde bu işlemi yapan ilgililerin işlem sırasında nihai kararın sonucunu öğrendiklerinin kabul edileceği, böyle bir durumda bireysel başvuru süresinin de bu tarihten itibaren başlatılması gerektiği belirtilmiştir (Hüseyin Aşkan, §§ 26-29).
12. Somut olayda Danıştay Onuncu Dairesinin başvuruya konu davaya ilişkin nihai kararının başvurucular vekilince UYAP üzerinden 9/3/2021 tarihinde okunduğu tespit edilmiştir. Nihai karar başvurucular vekili tarafından 9/3/2021 tarihinde UYAP üzerinden okunduğuna göre söz konusu tarihte nihai karardan haberdar olunduğunun ve bu doğrultuda bireysel başvuru süresinin belirtilen tarihten itibaren işlemeye başladığının kabul edilmesi gerekir. Sonuç olarak nihai kararın öğrenildiği tarihten itibaren otuz günlük başvuru süresi geçtikten sonra 15/4/2021 tarihinde bireysel başvuruda bulunulduğu anlaşılmıştır.
13. Açıklanan gerekçelerle başvurunun diğer kabul edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin süre aşımı nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
III. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Başvurunun süre aşımı nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
B. Yargılama giderlerinin başvurucular üzerinde BIRAKILMASINA 17/12/2024 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.