TÜRKİYE CUMHURİYETİ
ANAYASA MAHKEMESİ
BİRİNCİ BÖLÜM
KARAR
İLKER AŞKIN BAŞVURUSU
(Başvuru Numarası: 2021/37507)
Karar Tarihi: 15/1/2025
Başkan
:
Hasan Tahsin GÖKCAN
Üyeler
Recai AKYEL
Selahaddin MENTEŞ
Muhterem İNCE
Yılmaz AKÇİL
Raportör
Murat BAŞPINAR
Başvurucu
İlker AŞKIN
I. BAŞVURUNUN ÖZETİ
1. Başvuru, ceza mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddedilmesi nedeniyle mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
2. Adana Cumhuriyet Başsavcılığının 16/2/2016 tarihli iddianamesinin kabulü ile başvurucu hakkında hırsızlık suçundan kamu davası açılmıştır. Adana 12. Asliye Ceza Mahkemesince (Mahkeme) yürütülen yargılamada başvurucu ve müdafiinin hazır olmadığı 10/5/2018 tarihli celsede başvurucunun hırsızlık suçundan 10 yıl 6 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verilmiştir.
3. Anılan karar, başvurucu müdafiine7/6/2018 tarihinde tebliğ edilmiş ve müdafii 8/6/2018 tarihinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
4. Adana Bölge Adliye Mahkemesi 8. Ceza Dairesi (Ceza Dairesi) tarafından yapılan incelemede 19/7/2018 tarihinde tevdii kararı verilmiştir. Kararda, başvurucuya zorunlu müdafi atanmasını gerektiren bir hâlin, başvurucunun da müdafi talebi olmaması karşısında müdafinin hükmü istinaf yetkisi bulunmadığı, başvurucuya bu hususta ihtaratlı bir tebligat yapılarak müdafiinin istinaf talebine muvafakat edip etmediğini yedi gün içinde bildirmesi, aksi hâlde istinaf başvurusunu kabul etmemiş sayılacağı ifade edilmiştir.
5. Mahkeme, tevdi kararı sonrasında başvurucunun bulunduğu infaz kurumuna gerekli ihtaratlı tebligatın yapılması hususunda 6/9/2019 tarihinde yazı göndermiştir. Başvurucunun bulunduğu ceza infaz kurumu 9/9/2019 tarihinde gerekçeli karar ve müdafiinin istinaf dilekçesini başvurucuya tebliğ etmiştir.
6. Ceza Dairesi yaptığı inceleme sonucunda 12/12/2019 tarihli kararıyla başvurucu müdafiinin istinaf talebini istinafa hak ve yetkisi bulunmadığı gerekçesiyle reddetmiştir. Kararda, başvurucunun müdafii tarafından yapılan istinafa muvafakat vermeyerek istinaf talebinden vazgeçme yönünde iradesini gösterdiğini kabul etmiştir.
7. Başvurucu, Ceza Dairesinin tevdii kararının kendisine ihtaratlı bir biçimde tebliğ edilmediğini belirterek 8/6/2020, 15/6/2020, 16/6/2022, 22/6/2020, 26/6/2020 ve 24/7/2020 tarihlerinde ceza infaz kurumu aracılığıyla verdiği dilekçelerle kesinleşen hükme karşı infazının durdurulması ve temyiz hakkı tanınması yönünde taleplerini dile getirmiştir.
8. Başvurucu, başvuru formunda nihai kararın kendisine9/6/2020 tarihinde tebliğ edildiğini belirterek 29/7/2021 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
9. Komisyon, başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar vermiştir.
II. DEĞERLENDİRME
10. Ödeme gücünden yoksun olduğu anlaşılan başvurucunun adli yardım talebinin kabulüne karar verilmesi gerekir.
11. Başvurucu; Ceza Dairesinin tevdii kararı sonrasında kendisine ihtaratlı tebligat yapılmadığını, yalnızca Mahkemenin gerekçeli kararının ve müdafiinin istinaf dilekçesinin tebliğ edildiğini, hatalı değerlendirme sonucu istinaf isteminin reddedilmesi nedeniyle temyiz hakkını da kullanamadığını belirterek adil yargılanma hakkı kapsamındaki mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
12. Bireysel başvurunun ön şartlarından biri de başvuru süresidir. Süre, başvurunun her aşamasında dikkate alınması gereken bir usul hükmüdür (Deniz Baykal, B. No: 2013/7521, 4/12/2013, § 32).
13. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 47. maddesinin (5) numaralı fıkrası ile Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü'nün 64. maddesinin (1) numaralı fıkrası gereği bireysel başvurunun başvuru yollarının tüketildiği, başvuru yolu öngörülmemiş ise ihlalin öğrenildiği tarihten itibaren otuz gün içinde yapılması gerekir.
14. Bireysel başvuru süresinin işlemeye başlaması yönünden nihai kararın gerekçesinin tebliği, öğrenme şekillerinden biridir (Mehmet Ali Kurtuldu, B. No: 2013/5504, 28/5/2014, § 27). Ancak öğrenme, gerekçeli kararın tebliği ile sınırlı olarak gerçekleşmez; başka şekillerde de öğrenme söz konusu olabilir. Başvurucunun kendisi de nihai kararın gerekçesini bir vesileyle öğrendiğini beyan edebilir. Başvurucuların nihai kararın gerekçesini öğrendiklerini beyan ettikleri tarih de bireysel başvuru süresinin başlangıcı olarak ele alınabilir (İlyas Türedi, B. No: 2013/1267, 13/6/2013, §§ 21, 22).
15. Somut olayda, başvurucu tarafından imzalanan başvuru formu Silivri 4 No.lu L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğüne 29/7/2021 tarihinde ibraz edilerek bireysel başvuruda bulunulmuştur. Ayrıca bireysel başvuru formunda nihai kararın 9/6/2020 tarihinde öğrenildiği beyan edilmiştir. Başvurucunun ceza infaz kurumunda verdiği dilekçelerden de anılan tarihte kararın kesinleştiğinden haberdar olduğu görülmektedir (bkz. § 7). Bu durumda nihai kararı öğrenme tarihinden itibaren otuz günlük başvuru süresi geçtikten sonra 29/7/2021 tarihinde bireysel başvuruda bulunulduğu anlaşılmıştır.
16. Açıklanan gerekçelerle başvurunun diğer kabul edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin süre aşımı nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
III. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Adli yardım talebinin KABULÜNE
B. Başvurunun süre aşımı nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
C 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 339. maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca tahsil edilmesi mağduriyete neden olacağından adli yardım talebi kabul edilen başvurucunun yargılama giderlerini ödemekten TAMAMEN MUAF TUTULMASINA 15/1/2025 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.