logo
Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(Halil İbrahim Seyithanoğlu [2.B.], B. No: 2021/34496, 2/10/2024, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

HALİL İBRAHİM SEYİTHANOĞLU BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2021/34496)

 

Karar Tarihi: 2/10/2024

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

Başkan

:

Basri BAĞCI

Üyeler

:

Engin YILDIRIM

 

 

Rıdvan GÜLEÇ

 

 

Yıldız SEFERİNOĞLU

 

 

Kenan YAŞAR

Raportör

:

Burak GÜNGÖR

Başvurucu

:

Halil İbrahim SEYİTHANOĞLU

Vekili

:

Av. Zafer TINAZCI

 

I. BAŞVURUNUN ÖZETİ

1. Başvuru; yargılama sırasında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına rızasının olmadığına dair beyanından dönmesine rağmen hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmemesi nedeniyle gerekçeli karar hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

A. Bireysel Başvuru Süreci

2. Başvurucu hakkında Ayvalık Cumhuriyet Başsavcılığı (Başsavcılık) tarafından hakaret ve tehdit suçlarını işlediği iddiası ile soruşturma başlatılmıştır. Soruşturma neticesinde Başsavcılık tarafından başvurucunun anılan suçtan cezalandırılması talebiyle 5/1/2018 tarihli iddianame düzenlenmiştir.

3. İddianamenin kabulü ile açılan dava, Ayvalık 2. Asliye Ceza Mahkemesince (Mahkeme) görülmeye başlanmıştır. Yargılama sonucunda başvurucunun tehdit suçundan beraatine, hakaret suçundan ise ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. İstinaf edilen karar, tehdit suçu yönünden istinaf talebinin esastan reddi üzerine kesinleşmiş; hakaret suçu yönünden ise bozularak Mahkemesine gönderilmiştir.

4. Hakaret suçuna yönelik yeniden görülen dava dört celsede bitirilmiştir. Başvurucu, 16/4/2021 tarihli talimat duruşmasında verdiği savunmada suçu işlemediğini ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına (HAGB) rızası olmadığını belirtmiştir.

5. Başvurucu ve müdafiinin katılmadığı karar celsesi öncesi başvurucu müdafii Mahkemeye bir dilekçe sunmuştur. Dilekçede hem mesleki mazeret sunan hem daha önce talimat duruşmasında HAGB'ye rızasının olmadığını beyan eden başvurucunun, sonuçları tekrar hatırlatıldığında bu defa HAGB'ye rızasının olduğunu belirtmiştir. Başvurucu tarafından 10/12/2018 tarihinde verilen vekaletnamede müdafinin HAGB'yi talep etme yetkisinin olduğu anlaşılmıştır.

6. Mahkeme 18/5/2021 tarihli kararıyla başvurucunun hakaret suçundan 1.740 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına kesin olarak karar vermiştir. Gerekçeli kararın ilgili kısmı şöyledir:

"...Sanığa verilen adli para cezasının, sanığın hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını kabul etmediği bu nedenle hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilebilmesi için CMK'nun 231/6. maddesinde öngörülen şartın oluşmadığı anlaşılmakla kanunen ve takdiren sanık hakkında verilen hüküm nedeniyle CMK 231/5. Madde gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilerek..."

7. Başvurucu, nihai hükmü 8/6/2021 tarihinde öğrendikten sonra 9/6/2021 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.

8. Komisyon; gerekçeli karar hakkı dışındaki iddiaların kabul edilemez olduğuna, anılan şikâyetin kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar vermiştir.

B. Bireysel Başvuru Sonrası Süreç

9. Başvurucu, Mahkemenin kesin nitelikteki kararına karşı kanun yararına bozma talebinde bulunmuş; Yargıtay 4. Ceza Dairesi (Daire) 21/2/2023 tarihli kararıyla talebin kabulüne karar vermiş ve bozmaya hükmetmiştir. Kararın gerekçesinin ilgili kısmı şöyledir:

"İnceleme konusu somut olayda; sanık hakkında hakaret suçundan adli para cezası verildiği, sanığın adli sicil kaydının bulunmayıp hakaret suçunun da somut zarar suçu olmadığı, sanığın 16.04.2021 tarihli duruşmadaki beyanında; hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin uygulanmasını kabul etmediğini belirttiği ancak sanık müdafisinin 18.05.2021 tarihli beyan dilekçesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına kabul ettilerini belirtmesi ve vekalette bu hususta açıkça yetkisinin bulunduğunun anlaşılması karşısında; mahkemece subjektif şart da değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, sanığın hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının uygulanmasını kabul etmediğinden bahisle hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi hukuka aykırı olup kanun yararına bozma talebi yerinde görülmüş[tür]."

10. Daire kararı Mahkemeye gönderilmiştir. Mahkeme de 2/6/2023 tarihinde bozma kararı uyarınca dosyanın 2023/384 esasına kayden yeniden görülmesine başlamıştır. Yargılama, inceleme tarihi itibarıyla derdest durumdadır.

II. DEĞERLENDİRME

11. Başvurucu; yargılama sırasında HAGB'ye rızasının olmadığına dair beyanından dönmesine rağmen rızası bulunmadığı gerekçesiyle hakkında HAGB kararı verilmemesi nedeniyle gerekçeli karar hakkını ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

12. Genel olarak bir hakkın açıkça öngörüldüğü amaç dışında ve başkalarını zarara sokacak şekilde kullanılmasının hukuk düzenince himaye edilmeyeceğini ifade eden hakkın kötüye kullanılmasının bireysel başvuru alanında özel olarak ele alındığı görülmektedir. Bu bağlamda bireysel başvuru usulünün amacına açıkça aykırı olan ve mahkemenin başvuruyu gereği gibi değerlendirmesini engelleyen davranışların başvuru hakkının kötüye kullanılması olarak değerlendirilmesi mümkündür (Mehmet Güven Ulusoy [GK], B. No: 2013/1013, 2/7/2015, § 31; S.Ö., B. No: 2013/7087, 18/9/2014, § 28).

13. Bu kapsamda özellikle mahkemeyi yanıltmak amacıyla gerçek olmayan maddi vakıalara dayanılması veya bu nitelikte bilgi ve belge sunulması, başvurunun değerlendirilmesi noktasında esaslı olan bir unsur hakkında bilgi verilmemesi, başvurunun değerlendirilmesi sürecinde vuku bulan ve söz konusu değerlendirmeyi etkileyecek nitelikte yeni ve önemli gelişmeler hakkında mahkemenin bilgilendirilmemesi suretiyle başvuru hakkında doğru bir kanaat oluşturulmasının engellenmesi, medeni ve meşru eleştiri sınırları saklı kalmak kaydıyla bireysel başvuru amacıyla bağdaşmayacak surette hakaret, tehdit veya tahrik edici bir üslup kullanılması ile söz konusu başvuru yolu kapsamında ihlalin tespiti ile ihlal ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasına ilişkin amaçla bağdaşmayacak surette içeriksiz bir başvuruda bulunulması durumunda başvuru hakkının kötüye kullanıldığı kabul edilebilecektir (Mehmet Güven Ulusoy, § 32; S.Ö., § 29).

14. Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü'nün (İçtüzük) 83. maddesi ile 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 51. maddesi gereği başvurucunun istismar edici, yanıltıcı ve benzeri nitelikteki davranışlarıyla bireysel başvuru hakkını açıkça kötüye kullandığının tespit edilmesi hâlinde başvuru reddedilir.

15. Somut olayda başvurucu bireysel başvuruda bulunduğu süreçte ayrıca Mahkeme kararına karşı kanun yararına bozma talebinde de bulunmuştur. Diğer yandan bu talep üzerine Dairece kanun yararına bozma kararı verilmiş ve karar doğrultusunda Mahkemece davanın yeniden görülmesine başlanmış olup inceleme tarihi itibarıyla yargılama derdest durumdadır (bkz. §§ 9, 10). Başvurucunun başvuru konusu yargılama kapsamında meydana gelen bu değişikliklere ilişkin Anayasa Mahkemesini bilgilendirmediğinin altını çizmek gerekir.

16. Bireysel başvurunun yapılmasından sonraki süreçte Dairenin bozma kararı doğrultusunda davanın esastan yeniden görülmeye başlanması ihlal iddialarına yönelik kabul edilebilirlik ve esas incelemesi bakımından oldukça önem taşımaktadır. Buna karşılık başvurucu, İçtüzük'ün 59. maddesinin (5) numaralı fıkrasında belirtilen yükümlülüklerine açıkça aykırı bir şekilde yukarıda ifade edilen olgulara ilişkin olarak herhangi bir bildirimde bulunmamıştır.

17. Açıklanan gerekçelerle başvurucunun başvurusunun değerlendirilmesi noktasında esaslı olan bir unsur hakkında bilgi vermediği, bu süreçte vuku bulan ve söz konusu değerlendirmeyi etkileyecek nitelikte yeni ve önemli gelişmeler hakkında Anayasa Mahkemesini bilgilendirmemek suretiyle başvuru hakkında doğru bir kanaat oluşturulmasını engellediği anlaşıldığından başvurunun başvuru hakkının kötüye kullanımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekir.

III. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Başvurunun başvuru hakkının kötüye kullanılması nedeniyle REDDİNE,

B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA 2/10/2024 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Kararı Veren Birim İkinci Bölüm
Karar Türü (Başvuru Sonucu) Kabul Edilemezlik vd.
Künye
(Halil İbrahim Seyithanoğlu [2.B.], B. No: 2021/34496, 2/10/2024, § …)
   
Başvuru Adı HALİL İBRAHİM SEYİTHANOĞLU
Başvuru No 2021/34496
Başvuru Tarihi 9/6/2021
Karar Tarihi 2/10/2024

II. BAŞVURU KONUSU


Başvuru, yargılama sırasında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına rızasının olmadığına dair beyanından dönmesine rağmen hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmemesi nedeniyle gerekçeli karar hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

III. İNCELEME SONUÇLARI


Hak Müdahale İddiası Sonuç Giderim
Adil yargılanma hakkı (Suç İsnadı) Gerekçeli karar hakkı (ceza) Başvurunun Reddi
  • pdf
  • udf
  • word
  • whatsapp
  • yazdir
T.C. Anayasa Mahkemesi